Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/676 E. 2019/275 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/676 Esas
KARAR NO : 2019/275
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 03/06/2016
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı şirkete toplam 23.476,76 USD.lik 4 adet fatura kestiğini, davalı şirketin müvekkil şirketin hesabına 20.11.2015 tarihide 5.000 USD 21.11.2015 tarihide 8.983,77 USD olmak üzere toplam 13.983,77 TL genderdiğini kalan bakiye için İstanbu Anadolu 2. İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, ödeme emrinin tebliğ ile davalı borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin malın ayıplı olduğundan bahisle malın bedelini ödemediğini beyan ettiğini ancak malları iade etmediğini, müvekkiline tebliğ edilen faturaların müvekkil şirket defterlerine işlenmiş fatura bulunmadığını, malların sorunsuz bir şekilde teslim edildiği gerçeğinin karşı taraf çalışanı ———-Tarafından teyit edildiğini, beyan ederek, İtirazın iptaline, davalı borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının ödenmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; müvekkil şirketin almış olduğu ürünlerin ayıplı çıkması sonucu davacı şirkete problemi mail yolu ile ilettiğini, davacı şirket tarafından ürünlerde yer olan problemin kabul edildiğini, bu hususun yazışmalarla sabit olduğunu, davacı şirketin sunmuş olduğu ürünlerin anlaşmada belirlenen kalite standartlarına uygun olmaması sebebi ile reklamasyon faturası kesildiğini, faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin ödeme yapmaktan imtina etme amacının bulnmadığını, davacının kendisine belirtilen faturanan tebliğ edilmediğini iddia etmelerini anlayamadıklarını, davacının dava dilekçesinde bahsini yaptığı sözleşmede borçlu olduğununu kabil ve ikrar ettikten sonra bundan başka birlirlerinden alacak talibinde bulunmayacaklarını kabul ve ikrar ettiklerini, beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, mal alım satımına dayalı ticari ilişki sebebiyle faturadan kaynaklı alacağa ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün ———– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 12.04.2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ——–Borçlusunun——- olduğu , cari hesaba dayalı alacağın tahsili için ilamsız takip yapıldığı; ödeme emrinin borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekili tarafından verilen 22.04.2016 tarihli itiraz dilekçesinde Borca, İşlemiş faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, huzurdaki davanın 03.06.2016 tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, dosya daha sonra tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafın da hazır olduğu 06.04.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında belirlenmiş, gerekli ihtarlar her iki tarafa da yapılmış, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilmiştir. Davalı tarafından inceleme gün ve saatinde defterler sunulmakla birlikte davacı taraf defterlerini ibraz etmemiş, dosya kapsamında inceleme gün ve saatinde herhangi bir mazeret bildiren dilekçe ibraz ettiğine dair bir belgeye de rastlanılmamıştır. Davalı defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , Bilirkişiler Mali Müşavir Levent Bilgiç ve ———–arafından 11.09.2017 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişiler tarafından sunulan raporda özetle ,”davalının ticari defterlerine göre, davalının davacıdan 31.12.2015 tarihli itibari ile 3.667,70 TL tutarınca alağının raporlandığının görüldüğünü, davacının takip tarihi itibari ile olası alacağının karşılaştırmalı tespitinin ancak davacının da ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak sağlanabileceği, HMK 22/3 maddesinde ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutalan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hükmünün mevcut olduğu, davacı şirket tarafından malların ayıplı olduğunun davalı şirkete mail ile bilidirildiği ve davalının ürünlerindeki problemi kabul ettiği yönündeki beyanı hakkında ise mail yazışmalarının tarafların elektronik imzalı maillerine gönderildiği ile ilgili dosyada belge ve bilgi bulunmadığı” şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Dosya kapsamında yapılan incelemede davacı vekili tarafından tarihsiz olarak sunulan ve müvekkilinin şehir dışında olması sebebiyle inceleme gününde defterlerin sunulmadığı ve defterlerin incelenmesi için yeni bir inceleme günü belirlenmesini talep eder dilekçe sunduğu görülmüştür. İnceleme gün ve saatinin her iki tarafında hazır olduğu duruşmada belirlenmesi , gerekli ihtarların yapılması, davacı vekili tarafından inceleme gününden önce veya en geç inceleme gününde herhangi bir mazeret ya da inceleme gününün ertelenmesi talepli bir dilekçenin dosyaya sunulmamış olması, inceleme gününden sonra ve dosya bilirkişideyken belgesiz ve soyut mazeret ile yeni bir inceleme günü talebinde bulunulması hususları göz önünde bulundurularak davacı vekilinin talebinin 16./1.2018 tarihli celsede reddine karar verilmiş, aynı celsede davacı vekili yemin delili hususunda beyanda bulunmak üzere süre talep etmiş, davacı vekili 23/01/2018 tarihli dilekçesi ile davalı yana yemin teklifine ilişkin dilekçesini sunmuş, yemin teklifine dayanacağı hususundaki beyanı doğrultusunda mahkememizce davalı yana oluşturulan ara karar ile yemin metni usulüne uygun meşruhatlı davetiye ile gönderilerek yemin konusundaki sonuçlar bildirilmiştir. Davalı şirket temsilcisi 07/03/2019 tarihli celsede hazır olarak yemin metni çerçevesinde yemin metnini eda etmiştir.
Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğindedir.
Kesin yemin, ispat yükü kendisine düşen tarafın davanın halline etkili bir vakıanın ispatı için diğer tarafa teklif ettiği yemin olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 225. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Yemin teklif edecek taraf, ispat yükü kendisine düşen fakat iddiasını veya savunmasını ispat edememiş olan taraftır. HMK 225 ve devam eden maddeleri gereğince davalı usululüne uygun yemin etmiş olmakla, açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davnın REDDİNE,
2-Karar harcı 44.40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 319,17-TL harcın mahsubu ile artan 274,77-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına takdir edilen karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 3.228,12-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/03/2019