Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/67 E. 2019/457 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/67 Esas
KARAR NO : 2019/457
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 20/01/2016
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından üretilen ve geliştirilen elektronik şans oyunları yazılım ürünü, davalı ——— tarafından– – başka firmalara satıldığını, müvekkili tarafından hazırlanan programın 3. Kişilere pazarlanması ve satış işleminin davalı şirket tarafından ————- markası altında yapılacağı taraflar arasında yapılan———- tarihli —–i sanal bayi programı satıcılık sözleşmesi”’de müvekkilinin yapımcı, davalının ise satıcı sıfatı ile imzalandığını, bu sözleşme uyarınca tarafların bahis portalı yazılımının 3.kişilere satışından elde edilecek gelirin müvekkili şirkete ödenmesine ve satış gelirinin KDV’siz %3 oranında meblağının davalıya ödenmesine karar verildiğini, davalı tarafından yapılan satış sonrasında ———- tarihinden başlamak üzere ——– tahsil edilen bedelin küçük kısımlar halinde müvekkiline ödenmeye başlandığını, yazılımın kullanım hakkının —– satıldıktan sonra aylık bakım ve geliştirme hizmetinin müvekkili tarafından verilmeye devam ettiğini ve bu bedellerin ——– düzenli olarak fatura edildiğini, davalı şirket yetkilisi —— isteği üzerine davacı ve davalı arasında——– tarihli ikinci bir ——— imzalandığını bu sözleşme kapsamında——-ve diğer yasal bahis sitelerinin de dahil edildiğini, bu kurumlar için sanal bayii yazılımının müvekkili şirket tarafından hazırlanması ve davalı tarafından pazarlanıp satılması konusunda anlaşıldığını, aynı şekilde satıştan gelecek gelirin müvekkiline, davalının ise KDV’siz satış bedeli üzerinden %1 oranında pay alacağının belirlendiğini, ikinci sözleşmeden sonra —–‘ye yapılan toplam satış bedelinin yaklaşık 422.427,14 TL olduğu bilgisine ulaşıldığını, davalının yanlış bilgi aksettirerek eksik ödeme yaptığını, davalının satış işleminden elde ettiği paranın 148.277,87 TL’lik kısmını müvekkiline ödemediğini, bu yolla müvekkilini zarara uğrattığını, davalı ile organik bağ bulunan dava dışı şirketin kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile bu hususun ortaya çıkacağını, davalı şirkete yazılı ve sözlü olarak uyarıya rağmen bu uyarılardan bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkilini davalıya ve davalı ile arasında organik bağ bulunan (davacı şirketin eski ortağı ———- tarafından kurulan davalı ile dava dışı ———– adreslerinin aynı olması)——–arihinde – -.Noterliği’nin ———–yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve her türlü satış, hizmet ve haksız kullanım bedelinin müvekkiline ödenmesi ihtar edildiğini, tarafların ihtarnameye her hangi bir cevap vermediğini ve ödeme yapılmadığını, davalıya karşı İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğünün — E. Sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalının icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, müvekkili ——— tarafından yazılıp geliştirilen bahis programının, davalı —– tarafından ——- satılmasından kaynaklanan 148.277,87 TL satış bedeli alacağının bulunduğundan bahisle haksız ve kötü niyetli itirazların iptaline, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın itirazın iptali davası olduğunu, takibe konu edilen toplam alacak miktarının 150.069,39 TL olduğunu, harcın dava şartı olduğunu, huzurdaki davada ise 148.277,87 TL talep edildiğini, harcın itirazın iptali talep edilen miktar üzerinden yatırılması gerektiğini, tarafların tacir olduğunu, faturalara dayandırılan alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflara arasındaki ilişkinin 2009 yılında son bulduğunu, bu sebeple zamanaşımı defiinde bulunduklarını, davacının iddialarının hukuki dayanağı olmadığını, davacının yapılan sözleşmelere istinaden hangi programın nasıl ve ne şekilde müvekkiline satılmak veya pazarlanmak üzere ne zaman ve nasıl teslim ettiğini, bunun ne zaman ve nasıl pazarlandığını açık ve anlaşılır olarak izah ve ispat etmesi gerektiğini, Meboss isimli programın ve onun alt bileşen yazılımlarının 10/03/2004 tarihinden itibaren müvekkili şirketin tescilli markaları olduğunu, müvekkilinin iddia edildiği gibi Spor Toto teşkilatına herhangi bir satışının olmadığını, davacının yapılan işlemlerden haberi olmadığı iddiasının da tamamen gerçek dışı olduğunu, davacıya yaptırılan işlerden ve kesilen faturalardan dolayı da müvekkili şirketin davacıya hiç bir borcunun bulunmadığını, davacının modül ve bakım için yaptığını iddia ettiği bedellerin ödendiğini, müvekkilinin hazırlamış olduğu programa davacı tarafından yapılan ek ve bakımın ———sadece 2009 yılında satışının olduğunu, —— sonrasında hiç bir mal ve hizmet satışının anılan şirkete yapılmadığı gib——n de bu yönde bir talebinin olmadığını, sözleşmelerin kurulan şirkete kredibilite kazandırmak, bahis, sportoto arabirimi için iş bitirme niteliğinde ihaleler ve başka kurumlara verilmek için yapılan göstermelik muvaazalı sözleşmeler olduğunu, sözleşmelerde yazılık %1 ve %3 gibi oranlarında davacının satış süreçlerinde yeterliliği olduğuna kanıt olarak ve satış fiyatını düşük göstermemek için yapıldığını, davacı şirketin temsil şekli incelendiğinde imza edilen sözleşmelerin geçersiz olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda bu şirketin yöneticisi ve müdürü olduğunu yapılan sözleşmelerin geçersiz olduğunu, sunulan deliller ile bu hususun ispat edilebileceğini belirterek davanın reddine ve davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edimesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan yazılı sözleşme kapsamında davalı tarafından dava dışı şahsa satışı yapılan program bedelinden dolayı davacı alacağına dair başlatılan takibe itirazın İİK 67 maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra usulüne uygun olarak ön inceleme duruşması açılarak hukuki ihtilaf noktaları belirlenmiş, deliler toplanarak rapor ve ek raporlar alınmış; araştırılacak başkaca bir husus olmadığı değerlendirilerek tahkikat bitirilmiş ve sözlü yargılama yapılmak suretiyle yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası ve dava dışı—— kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan sözleşme sureti, ———–gazetesi suretleri, ihtarname suretleri, fatura suretleri, dava dışı ——— ortaklık yapısını gösterir sicil gazetesi sureti ve diğer deliller dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
Dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında davacı vekili tarafından takip ile istenen asıl alacak dava konusu edildiğinden ve bu miktar belirtilmek suretiyle itirazın iptali talep edildiğinden davalı vekilinin eksik harcın tamamlanması yönündeki itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı defi yönünden yapılan değerlendirmede ise; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanana alacak iddiasına ilişkin olduğu, TBK 146. maddesi kapsamında sözleşmeden doğan alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunun hükme bağlandığı, sözleşme tarihi dikkate alındığında dava konusu alacağın zamanaşımına uğramadığı kanaatine varılarak bu yöndeki defiinin yerinde olmadığına karar verilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ———–tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …; borçlusunun ———– olduğu; takibin ——Noterliğinin —- tarih ———yevmiye nolu ihtarnamesinde bahsedilen ——— yapılan satıştan tahsil edilip, müvekkile aktarılmayan —TL alacak dayanak gösterilmek suretiyle —— TL asıl alacak ve ——–TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ——-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu şirket vekili tarafından verilen ———– tarihli itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce———tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, huzurdaki davanın ———- tarihinde ve yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı … ——— ait sunulan ——-Noterliğine ait ——- tarih———- yevmiye numaralı şirket ana sözleşmesinin incelenmesinde ————– eşit oranlarda hisse sahibi olarak kurucu ortak yer aldığı, şirketin amaç ve konusunun her türlü teknolojik bilgiyi üretmek, ticarileştirmek ve bilgi işlem yazılım programlarının ürünlerini yazmak, geliştirmek bunların lisans haklarını, kaynak kodlarını satmak kiraya vermek ticaretini yapmak ve pazarlama faaliyetin de bulunmak, bunların eğitim, destek ve bakım hizmetlerini vermek olarak belirtildiğini, şirketin temsilini ise 10 yıl süre ile müdür seçilen ————tarafından münferin imza ve ——-TL ile sınırlı kalmak üzere yetkili kılındığını, aşan tutarda ise üç hissedarın müşterek imzaları ile temsil ve izama yetkili kılındıkları görülmüştür.
Davalı ———– sicil bilgilerinde iş adresinin ——————– olarak belirtildiği dava dışı ————– aynı adres de mukim olduğu, yine incelenen ——- gazeteleri suretlerinde ———– her iki şirkette de yönetim kurulu başkanı olduğu ve her iki şirkette temsil ve izama yetkili olduğu görülmüştür.
Taraflarca sunulan —— tarihli sözleşme örneğinde ———— bahis oyunlarının yönetimini sağlayacak yazılımın geliştirilmesini yapan ve bu yazılımın satışını yapacak bir şirket kurulması konusunda anlaştıklarını, anılan kişilerin kurulacak şirkette ortaklık oranlarının 1/3 olarak belirlendiğini,———- markasının bahis oyunlarını kullanma hakkını da kurulacak şirkete vereceğini, tüm ortakların eşit yönetim hakkına sahip olacağı konusunda anlaştıkları görülmüştür.
Taraflar arasında imza edilen —– tarihli sözleşmede davacı şirketin yapımcı; davalının ise satıcı olarak anıldığı, sözleşmenin konusunun ———— sözleşmedeki şartlar ve hükümlere tabi olarak sözlemenin tabi olduğu 1 yıllık süre içerisinde, ürünlerin satışının yapımcı tarafından satıcı ya verilmesi hususn da olduğu, satıcı yapımcı ile birlikte olduğu ürünleri satmak, pazarlamak konusunda gayret göstereceği, yapımcının ise mevcut ürünün geliştirilmesi ve müşterilerden gelecek talepleri karşılamak olarak belirlendiği, tarafların sözleşmenin 3.9 maddesine göre ürünün satışından elde edilecek gelirin satıcı ve yapımcı arasında belirlenen KDV’siz satış fiyatının %3’nün satıcı ya kalacak şekilde paylaştırılacağı, satış bedelinin müşteri tarafından satıcının keseceği faturaya istinaden satıcının hesabına ödenecek, satıcı yapımcının payına düşen bedeli yapımcının keseceği faturaya istinaden üç iş günü içerisinde yapımcının hesabına ödeyeceğini, satıcının yapımcının ürünlerini Mebos markası altında satabileceği, bu husus da yapımcının markayı kullanma iznini satıcıya verdiği konusunda anlaştıkları görülmüştür.
Taraflar arasında imza edilen 01/12/2010 tarihli 10 maddeden oluşan yasal bahis sanal bayii programı satıcılık sözleşmesinin incelenmesinde ise yine davacının yapımcı davalının ise satıcı olarak anıldığı, sözleşme konusunun, süresinin önceki sözleşme ile aynı olduğu, sözleşmenin 3.9 maddesinde ise bu kez satıcının satıştan elde edeceği gelirin ise KDV’siz satış bedelinin %1’i olarak belirlendiği görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan ——-tarih———-numaralı irsaliyeli faturada proje bedeli olarak KDV dahi——-TL alacağın davalıya fatura edildiği, yine aynı şekilde —tarihli — numaralı faturada ise proje bedeli olarak ——— TL’nin davalıya fatura edildiği, davalı tarafından davacıya fatura edilen —— tarih —– numaralı yazılım bedelinin ise———— TL olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan ——.Noterliğinin ——– tarih ve———— numaralı ihtarnamesinde davacının davalı şirketten dava konusu olan ve davalının ———- yapmış olduğu KDV dahil ———-TL satış miktarından bakiye——- TL’nin tebliğden itibaren 3 iş günü içerisinde ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan ————— numaralı marka tescil belgesi incelendiğinde Meboss isimli markanın —- tarihinde itibaren 10 yıl müddetle tescil edildiği ve marka sahibinin ———–Olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan —–.Noterliğinin ————– yevmiye numaralı iddianamesinde ihtar eden ——– tarafından davacı şirket, ——- birlikte———- isimli firmalar aleyhine rıza ve bilgisi dışında aynı alanda şirket kurmak ortak olmak ve—— şirketinin işlerinin bu şirketlere aktararak haksız rekabet oluşturmak sebebi ile haksız rekabet fiiline ilişkin zarar kapsamında ———- TL zarar ile şirketin ———– TL zararının 3 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin anılan şahıslara tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan dava dışı ——— Yetkilisinin imzasını taşıyan 18/02/2013 tarihli referans mektubunda da dava konusu edilen bahis yazılımının davacı tarafından yapıldığı; teknik desteğin de davacı firma tarafından verildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak ———– müzekkere yazılarak davanın tarafları tarafından düzenlenen faturalara ilişkin olarak 2009 yılından itibaren davalıya ne kadar ödeme yapıldığı ve davacı şirket tarafından bahsi portalına ne zamandan beri teknik destek verildiği hususunda bilgiler celp edilmiş; anılan şirket vekili tarafından dosyamıza sunulan tarihsiz dilekçede davalıya ——– TL ve——-TL olmak üzere toplam 422.427,14 TL ödeme yapıldığı; davacının 01/12/2009 tarihinden itibaren teknik destek ve bakım hizmeti verdiğini belirtmiştir. Taraf vekillerince sunulan beyanlar sebebiye yazı cevabında tam bir açıklık ve netliğin yer alamaması sebebiyle ——— şirketine yeniden yazı yazılarak 24/07/2009 ve 27/10/2009 tarihli toplam tutarı 422.427,14 TL olan faturaların dava konusu programın satış bedeline mi yoksa teknik destek ve bakım hizmetlerini de içeren başka bir hususa ilişkin olup olmadığı hususundaki bilgiler celp edilmiş; anılan şirket vekili tarafından sunulan 20/04/2018 tarihli yazı cevabında ilgili faturalar da gönderilmek suretiyle her iki faturanın da davalı tarafından —————— program satışına ilişkin yapılan ödeme olduğu bilgisi verilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 23/07/2018 tarihli beyan dilekçesi ile taraflar arasında imza edilen iki adet sözleşme olduğunu, huzurdaki davanın 2009 tarihli sözleşmeye ilişkin olduğunu, 2010 tarihli sözleşmesinin ise başka bir davanın konusu olduğunu, davalı tarafından dava dışı ———- tarihli kesilen fatura tutarı olan 89.553,86 TL bedelli fatura ———— bedeli uyuşmazlık konusu yazılımın dışında tutulsa bile uyuşmazlık konusu programın satış bedeli olan 332.873,28 TL den; davalı tarafından müvekkiline ödemesi yapılan 269.925,00 TL nin ve fatura bedeline göre belirlenecek % 3 komsiyon bedelinin (9.986,20 TL) düşmesi sonucunda 52.962,08 TL alacağı kaldığını beyan etmiştir.
Belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi teknik incelemeyi gerektirmesi sebebiyle dosya mali müşavir ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış; mali müşavir ——— ve Borçlar Hukuku alanında uzman Prof. Dr.———–tarafından sunulan 31/01/2017 tarihli raporda heyete akademisyen bilgisayar mühendisi bir bilirkişinin heyete eklenmesi halinde denetime elverişli rapor sunulabileceği belirtilmiş; heyete bilgisayar mühendisi Doç.Dr.———– eklenmek suretiyle oluşturulan heyetten rapor alınmış; bilirkişi heyeti tarafından sunulan ————- tarihli raporda ise davalı tarafından———kesinen 2 adet faturanın dosyaya sunulmamış olduğu, içeriğine ulaşılamadığı, kesilen faturaların hangilerinin sözleşme kapsamında düzenlendiğinin tespitinin mümkün olmadığı davacının ispat külfetini yerine getiremediği belirtilmiştir.
Bilirkişi Heyet raporunun hüküm kurmaya elverişli görülmemesi, dosyadaki eksiklikler (davalı tarafından dava dışı ————- düzenlenen faturalar) ve davacının delil olarak dava dışı ——— kayıtlarına da dayanması sebebiyle,———– yazılan yazı cevapları ve anılan firmanın sadece bu faturalarla ilgili olarak davalı ile girdiği ticari ilişki kapsamında ticari defter ve kayıtlarının da incelenerek usul ekonomisine ilişkin ilkelerde gözetilerek rapor alınması hususunda ara karar oluşturulmuş, dosya sadece mali müşavir bilirkişi ile hukukçu bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek rapor alınmış; anılan bilirkişiler tarafından sunulan 06/12/2018 tarihli rapor içeriğinde ise bazı inceleme ve değerlendirme hataları yapıldığı anlaşılmış ise de davacının ———— tarihli dilekçesinde sadece yazılım bedeli olan —–TL tutarındaki faturadan kaynaklı alacağının bulunduğu belirttiği, davalı ile dava dışı ———– nin ticari defter ve kayıtlarına göre de davalının dava dışı şirkete 422.427,14 TL tutarında fatura kestiği, 89.553,86 TL nin —— lisans bedeli olduğu, bakiye bedelden dolayısı davalının dava dışı şirketten 1.746,18 TL alacağının bulunduğu, dava dışı ———- kayıtlarına göre ise davalıya 1.401,55 TL borcunun raporlandığı, davacının beyan dilekçesi kapsamında 332.873,28 TL faturadan kaynaklı davalının komisyon alacağından (*%3=9.98620 TL) bakiye borcunun 52.962,08 TL olduğu yönündeki kanaati bildirir rapor; taraflar arasındaki uyuşmazlığa dair sözleşmenin hatalı olarak 2010 tarihli sözleşme olarak değerlendirilmesi dışında denetime elverişli görülmüş ve hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında imza edilen 20/05/2009 tarihli sözleşme kapsamında yazılımı davacı tarafından gerçekleştirilen sanal bahis programının davalı tarafından dava dışı şirkete satışının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, satış bedelinin ne olduğu, sözleşme kapsamında davaının komisyon alacağının düşülmesi sonucunda ve davalının davacıya yaptığı ödemeler dışında bakiye borcunun kalıp kalmadığı, bu kapsamda başlatılan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile itirazın iptali, icra inkar ve kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan 06/12/2018 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere göre; taraflar arasında yazılımı davacı tarafından; satışı ise davalı tarafından gerçekleştirilecek sanal bahis programının 3. kişilere satışından elde edilecek gelirin %3’lük kısmının davalıya hizmet bedeli; kalanının ise davacıya eser bedeli olarak verileceğine ilişkin vekalet, eser ve satış sözleşmelerinin hükümlerini barındıran kendine özgü (sui generis) hükümler ihtiva eden 20/05/2009 tarihli karma yapılı atipik sözleşme kurulduğu, sözleşme ile davalının söz konusu program satışını ——–markası ile yapacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından yazılımı üretilen —– —— Programının davalı tarafından———- satıldığı, dosyaya sunulan dava dışı ——— referans mektubu ile bu şirkete yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda 2009 tarihli ——–Sözleşmesi ve —— Sözleşmesinin yazılımının ve teknik destek ve bakımının davacı tarafından; satışının ise davalı tarafından yapıldığının belirtildiği, ayrıca davalıya, bu programların satışından dolayı iki adet faturada toplam 422.427,14 TL ödeme yapıldığının bildirildiği, bilirkişi raporlarında tarafların incelenen ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfını haiz olduğu, davalının yaptığı satış tutarının davacı tarafından bilinmediğinden davacı yanın davalıya fatura kesmediği ve dava konusu alacağın davacının ticari defterlerinde yer almadığı, buna rağmen takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.175,60 TL alacağının bulunduğu, davalının ise takip tarihi itibari ile davacıya 11.580,88 TL borcunun raporlandığı, davalının dava dışı şirkete kestiği 89.553,86 TL tutarındaki faturanın ———— ———- lisans bedeli olduğu; program satışına ilişkin olmadığı, bakiye 332.873,28 TL faturanın ise program satışına ilişkin olduğu, bu hususun davacı tarafından sunulan 23/07/2018 tarihli beyan dilekçesi ile de kabul edildiği, davacı tarafından davalıya keşide edilen fatura toplamının ise 269.925,80 TL olduğu ve bakiye 62.948,28 TL’den, taraflar arasındaki sözleşmede satış bedelinin % 3’lük kısmın davalıya hizmet bedeli olarak verileceği kararlaştırıldığından (332.873,28 TL nin % 3’lük kısmına tekabül eden) 9.986,20 TL’nin çıkarılması sonrası bakiye 52.962,08 TL tutarındaki ödenmeyen satış bedelinin davalı tarafından davacıya iade edilmesi gerektiğinin tespit edildiği, davalı taraf her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmelerin kurgu olduğu, gerçek sözleşmeler olmadığı yönde savunma yapmış ise de bilirkişi raporundaki tespitlerde davalının davacıya yaptığı yüklü ödemeler de dikkate alındığında taraflar a-rasındaki sözleşmenin içerik ve gerçekleşme anlamında sonuç doğurmaya yönelik olarak kurulduğu hatta edimlerin ifa edildiği, dolayısı ile bu savunmaya itibar edilmediği, yine davalının dava konusu sözleşmenin yetkili kişilerce imza edilmediği dolayısı ile kurulmadığı iddiasının ileri sürülmesinin de tarafların ortaklarının aynı veya benzerlik göstermesi sebebi ile dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı, sonuç olarak davacının alacağını kısmen ispat ettiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün ———— esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 52.962,08-TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen miktar likit ve itiraz haksız görüldüğünden takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 10.592,10-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı yanın icra takibini başlatırken kötü niyetli takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması nedeniyle kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67/1 maddesince değerlendirilmesiyle;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 52.962,08-TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen miktar likit ve itiraz haksız görüldüğünden takdiren kabul edilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 10.592,10-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı yanın icra takibini başlatırken kötü niyetli takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması nedeniyle kötü niyet tazminatının reddine,
4-Karar harcı 3.617,84-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.781,87-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.835,97-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.811,07-TL ilk masraf, 304,00-TL tebligat ve müzekkere gideri ve bilirkişi 2.400,00-TL olmak üzere toplam 4.515,01-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.612,68-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.175,83-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 10.375,26-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/04/2019