Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/647 E. 2019/1047 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/557 Esas
KARAR NO : 2019/1046

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … sevk ve idaresinde bulunan davalı … şirketi nezdinde poliçeli, dava dışı —– maliki olduğu —– plakalı aracın — tarihinde evinin karşısındaki yerden hareket ettirerek evin önündeki çocukları ——araca almak isterken olayın neticesi öngörülemeyerek öz kızı —- çarpması sonucu kızının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiğini, kızı ——-hastaneye kaldırıldığını ve vefat ettiğini, davacı anne tarafından davalı … şirketine yapılan başvuru neticesinde 12.415,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, davacı baba tarafından davalı … şirketine yapılan başvurunun ise babanın sürücü olması sebebiyle reddedildiğini, müvekkili …’nin murisinin ölümü ile sonuçlanan kaza nedeniyle murisin destekten yoksun kalan üçüncü şahıs konumunda olduğunu, bu nedenle kendisine kusur izafe edilemeyeceğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı … için 100,00 TL, davacı … için 10,00 TL’nin 18/02/2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu —- plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile teminat altına alındığını, davacı …’nin sigortalı aracın sürücüsü olduğundan trafik sigortası teminatından faydalanmasının beklenemeyeceğini, kimsenin kendi kusurundan hukuken faydalanmasını hukuken kabul edilemeyeceğini, davacının araç sürücüsü olduğu, tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, zarar gören üçüncü kişi konumunda sayılamayacağını, bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı … yönünden ise yapılan hesaplama sonrasında 12.415,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun sona erdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur durumunun tespitinin yapılmasını, davacının kaza tarihi itibariyle reeskont faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın esastan ve usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle vefat eden yakınlarının desteğinden yoksun kalan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacılar 18/02/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden —– anne ve babası olup, kazaya karışan —— plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalıdan poliçe limitleri dahilinde olmak kaydıyla destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemiyle dava açmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 12/03/2019 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartı ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış ve bu kapsamda hasar dosyası, aile nüfus kaydı, veraset ilamı, Bursa —-.Asliye Ceza Mahkemesi’nin —esas sayılı dosyası, trafik tescil kayıtları celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Kaza tarihi itibariyle davalı … şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan ve davacı … Kocali’nin yönetiminde bulunan aracın 18/02/2017 tarihinde müteveffa —- çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacıların destekleri olan kızlarının ölümünden dolayı davalı … şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davaya konu maddi tazminattan, sorumludur .
Kazaya ilişkin yapılan ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde yol kusurunun bulunmadığı, davacı ….—– manevraları düzenleyen genel şartlara uymama hükmünü ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu ancak ölenin kendi öz kızı olması sebebiyle sürücü babanın aynı zamanda mağdur da olduğu tespit edilmiş, mahkemece her ne kadar 85/1 maddesi gereği kamu dava açılmış ise de ölenin sanığın kızı olması sebebiyle cezaya hükmedilmesinin gereksiz kılacak şekilde sanık babanın mağdur olduğu dikkate alınarak ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiş, karar istinaf edilmeden 22/06/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Gelen hasar dosyası örneği ve tarafların uyuşmazlık konusu olmayan açıklamaları ile davalı … şirketi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacılardan anne … için 05/10/2017 tarihinde 12.415,00 TL ödeme yapıldığı, davacıların başkaca bir kurumdan kaza nedeniyle ödeme almadıkları belirlenmiştir.
Toplanan tüm deliller ile birlikte dosya aktüer ve kusur bilirkişine tevdi edilmiş , bilirkişiler tarafından 17/04/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile; davalı … şirketinin davacılardan … yönünden rapor tarihi itibariyle daha önceden ödenen tazminatın güncellenmesiyle birlikte bakiye 56.772,91 TL destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olduğu, davacılardan baba … yönünden ise davaya konu araca ait poliçenin 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlendiği ve genel şartlara tabi olduğu, davacı baba yönünden ceza yargılamasında verilen kararın kusur yönünden mahkememize sirayet etmediği gibi hukuk hakiminin ceza yargılamasındaki kusur oranları ile de bağlı olmadığı, meydana gelen kazada müteveffa küçük ve üçüncü kişilere yüklenebilecek bir kusur olmadığı kusurun tamamının davacı …’de olduğu, kendi kusuruna denk gelen tazminat talebinin haksız olduğu,sürücü babanın kendisi üzerinde doğan zararı kendi kusuruyla meydana getirdiği için talebini sigorta şirketine karşı ileri süremeyeceği göz önünde bulundurularak davacı … yönünden davanın arttırılan miktar üzerinden kabulü ile 56.772,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Şirketin’den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 27/09/2017 temerrüt tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, diğer davacı … yönünden açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a-Davacı …’nin kızı — yönünden talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının REDDİNE,
b-Davacı …’nin kızı —- yönünden talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatının arttırılan hali ile kabulü ile;
56.772,91TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzeri 27/09/2017 temerrüt tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacı …’ye verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.878,16 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL ve 193,56 TL tamamlama harcı toplamı 229,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.648,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 193,56 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 229,46 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 122,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.622,70 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.622,41 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davanın kabul edilen bölümü için —– 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 6.595,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’ye verilmesine,
6-Davanın red edilen bölümü için —— 10. ve 13. maddeleri uyarınca takdir edilen 10,00 TL vekalet ücretinin davacı …’nden alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333.maddesi gereği davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı