Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/642 E. 2021/885 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/642 Esas
KARAR NO: 2021/885
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/01/2013
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında süregelen ticari ilişki olduğunu, müvekkil tarafından davalıya yapılan satış nedeniyle bakiye — alacağın doğduğunu, bu alacağın davalı tarafından ödenmemesi üzerine aleyhine —- dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibi durduğunu, ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, mal alım satım ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davasına konu —- icra takip dosyasının yapılan incelemesinde, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine — cari hesap alacağının tahsili için ilamsız icra takibine girişildiği, davalı tarafın süresinde verdiği itiraz dilekçesinde borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davanın da İcra İflas Kanunu 67.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava açılış tarihinde yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi işlemleri tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşmalı olarak yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanıp ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmış, mahkememizin —- sayılı karar ile kanıtlanamayan davanın reddine ilişkin karar verilmiş, dosya davacı tarafça temyiz edilmiş, —– sayılı kararı ile davacının alacağını ispat zımnında dosyaya irsaliyeli faturalar sunduğunu, bir kısmında teslim alan imzası bulunduğunu, imzası bulunan kişinin davalının mal teslim almaya yetkili elemanı olup olmadığı araştırıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde usul ve yasaya uygun görünen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, akabinde davalı şirketin bağlı bulunduğu —- çalışanların isim listelerinin gönderilmesi için müzekkere yazılmış, bir kısım irsaliyelerde isim ve imzası yer alan—- davalı şirketin çalışanı olduğu gelen müzekkere cevaplarından anlaşılmış, akabinde davalı asile isticvap davetiyesi çıkartılmış, davalı tarafından —- yılları arasında çalışanımdı, Makine tasarım ve montaj işiyle ilgiliydi, mal teslimine bizzat yetkilendirdiğim kişi değildir. Mal teslim almaya bizzat şahsım yetkilidir. Bu kişi çalıştığı dönem içerisinde mal teslim almış olabilir, bana okuduğunuz fatura konusu fatura ve mallar ibraz edilmemiştir. —-ortağım değildir.” yönünde beyanda bulunduğu görülmüş, akabinde — tanık davetiyesi çıkartılmış, tanık —- makine imalathanesinde yönetici sıfatıyla çalıştım ve benim dışımda —kişi de çalışırdı. Diğer kişiler bana bağlı çalışırdı. Ben davalı —- mal teslim almaya yetkili kıldığı kişiydim anılan iş yerine gelen malları vb. Mahiyette malları ben teslim alırdım. Ben olmadığım zamanda yetkilendirdiğim kişi alırdı. taraflar arasındaki ticari ilişkiye vakıfım, davacı tarafından gönderilen malları teslim aldım, ekseriyetle teslim aldığım malların irsaliyelerine imza atardım ancak bazen imza atmadığım olmuş olabilir, bunları hatırlamam mümkün değil, —- tutarlı iki adet irsaliyeli fatura altındaki imzalar tarafıma aittir ” yönünde beyanda bulunmuş, akabinde dosya ek rapor alınması için mevcut bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından — tarihli ikinci ek rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen — tarihli ikinci ek raporda özetle,” Kök ve ek raporda etraflıca değerlendirildiği üzere davacı, icra takibinde, bakiye —- alacağın tahsilini talep ettiği, davacının ticari defterlerini sunduğu ancak davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının, bakiye alacağını gösteren kayıtlar, davacının defterleri üzerinden; — davacının, davalıya —-bakiye alacağının tespit edildiği, davacının — yılına ilişkin faturalarını ispat etmesi gerekeceği, bu doğrultuda davacının — yılında kestiği faturaların toplam miktarı, —olduğu, —yılında işletme hesabı defteri tuttuğundan, usul gereği yapılan ödemeler kayıt altına alınamadığı, davacı, bu fatura tutarından —– devrettiği, davacının — yılı devir bakiyesinin kabul edilebilmesi için öncelikle —fatura içeriği malları davalıya teslim ettiğini kanıtlamış olması gerektiği, sadece; —- adet irsaliyeli faturada isim ve imza olmadığı, bu durumda,— adlı kişiye teslim edilen — tutarlı fatura, davalının adamına teslim edildiği,— tarihli beyanından anlaşıldığı bu durumda — yılında kanıtlanan —– olduğundan, davacının — yılına devreden — alacak hakiyesi kabul edilmesi mümkün olmayacağı, davacının ticari defterlerinde — yılında davalıya kestiği faturaların toplam miktarının— olduğu, davalı ticari defterlerini ibraz etmemiş olsa da, — dosyaya gelen — davacıdan aldığını beyan ettiği fatura tutarının da— olduğu, bu durumda davacının, — yılında kanıtlanması gerekecek bir faturası bulunmamakta olup, aynen kabul edilebileceği, davacının — ticari defterlerinde davalıya —-adet fatura kestiği, irsaliyeli fatura üzerinde, herhangi bir tesellüm imzası bulunmadığı, bu durumda davacının, kabul edilebilecek faturalarının —— olmak üzere toplam — tahsilat sağladığından davacının bakiye alacağının bulunmadığı —- davalıya borcunun bulunduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından rapor doğrultusunda davanın reddine ilişkin beyan dilekçesi; davacı vekili tarafından itiraz dilekçesi sunulmuş, mahkememizin —-tarihli celsesinde davacı vekiline itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu hususlarda beyan ve varsa belge sunması için ihtaratlı kesin süre verilmiş , sunmaması halinde yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından —- tarihinde uyap sisteminden sunulan dilekçe ile davalı tarafa yemin teklifinde bulunulacağı beyan edilerek yemin metni sunulmuş, yemin metni davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiş, —- tarihli celselerde müstemir yetkili hakimin tayini sebebi ile duruşma yapılamamış, —- tarihli celsede her iki taraf ve vekili de hazır bulunmakla, mahkememizce davacı vekili tarafından sunulan yemin metni resen incelenmiş, tarafların iddia ve savunmaları ile uyuşmazlık konusu olan ve olmayan hususlar ile —- yemine konu olamayacak vakıalarda gözetilerek, mahkememizce resen yemin metni hazırlanmış ve davalı asil tarafından yemin metni kapsamında yemin etmeye hazır olduğu beyan edilmekle, yemin metni doğrultusunda yemin eda edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında mal alım satımdan kaynaklı ticari ilişki bulunduğu nitekim her ne kadar davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş ise de gerek davacı defter ve kayıtları, gerek —- gerekse davalı tarafından yapılan ödemeler ile hukuki ilişkinin ispatlanmış olduğu kuşkusuzdur. Yine taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakıldığında, her ne kadar davacı tarafından dava ve takip dosyasına — fatura ibraz edilmiş ise de esasen takip dosyasında da belirtildiği üzere takibin dayanağını — — kadar olan cari hesap alacağının oluşturduğu, dolasıyla davacının bakiye alacağının olup olmadığının tespiti bakımından anılan yıllardaki tüm faturaların incelenmesi gerektiği hususu da sabit olup davalının aksi yöndeki beyan ve itirazları yerinde değildir. Yargılama süresince davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş, dolasıyla taraf defterleri karşılıklı olarak incelenememiştir. Davanın niteliği gereği de ispat yükü davacıda olmakla, davacı taraf cari hesap ilişkisi içinde davalıya kesmiş olduğu faturaları ve bu fatura konusu malları teslim ettiğini ispatla yükümlüdür. Davacının sunmuş olduğu ticari defterlerinin —yılına ait olanların işletme hesabına, —- yılına ait olanların ise bilanço esasına göre tutulduğu ve kapanış tasdikleri olmadığı bilirkişi incelemesi neticesinde anlaşılmıştır. —- gelen müzekkere cevapları ve dinlenen tanık beyanı ile bir kısım irsaliyelerde isim ve imzası bulunan kişinin davalı çalışanı olduğu ve bu irsaliyeler yönünden mal teslimi iddiasının ispatlanmış olduğu kabul edilerek inceleme yaptırılmıştır. Defter ve kayıtlar ile vergi dairesi kayıtları bir bütün olarak incelendiğinde, —- yılı işletme defterine göre davacının davalıya — adet ve toplam bedeli —- olan fatura kesildiği faturalara ilişkin irsaliyelerden yalnızca—- iki adet faturaya ilişkin irsaliyelerde —isim ve imzasının bulunduğu, toplam bedeli —olan bu faturalar yönünden davacının mal teslimini ispatladığı yine davacının kendi defter ve kayıtlarına göre — tahsilat sağladığının kabul edildiği, kendi sunmuş olduğu — yılına ait tahsilat makbuzları ile de —tahsilat sağladığı görüldüğü her iki durumda da ispatladığı alacak miktarından fazlaca tahsilat sağladığından — bir alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır. — yılında ise davacı davalıya kendi defterlerine göre toplam bedeli — adet fatura düzenlediği, irsaliyelerde isim ve imzanın bulunmadığı ancak — kayıtlarında davacının — davalının da —-beyanında bulunduğu ve kayıtların örtüştüğü görülmüştür. Hal böyle olunca davacının kendi defterleri ile vergi dairesi kayıtlarınında birbiriyle örtüşmediği — olduğu anlaşılmıştır.—- olarak belirtilmiş ise de esasen ilk ek raporda —- — yılında ise davacı tarafından davalı adına —- bedelli tek bir fatura düzenlendiği faturanın her iki tarafın da —– yer almadığı yine isim ve imza bulunmadığı dolasıyla bu fatura yönünden davacının mal teslim iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır. — ilişkin ise davacının kendi kayıtlarına göre yapılan ödemelerin toplamı — olup, davacının anılan yıllarda toplam ——-alacağını ispatladığı göz önüne alındığında bakiye bir alacağının kalmadığı sonucuna varılmıştır. —- itibariyle cari hesabın bütün olarak değerlendirildiğinde— yılından toplam bedeli — olan iki adet fatura,— adet fatura olmak üzere davacının toplam — alacağı hususunu ispatladığı ancak davalı tarafından yapılan —- ödemeler göz önüne alındığında davacının bakiye bir alacağının bulunmadığı, bu hususu ispatlayamadığı, davacı tarafından yemin teklifinde bulunması ve davalı tarafça yeminin eda edilmesi ile davacının iddiasını yemin dahil yasal, yazılı delillerle ispatlayamadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 118,55-TL harcın mahsubu ile artan 59,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 43,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde —-yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2021