Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/633 E. 2018/234 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/633 Esas
KARAR NO : 2018/234

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2016
KARAR TARİHİ : 01/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 5894 Sayılı Yasa ile kurulmuş, anılan yasa uyannca Türkiye’deki futbol faaliyetleri ve milli takım ile ilgili her türlü düzenlemeyi yapmak görev ve yetkisi münhasıran kendisine verilmiş tüzel bir kişilik olan davacı —-, davalı —- Ticaret A.Ş.’nin çeşitli radyo kanallarında yayınlanmakta olan reklamlarda Federasyonun sponsoru olmadığı halde, hiçbir bedel ödemeksizin ve izin almaksızın ortalama tüketici nezdinde Federasyonun ve milli takımların sponsoru olduğu izlenimini yaratarak haksız yere ticari kazanç sağladığını, milli takımın marka ve sponsorluk değerlerini düşürdüğünü, bu reklam ve kampanya ile davalı şirketin — Avrupa Futbol Şampiyonasında mücadele etmiş Türk Milli Takımı ile ilişkili hale geldiğini ve sponsorluk ücreti ödemeden sponsorluk izleniminden yararlanmış olduğunu, davalı ile aynı sektörde faaliyet gösteren ve federasyonun sponsorlarından biri olan —-Ticaret A.Ş.’nin Milli Takımları desteklemek ve bu sayede firmasını Milli Takımla ilişkilendirecek tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunabilmek için müvekkil federasyona yüksek bedeller Öderken, davalı —-A.Ş.’nin bu tanıtımı hiçbir külfete katlanmaksızın yaparak kazanç elde ettiğini, davalı firmanın reklam faaliyetindeki tüm ifadelerin, — Avrupa Futbol Şampiyonası sırasında Milli Takımla ilişki kurmaya yönelik olduğunu, davalı —-A.Ş.’nin, müvekkil federasyon ve milli takımlar perakende tedarikçisi olan — Ticaret A.Semin — Avrupa Futbol Şampiyonası kapsamında federasyon ile arasındaki sözleşmeye uygun olarak yapmakta olduğu reklam ve tanıtım faaliyetleri ile elde etmeyi amaçladığı kazanmalarını zayıflatmak, — Avrupa Futbol Şampiyonası döneminde Milli Takımın popülaritesi ve beğenisinden izinsiz olarak faydalanmak istediğini, davalı —A.Ş.’nin, firmasını ortalama tüketicinin Milli Takımlar sponsoru olarak algılamasına neden olacak nitelikteki reklam faaliyetini, Türkiye Futbol Federasyonunun sponsoru olmamasına ve izin almamış olmasına rağmen yaptığım, davalının haksız ve yanıltıcı reklamları nedeniyle Federasyonu zarara uğrattığım, gerek yeni sponsorlar edinmesi gerekse mevcut sponsorlukları ile sponsorluk ilişkilerinin devam etmesinin zorlaştığını, davalı —’un, —markası île birlikte gerçekleştirdiği, —- Mağazalarından (— sistemi kartı olan) — ile yapılacak — alışverişlerinde her 100. Kişiye Türkiye Milli Takım Forması hediye edileceği yönündeki reklam faaliyeti nedeniyle tuzak pazarlamaya son vermesi için davalıya 18.05.2016 tarihinde bir ihtarname gönderildiğini, davalının — Avrupa Futbol Şampiyonası döneminde, birden fazla tuzak pazarlama faaliyeti ile müvekkil Federasyonu ve sponsorları zarara uğratmaya çalıştığının görüldüğünü iddia etmekte olup,açıklanan nedenlerle davalı — Ticaret A.Ş. tarafından yapılan ve haksız rekabet teşkil eden reklamın tedbiren durdurulmasını, haksız rekabetin men’i ile müvekkil Federasyonun zarar ve ziyanın tazmini için fazlaya dair hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000. TL. olmak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı —Ticaret A.Ş.’nin davacı Türk Futbol Federasyonumun iddia ettiklerinin aksine müvekkil şirketin sponsor yaratma amacının bulunmadığını, davacı tarafından reklam olarak nitelendirilen söz ve müzik içerikli marşın sponsor algısı veya reklam amacına hizmet etmediğini, toplumsal bir olay, milli bir birliğe destek olmak için hazırlanan marşın sözlerine bakıldığında bu sözlerin içeriğinde de sponsor algısı yaratma çabası güdülmediğimn ortada olduğunu, müvekkil şirketin milli takım üzerinden reklam yapmak gibi bir amacı veya kaygısı bulunmadığını, gerek marşın içeriğinde gerekse dış sesin söylediği “—, Avrupa Kupasında milli takımımıza başarılar diler!” sözlerinde herhangi bir “resmi sponsorluk” vs. iddiası olmadığını, söz konusu marş incelendiğinde, milli takımla — arasında “başarı dilemekten” öte başka bir durum veya amaç olmadığının açık olduğunu, sponsorluk algısı yaratılmak istense idi, dünya kupası süresinde her kurum ve kuruluşun yaptığı gibi sadece başarılar dilemekle kalınmayıp, müvekkil şirketin sponsor olduğuna ilişkin kuvvetli ifadeler kullanılır olacağını, dava konusu edilen marşta Türk Futbol Federasyonu’ na ait hiçbir logo, marka veya özel işaret kullanılmadığını, dava dilekçesinde belirtilenin aksine bunun bir marş olduğu, reklam olmadığını, ayrıca herhangi bir görüntü içermemekte olup sadece müzik ve sözlerden oluştuğunu, marşta veya müvekkil şirket tarafından herhangi bir görsel basında renk, logo, marka, işaret, arma, amblem, futbolcu görseli, futbolcu adı/adlan, vs. kullanılmadığı ve bu bağlamda Türk Futbol Federasyonu’nun ve/veya Türk Milli Futbol Takımı’mn tescilli veya tescilsiz herhangi bir alametinin— Ticaret A.Ş. tarafından kullanılmasının kesinlikle söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu — kampanyasında forma hediye etme eyleminin müvekkil şirket tarafından yerine getirilmediğini, bu eylemin— firması tarafından yapılan bir eylem olduğuna — firmasından alınan bilgiye göre, söz konusu kullanımlarda herhangi bir şekilde davacının, sponsorların üzerinde hak sahibi olduğu herhangi bir ifade kullanılmadığını ve bu kapsamda; orijinal nitelikleri haiz bir ürünün herhangi bir ilişkilendirme algısı yaratacak ifadeye yer verilmeden tüketicilere hediye edilmesinin, ortalama tüketici nezdinde yaratıcı özellikte kabul edilemeyeceğinin açık olduğunu, — kampanyası nedeniyle müvekkil şirketin “forma hediye etme” vs. davacı ile ilişkilendirilecek herhangi eylemi bulunmadığı gibi, söz konusu kampanya nedeniyle müvekkil şirketin kusuru olduğunun iddia edilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde emsal olduğunu iddia ederek sunmuş olduğu kararların “görsel” nitelik taşıması sebebiyle dava konusu marş ile karşılaştırılmasının mümkün olmadığını ve bundan dolayı anılan kararların emsal olamayacağının açık olduğunu, davacının, müvekkil şirketin söz konusu marş ile haksız ticari kazanç elde ettiği iddiasının yerinde olmadığı ve bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacı müvekkil şirketin marşı nedeniyle herhangi bir sponsor ile yaptığı sözleşmesinin feshedilmemiş olduğu ve davacının marş nedeniyle herhangi bir zarara uğramasının mümkün olmadığını, ayrıca müvekkil şirketin bu marş nedeniyle herhangi bir menfaat elde etmemiş olduğu, bu durumun müvekkil şirketin mali defler ve kayıtlarından da anlaşılabileceğini, davacımn talep etmiş olduğu tazminat miktarının da fahiş nitelikte olduğunu, halka mal olmuş milli takıma başarılar dilemenin hiçbir kurum veya kuruluşun tekelinde olmadığı ve kimsenin tekeline verilemeyeceğini, resmi sponsor olmayan firmaların milli takıma başarılar dilemesi veya milli takımı desteklemesinin haksız rekabet kalkanı arkasına sığınılarak engellenemeyeceğini iddia etmekte olup, açıklanan nedenlerle, davanın reddi, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davalının ticari kazanç elde etme amacı ile — Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde, şampiyonaya katılmaya hak kazanan Türk Milli Takımı’nın sponsoru olmadığı halde hiçbir bedel ödemeksizin ve izin almaksızın, ortalama tüketici nezdinde federasyonun ve Milli Takımların sponsoru olduğu izlenimini yaratacak şekilde reklam yapıp yapmadığının, davalının yapmış olduğu reklam filminin ve müziğinin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti ile bu uyuşmazlıklar nedeni ile davacının davalıdan tazminat istemine yönelik davadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan 04/12/2017 tarihli raporda ,” davaya konu olan marşın görsel bir nitelik taşımasa dahi sözlerinde kullanılan ifadeler sebebiyle işitsel olarak tüketicilerin zihninde doğrudan — ile ilgili bir çağrışım yaratarak Mîllî Takım ve Migros arasında bir ilişki kurulmasına sebep olabileceği; Marşın sonunda “—” ismine doğrudan yer verilmesi ile ortalama tüketicinin markayı hatırlamasını sağlayarak tüketicilerde “—-” markasının milli takıma sponsor olduğuna ilişkin bir algı oluşmasına neden olabileceği; özellikle de sonunda — isminin geçtiği marşın büyük sayıda tüketiciye ulaşmasına imkan sağlayan kitle iletişim araçlarından biri olan radyoda ve — Avrupa Futbol Şampiyonası sürecinde yayınlanması bu markanın milli takım ile ilişkisi olduğu düşüncesini pekiştirir nitelikte olması sebebiyle tuzak pazarlama uygulaması gerçekleştirdiği, —markasının gerçekleştirdiği satış promosyonu çalışmasının —’ta sadece —’un — olan —-ile ve — Avrupa Futbol Şampiyonası zaman diliminde gerçekleştirilmesinin tuzak pazarlamayı destekler nitelikte olduğu, davalı şirketin bu eyleminin ITKm.54 vd. hükümleri çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiği, davalının basiretli bir tacir gibi (TTKm. 18/f.2 uyarınca) hareket etmemesi sebebiyle kusurlu olduğu, bu nedenle davacının maddi tazminat talep etmesinin mümkün olduğu yönünde ” görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına , tarafların iddia ve savunmaları , denetlenebilir bilirkişi raporu içeriğine göre, davacı Türkiye Futbol Federasyonu 5894 Sayılı yasa ile kurulmuş , bu yasa çerçevesinde Türkiyedeki futbol faaliyetleri ve milli takım ile ilgili her türlü düzenlemeleri yapmak görev ve yetkisi münhasıran kendisine aittir. — yılı Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi ve şampiyona sırasında davacı sponsoru olmadığı halde davalının — ilişkili olan ve herhangi bir sponsorun ücreti ödenmeden bu haliyle davalının bir külfete katlanmadan reklam faaliyeti çerçevesinde ve izin almadan haksız veya yanıltıcı reklamları nedeniyle haksız rekabetin men’i ile bundan kaynaklı tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir. Haksız rekabet eylemi 6102 Sayılı TTK 54 ile 63.maddeler arasında düzenlenmiş olup haksız rekabet rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkiyi etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar olarak tanımlanmaktadır. Buna göre kendisi ,ticari işletmesi, işletme işaretleri ,malları ,iş ürünleri ,faaliyetleri ,fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunan veya aynı yollarla 3.kişiyi rekabette öne geçirmek haksız rekabet olarak yasada sayılmıştır. Bilgisayar mühendisi tarafından reklamda kullanılan ses kaydı ve içeriği döküm halinde sunulmuş , yargılama dahilinde sektör bilirkişi ile birlikte haksız rekabet uzmanı bilirkişilerden rapor alınmıştır. Davalının davacı ile herhangi bir sponsorluk anlaşması imzalamadan reklamlarında haksız rekabet olarak tespit edilecek şekilde ve sponsor olduğu iddiasını uyandıracak nitelikte reklam yapması TTK nun 54 vd hükümleri çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiği kabul edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde bu haksız rekabetin tespiti , men’i ve 10.000 TL maddi tazminat talep etmiş ,karar celsesinde maddi tazminat miktarını sabitleyerek 10.000 TL üzerinden karar verilmesini istemiştir. Yukarıdaki gerekçeye göre haksız rekabetin oluştuğu kanaati çerçevesinde davanın kabulü ile Haksız rekabetin tespiti ve meni ile davacı ve davalının ticari kimliği , yapılan işin ve haksız rekabete konu tespitin özelliği gözönüne alındığında ayrıca bir incelemeye ve hesaplamaya gerek bulunmadan davacının istediği 10.000 TL tazminatın kadri maruf olduğu kabulü ile istenen tazminat miktarının davalıdan alınarak davacıya dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜ ile,
Haksız rekabetin tespiti ve meni ile 10.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte verilmesine,
2-Karar harcı 683,10 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 204,28 TL ilk masraf, 85,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.489,28 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/03/2018