Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/626 E. 2018/77 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/626 Esas
KARAR NO : 2018/77

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/05/2016
KARAR TARİHİ : 30/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait —-plaka sayılı aracın davalı … şirketine maksimum kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, aracın şirket genel müdürünün sevk ve idaresinde iken — yönetimindeki — plaka sayılı aracın müvekkiline ait araca çarpması sonucu araçta ağır hasar meydana geldiğini, aracın yetkili servisine çekildiğini, müvekkili firmanın ağır hasarlı aracın pert edilmesini beklerken davalı sigortanın bu duruma yanaşmadığını, aracı tamir ettirmek istediğini ancak müvekkilinin bunu kabul etmediğini, kazadan 20 gün sonra aracın tamirine başlanıldığını, araçtaki zararın 18.500,00 TL olmasına rağmen tamir yoluna gidildiğini, araçtaki hasarlı birçok parçanın orijinali ile değiştirilmesi gerekirken tamir edildiğini, tamirden sonra şirket genel müdürü aracı itirazı kayıt ile yetkili servisten 08/06/2010 tarihinde teslim aldığını, aracın bu tarihten 14/06/2010 tarihine kadar müvekkili şirketin park yerinde kaldığını, araçtaki ayıplı tamiratın davalı sigortaya bildirildiğini ancak davalının bunu kabul etmediğini, daha sonra müvekkilinin davalıyı ihtar ettiğini belirterek hasar dosyasının geç açılmasından doğan zararın, aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi sebebiyle onarım, değişim ve tamirlerden dolayı doğan zararın, araç üzerinde yapılması gerekip de hiç yapılmayan eksik işlerden doğan zararın, müvekkili şirketin araçsız kalması sebebiyle uğradığı zararın ve araçta ayıplı tamirat sebebiyle doğan değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait aracın kasko sigorta poliçesi ile 32.500,00 TL sigorta bedeli ile sigortalandığını, kazanın 09/04/2010 tarihinde meydana gelip hasar dosyasının açıldığını, sigorta eksperi tarafından hasarın tespit edildiğini, tamirat masrafının ödendiğini, davacı aracını teslim almadığından teslim-ibra ve temlik belgesinin geç imzalandığını, aracın teknik olarak perte çıkartılmasının mümkün olmadığını, onarımda herhangi bir eksiklik bulunmadığını, değer kaybı zararından sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı … şirketine kasko sigortası ile sigortalı araçta trafik kazası nedeniyle oluşan hasar nedeniyle aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi sebebiyle onarım, değişim ve eksik işlerden doğan zararın sigorta poliçesi kapsamında tazmini davasıdır.
Dava ilk olarak mahkememizin —esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacı vekili tarafından talep ıslah edilerek dava değeri 9.088,73 TL’ye yükseltilmiş ve mahkemece davalı aracın eksik ve gereği gibi tamir edilmemesinden dolayı oluşan bu zarardan davalının sorumlu olduğu belirtilerek davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından yapılan temyiz neticesinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/11111 esas ve 2016/1372 karar sayılı ilamında mahkemece davacıya talep ettiği her bir alacak kaleminin miktar olarak açıklattırılması ve belirtilecek miktarlar dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi ile ıslaha konu edilen miktar yönünden mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul yönünde kabul yönünde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle bozulmuş ve mahkememizce dosya yeni bir esasa kaydedilerek yapılan ilk duruşmada bozma ilamına uyulmuş ve bozma kararındaki esaslar doğrultusunda yargılama yapılmıştır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlanmış, HMK.140. maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapıldıktan sonra uyuşmazlık noktaları tespit edilerek tahkikata geçilmiş, tahkikat aşamasından sonra deliller toplanmak ve taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporları alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Sigorta poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş, taraflarca sunulan servis kayıtları ve kaza tutanakları ile birlikte incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; davalı …Ş. Tarafından — sayılı kasko sigorta poliçesiyle davacıya ait — plakalı hususi otomobilin, 04/05/2009- 2010 tarihleri arasında kazanın meydana geldiği 03/04/2010 tarihinide kapsayacak şekilde 32.500,00 TL sigorta bedeli ile kasko teminatı altına alındığı görülmüştür.
Davacı vekilinin bozma ilamı doğrultusunda 08/06/2016 tarihli dilekçesinde talep miktarlarını bildirdiği değerlendirilerek ayrıca bir süre verilmemiş ve bildirilen miktarlar üstünden inceleme yapılması için dosya konunun uzmanlık gerektiren yönleri olması sebebiyle dosya bozma ilamında belirtilen hususlar ve davacı tarafından taleplerin ayrıştığı ve somutlaştırdığı dilekçesindeki her bir talep yönünden oluşan hasar ve zararın belirlenmesi açısından rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Makine Mühendisi — tarafından sunulan 30/01/2017 tarihli bilirkişi raporu HMK 282 maddesi gereğince incelenmiş, denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak hasar dosyasının geç açılmasından doğan zarar ile aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi sebebiyle onarım/ değişim ve tamirlerden doğan zarar ile eksik işlerden doğan zararın ve davacının aracın tamirde kalması ve bu süre içinde araçsız kalması ve oluşan değer kaybından doğan zararlarından davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, Yargıtay bozma ilamındaki hususlar ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıya ait — plaka sayılı aracın davalı … tarafından kasko sigortası poliçesiyle kaza tarihi itibariyle teminat altına sigortalandığı, kasko sigortası genel şartlarının A.1.b madde düzenlemesi kapsamında dava konusu trafik kazasının sigorta teminatında olduğu, her iki tarafında —-halinde ki — plakalı aracın teknik ve ticari yönden uygun olmayan onarım yapılmasını kabullendikleri, alınan bilirkişi raporlarında aracın tamir masrafının daha düşük tutulması için yapılması gereken tamiratların bir kısmının eksik bir kısmının da gereği gibi yapılmadığının tespit edildiği, davacıya ait araçta eksik onarım bedelinin 9.088,73 TL olduğu, dolayısıyla davalı aracın eksik ve gereği gibi tamir edilmemesinden dolayı oluşan bu zarardan davalının sorumlu olduğu, ancak değer kaybı ve aracın kullanılmaması sebebiyle oluşan zarardan davalı sigortanın sorumlu olmadığı, dava ile istenen tazminatın fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 8.000,00 TL olarak belirtildiği ancak davacı tarafından yapılan ıslah ile dava değerinin 9.088,73 TL ye yükseltildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yukarıda anılan bozma ilamı gereği davacının bozmaya ilamına karşı direnmeyi talep ettiği 08/06/2016 tarihli dilekçesinde değer kaybı ve aracın kullanılmaması sebebiyle uğradığı zararlardan dolayı talep miktarını 0,02 TL olarak gösterdiği, 09/04/2014 tarihinde gerçekleşen kazaya bağlı olarak 16/09/2010 tarihinde dava açıldığı, yine davacının 16/07/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle raporda belirtilen miktar uyarınca davasını ıslah ettiği, davalının 14/11/2013 tarihli duruşmada ve daha önce tebliğ yapılmadığı anlaşıldığından süresi içinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü, davacının davasını ıslah ettiği tarih itibariyle 6762 sayılı T.T.K.’nın 1268 maddesi gereğince ıslah ile talep edilen miktarın zamanaşımına uğradığı anlaşılıdğından, Davanın kısmen kabulü ile, aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi nedeniyle onarım/ değişim ve tamirlerden doğan zarar ile eksik işlerden doğan zarar nedeniyle 7.999,98-TL maddi tazminatının davalı … şirketinin onarım bedeli yönünden temerrüte düştüğü, 29/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, süresinde yapılan zamanaşımı def’i sebebiyle ıslaha konu 1.088,73 TL’nin zamanaşımı nedeniyle reddine yine davacının hasar dosyasının geç açılmasından dolayı doğan zarar ile araçsız kalması nedeniyle doğan zarara yönelik değer ve kazanç kaybı taleplerinin de kasko poliçesi kapsamında olmaması sebebiyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 7.999,98-TL ‘nin maddi tazminatın (aracın gerektiği gibi tamir edilmemesi nedeniyle onarım/ değişim ve tamirlerden doğan zarar ile eksik işlerden doğan zarar) 29/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının değer ve kazanç kaybına (hasar dosyasının geç açılmasından dolayı doğan zarar ile araçsız kalması nedeniyle doğan zarar) yönelik taleplerinin reddine,
3-Davacının ıslah ile arttırılan tazminat talebine ilişkin davasının zamanaşımı nedeniyle reddine,
4-Karar harcı 546,48-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 118,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 427,60-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 267,90-TL ilk masraf, 76,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.643,90-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.327,18-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yatırılan müzekkere ve tebligat gideri 131,00-TL, 400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 531,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 63,61-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.088,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/01/2018