Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/594 E. 2019/218 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/2155 Esas
KARAR NO : 2019/112

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin eşi ————– vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, müteveffanın en son çalıştığı iş yerindeki maaşının 1.385,00-TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL eş …, 1.000,00-TL çocuk … için toplam 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının en yüksek faize karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası yapan————– plaka sayılı aracın müvekkili tarafından 21/12/2013- 2014 tarihleri arasında geçerli ————– numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın müvekkili şirkete sigortalı sürücünün kendi kusurundan kaynaklanan zararın tazmin talebinde haksız olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle yaşanan ölüme bağlı olarak davacılar uhdesinde oluşan destekten yoksun kalmaya ilişkin zararın davalı … şirketinden tazmini isteminden ibarettir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapılmış, uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra tahkikata geçilerek, deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle rapor ve ek rapor alınmış ve 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu değerlendirilmiş tahkikat aşamasında HMK 316 vd. maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası ve poliçe sureti ile ———- Müdürlüğü yazı cevapları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan mirasçılık belgesi, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının —————- soruşturma sayılı dosyası sureti dosya içerisine alınmıştır.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; ——— adına kayıtlı——— plaka sayılı ———-davalı tarafından —— poliçe numarası ile 21/12/2013-2014 tarihleri arasında davalı … şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığı; kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 250.000,00-TL olduğu; görülmüştür.
Dava konusu kaza nedeniyle Bartın Cumhuriyet Başsavcılığının ———– soruşturma sayılı dosyasından verilen — kararında yaşanan ölüm olayının müteveffanın dikkatsizliğinden kaynaklandığı ve 3. Kişinin ihmali veya müdahelesinin bulunmaması sebebiyle yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Yargılamanın 7 nolu celsesinde kazanın olduğu yolun Karayolları Trafik Kanunu gereğince ZMMS kapsamında yol sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş bu hususta davacı vekiline ilgili keşif yolluğu ve bilirkişi ücretini yatırması için iki haftalık kesin süre verilmiş, ara karara ilişkin tebligat davacı vekiline 28/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ancak belirlenen kesin süre içinde davacı vekili tarafından keşif ve bilirkişi ücreti yatırılmadığından bu hususa ilişkin eksikliğin davalı vekili tarafından da giderilmeyeceği olması belirtilmiş olması sebebiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılamamış ve dosyaya sunulan deliller kapsamında değerlendirme yapılmıştır.
Dosya belirlenen hukuki ihtilaf noktaları teknik inceleme gerektirdiğinden dosya tazminat hesap uzmanı bilirkişi ————- tevdi edilerek rapor ve ek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan kök ve ek rapor içeriğinde söz konusu kazanın müteveffanın tarlasında yani karayolu olmayan bir alanda gerçekleştiğini, dolayısıyla davalı … şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, ancak sayın mahkeme aksi kanaatte ise davacılar yönünden ayrı ayrı tazminat hesabı yapılarak davacı … yönünden 255.506,07-TL, davacı … yönünden ise 12.493,93-TL destekten yoksun kalma zararının 05/09/2014 dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birilkte davalıdan talep edebileceği bildirilmiş, söz konusu rapor içeriği denetime elverişli görülerek ilgili kısım hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tek taraflı trafik kazası sonucu vefat eden ve davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün hak sahipleri olan davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları, kazanın meydana geldiği yerin karayolu vasfında olup olmadığı, destekten yoksunluk tazminat talep şartlarının bulunup bulunmadığı varsa zararın miktarı ile uygulanacak faizin türü noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller doğrultusunda davacıların murisi ———-13/07/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, kazanın gerçekleştiği yerin tarla vasfında olduğu, 2918 sayılı K.T.K.’nın 2. Maddesine göre bu kanunun karayollarında uygulanacağı hükme bağlandığı, yine K.T.K.’nın 3. Maddesinde de karayolu ifadesinin trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlandığı, bu kapsamda kazanın gerçekleştiği müteveffanın tarlasının karayolu olmayan bir yer olduğu, yine karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları A.1 ve A.3 maddelerince davalının sorumluluğunun karayolunda gerçekleşen trafik kazalarına ilişkin olduğunun hükme bağlandığı, yerleşik içtihatlar uyarınca söz konusu kaza mahallinin 2918 sayılı yasada sayılan kara yolu yada bağlantı yolu olup olmadığının belirlenmesi amacıyla anılan keşif ve bilirkişi incelemesine ilişkin ara kararı gereğince keşif ve bilirkişi ücretinin davacı vekili tarafından verilen süre içerisinde mahkememiz veznesine yatırılmadığı, davalı vekili tarafından da HMK 324/2 maddesi uyarınca eksikliğin giderilmeyeceğine yönelik beyanda bulunulduğu dolayısıyla bu husustaki belirlemenin dosyaya sunulan deliller kapsamında yapılması gerektiği, sunulan savcılık soruşturma dosyasında alınan ifade tutanaklarında kazanın bağlantı yolunda gerçekleşmediği tarla içerisinde gerçekleştiği yönünde tanık anlatımlarının yer aldığı, yine olay yeri inceleme raporunda kazanın eğimli tarla arazisi içerisinde tarlanın otla kaplı olduğu ve muhtemelen arazinin toprak yapısı ve bitki örtüsünden kaynaklanan sebeplerle takla atması sebebiyle gerçekleştiğinin belirtildiği anlaşılmakla dava konusu kazanın karayolu zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi teminatı kapsamı dışında kaldığı, dolayısıyla davalının kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yasa yönetmelik ve genel şartlar uyarınca talep edilen tazminattan sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 44,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20-TL harcın mahsubu ile eksik 22,50-TL harcın davaca taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli———— deki esaslara göre belirlenen 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacılar vekilinin yokluğunda, —. Vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.