Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/560 E. 2023/915 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/560 Esas
KARAR NO:2023/915
DAVA:Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:06/05/2016
KARAR TARİHİ:23/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– bayisi olduğu, davalı—— müvekkili firmayı telefonla arayarak 60 x 60 abadında parlak —- sorduğu, davalının aynı zamanda müvekkiline kendisini ana fabrikadan yönlendirdiklerini söylediği, müvekkil şirketin ise ödeme yapıldığı takdirde
satışın yapılabileceğini davalıya bildirdiği, bunun üzerine davalının konu ile ilgili olan —— tutarlı, keşidecisi —— çekin fotokopisinin faksını müvekkil şirkete gönderdiği, müvekkilinin de gelen faksla birlikte bankaya sorgulama yaptırıp, bankanın çeklerin ödendiğine dair bilgi vermesi üzerine—–görüşmede bulunup, çekin tarafına gönderilmesinin akabinde ürünlerin teslim edeceğinin belirtildiği, davalının ise çeki müvekkile kargo ile gönderip, sonrasında müvekkili şirkete iki tane araç yönlendirdiği, bunun üzerine müvekkilinin ——– irsaliyeli faturalarını kesip ürünleri teslim ettiği, faturaların üzerinde teslim edilen kişilerin ad soyad, imza, telefon numaraları ve araç plakalarının
mevcut olduğu, —-müvekkiline çeki gönderirken yazmış olduğu zarfta kendi
el yazısının mevcut olduğu, müvekkili tarafından çekin karşılıksız çıkmasıyla —–sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı ile icra takibine başlandığı ve —— işyerinde haciz tatbik edildiği, haciz mahallinde —— imzaya ve borca
dair her hangi bir itirazının bulunmadığı,
davalının —- Sayılı dosyasında imzaya itiraz neticesinde mahkemecebilirkişiden rapor alınarak, imza incelemesi yapıldığı ve çekte bulunan imzanın —– ait olmadığının tespit edildiği,
bu nedenlerle; davalıdan olan 32.250,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile müvekkile verilmesine, davalının mal varlığına tedbir
konularak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ne
——- ne de alacaklı gözüken —–hiçbir ticari münasebetinin olmadığı, takibe konu yapılan çekteki imzanın müvekkili —– yetkili temsilcisi olan —- ait olmadığı, karşı tarafın, müvekkilinin kendilerine çeki kargo ile gönderdiği ve akabinde de iki tane araç gönderip —— nolu irsaliyeli faturaları kesip ürünleri
teslim ettiğini iddia ettiği, faturaların üzerinde ürünleri teslim alanların adı, soyadı, imza, telefon ve araçplakalarının yer aldığını da belirttiği, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğu,müvekkilinin bu şirket ile her hangi bir ticari ilişki içinde olmadığı gibi, her hangi
bir şekilde fatura kesmişliği, mal almışlığının da söz konusu olmadığı, ürünleri teslim alan araç plakaları ile ve teslim alan kişiler ile her hangi bir bağlantısının ve tanışıklığının da
söz konusu olmadığı, karşı tarafın, ihtiyati haciz sırasında müvekkilinin borcu kabul ettiği, borca itirazı
olmadığını iddia ettiği, bu durum gerçeği yansıtmayıp, müvekkilinin haciz baskısı altında tutanağı bile okumadığı, söz konusu itiraz beyanlarının zapta hiçbir şekilde yazılmadığı,—- tarihli ilamı ile imzanın müvekkile ait olmadığının ve itirazlarında haklı
olduğunun sabit olduğu, bu nedenlerle; davanın reddine, karşı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, fatura alacağının tahsili talebine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturanın gönderildiğini, davalının faturaları ödemediğini, fatura alacağı nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——— Sayılı Dosya fotokopisi celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, — dava konusu bilgiler celp edilmiş, dava konusu —–bedelli çek aslı —— sayılı dosyasından celp edilmiş ve yazı işleri kasasına alınmış, —- davalının vergi kayıtları ve —– kayıtları celp edimiş, —— davalının esnaf kaydı bilgileri celp edilmiş, —- davalının gerçek kişi ticari işletme kaydı bilgileri celp edilmiş, —– raporu alınmış, — tarihli bilirkişi raporu alınmış,—- Talimat sayılı dosyası ile — tarihli bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—- alınan —- tarihli raporunda özetle, “…Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekte ——- kaşe izi üzerine atılı 1. ciro imzası ile —- mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir kanaat raporudur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli raporunda özetle, “…Davalı şirketin incelemeye ibraz ettiği —- yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal sürelerde yaptırıldığı
görüldüğünden, incelenen ticari defterlerin lehlerine kesin delil vasfına haiz olup olmadıkları konusunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davalı şirketin incelenen —- yılı ticari defterlerinde ——— her hangi bir muhasebe kaydının bulunmadığının görüldüğü, davalı şirket —- ticari defterlerini ibraz etmediğinden, bu konuda takdir ve yorumun Sayın Mahkemeye ait olduğu, davacı şirket
tarafından, davalı şirkete hitaben — nolu ve —— tutarında– adet fatura düzenlenmiş olup, bu faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının davalı şirketin — ticari defterleri incelenmediğinden anlaşılamadığı, ancak bu faturalar için davalının —— yılında mal alış
bildiriminde bulunmadığının görüldüğü,
—nolu faturada — nolu faturada teslim alan kısmında —– isim, imza, plaka ve telefon numaralarının bulunduğu görülmüş olup, davacı———– yılına ait sigortalı çalışanlar listesiincelendiğinde; —- kayıt bulunmadığının görüldüğü,
Davalı —- firmasının — yılları mal Alış ve satış bildirimlerinin incelenmesinden, davacı —-dava dışı ———–Firmaları için her hangi bir mal ve hizmet alış ve / veya satış bildiriminin yapılmadığının görüldüğü, —— tarihli gerekçeli kararında;Bilirkişinin —- tarihli raporunda; inceleme konusu —— meblağlı çek arka yüzünde mevcut ——–kaşe üzerinde atılı 1. ciranta imzasının kişinin dosyada mevcut mukayese imzalarıyla aralarında saptanan benzemezliklere nazaran
——eli ürünü olmadığını belirttiğinden, davacının imzaya itirazının kabulü ile
—-dosyasına konu takibin
davacı yönünden durdurulmasına ” karar verildiği görülmüş olup, Mahkeme kararının ——— tarihinde kesinleştiği, kesinleşme şerhinden anlaşıldığından, bu durumda davacının davalıdan alacak talebinde bulunup bulunmayacağı konusunda takdir ve hukuki yorumun Sayın Mahkemeye ait olduğu, Sayın Mahkemece dosyada bulunan belge ve bilgilere göre; davacının davalıdan
alacak talebinde bulunabileceğinin kabulü durumunda, davacının davalıdan — takip tarihi itibariyle isteyebileceği asıl alacak ve ferilerinin —— olarak hesaplandığı, Hesaplamaya göre; davacının davalıdan —– takip tarihi itibariyle —- asıl alacak, 959,44 TL işlemiş avans faizi, 3.225,00 TL karşılıksız çek tazminatı, 96,75 TL
komisyon, 70,50 TL ihtiyati haciz harcı ve 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 36.901,69 TL isteyebileceğinin söylenebileceği ( Davacının takipteki toplam alacak talebi 36.990,82 TL ), bu tutarın davacı tarafından talep edilip edilmeyeceği
konusunda takdir ve hukuki yorumun Sayın Mahkemeye ait olduğu,Tarafların masraf, inkâr tazminatı, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, Sayın
Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,
Sonuç ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
——-Talimat sayılı dosyası ile alınan bilirkişi tarafından düzenlenen —–tarihli raporunda özetle, —Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; Davacının, —- yılları yasal defter onaylarının süresi içerisinde yapıldığı, Davacı yasal defter kayıtlarına göre,Davacı tarafından düzenlenen; ——-Tarih, seri no ve tutarl ı toplam —- tutarındaki 2 adet faturanın Davacı Yasal Defterlerinde —– yevmiye no ile kayıtlı bulunduğu, —- tarihinde Davacı Yasal Defterlerinde ——Yevmiye No ile —- alınan— tutarındaki çekin, davalının——nolu cari hesabına işlenerek bakiye kalan ——– Alınan Sipariş Avansları hesabına kaydedildiği, — tarihi it ibariyle dava konusu —— tutarındaki çekin —-–Şüpheli Ticari Alacaklar hesabında kayıtlı bulunduğu, Davacının, davalıdan ———-tutarındaki çek sebebiyle 33.450,00 TL tutarında Alacaklı olduğu, Sonuç ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu olan ——- bedelli fatura ile —- numaralı 17.336,56 TL bedelli fatura sebebiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, faturaya konu malların (iki kamyon granit) davalıya teslim edilip edilmediği noktasındadır.Uyuşmazlığın aydınlatılması için dosya safahatı hakkında açıklama yapmakta fayda bulunmaktadır. Davacı tarafça dava konusu fatura alacağı için davalıdan keşide tarihi —— çekin alındığını ve davacı tarafça anılan çekin karşılıksız çıkması sebebiyle ——esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi yaptığını, davalının dava konusu çekteki imzayı inkar etmesi sebebiyle——- sayılı dosyası ile takibin durdurulmasına karar verildiği, iş bu dava ile davacı tarafça fatura alacağı için alacak davası açıldığı anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davacı, davalı şirket yetkilisi olan —- anlaşıldığını ve ——— irsaliyeli fatura ile (faturaya konu granitlerin) davalıya teslim edildiğini, karşılığında çek aldığını ancak davalının çekteki imzayı inkar ettiğini ve bu kapsamda yapılan —– yargılamada dava konusu çekteki imzanın davalı şirket yetkilisi —– ait olmadığı tespit edilerek icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini ancak dava konusu faturalar sebebiyle davalıdan alacaklı olduğundan iş bu alacak davasını ikame ettiğini beyan etmektedir. Dolayısıyla, iş bu davanın konusu keşide tarihi —– çekten bağımsız olarak dava konusu olan —– sayılı irsaliyeli faturalara yönelik olduğu anlaşılmış, yargılamaya bu tespit üzerinden devam edilmiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat külfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir. Somut olayda, davalı tarafından taraflar arasındaki hukuki ilişki inkar edildiğinden davacının davalıya dava konusu ——irsaliyeli fatura ile (faturaya konu granitlerin) malların teslim edildiğini ispat etmesi gerekmektedir.Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile —– formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davacı ve davalı (davalının yalnız 2015 yılı) ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafça talep edilen fatura alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının defter incelemesi için iki defa talimat yazılmasına rağmen —- yılına ilişkin ticari defterlerini ibraz etmediği, davalının —- formunda yapılan incelemede davalının dava konusu faturaları vergi dairesine bildirmediği anlaşılmıştır. Ayrıca davacı tarafça fatura karşılığı alındığı beyan edilen çek üzerinde mahkememizce imza incelemesi yaptırılmış, ——ile dava konusu çekteki imzanın davalıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Ancak yukarıda belirtildiği üzere davacı çekten ari olarak fatura alacağını talep ettiğinden çekteki imzanın davalıya ait olmamasının uyuşmazlığın esasına bir etkisinin olmadığı değerlendirilmiş, yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, 11/10/2023 tarihli talimat bilirkişi raporu ile dava konusu faturaları kendi ticari defterlerine işlediği, davalının ise iki defa talimat yazılmasına rağmen mazeretsiz bir şekilde —— yıllarına ilişkin ticari defterlerini ibraz etmemesi sebebiyle HMK 222/3 md gereğince defter ibrazından kaçındığı nazara alınarak davacı ticari kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacının —– irsaliyeli faturalara yönelik talebinin yerinde olduğu, aşan taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, anılan gerekçelerle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davanın kısmen kabulüne, ——– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacını fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
1-Davanın KABULÜNE,
2——— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacını fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar harcı 2.074,19-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 550,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.523,44-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 550,75-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıyaverilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 725,05-TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.410,00-TL bilirkişi ve———- rapor ücreti olmak üzere toplam 6.168,55-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 5.808,15-TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.885,69-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2023