Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/551 E. 2018/839 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/551 Esas
KARAR NO : 2018/839
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2016
KARAR TARİHİ : 19/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın ………. hesap numaralı müşterisi olduğunu davalı banka şubesinde …. tarihinde açılan ….. numaralı hesabının bulunduğunu, yapılan incelemede davalı banka tarafından hesabından farklı tarihlerde kredi tahsis ve değerlendirme ücreti adı altında bir çok seferde toplamda 7.507,50-TL’nin çekildiğini, davalı banka ile kredi sözleşmesi imzalamadığını, söz konusu ücretlerin izinsiz olarak hesabından alınmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu ücretlerin iadesi talep edilmişse de banka tarafından verilen cevapta Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi doğrultusunda tahsis edilen limit kapsamında ve düzenlenen 16/04/2013 tarihinde imza edilen sözleşme gereği söz konusu tahsilatların yapıldığının belirtildiği, müvekkilinin davalı bankadan kredi kullanmadığını, yerleşik içtihatlar uyarınca ve Borçlar Kanunun 21 ve devamında düzenlenen maddeleri ile Medeni Kanunun 2. maddesine uygun olmayan davalı banka işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek 7.507,50-TL’nin temerrüt faiziyle birlikte temerrüt tarihinden itibaren iadesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili banka arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmenin ticari nitelikte olduğunu, yerleşik içtihatlar uyarınca sunulan bankacılık hizmetleri kapsamında davacıdan komisyon, masraf adı altında münasip ücretlerin alınmasında yasal bir engel olmadığını, müvekkilinin haksız bir işlemi olmadığını, imza edilen sözleşme kapsımında yapılan tahsilatların haksız şart niteliğinde de olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen komisyon, masraf vs. adlar altında tahsil edilen ücretlerin haksız ve fahiş olduğu iddiasına yönelik alacak davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapılmış, uyuşmazlık noktaları tespit edildikten ve tahkikat aşamasından sonra deliller toplanmak ve taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı bankaya müzekkere yazılarak dava konusu edilen genel kredi sözleşmesi ile ekleri, krediye dair tüm kayıtlar ile hesap hareketlerine ilişkin kayıtlar celp edilmiş ve taraflarca dosyaya sunulan ihtarname suretleri incelenmiştir.
Davalı bankadan celp edilen kredi sözleşmesi incelendiğinde, davacı ile davalı banka arasında 16/04/2013 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imza edildiği, imza edilen sözleşmede davacının ……………… işletme ad ve unvanı ile sözleşmeyi imza ettiği, yine davacının gerçek kişi olarak da davalı banka ile …. ve 2…. tarihlerinde bireysel nitelikli konut kredisi sözleşmeleri imza ettiği, bankanın …. tarih …. numaralı yazısında dava konusu edilen söz konusu ücretlerin bu krediler kapsamında ilgili hesaptan tahsil edildiği bildirilmiş, krediye ilişkin ipotek belgesi, ödeme planı, yapılan sigorta poliçeleri ile sözleşmenin sureti gönderilmiş, söz konusu sözleşmenin ise ……. ismiyle imzalandığı görülmüştür.
Davacının Ticaret Sicil Müdürlüğündeki kayıtları sistem üzerinden incelenmiş davacının ………….adıyla …..sicil numarasıyla ve…..Vergi Dairesinin ….. vergi numarasıyla gerçek kişi tacir olarak sicile kayıtlı olduğu, davacı firmanın davalı bankanın ….. müşteri numarasıyla ……numaralı hesabı üzerinden işlem yaptığı, söz konusu hesabın aynı zamanda bireysel nitelikte işlemler içinde kullanıldığı, davacının yaptığı işlemlerde ticari işletmesinin kaşesinin kullanmak suretiyle işlemlerini gerçekleştirdiği görülmüştür.
Dosya, tüm deliller toplandıktan sonra hukuki ihtilaf noktalarında belirtilen hususlar çerçevesinde tarafların iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar şekilde rapor tanzimi için bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi ….. tarafından sunulan 02/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda imza edilen sözleşme kapsamında davacının tacir olduğu, kredilerin ticari iş için kullanıldığı ve banka tarafından yapılan tahsilatların ilgili yasa ve tarife gereği sunulan bankacılık hizmetleri kapsamında uygun olduğu kanaati bildirilmiş, davacı yanın söz konusu rapora itirazları doğrultusunda davalı bankaya müzekkere yazılarak davacıya kullandırılan kredilerin niteliği ve dava konusu edilen tahsilatların hangi krediler kapsamında tahsil edildiği bilgileri ile davacının işletme adı ve gerçek kişi olarak farklı hesapların olup olmadığı, ticari işletmesinin, …………….kullandırılan krediye dair tahsilatların hesabından yapılmasına ilişkin muvafakatinin olup olmadığı hususlarındaki bilgiler davalı bankadan celp edilmiş bu doğrultuda dosya ek rapor tanzimi için aynı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişi tarafından sunulan 28/03/2018 tarihli raporda tahsilatlara ilişkin kredilerin bireysel nitelikte olduğu bilgisi sebebiyle söz konusu masraf ve ücretlerin davacının ticari nitelikteki hesabından tahsil edilip edilmeyeceğine ilişkin takdirin hukuki yorum gerektirdiği yönündeki kanaat bildirilmiş her iki rapor içeriği HMK 282. maddesi kapsamında denetlenmiş ve ilgili kısımları hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı bankanın bireysel nitelikte kredi kullandırdığı kredi kapsamında yapmış olduğu kesintileri davacıdan tahsil etmesinin hukuka uygun olup olmadığı, tutarın iadesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davacının davalı bankanın …………. Şubesinin ….. nolu müşterisi olduğu, davacının gerçek kişi tacir olarak …………. işletme adı ve unvanıyla davalı banka ile genel kredi sözleşmesi imza ettiği, davalı bankanın gerçek kişi olarak da …….bireysel nitelikte krediler kullandırdığı, bu kapsamda davacı firmanın hesabından çeşitli defalar masraf kesintisi yaptığı, kullandırılan kredilere ilişkin evraklar incelendiğinde davacının dava dilekçesinde bildirmiş olduğu müşteri numarası ile hesap numarasının aynı olduğu ve yapılan kesintilerin bu hesaptan yapıldığı, yine yapılan yazışmalarda davacı gerçek kişi tacir adına başkaca bir hesabın açılmadığı dolayısıyla …………….. kullandırılan bireysel nitelikteki krediler kapsamında yapılan kesintilerin bu hesaptan tahsil edilmiş olmasına davacının muvafakatinin olmadığı yönündeki beyanın Medeni Kanun 2. maddesi hükmü kapsamında uygun olmadığı, Türk Ticaret Kanunu anlamında ticaret unvanı ve işletme adının gerçek kişi tacirin adının kısaltılması suretiyle yazılan ad ve soyadından oluştuğu, bu kapsamda iki ayrı kişiden bahsedilemeyeceği zira davalı bankada ……………..adına iki ayrı hesabınında bulunmadığı, yapılan inceleme ve cevabı yazı ekinde gönderilen belgeler ile hesap hareketlerinin incelenmesinde dava dilekçesinde belirtilen hesap üzerinde ………… ait bireysel işlemlerin de bulunduğu, T.T.K 19. Maddesi uyarınca tacirin tüm faaliyetlerinin ticari iş olduğu söylenebilecekse de hesabın aktif şekilde hem ticari işletme hemde gerçek kişi adına kullanıldığı dolayısıyla bireysel nitelikte olan masrafların bu hesaptan tahsil edilmesi fiili durumu sebebiyle bireysel nitelikteki krediye ilişkin iade talebinin ancak ………… tarafından Tüketici Mahkemesinde açılacak dava ile talep edilebileceği, bu kapsamda davacının gerçek kişi tacir unvanı ile açtığı davada söz konusu tutarın iadesini talep etmesinin yerinde olmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 35,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 128,21-TL harcın mahsubu ile artan 92,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/09/2018

Katip 181471
¸e-imzalıdır

Hakim 196116
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır