Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/545 E. 2019/885 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/545 Esas
KARAR NO : 2019/885

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/05/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 08.12.2016 tarihinde imzalanan sözleşme ve ekleri gereği davacının inşa ettiği binanın tüm dairelerinin kapılarının yapımı işinin davalı tarafından üstlenildiğini, davalının taahhüt ettiği kapıları sözleşme ve ekindeki teknik şartnameye uygun olarak yapmadığını, noterden çekilen ihtarnamelere rağmen ayıplı olan kapıların ayıplarını gidermediğini, bu yüzden davacının daire sahiplerine karşı zor durumda kaldığını, durumun tespiti için İstanbul Anadolu—-.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/18 D.iş sayılı dosyası üzerinden mahallinde bilirkişi vasıtasıyla tespit yaptırıldığını, ilgili tespit raporunda, kapıların teknik şartnameye uygun olmadığı, ayıplı, eksik malzemeli ve piyasa malı işçilikten daha da kötü işlemle yerine monte edildiğini, kapılar üzerinde tadilat yapma ile sözleşmedeki teknik şartname koşullarına çekebilmelerinin mümkün olmadığını, sözleşmedeki şartların yakalanabilmesi için tüm kapıların sökülerek yenilenmesi gerektiği yönünde de görüş bildirildiğini, bu durumda bu sözleşmenin sonuçlarını beklemenin bir anlamının olmadığı sebebiyle geriye doğru feshi ile dava açma zaruretinin doğduğunu, dava konusu kapılar için davalıya tahsilat makbuzu karşılığında beş adet çek toplamı olarak 69.250,00 TL ödendiğini, ayrıca söküm ve boya masrafları için davacı tarafından 10.000,60 TL masraf yapıldığını, netice itibariyle kapılar için ödenmiş bulunan 69.250,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalının sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle uğranılan zarardan şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan yine faizi ile birlikle tahsiline, davalının kötü niyetli olarak ayıplı mal inşaata monte etmesi ve daire sahiplerine karşı davacı şirketi sorumlu duruma sokarak ticari itibarının zedelenmiş olması sebebiyle 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan kapıların sözleşmede taahhüt edildiği üzere teknik şartnameye uygun olarak yapıldığını, davalının 24.04.2015 tarihinde —- seri nolu faturayla birlikte mal teslimini gerçekleştirdiğini ve irsaliyeli faturanın davacı çalışanı ——————— tarafından teslim alındığını, davacının ayıpla ilgili iddialarını kabul etmediklerini, davalı tarafından yapılan işlerde açık ya da gizli hiçbir ayıp olmadığını, aksi düşünülse bile davacı şirketin var olduğunu iddia ettiği eksikliklerin açık ayıp niteliğinde olduğunu ve iki günlük ihbar süresine tabi olduğunu, — tarihli e-postada görüleceği üzere davacı tarafın işi teslim aldıktan sonra davalıya 69.250,66 TL’lik fatura kesilmesini talep ettiği ve aynı gün faturayı teslim almış olduğunu, davacının ileri sürdüğü tespit dosyasındaki bilirkişi raporunun tek bir inşaat mühendisi tarafından hazırlanmış olduğunu, davaya konu olan ahşap kapı imalat ve montaj işi inşaat mühendisinin tek başına bilgi ve donanımı ile mahkemeyi bağlayıcı görüş verebileceği bir iş olmadığını, bu alanda uzman bir mimar ve inşaat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, davalının imalattan kaynaklı bir ayıp ya da kusurun kapılarda bulunması halinde tamiratını yapmayı kabul ettiğini, bu hususun karşı tarafa da şifahen iletilmiş olmasına rağmen davalının kapıları tekrar incelemesine, imalattan kaynaklı bir hata varsa bunun tespiti ve düzeltilmesine muvafakat edilmediğini, davacının sadece kapılar için ödedikleri bedelin tamamının iadesini talep ederek bunun dışında bir çözüm yoluna yanaşmadığını, davacı tarafın bedel iadesi talebi gibi bir hakkı bulunmadığını ve buna ilişkin yargıtay karalarının bulunduğunu, davalının sözleşmeye uygun şekilde ve teslimatı yaptığını ve üzerine düşen edimleri gereği gibi yerine getirdiğini, davacının müşterilerine karşı itibarının sarsıldığı ve maddi manevi zarara uğradığı yönünde beyanda bulunarak iddia ettiği zararı somut bir delille ortaya koyamadığını, davacının daire maliklerince noterden çekilmiş tek bir ihtarname açılmış tek bir dava ya da kapılara ilişkin sonradan masraf yapıldığına dair bir faturayı da dosyaya sunmadığını, eğer gerçekten davacının iddia ettiği gibi davalı tarafç takılan yüz adet kapıda kabulü mümkün olmayan ayıplar bulunsaydı bir evin vazgeçilmez ve ana unsuru olan kapılardan bir kaçının olsun değiştirilmiş olması ve bunun davacıya fatura edilmiş olmasının gerektiğini, kapıların teslimi üzerinden bir yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen teslim edilen kapılardan hiç birinin değiştirilmesine gerek duyulmadığı ve hala kullanılıyor olmasının karşı tarafın iddialarının haksız olduğunu ortaya koyduğunu, davacının yapılan işlerle ilgili tüm mal ve iş bedellerini de davalıya ödemediğini, halen davalının bakiye 7.644,00 TL alacağının olduğunu, netice olarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, her iki şirket arasında 08/12/2014 tarihinde imzalanan anlaşma ile davacının inşaa ettiği binanın tüm kapılarının yapım işinin davalı tarafından yüklenildiği, ancak bu kapıları sözleşmeye ve ekindeki teknik şartnameye göre yapmadığından İAA —-. Sulh Hukuk Mah. —- sayılı dosyası ile tespit yapıldığı, sözleşme gereği 5 adet çek karşılığı 69.250,00 TL ödendiği, teknik şartnameye uygun yapılmayan kapılardan dolayı boya, söküm masrafı olarak 10.000,00 TL harcandığı belirtilerek maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminat talebine yöneliktir.
İstanbul Anadolu—–Sulh Hukuk mahkemesince — sayılı dosyası kapsamında alınmış bilirkişi raporunda, daire içi kapıların sözleşmesinde zikredilen teknik şartnamesine uygun olmadığı, ayıplı, eksik malzemeli ve piyasa malı isçilikten daha kötü bir işlemle yerlerine monte edilmiş olduğu, kapılar üzerinde tadilat yapma ile sözleşmesindeki teknik şartname koşullarına çekilebilmelerinin mümkün görünmediği, sözleşmesindeki teknik şartname koşullarının yakalanabilmesi için tüm iç kapıların sökülerek yenilenmesi gerektiği, yönünde tespitler yapıldığı, ilgili durumu gösteren fotoğrafların rapora eklendiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan rapor içeriğine göre “davalı tarafından yapılmış olan imalat işlerinin, sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun yapılmamış olduğu, imalatların açık ayıplı olduğu, bu sebeple davacının zarara uğramış olduğunun anlaşıldığı, bununla birlikte imalat ve montajı yapılmış olan kapıların tamamının değiştirilmediği ya da tamir edilmemiş olduğu kanaatine varıldığı, tespit raporunda da belirtilmiş olduğu gibi, tespit tarihi itibariyle, pek çok bağımsız bölümün kullanıma alınmış olduğu ve tespit raporunu hazırlayan sayın bilirkişinin tüm daireleri gezerek, tüm kapıları tek tek incelememiş olduğunun anlaşıldığı, davacının toplam zararı yani eksik ve hatalı imalatların telafisi için yapmış olduğu harcamalar dosya kapsamına göre; 24.449,60 TL olarak belirlenmiş ve bunun sözleşmedeki garanti hükümlerine göre talep edilebileceği kanaatine varıldığı, netice olarak, eldeki verilerden, davacının davalıdan talep edebileceği toplam tazminatın 24.449,60 TL olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına tarafların iddia ve savunmaları ve bilirkişi rapor içeriklerine göre; taraflar arasında yapılan 08/12/2014 tarihli sözleşme ile davacının inşaa ettiği binanın tüm kapılarının yapım işi davalı şirkete verilmiştir.
Davacı şirket İstanbul Anadolu ———- Sulh Hukuk Mahkemeisnin – dosyasıyla davalı şirketin monte etmeyi taahhüt ettiği kapıları sözleşme maddelerine göre uygun yapmadığı, bu durumun ihtar edilmesine rağmen eksiklerin giderilmediğini belirterek mahallinde tespitini istemiştir. 02/03/2016 tarihli tespit raporunda kısaca ” delil tespitine konu kapıların sözleşmede belirtlen teknik şarnmaeye uyugn olmadığı, ayıplı, eksik malzemeli ve piyasa malı işçilikten daha kötü bir işlemle yerlerine monte edilmiş olduğu, kapıların tadilat yapma yoluyla şartname koşullarına uygun hale getirilmesinin mümkün bulunmadığı, ancak tüm kapıların sökülerek yenilenmesi gerektiği ” rapor edilmiş, bu rapora davalı şirket itiraz etmiştir.
Davacı davalı yana 08/12/2014 tarihli sözleşmenin 40 gün içerisinde yerine getirilmediğinden bahisle kapıların kısmen teslim edildiğini, bu kapılar üzerinde eksik ve ayıplı işler olduğunu bunların giderilmesi için ve sözleşme gereğinin yerine getirilmesi için ihtar etmiş, davacı bu kez ikinci ihtarında davalı tarafın taktığı 17 adet bağımsız bölümün kapısının sözleşme hükümlerine uygun olmaması nedeniyle ayıplı olanlarının ayıpların giderilmesi ve kapıların sözleşme şartlarına uygun hale getirilmesinin talep ettiği bu yönde davalıya 10 gün süre verildiği aksi taktirde sözleşmenin feshedilerek kısmi ifanın kabul edilmeyeceği yönünde ihtarda bulunmuştur.
Davacı yanın davasını açmadan önce mahallinde yapılan tespit ile verilen rapora davalının itirazı gözönüne alınarak yargılama sırasında yine taraflar arasındaki sözleşmeye konu kapıların yerinde incelenerek alınan heyet raporunda ” davalı tarafından imalat ve montajı gerçekleştirilen ayıpların ilk bakıldığında görülebilen ayıplar olması ebebiyle açık ayıplı olarak değelerlendirilebileceği, sözleşmenin 114 kapı için yapılmış olmasına rağmen ancak 21 adetin değiştirildiği, aktin gereğe doğru feshi ile geriye doğru ödemenin hukuki değerlendirme konusu olup mahkemeye bırakıldığı, davacının eksik ve hatalı imalatların— içni yapmış olduğu harcamaların 24.449,60 TL olarak belirlendiği rapor edilmiştir. ”
Yanlar arasında TBK 7.bölümde yer alan eser sözleşmesi kapsamında anlaşma yapılmıştır. Eser sözleşmesinde yüklenicinin bir eser meydana getirmesi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlenmesi beklenir. Yüklenicinin borçları TBK 471 ve devamında belirtilmektedir. Yine TBK 474.maddesinde ayıbın belirlenmesi ve 475.maddesinde eserdeki ayıp nedeniyle iş sahibinin seçilmiş hakları yazılmıştır. Buna göre iş sahibi ayıp sebebiyle bu haklardan birini kullanabilir. Gerek mahallinde yapılan ilk tespit tutanağındaki bilirkişi raporu, gerekse mahkemece yapılan tespit sonrası verilen raporlarda imalat ve montajı yapılan kapılardaki ayıpların ” açık ayıplı” olduğu belirlenmiştir. Davacı yan davalıya gönderdiği ihtarlarında verilen süre sonrasında kapıların değiştirilmediği ve ayıp gideirlmediği taktirde sözleşmeden dönme hakkını kullanacağını bildirmiştir. Sözleşmeye konu kapıların açık ayıplı olduğu ve verilen süreye rağmen ayıbın giderilmediği kabul edildiğinden davacı iş sahibininde verdiğini sözleşmeden dönme karşılığında iadesini isteyebileceği kabul edilmelidir. Davacı iş sahibinin açık ayıplı olan sözleşme konusu kapıları teslime zorlanması mümkün değildir. Bu tespitle belirlemelere göre davacının sözleşme nedeniyle ödemiş olduğu 69.250,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal fizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, davacı iş sahibinin sözleşmeden dönmesi kabul edilmiş olmakla ve bu yönde karar verilmiş olmakla ayrıca davacının belirlenebilir ve ispatlanmış sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı bir zararı bulunmadığından sözleşmeden kaynaklı zarar nedeni ile isteminin reddine; dava konusu, davalının hükmü şahsiyeti ve dosya kapsamıyla manevi tazminat şartlarının oluşmadığı kabul edilerek davacının manevi zarar talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Maddi tazminat yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacının sözleşme nedeniyle ödemiş olduğu 69.250,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Sözleşmeden kaynaklanan zarar nedeni ile istemine yönelik talebinin REDDİNE,
Manevi tazminat yönünden;
3-Davacının manevi zarar talebinin REDDİNE,
4-Karar harcı 4.730,47 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.694,95 TL harcın mahsubu ile 3.035,52 TL bakiye harcın harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 34,25 TL ilk dava masrafı 150,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 461,60 TL tespit dosyası gideri olmak üzere toplam 3.646,05 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%70 kabul) 2.543,97 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 1.102,08 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— deki esaslara göre belirlenen 7.968,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.