Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/541 E. 2020/576 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/541 Esas
KARAR NO : 2020/576
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 03/05/2016
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı ile birlikte davalı oldukları ——–sayılı müştereken ve müteselsilen sorumluluk ilkesine göre hüküm kurulan kararın infazı için anılan davanın davacısının ——— sayılı dosyası ile icra takibi başlatması neticesinde davalının —–oranındaki kusur sorumluluklarına isabet eden tutarlar da dahil olmak üzere zarar görenlerin zararını faiz ve ferileriyle birlikte —- tarihinde —– olarak icra dosyasına ödediklerini, davalının —- tarihinde kendilerine —- ödeme yapmış olmakla birlikte yapılan ödemenin, takip çıkışının —- olduğu göz önünde bulundurulduğunda, eksik olduğunu beyan ederek, ——- sayılı dosya kapsamında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptalini, takibin devamını ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —— sayılı kararı ile hüküm kurulan tazminat tutarının kusur sorumluluğuna isabet eden tutarı fazlasıyla ödediğini,—– sayılı dosyasına—– sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ edilmeden —–tarihinde davacı—— ödeme yaptığını, icra takibinin —– tarihinde başlatıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —— tarihinde meydana gelen ve ——— sayılı dosyasına konu trafik kazası neticesinde mahkemece hükmedilen tazminat miktarının davacı ——tarafından ödenmesi neticesinde kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunan davalı şirkete rücu talebiyle başlatılan takip sonrası eksik ödeme yapıldığı iddiasıyla bakiyenin tahsili istemine ilişkin itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu doğrultuda ——– sayılı dosyası celp edilerek dosya içine alınmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ——– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —— dosyasının incelenmesinde; —tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —–borçlusunun ————olduğu; takibin ödenen tazminatın kusuru oranında rücu istemi açıklamasıyla —- asıl alacak ve —— işlemiş faiz olmak üzere toplam—– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya — tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde —– tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulduğu, yetki itirazının kabulü ile dosyanın—- tevzi edildiği ve—— sayılı dosya numarası alarak bu dosyadan yeniden ödeme emri düzenlenerek borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde —- tarihinde —-tarihinde — ödendiği ve takibin —– tarihinde başlatıldığı, temerrüte düşürülmediğinden faiz talep edilmeyeceği, —- bulunulamayacağı yönünde itirazda bulunulduğu, alacaklı vekili tarafından —- havale tarihli dilekçe ile borçlu tarafından—– ödeme yapıldığı tahsil harcının dosyaya ödeneceği ,—alacağı talebinin bulunmadığı , sehven yapılan —— alacağı kaleminin iptali ile kapak hesabının yapılmasını talep etmiş, aynı tarihte icra müdürlüğü tarafından kapak hesabı yapılarak ve yapılan ödeme göz önünde bulundurularak —– bakiye alacağın kaldığı hesaplanmış davacı vekili de bu miktar üzerinden davasını harçlandırarak açmıştır.
Mahkememizce yargılama esnasında, ——– tarihli ek raporlar alınmış ise de raporlar içerik yönünden kısmen uygun bulunmakla birlikte sonuç kısmı itibariyle hükme esas alınmamış, mahkememizce resen taraf iddia ve savunmaları ile sunulan belgeler kapsamında hesaplama yapılmış olup hüküm kurulmuştur.
Şöyle ki , öncelikle olarak rücuen tazminata konu trafik kazasına ilişkin yargılamanın yapıldığı —— dosyasında davacının sigortaladığı aracın sürücüsü dava dışı —— davalı şirketin —– dava dışı —– oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, karar kesinleşmiş, davacı —-tarafından aracın sürücüsü dava dışı —– sorumluluğu da üstlenilerek yargılama esnasında bu taraflar yönünden hükmedilen miktarı ve buna ilişkin ferileri —-tarihinde icra dosyasına —- olarak ödediği anlaşılmış ve davalının —– oranına tekabül eden miktar olan —– için davalıya rücu ettiği görülmüştür. Davalı şirketin davacının sigortacısı olmayıp, aracın taşıma ihalesini alan şirket olarak sorumluluğunun tespit edildiği ve kusur oranın da —- olduğu ——- dosyasında sabit olduğundan, davacının davalıya kusuru oranında rücu etmesinde yasal koşulların oluştuğu görülmüştür.
Taraf iddia ve savunmaları üzerinden tek tek değerlendirme yapılacak olursa her ne kadar davalı vekili tarafından takibin — tarihli olduğu ve takipten önce —–tarihinde ödeme yapıldığı savunulmuş ise de davaya konu icra dosyasındaki ilk takip tarihi —- tarihi olup——- dosyanın yetkisizlik ile gönderilmesi ve neticede yeniden ödeme emri düzenlenmesi takip tarihini değiştirmeyecektir. Dolayısıyla takipten önce bir ödeme söz konusu değildir. Davalı taraf, takip tarihinden sonra dosyanın yetkisizlik ile gönderilmesi neticesinde yetkili —– tarafından ödeme emri düzenlendikten ancak henüz davalı borçluya tebliğ edilmeden——- tarihinde davacı —–şirketine —— ödeme yapmıştır. Bu tarihler dikkate alınarak yapılan hesaplamada yine davalı vekili tarafından her ne kadar temerrüt olmadığından faiz talep edilemeyeceği yönünde itirazda bulunulmuş ise de rücuen tazminat davalarında sigorta şirkete dışındaki diğer sorumluların ——–ödeme ile birlikte başkaca hiçbir işleme gerek kalmaksızın temerrüte düşeceği nitekim davalının da sigorta şirketi olmayıp , davacı —— ödeme tarihi itibariyle ödenen ve kusuruna isabet eden kısım yönünden temerrütü oluştuğu göz önünde bulundurularak, — ödeme tarihinden —- takip tarihi arası — gün üzerinden yasal faiz uygulandığında davacının —– rücu ettiği miktar için —- işlemiş faiz talebinde bulunabileceği anlaşılmış, davacı vekili tarafından takip talebinde — işlemiş faiz talebinde bulunduğu görülmekle yapılan hesaplamada taleple bağlı kalınarak —-işlemiş faiz kabul edilmiştir.
İcra dosyasına yapılan kısmi bir ödeme olup yapılan ödemenin öncelikle ferilere mahsubu ile bakiye kısmın belirleneceği göz önünde bulundurularak, davacının takip tarihi ile davalının ödeme yaptığı tarih arasındaki işleyen faiz hesabının da yapılması gerekmekte olup, —- takip tarihi ile— ödeme tarihi arası —üzerinden yasal faiz uygulandığında —- asıl alacağın takipten kısmi ödeme tarihine kadarki işleyen faizi ——bulunmuştur. Bu miktarın da kapak hesabı yapılırken düşmesi gerekecektir.
Yine taraflar arasındaki diğer bir ihtilaf konusu ise tahsil harcı ve vekalet ücreti yönündendir. İcra müdürlüğü tarafından yapılan kapak hesabında —– tahsil harç miktarı alınmış olduğu görülmüş, alınan tahsil harcı miktarı hesap yönünden hatalı olmakla birlikte, her ne kadar uygulamada icra müdürlüklerinin kesinleşmeyen dosyalar yönünden tahsil harcı aldığı görülmekte ise de yargıtay içtihatları gereği kesinleşmeyen dosyalarda tahsil harcı alınmaması esas olup, nitekim Harçlar Kanunu’nun 1 Sayılı Tarifenin İcra ve İflas Harçları başlığı altında 3/a bendinde düzenlenen maddede de değeri belli olan icra takiplerinde ödeme veya icra emrinin tebliği üzerine hacizden evvel denilmek suretiyle tahsil harcının alınacağı belirtilmiş, davalının ödemeyi ——- tarihinde ve henüz itiraza konu ödeme emri tebliğ olmadan ve nitekim kesinleşmeden ödediği görülmekle tahsil harcı hesabı yapılması doğru görülmemiş ve tahsil harcı hesaplamada dikkate alınmamıştır. Yine alınacak vekalet ücreti yönünden ise kapak hesabında kesinleşen miktar üzerinden doğru hesaplama yapılarak vekalet ücreti hesaba dahil edilmiş ise de AAÜT madde 11 hükmü gereği borçlu tarafından ödeme süresi içinde borç ödendiğinden belirlenen ücretin 3/4 ü ‘ünün kapak hesabında dikkate alınması esas olup , —- vekalet ücretinin 3/4 ‘üne tekabül eden miktar ——- olup hesaplamada bu husus dikkate alınmıştır. ——- hususunda ise davacının sehven yazıldığının belirtildiği ve icra dosyası kapak hesabında da bu kalemin dikkate alınmadığı görülmekle, mahkememiz dosyası yönünden de bu yönde bir hesap yapılmasına ve akabinde karar oluşturulmasına gerek görülmemiştir.
Yapılan hesaplamalar ve yukarıda açıklanan gerekçeler ile, mahkememizce resen yapılan kapak hesabında, asıl alacak miktarı —– işlemiş faiz —- işleyen faiz —vekalet ücreti — masraf —– Davalı tarafından ödenen — olarak masraf, vekalet ücreti ve faizlerden düşüldüğünde, —- artan — kaldığı görülmüş olup, asıl alacak —- mahsubu ile de davalının —- asıl alacak daha davacı taraf ödemesi esas olup, davacının davasını —-üzerinden açtığı göz önünde bulundurulduğunda, davanın kısmen kabulüne, davalının ——sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ve bu alacağa işleyecek faiz, masraf ve vekalet ücreti yönünden takibin aynen devamına, belirlenebilir —- olduğundan ve davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğinden —— %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ,
-Davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —— asıl alacak ve bu alacağa işleyecek faiz, masraf ve vekalet ücreti yönünden takibin aynen devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın—–%20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 478,18-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 448,98-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 29,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 141,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 874,90-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 717,02-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.541,35-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2020