Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/528 E. 2018/315 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/528 Esas
KARAR NO : 2018/315

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1- Davadışı—-İnşaat Yatırım ve Turizm A.Ş. müvekkil şirkete — nolu 17/02/2010-17/12/2012 tarihli İnşaat Ali Risks Sigorta Poliçesi ve poliçeye bağlı olarak düzenlenen 3-4-12-13 nolu zeyilnameler ile sigortalı olduğunu, sigortalı —şirketi, —inşaatının yapım işlerini gerçekleştirdiğini, şantiyenin güvenliğinin ise 17/05/2010 tarihinde yapılan sözleşme gereği davalı — Sist. ve Tic. Ltd. Şti. sorumluluğu altında olduğunu, sigortalı—’ı taşeron olarak elektrik taahhüt işlerini yürüten —Taahhüt ve Tic. A.Ş.’ye ait deponun kapı kilidinin 15/08/2011 tarihinde kırılması suretiyle depoya girilerek muhtelif model vc metrelerde bîr takım “kablo” emtiası çalındığını, oluşan hırsızlık sebebiyle sigortalı — şirketinin müvekkile başvurması takiben ekspertiz incelemeleri yaptırılmış ve 20/10/2011 tarihli ekspertiz raporu çerçevesinde — nolu hasar dosyası üzerinden sigortalı— şirketine müvekkil şirketçe 01/12/2011 tarihinde 10.708,70 USD hasar tazminatı ödendiğini, müvekkil şirket işbu tazminat ödemesi nedeniyle TTK. 1472 madde ve diğer kanun maddeleri uyarınca sigortalısının haklarına halef olup rücu hakkı doğduğunu, Riziko adresinin güvenliğinin davalı — Tic. Ltd. Şti. tarafından sağlanması ve dolayısıyla yeterli ve önleyici güvenlik tedbirlerini almamasından dolayı oluşan hasardan sorumlu olması sebebiyle, davalı güvenlik şirketi ve sigortacısı — Sigorta A.Ş, aleyhinde bahse konu 10.708,70 USD tutarlı tazminat ödemesinin o günkü kur karşılığı olan 19.275,66 TL’sini tahsili amacıyla Bakırköy —-İcra Müdürlüğümün — esas sayılı dosyası ile tarafımızca icra takibine geçildiğini, davalı güvenlik şirketi ve sigortacısının icra takibine itiraz ederek takibi durdurması sebebiyle davalı güvenlik şirketi ve sigortacısı —Sigorta A.Ş. aleyhinde Bakırköy —Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası tarafımızca ikame edildiğini, aynı sigorta mahallinde bu kere 09/11/2011 tarihinde ikinci bir hırsızlık olayı gerçekleştiğini ve yine muhtelif model ve metrelerde bir takım “kablo” emtiası çalındığını, bahse konu ikinci hırsızlık olayı sebebiyle müvekkil şirketçe, sigortalısı —-’a 4.567,17 USD tazminat ödenmiş ve akabinde riziko adresinin güvenliğinin davalı şirketçe sağlanmasından dolayı 4.567,17 USD tutarlı tazminat ödemesinin o günkü kur karşılığı olan 8.220,90 TL’sinin tahsili amacıyla Bakırköy —.İcra Müdürlüğümün — esas sayılı dosyası ile davalı güvenlik şirketi vc sigortacısı —Sigorta A.Ş. aleyhinde icra takibine girişildiğini, davalı güvenlik şirketi ve sigortacısının icra takibine itiraz ederek takibi durdurması sebebiyle bu kerre davalı güvenlik şirketi ve sigortacısı —Sigorta A.Ş. aleyhinde Bakırköy —.Asliye Ticaret Mahkemesinin— esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının tarafımızca ikame edildiğini, açıklanan 10,708,70 USD tutarlı tazminat ödemesinin o günkü kur karşılığı olan 19.275,66 TL’sinin tahsili amacıyla Bakırköy —.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasının , mahkemece fiilî ve hukuki bağlantı bağlantı olduğu gerekçesiyle bahsedilen aynı mahkemenin — esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, işbu birleştirme sebebiyle — esas sayılı dosya üzerinden her iki davanın (190 E. ve 191 E.) yargılamasına başlanmış ve yargılamada davalı güvenlik şirketince asıl (191 E.) ve birleşen dava (190 E.) için, davaya cevap dilekçesi sunulduğunu, mahkeme dosyasına 06/01/2014 tarihli kök bilirkişi raporu sunularak, asıl (191 E.) ve birleşen davadaki (190 E.) hırsızlık olaylarında davalı güvenlik şirketinin sorumluluğunun incelendiğini ve davalı güvenlik şirketine %75 kusur izafe edilerek bu kusur üzerinden her iki dava için tazminat hesapları yapıldığını, davalı güvenlik şirketinin, 30/01/2014 tarihli dilekçesi ile kök rapora itiraz ettiğini, işbu itiraz sebebiyle dosyaya bu kerre 01/04/2014 tarihli ek bilirkişi raporu sunularak, asıl (191 E.) ve birleşen davadaki (190 E.) hırsızlık olaylarında davalı güvenlik şirketinin sorumluluğu yeniden irdelenmiş ve kök rapor ile aynı mahiyette rapor oluşturulduğunu, davalı güvenlik şirketi, bu sefer 02/05/2014 tarihli dilekçesi ile ek rapora itiraz ettiğini, nihayetinde yargılamaya son verildiğini ve Bakırköy —-Asliye Ticaret Mahkemesi —- E., — K. Ve 15/05/2014 tarihli ilamı ile asıl (191 E.) ve birleşen dava (190 E.) ile ilgili kararını verdiğini, mahkeme, bu kararında, davalı güvenlik şirketine % 75 kusur tayin eden kök ve ek bilirkişi raporlarını hükmüne gerekçe yaparak; — esas nolu asıl davada, % 75 kusur oranı hesabı ile davalı güvenlik şirketi için davanın 6,165,00 TL üzerinden kabulüne karar verdiğini, sigorta teminatı dışında kalması sebebiyle bir diğer davalı — Sigorta A.Ş için davanın reddine karar verildiğini, — esas nolu birleşen davada ise sigorta teminatı dışında kalması sebebiyle davalılardan — Sigorta A.Ş için davanın reddine karar verirken, bir diğer davalı (aynı zamanda huzurdaki bu davanın da davalısı olan)— Tic. Ltd. Şti. hakkında lehte ve aleyhte hiçbir hüküm tesis etmediğini, davalı güvenlik şirketi tarafından 01/07/2014 tarihinden mahkeme kararı temyiz edilmiş; davacı olarak tarafımızca da bir diğer davalı (aynı zamanda huzurdaki bu davanın da davalısı olan) — Tic. Ltd. Şti. hakkında lehte ve aleyhte hiçbir hüküm tesis edilmemesi sebebiyle mahkeme kararı 04/08/2014 tarihinde katılma yolu ile temyiz edildiğini, Yüksek Yargıtay, 20/10/2015 tarihli ilamı ile davalı güvenlik şirketinin temyiz itirazlarım esastan; tarafımızın katılma yolu ile temyizini ise usuli şartların oluşmaması sebebiyle reddederek yerel mahkeme kararını onadığını, temyiz edenlerce Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yoluna gidilmediği için mahkeme kararı izah edildiği haliyle (davalı güvenlik şirketi için herhangi bir karar verilmeden) kesinleştiğini, izah edilen maddi vakıalar ve hukuki gelişmeler çerçevesinde, — esas nolu birleşen davada davalı — Tic. Ltd. Şti.den talep ettiğimiz ve de yargılama sırasındaki cevap dilekçesi, duruşma tutanakları, bilirkişi raporları ve bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itiraz dilekçeleri ile muhtelif defalar çekişme ve irdelenme konusu olmasına rağmen Sayın Mahkemece lehte ve aleyhte hiçbir hüküm tesis edilmeyen 10.708,70 USD tutarlı tazminat alacağımızın, Yargıtay’ın onama ilamı ile davalı güvenlik şirketinin kesinleşen % 75 orandaki kusuruna tekabül eden 8,031,52 USD tutarlı kısmını davalı güvenlik şirketinden tahsil etmek amacıyla işbu davayı ikame etmekte olduklarını , izah olunan sebepler doğrultusunda, 8.031,52 USD tutarlı tazminat alacaklarının , bu alacağın müvekkil şirketçe sigortalısına ödendiği tarih olan 01/12/2011 tarihinden itibaren kamu bankalarınca USD üzerinden açılan bir yıla kadar vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanan azami faizi ile birlikte tahsilini ve de yargılama giderleri ile dava vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy —. ATM ilgili kararı ile derdestlik itirazında bulunduklarını, ayrıca hırsızlığın meydana geldiği tarih gözönün de bulundurularak hakdüşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini belirterek esasa ilişkin davalı şirketin görev alınında gerçekleşmediği hırsızlıktan dolayıda kusur isnat edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, dava dışı — A.Ş nin davacıya belirttiği zeyilnameleri ile sigortalı olduğu, sigortal—l’in taşeron olarak tahhütt işlerini yürüten —.Ş ye ait deponun kapı kilidinin 15/08/2011 tarihinde kırılarak kabloların çalındığı, oluşan hırsızlık nedeniyle Astal’in davacı … şirketine başvurusu ile yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda 10.708,70 USD hasar tazminatı ödendiği, bu itibarla halefiyeti gözönüne alınarak Bakırköy — ATM — esas — karar sayılı dosyasında davalı güvenlik şirketine verilen kusur nispetinde Yargıtay onama kararıda gözönüne alınarak kusura tekabül eden miktarın davalı güvenlik şirketinden tahsiline yönelik davadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ,ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile , uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı itibariyle, davacı …. dava dışı —-A.Ş. nin inşaat ALL Risk Sigorta Poliçesi ve sigortaya bağlı düzenlenen zeyilnameler ile sigortalı olduğunu dava dışı — şirketinin inşaat yapım işlerini gerçekleştirdiğini , yaptığı inşaat şantiyesinin güvenliğinin ise davalı —- Sist. Ve Tic. Ltd. Şti. sorumluluğunda olduğunun meydana gelen hırsızlıktan dolayı dava dışı — A.Ş. ‘ye ödenen hasar tazminatının tahsili için icra takibine yönelik itirazın iptali davası açıldığı , aynı sigorta mahallinde meydana gelen 2.hırsızlıktan dolayı tekrar yapılan ödemeden dolayı davalı aleyhine icra takibine yapılan itirazın iptali davası açıldığı , her iki davanın Bakırköy— ATM —- esas — karar sayılı dosyasında birleştirilerek karar verildiği ; birleşen davada talep edildiği halde bu dosyanın davalısı — Sist. Tic. Ltd. Şti. hakkında lehte ve aleyhte hiçbir hüküm tesis edilmediği ,verilen kararın Yargıtay tarafından onandığı , karar düzeltme yoluna da gidilmediğinden neticeten kararın kesinleştiğinden bahisle huzurdaki davayı açmıştır.
Kesin hüküm bir dava şartı olup kamu düzenine ilişkindir. Buna göre bir dava karara bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı hukuki sebebe dayanılarak yeni bir dava açılamaz. Açılması halinde ikinci dava kesin hüküm nedeniyle esasa girilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir. Kesin hükümden söz edebilmek için kesinleşmiş tarafları, konusu ve sebebi aynı olan iki davanın varlığı gerekir. Bir başka deyişle bir davanın konusunu oluşturan uyuşmazlığın kesin bir hükümle çözülmüş olması halinde mahkemece yeniden inceleme konusu yapılmaz.
Davacı vekilinin gerek duruşmadaki beyanı gerekse de dava dilekçesi içeriği ile anlaşıldığı üzere davalı hakkında talep edilen hukuki sebebin Bakırköy (Kapatılan )—asliye ticaret mahkemesinin — esas — karar sayılı dosyasında talep edildiği , temyiz edilip onanarak kesinleşen bu dosyada taleple ilgili karar verilmediği iddiasının derdestlik çerçevesinde aynı konuda ve aynı hukuki sebebe dayanarak yeni bir dava açılamayacağı , açılan bu davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddedileceği düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nun 114 ve 115 maddeleri gereğince açılan davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 387,37 TL harçtan mahsubu ile artan 351,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.721,91 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2018