Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/520 E. 2020/715 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/520 Esas
KARAR NO: 2020/715
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, —– no’lu —- plakalı aracı, — tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortaladığı,—- tarihinde, davacıya sigortalı ———plakalı —–park halinde olduğu sırada, arkasında —— bağlıyken ve bu hunilerin önünde—– yelekli elinde bayrağı olan bir bayrakçı olduğu sırada, araç sürücüsü aracın sağ arkasında hunilere birbirini bağlayan ipi aracına bağladığı esnada, orta refüjdeki çimleri sulama çalışmasına başlayacakları anda davalı sigorta şirketine —- plakalı araç sürücüsünün aracının sol ön tarafı ile, ———sürücüsünün bulunduğu sağ arka kısmından vurması neticesinde ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı —–plakalı araç sürücüsünün, 2918 sayılı KTK’nm 84. maddesinde yer alan ve sürücü asli kusurlarından —– kuralını ihlal ettiği kaza yerinde yapılan incelemeler sonucu anlaşıldığı, meydana gelen kaza sonrasında, davacı şirket aleyhine, davalı tarafın sigortacısı olduğu aracın sürücüsü müteveffa —- mirasçıları tarafından ——sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığı ve dava esnasında alınan Bilirkişi Raporu ve —- tarafından ölen sürücünün mirasçılarına karşı açılan —– kararında da; davalının trafik sigortacısı olduğu —–plakalı aracın %60 oranında kusurlu olduğu yönünde raporun dosyaya sunulduğu ve mahkeme davalının sigortalısına ait aracın %60 oranında kusurlu olduğuna karar verdiği, —- görülen davada, davalının sigortalısına ait aracı kullanan müteveffa —-; alkollü araç kullanma ve arkadan çarpma kurallarını ihlal ettiği, mahkemece alınan kusur raporları ile de bu hususun belgelendiğinin ifade edildiği,—- davacının davasını —– üzerinden kabul ettiği ve bu tutarın davacı tarafından icraya konulduğu, davacı şirket tarafından işbu ilam gereği — plakalı aracın trafik sigortasından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre — varislerine ferileri ile beraber — tazminat ödemesi yapıldığı, davalı —– plakalı aracın kaza tarihi itibariyle —– bulunan sigorta şirketi olduğu, mahkeme kararı ile davalının sigortaladığı aracın %60 oranında kusurlu olduğunun sabit bulunduğu, davalı, mahkeme kararının icraya konmasının akabinde ferileriyle birlikte davacı şirketçe ödenen —- hasar tazminatından, davalıya sigortalı aracın %60 kusuruna denk gelen —- davacı şirkete ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile beraber ödemek durumunda olduğu, ödenen hasar bedelinin tahsili için davalı ile yapılan yazışmalardan olumlu netice alınamadığı, davalı şirket, sürücü vefat dosyası olduğu ve teminata girmediğinden bahisle taleplerine olumlu yanıt vermediği, söz konusu tazminat davalı şirketin —- teminatı kapsamında ödenmesi gereken bir tazminat olduğu, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalının kusuruna karşılık gelen, —- rücuen tazminat alacaklarının ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek faizi , yargılama giderleri ve ücreti vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi dava ve talep ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; mirasçıların açtığı davada davacı şirket tek davalı olmasına rağmen kusur oranı dikkate alınmadan sorumlu tutulmaları sonucunda kararı temyiz etmeyerek, kendi kusurarı ile fazla ödeme yaptığı, sigortalı araç sürücüsü ve aynı zamanda işeteninin olay sırasında —– olup, mirasçı sıfatı ile açılan davada alacaklı/borçlu sıfatları birleştiğinden davalı şirketin sorumluluğunun bulunmayacağından davacı —–karşı da sorumlu olunmasının mümkün olmadığını dilekçede açıklanan tüm nedenlerle haksız davanın reddini, masraf ve ücreti vekaletin davacı yana tahmilini talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle karayolları —— poliçesinden kaynaklanan rücu davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup, dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılarak itilaf noktaları belirlenmiş, tahkikat ile birlikte deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan sigorta poliçesi ve kaza tespit tutanağı birlikte incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; —- ait — plakalı—- başlangıç ve bitiş tarihli olarak davacı sigorta şirketi ve —-plakalı aracın ise —- başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı sigorta şirketi tarafından ——görülmüştür.
Belirlenen hukuki ihtilaf noktaları teknik incelemeyi gerektirdiğinden dosya toplanan deliller kapsamında taraf iddialarını tartışır ve karşılar rapor tanzimi için Makine Mühendisi ve Nöroloji uzmanı bilirkişi heyetinden alınan —– tarihli raporda; Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporları ile; kusur yönünden;Olay yerinin meskun mahal olup yol orta refüj ile ayrıldığı, tek yönlü, yolun sol tarafı tünel çıkışı olup kazaya karışan —- ait tankerin bu yolun sol kenaırnda park halinde, krokide aracın sağ arka köşesinden banlete doğru uznan —- hat üzerinde — adet huni olduğu, banket kenarında elinde bayrak bulunan görevli olduğu, otonun tankerin sağ arka köşesine çarparak —- ileride durduğunun gösterildiği, trafik kaza raporun oto sürücüsünün arkadan çarpma kuralını ihlal ettiği, toplam —-genişlikte olan asfalt yolun sağ kenarında yaya kaldırımı olduğunun belirtildiği, olay sırasında trafiğin süratli aktığı yolda —- tarafından orta refuj sulama çalışması yapılmak istendiği, bu amaçla aracın arkasında bayrakçı bulundurup tedbir amaçlı huniler yeleştirilmek istenmekte ise de, havanın da karanlık oluşu nedeni ile bu tedbirlerin çok daha etkin olabilecek şekilde arkasında çok uzaktan fark edilebilir ışıklı donanımı bulunan araçların yardımı ile yapılmamış olması nedeni ile güvenlik önlemlerinin yeterince alınmamış olduğu kanaatine varıldığı, bu nedenle işin yapımından sorumlu belediyenin olayda önemli oranda kusurlu görüldüğü, alkol yönünden; olayda hayatını kaybeden oto sürücüsü — olay sırasında —-olduğu davalı vekili tarafından belirtildiği, dosya içinde bu hastane raporu görülmediğinden , sürücünün bu oranda alkollü olduğu kabulü ile raporu düzenlendiği, birey üzerinde detaylı muayene ile tespit yapılmadığı, yapılmış olsa bile bireysel farklılıkların ortadan kalktığı —-yüksek saptanan alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğini bilimsel olarak kabul edildiği, kazaya karışan otonun sürücüsü —- yaptığı kaza anında —alkollü olup —–üzerinde alkollü olduğundan alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş olduğu, ancak kazanın meydana gelmesinde alkol dışında, olay yerinde yeterli önlemler alınmadan yolun sol şeridinde durmakta olan bir aracın etkinliğinin de önemli derecede olayda rol oynadığından kazanın münhasıran alkole bağlı olarak meydana geldiğinin söylenemeyeceği kanaatine varıldığı, açıklanan nedenlerle, davalı —. tarafından sigortalı aracın sürücüsü —- olayda % 60 (yüzde atmış) oranında kusurlu olduğu, yol kenarında duran ——işleteni belediyenin olayda % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, olayın oto sürücüsünün almış olduğu alkol nedeni ile münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediği sonuç ve kanaatine varılmış olduğunun tanzim edildiği görüldü.
————tarafından mahkememize sunulan —-tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; —- sayılı ilamı uyarınca, —- dosyasından aleyhine başlatılan ilamlı icra takibi nedeniyle, icra dosyasına —- asıl alacak tutarı, faizi ve fer’ileri olmak üzere toplam — ödeme yapan davacı —-sürücüsü ve işleteni —%60 kusurlu bulunduğu —- plakalı aracın sigortacısı — rücuen talep edebileceği tutarın —- belirlendiği, davacı tarafça dosyaya sunulan —- davacı —- tarafından —-sayılı dosyasına ödenen —ödeme tarihinin —- olduğu anlaşıldığı, buna göre yukarıda hesaplanan —– faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, sonuç ve kanaatine varılmış olduğunun tanzim edildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen hükme ve denetime elverişli bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; TTK 1472. maddesi gereğince sigortacının sigorta bedelini ödedikten sonra sigortalısının yerine geçeceği ve dava hakkının tazminat ettiği bedel oranında sigortacıya intikal edeceği, sigortacının ödediği tazminat miktarınca sigortalı yerine rücu davası açabileceği, davacının ——sayılı ilamı gereğince, —— dosyasından aleyhine başlatılan ilamlı icra takibi nedeniyle, icra dosyasına —- asıl alacak tutarı, faizi ve fer’ileri olmak üzere toplam —- ödeme yaptığı, davaya konu kazada davalı —- tarafından sigortalı aracın sürücüsü —- olayda % 60 (yüzde atmış) oranında kusurlu olduğu, yol kenarında duran tankerin işleteni belediyenin olayda % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, olayın oto sürücüsünün almış olduğu alkol nedeni ile münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğinin tespit edildiği, mahkememizce alınan raporun hüküm kurmaya elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınarak davacı —- sürücüsü ve işleteni —- %60 kusurlu bulunduğu — plakalı aracın sigortacısı —- rücuen talep edebileceği tutarın — olduğu kanaatiyle davanın kabulü ile —- ödeme tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
—- ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 3.521,07-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 880,27-TL harcın mahsubu ile bakiye artan 2.640,80-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad olarak kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 880,27-TL peşin harç, başvuru harcı 29,20 TL, 132‬,00 TL posta ve tebligat ücreti ve 2.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.841,47‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.500,90-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2020