Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/52 E. 2023/909 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/52 Esas
KARAR NO:2023/909
DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/01/2016
KARAR TARİHİ: 22/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların davalıların yönetici ortağı bulundukları, —— kayıtlı ——— unvanlı şirkette (toplam) %33 oranında pay sahibi olduklarını, davalıların eylem ve işlemleri ile kendilerini şirketten alacaklı duruma getirdiklerini bu alacakları sermayeye ekleyerek kendilerinin pay oranlarını düşürdüklerini bu suretle davacıların zararına sebebiyet verdiklerini, sermaye artırımı kararının alındığı ——- yoklukla malul olduğunu, bu nedenle anılan toplantıda alınan kararların iptali talebi ile———sayılı dosyası üzerinden dava açtıklarını red kararı ile neticelenen bu davanın halen temyiz aşamasında bulunduğunu, davalı şirket müdürlerinin, şirket ile aynı amaç, konu ve faaliyet alanında ve aynı adreste faaliyet göstermek üzere ————unvanlı bir şirket kurduklarını, bu suretle hem rekabet yükümlülüğüne aykırı davrandıklarını ve hem de olası ortaklık- firsatlarının kaçırılmasına sebebiyet verdiklerini, davalı şirket müdürlerinin, şirketin iştiraki olan ———– nezdindeki hisselerini kendilerinden habersiz olarak satmak suretiyle davacıları ayrıca zarara uğratıldığını, davalı şirket müdürlerinin, şirketi kendi menfaatlerine uygun olarak yönettiklerini, davalı şirket müdürlerinin; ——- hükümlerine aykırı davranmak suretiyle davacıları ve şirketi zarar uğrattıklarını, Bu suretle oluşan zararlardan TTK md. 644 ve 553 maddeleri hükümleri gereğince sorumlu olduklarını, Görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen davalıların sebep olduğu zararların tespitiyle, 2. Hali hazırda şirket kayıtlarında detaylı bir hile denetimi yapılamamış olması, bankalardan davalılar ile ilgili bilgilerin alınamaması, davalıların şirketin mallarını kaçırdıkları şirketlerin kayıtlarına ulaşmanın mümkün olmaması nedeniyle, şirketin ve müvekkil ortakların net zararı tespit edilememiş olduğunu, bahse konu doğrudan ve dolaylı zarar miktarının mahkemece yaptırılacak bilirkişi tespitleri ve vara ilama sonucunda tam olarak tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK 107.madde geresi artırılmak üzere, şimdilik her bir davalı için 1.500.00-TL olmak üzere toplamda 3.000,00-TL bedel için açılan bu belirsiz alacak davası neticesinde tespit edilecek doğrudan ve dolaylı zararın davalılardan, işletilecek en yüksek oranda ticari faizi ile birlikte tahsil edilerek şirkete ödenmesine, 3. Bahsi geçen dönemde ve öncesinde davalılar; mevcut şirketin aynısı hatta yedeği olan bir şirket kurarak müvekkillerin haklarını teslim etmeme amacıyla muvazaalı işlemlerle mal kaçırma yönünde ciddi şekilde şüphe uyandırmaları nedeniyle ve bu konuda haklarında açılmış genel kurul kararının İptali davalarının bulunması, yargılamanın bitmesinin beklenmesi halinde davalılardan işbu zararların tahsil imkanının kalmayacağı göz önüne alınarak davalıların her türlü menkul, gayrimenkul, hisse senedi veya pay sahipliği hakları üzerinde gerekli ihtiyati tedbir kararı verilmesine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı dava konusu şirketin —- yılından beri faaliyette bulunduğu, davacıların — yılında pay almak suretiyle davacıların ortak olduğu, davacıların şirket yönetiminde rol almadıklarını zorunlu olmadıkça şirket merkezineuğramadıklarını, aynı sektörde faaliyet gösteren diğer ortaklıkları ile ilgilendiklerini, davacıların ———- dosya ile şirket kötü yönetimi, suiistimal, genel kurula katılma, şirket iş ve işleyişinden bilgi alma haklarının engellendiğini ve şirkete özel denetçi atanması talepte bulunduklarını ancak davanın
reddolunduğunu, davacının ——-dosyası ile genel kurul kararının iptali talepli dosya açtığını, davacının ——– Esas dosyası ile özel denetçi atanması talepli dosya açtığını, iş bu davaların bekletici mesela yapılması taleplerinin olduğunu, davacı yanın kötü yanlı yönetim iddialarının tamamının asılsız olduğunu, şirket karının geçmiş yıllarının dağıtılmamasının sebebinin şirketin sermayesini güçlendirmek olduğu,—– ünvanlı şirketin kurulduğunu ancak herhangi bir ticari
faaliyeti olmadığını, davacı yanın rekabet yükümlülüğüne aykırılık iddialarının tümüyle gerçek dışı olduğunu, davacı yanın şirket iştiraklerindeki hisselerin devri merkezli zarara uğratma iddialarının gerçek dışı olduğunu, gerek şirket ve gerekse ortaklan aleyhine açtıkları aksız, asılsız ve dayanaksız davalar ile ortaklık, iş ve çalışma huzurunu bozan, şirket amacının gerçekleşmesi bakımından varlığı zaruri olan “güven” ve “anlaşma” ortamım ortadan kaldıran, bu suretle şirket motivasyon ve işleyişine açıkça zarar veren davacı ortaklar aleyhine “ortaklıktan çıkarma” da dahil olmak üzere her türlü hukuki talep ve dava açmak, mevcut alacakların tahsili hususunda takip işlemleri başlatmak, ezcümle hukuki, cezai ve idari müracaatlarda bulunmak hakları saklı kalmak kaydı ile; öncelikle, yine davacılar tarafından ve aynı maddi vakıalara dayanmak suretiyle müvekkili davalılar ile müştereken hissedarı bulundukları —–aleyhine açılan, 18.11.2015 tarihinde red kararı ile neticelenen ve halen temyiz aşamasında bulunan dava dosyasının iş bu dava bakımından bekletici mesele sayılmasına, nihayet davacı yanın haksız, dayanaksız ve kötü niyetli davasının esastan ve tümden reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 626/2 atfı ile 396/1 maddesine dayalı haksız rekabete dayalı tazminat talebidir.Davacıların, dava dışı —— hissedar oldukları, davalı şirket müdürlerinin şirketin amaç ve konusu ile aynı olan ve ismi —– dava dışı davacıların hissedarı olduğu şirket ile unvanları neredeyse aynı olan faaliyet alanı aynı ve yine adresi de aynı olan başka bir şirket kurularak davacıların ortağı olduğu ——– her türlü aktifinin ve yıllar sonucu oluşturulan portföyünün yeni kurulan şirkete aktarılmasından kaynaklı 6102 sayılı TTK’nun 626/2 atfı ile 396/1 maddesine dayalı rekabet yasağına dayalı tazminat talebidir.Yapılan yargılama sonucu; davacıların dava dışı —— ortağı oldukları diğer davalıların şirket müdürü oldukları ve bu sıfatla şirketin amacı, konusu ve faaliyet alanı aynı olan dava dışı —-Kurmalarından kaynaklı haksız rekabete dayalı tazminat davası açıldığı tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 626/2 maddesi uyarınca “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemiş veya diğer tüm ortaklar yazılı olarak izin vermemiş ise, müdürler şirketle rekabet oluşturan bir faaliyette bulunamazlar. Şirket sözleşmesi ortakların onayı yerine ortaklar genel kurulunun onay kararını öngörebilir” 626/3 “Müdürlerde ortaklar için öngörülmüş bulunan bağlılık borcuna tabiidir” TTK’nun 626/2 maddesinin atıf yoluyla aynı kanunun 396/1 maddesinin incelenmesi sonucu dava hakkı sadece şirkete aittir bu nedenle ortaklar ve alacaklılar yönetim kurulu aleyhine TTK’nun 626/2,3 maddelerine dayanarak haksız rekabetten kaynaklı tazminat davası açamazlar. ———-Somut olayda, dava konusu dava dışı şirket ortakları, davalı olan şirket müdürlerinin yine dava dışı kurulan——- mevcut şirket ile haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle tazminat talebinde bulunmuş olup, bahse konu dava açma hakkının limited şirketin kendisine ait olduğu, bu konuda şirket tarafından alınan bir karar olmadığı, davacıların şirket ortağı olduğu, ortak olarak böyle bir davayı açmaya dava ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın HMK 114/1-d bendi uyarınca aktif husumet dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 51,24 TL’nin mahsubu ile bakiye 218,61 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13.maddesi uyarınca belirlenen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————–Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2023