Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/47 E. 2020/865 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/47 Esas
KARAR NO: 2020/865
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde meydan gelen trafik kazası nedeniyle,—- davalı şirkete sigortalı sigortalı bulunan araç ile müvekkili sevk ve idaresindeki bisikletinin çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkili —- yaralı ve sakatlandığını, müvekkilinin malul olması sebebiyle davalı— gerekli evraklar temin edilerek poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan tazminat çerçevesinde teminat miktarı kadar ödeme yapılması için başvurulmuş ancak müvekkiline her hangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminatın nedeniyle sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı gideri ve tedavi giderleri ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde —-vade tarihli sigortaladığını, davacı taraf sigortalının kusurunu ve zararını usulün ispat etmesi gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, geçici iş görmezlik zararları tedavi gideri kapsamında olduğunu, davacının tedavi giderleri bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı zararları talebinin reddi gerektiğini, davacının talep hakkının bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacılardan — anne ve babası olup, — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde — ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan — plaka sayılı aracın —– düzenleyen davalı —– daimi iş göremezlik geçici iş göremezlik bakıcı gideri ve tedavi giderlerinden oluşan maddi tazminatının tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı küçüğe ait hastane dosyaları,— nezdinde düzenlenen hasar dosyası, —-sayılı dosyası getirtilerek dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı —- gelen cevap ile anlaşılmıştır.
Davacının maluliyetine ilişkin değerlendirilme yapılması için öncelikle — tarihli rapor alınmış, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliğine göre düzenlenen raporda davacı—– % 15,2 oranında sürekli maluliyeti olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Mahkememizce kusur oranlarının tespiti için bilirkişiden —-tarihli rapor alınmış, alınan raporda özetle,— % 75, davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, akabinde dosya——gönderilmiş, anılan daire tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle, —- idaresindeki —- kavşağa yaklaşırken hızını asgari hadde düşürmesi sağa dönüşe geçeceği kavşakta park halinde bulunan çekici nedeni ile görüşün kısıtlı olduğunu göz önünde bulundurup vasıtayı durdurması gerekirken kurallara riayet etmediği ve sürücü — yönetimindeki —– seyir şeridine geçip seyir ihlalinde bulunarak asli ve tam kusurlu olduğu, —— plakalı araç sürücüsüne kusur izafe edilmesinin uygun görülmediği ” belirtilmiştir.
—– raporunun hem mahkememizce aldırılan—- tarihli rapor ile çelişkili olması ve çelişki giderilmeden hüküm verilmesinin mümkün bulunmaması hem de alınan raporun, olayın oluş şekli ve davacı itirazları göz önünde bulundurulduğunda mahkememizce denetime elverişli olmaması göz önünde bulundurularak, tüm raporların değerlendirilip tartışılması ve hükme elverişli rapor hazırlanması için dosya —- seçilen alanında uzman üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiş ve düzenlenen raporda özetle, —— uyarınca beş metre mesafeden daha kısa mesafede park yapması nedeniyle sağa dönüş yapacak araçların dar bir kavisle dönüşünü engellediği aynı şekilde anılan kanunun 62. Maddesine aykırı olarak yerleşim yeri içerisinde karayoluna park yapması nedeniyle tali kusurlu olduğu, bisiklet—- ne kadar yanlış park yapılması sebebi ile sağa dönüş manevrasını dar bir kavisle yapamamış ise de dönüş yapmadan önce yavaşlayarak gerekli kontrolleri yapmak suretiyle kavşağa girmesi esas olduğundan bu kurallara riayet etmemesi sebebi ile asli kusurlu olduğu, sürücü ——KTK 52/2-a maddesi gereği, kavşakta hatalı park halinde bulunan kamyonun görüşünü engellemesi sebebi ile sola dönebilecek araçların olabileceğini öngörmeyerek hızını yavaşlatmadığı ancak bisiklet sürücüsü ile karşı karşıya geldikten sonra fren tatbik ettiği ancak bunun yeterli olmadığı anlaşılmakla tedbirsiz ve dikkatsiz kavşağa yaklaşarak dönüşe geçmeye çalışması sonucu tali kusurlu olduğu, kusur oranlarının davacının % 50,—- plakalı —- % 30 olduğu ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmış olup, her ne kadar davalı —- tarafından kusur raporu verilmesinde tek yetkili kurumun —-olduğu ve anılan kurumdan alınan raporda sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığının belirlendiği, son alınan raporu kabul etmedikleri yönünde itirazda bulunulmuş ise de olayın meydana gelişi kaza tespit tutanağı ceza dosyasındaki toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde alınan rapor mahkememiz denetimine elverişli bulunmuş, kaldı ki —- raporu mevcut ilk alınan rapor ile çelişki arz edip mahkememiz denetimine elverişli olmadığı gibi olayın oluş şekli düşünüldüğünde park halinde bulunan —- kusur izafe edilmemesi ve karşı araç sürücüsünün durumunun yeterince irdelenmemesi yönünden yetersiz bulunmuş, — bir çok—– vurguladığı gibi çelişkilerin giderilmesi için —— heyet oluşturularak rapor alınmış ve bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Yine mahkememizin— tarihli ara kararı ile davaya konu kazanın —- tarihinde gerçekleştiği, kaza tarihi itibariyle — da göz önünde bulundurularak maluliyete ilişkin raporlarda —- hükümlerinin uygulanmasının esas olduğu, ancak mevcut raporun Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranına Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlendiği ve bakıcı yardımına ihtiyaç duyup duymadığı yönünden bir tespitin yapılmadığı, düzenlenen raporun hükme yönetmelik bakımından esas alınmasının mümkün bulunmamakla aksi durumun bozma teşkil edeceği göz önünde bulundurularak, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacının kaza sebebiyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri tazminatına esas teşkil edecek maluliyet hesabının yapılması için rapor alınmak üzere dosya yeniden — gönderilmiş, anılan kurumdan —– tarihli rapor alınmış, raporda özetle teknik olarak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyetin niteliği itibariyle rapor düzenlenmesinin mümkün bulunmadığı, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranına Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor tanzim edilmesinin mümkün bulunduğu, davacı —- % 15,2 oranında sürekli maluliyeti olduğu, iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği ve — başka birinin bakımına muhtaç olacağı belirlenmiştir.
Davacı vekilinin tedavi giderlerine yönelik talebinin de bulunduğu anlaşılmakla bu hususta davacı vekiline delillerini bildirmek için süre verilmiş, davacı vekili tarafından sunulan —- tarihli dilekçe ile tedavi giderlerine yönelik taleplerinin atiye bırakıldığı bildirilmiş, alınan maluliyet raporu ve toplanan deliller uyarınca hesaplama yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen —— tarihli bilirkişi raporunda özetle ”davacının dava tarihinde —– yaşında bulunması sonucunda geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, daimi iş göremezlik zararının — olmakla birlikte davalının kusuruna tekabül eden miktarın — olduğu (% 20), bakıcı gideri zararının —— olmakla birlikte davalının kusuruna tekabül eden miktarın — olduğu (% 20) ve tedavi gideri teminatından karşılanabileceği temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu ve yasal faiz talep edilebileceği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından—– tarihli talep arttırım dilekçesi sunularak, sürekli maluliyet ve bakıcı giderleri yönünden toplam — tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiş, tamamlama harcı yatırılmış, talep arttırım dilekçesi davalı—- vekiline tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu kazanın meydana gelmesinde yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün % 20 oranında kusurlu olduğu ve sigorta şirketinin poliçe süresinde meydana gelen ve poliçenin teminat limitleri kapsamında kalan sigortalısının kusuru oranında meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, alınan maluliyet gereği her ne kadar —- göremezlik süresi öngörülmüş ise de ———-kararı ve daha bir çok kararında da vurgulandığı üzere sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54’te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı küçüğün yaralanıp geçici iş göremediğinden bahisle de maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı küçüğün kaza tarihinde gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddi gerekmiştir. Sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri yönünden alınana maluliyet raporları uyarınca yapılan hesaplama hükme ve denetime elverişli görülmekle rapor doğrultusunda ve davalının sigortalısına tekabül eden kusur oranında, davacının davalıdan — sürekli iş görmezlik ve —–bakıcı gideri olmak üzere toplam —alacağının bulunduğu sonucuna varılmış,—- tedavi gideri taleplerinin atiye terk etmesi nedeniyle bu tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yasa hükümleri gereği sigortaya dava öncesi başvuru dava şartı olmamakla birlikte temerrütün başvurunun tebliğinin 8 iş günü sonrası olması ve davadan önce sigorta şirketine başvuru olduğuna ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı davacı tarafından da aksi iddia ve ispat olmadığı nazara alınarak temerrütün dava tarihi ile oluştuğu, davalı —- sigortaladığı aracın ticari nitelikte kamyonet olduğu dikkate alındığında davacının avans faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın tedavi giderleri yönünden —- maddi tazminat istemini atiye terk etmesi nedeniyle bu tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafın sürekli iş görmezlik ve bakıcı gideri tazminatı istemi yönünden talebinin kabulü ile; — sürekli iş görmezlik ve– bakıcı gideri olmak üzere toplam —–tazminatın — dava tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı —-verilmesine,
3-Davacı tarafın geçici iş görmezlik tazminat istemi yönünden — maddi tazminat isteminin Reddine,
4-Karar harcı 2.734,61-TL’den davacı tarafça peşin ve ıslah olarak yatırılan toplam 163,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.571,41‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan toplam 163,20-TL peşin ve ıslah harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 440,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.450,00-TL bilirkişi ücreti, 314,50-TL —–masrafı olmak üzere toplam 4.238‬,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 4.196,08-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.004,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2020