Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/41 E. 2022/1024 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/41 ESAS
KARAR NO : 2022/1024

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İstirdat, Tazminat (Eser sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2016
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İstirdat, Tazminat (Eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan bila tarihli dava dilekçesinde özetle ve mealen “Davacı şirket yetkilisi ve sahibi olan —— ait olan —— caddesinde bulunan—– isimli—-tabir edilen sistem ile üstünün kapatılması işine karşılık davalı şirket ve yetkilisi —— ile davacı anlaşmış olduğunu, 05.11.2015 te başlayan çalışma 22.11.2015 tarihinde soha erdiğini, davalı şirket ile yapılan işin saatte 80 Km rüzgara ve 1 metre kara dayanıklı olduğunu, bunu 5 yıl süreyle garanti ettiklerini belirtilerek yapılan Eser karşılığı ilk ödeme olarak 6.000,00 TL banka havale yolu ile 21.000,00 TL elden olmak üzere toplam 27.000,00 TL nakit ödeme yaptığını, ayrıca ——Şubesine ait 16.012016 vade tarihli —– nolu 14.000,00 TL meblağlı, —— nolu 16.02.2016 vadeli 20.000,00TL meblağlı ve—— numaralı 16.03.2016 Vade tarihi 20.000,000 meblağlı toplam üç adet çek teslim edildiğini, ancak işin bitmesinden bir gün sonra 23.11.2015 tarihinde branda tavanı rüzgar nedeniyle yırtılmış ve faaliyeti durdurulduğunu, haber|verilen sorumlu—— bunun normal olduğunu söyleyip yırtılan yeri yama yapıp gittiğini, bü olaydan sonra 31.12.2015 günü—– tavanı tamiri imkansız bir şekilde olduğu gibi çöktüğünü o sırada içeride kimsenin olmaması olası bir can kaybı ve yararlanmanın önüne geçtiğini, haber verilen iş sahibi bunun kendi sorumluluğunda olmadığını beyan ettiğini, ancak tamir edeceğini , tüm bu yaşananlar üzerine davacının işini yapan firma ve yapılan işe güveni haklı olarak tamamen ortadan kalkmış ve başka bir firma ile görüşme kararı aldığını, yapılan eserin TTK ve BK uyarınca Ayıplı mal imalatı olduğunu, ayrıca söz konusu çökmenin tamir suretiyle giderilebilecek nitelikte olmakığını, gerek yapılan ödemelerin geri alınması, verilen çeklerin iadesi ve uğranılan zararın tazmini açısından davalı şirket ve yetkilisine 07.01.2016 tarihinde —– Noterliğinin—— Yevmiye numaralı ile ihtarnamesi çekilmiş davalı keyfiyetten yasal olarak bilgilendirilmiş olduğunu, yapılan işin ayıplı ve kusurlu olduğunu—– Sulh Hukuk Mahkemesinin belgelediğini, davalı ,sirkete ödemiş olan 27.000,00 TL’ nin ticari faiziyle iadesi,——- kapalı kaldığı günlere karşılık uğramış oldukları maddi zarar ile enkaz ve molozun kaldırılmasına ilişkin masraf ve diğer zararların karşllanmasına ilişkin fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 30.000,00 TL olmak üzere Toplam 57.000,00 TL’nin davacıya iadesini, davacı —– şirketi tarafından düzenlenmiş olan üç adet çekin, öncelikle davacı açısından daha fazla mağduriyete sebebiyet verilmemesi ve icra tehdit ve tazyiki ile karşı karşıya kalmamasının teminen, teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile iş bu çekler yönden ödeme yasağı konularak üçüncü kişilere devir temlik ve ciro edilmesinin engellenmesine, bu çekler yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ve iptali için huzurda görülmekte olan davayı açtıklarını” beyan edip ilk çekin vade tarihi de dikkate alınarak ihtiyati tedbir taleplerinin teminat aranmaksızın mahkemenin takdiri halinde teminat mukabilinde kabulüne, fazlaya ilişkin talep ve tazminat hakları saklı kalmak üzere, davacı tarafından ödenmiş olan 27.000,00 TL nin faiziyle iadesini, —– kapalı kaldığı günler ve yıkıntının kaldırılması için harcanmış olan meblağa ilişkin olarak, uğramış olduğu zarara istinaden 30.000,00 TL maddi tazminatın müvekkile ticari faiziyle iadesini, davacı şirkete ait ——nolu 14.000,00 TI meblağlı, —— nolu 16.02.2016 tarihli 20.000,00 TL meblağlı, ——numaralı 16.03.2016 Vade Tarihli 20.000,00 TL meblağlı toplam üç adet çek yönünden borçlu olmadıklarının tespitini ve çeklerin iptalini, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından dinlenilen tanıklar, davalı şirket sahibinin akraba ve çalışanların olduğunu, bu bakımdan beyanlarının gerçeği yansıtmayacağını ,davalı şirketin ayıplı mal tesliminin iddia edildiğini, şirket tarafından garanti edilen, 1 metre kar ve 100 km/h şiddetindeki rüzgara dayanma taahhüdünün, onda biri oranındaki hava koşullarına dayanamayıp çöktüğünü, bu noktada davacının uğramış olduğunu ve zararın kusurlu olan davalı tarafin tazmin ile yükümlü olduğunu, bu bakımdan moloz ve hafriyatın kim tarafından kaldırıldığını davanın esasını karşılamaktan uzak olduğunu, moloz ve hafriyatın sökülmesi ve eğilen demirlerin vinçle düzeltilmesi, kaynak yapılıp ek demir direklerin eklenmesi karşılığı davalı firma 10.000,00TL ödeme yaptığını, bu konunun da incelenmesini ,açıklanan ve yargılama sırasında rastlanacak sebep ve delillere göre, haksız ve yersiz olarak açılmış olan davanın reddini, iş karşılığı olarak verilmiş çeklerin ödemesinin durdurulmasına yönelik olarak verilen İhtiyati Tedbir kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle; davacıya ait ——üzerinin——– sistemi ile kapatılmasını konu alan eser sözleşmesi ilişkisine dayalı, bedelsiz kaldığı iddia edilen çekler yönünden menfi tespit ile bu çeklerin iptali, yapılan ödemenin iadesi ve işin ayıplı ifasına dayalı tazminat isteminden ibaret menfi tespit, istirdat ve tazminat davasıdır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmış, yargılama sırasında 7251 sayılı yasa ile ticari davalarda 500.000,00-TL’ye kadar olan davalarda yargılama usulünün basit yargılama usulüne dönüşmesi gerekçe gösterilerek mahkeme heyeti tarafından dosya tek hakime tevdi edilmiş ve yargılamaya tek hakim tarafından devam edilerek sonuçlandırılmıştır.
Davacı; şirkete ait ——üzerinin —— sistemi ile kapatılması işinin davalıya verildiğini, davalının işe 05/11/2015 tarihinde başlayıp, 22/11/2015 tarihinde işi bitirdiğini, davalıya 6.000,00-TL havale ve 21.000,00 TL elden olmak üzere 27.000,00-TL ödeme yaptıklarını, ayrıca 14.000,00 TL, 20.000,00-TL ve 20.000,00-TL bedelli üç adet çek verdiklerini, ancak yapılan —— 23/11/2015’te yırtıldığını, faaliyetin durduğunu, davalının bunu tamir ettiğini, 31/12/2015’ye ——- tamamen çöktüğünü beyan ederek, ödenen 27.000,00 TL’nin iadesini, —— kapalı kaldığı günler bedeli ve enkaz kaldırma işleri için 30.000,00 TL’nin tazminini ve toplam 54.000,00-TL bedelli üç adet çekin iadesi ile iptalini talep etmiş; davalı ise eserdeki hasarın hatalı kullanımdan kaynaklandığını, çadırın üzerine davacı tarafından çekilen filede kar birikmesi nedeniyle çökme olduğunu, esas zararın ise davacının kendi kendine çadırı söndürmesinden kaynaklandığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalının tarflar arasındaki anlaşma gereğince yaptığı işi eksiksiz ve ayıpsız olarak yapıp yapmadığı, eksik ve ayıplı olarak yapılan bir iş varsa bu nedenle davacının uğradığı zarar ve miktarı ile bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, bu kapsamda davacı tarafından ödenen 27.000,00-TL’nin davalıdan istirdatının mümkün olup olmadığı, ayrıca davalıya verilen 3 adet çek nedeni ile davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davalı tanıklarından—– “Davalı ——isimli şirketin sahibinin eşi benim kardeşim olur, ben söz konusu davalı şirkette çalışmıyorum, ben söz konusu iş yapılırken davalı şirket yetkilisi ——- yanındaydım, bu nedenle olaylara şahidim, 2015 yılında bu çadır kuruldu, 4-5 gün kadar montesi sürdü, ne zaman teslim edildiğini tam olarak bilemiyorum, üzerinden uzun zaman geçti, çadırın çatısında ampul vardı, ampulün patladığı bildirildi, teslimden sonra bir hafta sonra ampul patladığı söylendi, bu haber geldiğinde ben—– değildim sadece duydum, ——- adında biri çadırın çöktüğünü bana haber verdi, telefonla bu haber gelince ve aynı zamanda —–buna ilişkin fotoğraf gelince ve aynı zamanda söz konusu haber —- de gelince ——- çadırı kapatın üzerindeki karı temizleyin, temizledikten sonra tekrar çadırı kaldırabilirsiniz dediğini biliyorum, çadırın üzerine ağı geren iş sahibidir, söz konusu ağın üzerine yağan kar bir süre sonra buzlanma yapmış, bu nedenle çökme olmuştur, çadır bu nedenle çökmüştür, çadır patlamamıştır, bana gelen resimlerde bu ağın görüntüsü vardı, o sene—— çok fazla kar yağmıştı, çadırda yama vardır, çadırda gördüğüm kadarıyla bilerek falçata ile yırtılmıştı bu nedenle yama yapıldı, davacı firmanın tuttuğu kişiler çadırdaki çökmenin bize telefonla bildirilmesinin ardından davacının tuttuğu kişiler tarafından sökülmekteydi, söz konusu yere —— göndererek öğrendim, söz konusu sökme işlemine ilişkin resimleri bana kendisi yollamıştır, davalı taraf söz konusu çadırı sökmemiştir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı tanıklarından ——- çalışmaktaydım, iki sene evvel 1 sene kadar çalıştım, elektrik mekanik çadır montajı üzerine çalıştım, şu anda başka yerde çalışmaktayım. —— beni kendi aracı ile çadırın kurulduğu yere gönderdi ne zaman gittiğimi hatırlayamıyorum, çadırdaki ufak tefek yırtılma kapılarla ilgili sorun olduğu için gittim, çadırın sağ tarafı bıçakla kesilmişti, onu boydan boya değiştik, iki kez uçakla çadırdaki ampul ile ilgili olarak başka yere gittim,—— fırtına olduğunda çadırın basınç nedeniyle file direklerinin çökmesi nedeniyle çadırın çöktüğü haberi geldi, —— uçak bileti sordu fakat hava muhalefeti nedeniyle bulamadı, çadırı söndürün biz geleceğiz dedi, çadırın üzerinde file vardı, çadırla file arasında 1 metre kadar mesafe vardı, biz çadırı kurduğumuz sırada da bu file söz konusuydu, söz konusu filenin görevi çadır açıkken topun dışarıya kaçmaması içindir, aşırı kar yağdığında filede biriken kar çadırın direklerini yamultmuştur, bize bir telefonla çadırın söküldüğü bilgisi geldi, bizi beklemeden çadırı sökmüşlerdi, bahsettiğim direkler filenin direkleridir, çadırın direği yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dosya———- bilirkişiden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 03/12/2019 tarihli raporlarında özetle; “davacı tarafın inceleme gününde ticari defter ve belgelerini sunmadığı, davalının defter ve belgelerinin incelenmesinde; defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, davalının davacı ile olan ticari ilişki kayıtlarını 120.021 —– isimli yurt içi alıcılar hesabında takip ettiği, davacı şirketin davalıya 54.000,00-TL bedelli üç adet çek verdiği, 6.000,00-TL tutarında havale yaptığı, davalının da davacıya 60.000,00-TL’lik fatura düzenlediği, düzenlenen bu fatura ile bakiyenin sıfırlandığı, ancak daha sonra 54.000,00-TL’lik üç adet çekin karşılıksız kalması nedeniyle çeklerin muhasebe kayıtlarından çıkarıldığı, davalının kayden davacıdan 54.000,00-TL alacaklı olduğu; çadırın çökmediği, söndürme sırasında sökülmeyen filenin karı tutarak ağırlığa sebebiyet verdiği, davacının davalıya çadırı kontrol ederek tekrar kullanıma alabilecek süreyi vermediği, davalının söküm yapılırken fotoğraf alabilecek bir zamanda bir personelini yönlendirdiği, imalatta eksiklik veya ayıp olmadığı, davalıyı beklemeden söndürme işini yapan davacının malzeme zaiyatı, hafriyat ve onarım işleminden bizzat sorumlu olduğu,——.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Davacının rapora itirazları noktasında dosya ek rapor için aynı heyete tevdi edilmiş, bilirkişilerin 13/10/2021 tarihli ek raporlarında özetle; “—— İşçilik ve montajda hata olmadığı, soruna sebep durumun ——- üzerinde kar birikmesi ve söndürme sırasında ortaya çıkan fiziki salınım ve çekme sebebiyle konstrüksiyonun zarar görmesi olduğu, davacı kullanıcının böyle acil bir duruma nasıl müdahale etmesi gerektiğini bilmediği; davalının profesyonelliği kapsamında, üstte kalan filenin kar tutmaya sebep olacağını öngörmesi gerektiği, davacıya söndürme ve acil durumda yapılacakları konusunda hava durumu ile alakalı yeterli sorgulamayı ve isabetli bilgilendirmeyi yapmadığı, kar temizleme sırasında rüzgar vardı ise söndürmeyi değil, şişirmeyi tavsiye etmesi gerektiği; bu sebeple söndürme işlemi sırasında yaşanan eğilme kopma işlerinin onarımı için 2.000 TL konstrüksiyon tadilatı ve bu onarımın yapılması için gereken 2 gün süre boyunca 2*1.800=3.600 TL işkaybından (15 saat/gün , 120 TL/saat) olmak üzere toplam 5.600 TL’den sorumlu olduğu, yapılan kısmi onarımların görüldüğü (2016 yılı fiyatlarıdır, itiraz edildiği görülmüştür, bugünün fiyatlarıyla mukayese edilmemelidir); davalının ürününde ayıp görülmediği, fotoğraflardaki yırtılmaların ve oluşan maddi kayıpların kaynağının davacı tarafından yapılan amatör sökümden kaynaklandığı, bu sebeple davalının malzeme zayiatından ve sökme sırasında özellikle zeminde ortaya çıkan moloz vs gibi diğer zayiattan sorumlu tutulamayacağı…” kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ——-değişik iş sayılı tespit dosyası ile bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ——- caddesinde bulunan——- isimli —— tesisinin üzerinin —— tabir edilen sistemle kapatılması konusunda, yazılı olmayan bir eser sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme ile davacının iş sahibi, davalının yüklenici olduğu, davalının işe 05/11/2015’te başlayıp 22/11/2015 tarihinde bitirdiğine ve davacının 6.000,00 TL havale ile 3 adet 54.000,00TL bedelli çekleri davalıya verdiğine dair bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın; davalının anlaşma gereğince yaptığı işi eksiksiz ve ayıpsız olarak yapıp yapmadığı, eksik ve ayıplı olarak yapılan bir iş varsa bu nedenle davacının uğradığı zarar ve miktarı ile bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, bu kapsamda davacı tarafından ödenen 27.000,00-TL’nin davalıdan istirdatının mümkün olup olmadığı, ayrıca davalıya verilen 3 adet çek nedeni ile davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan—— yevmiye nolu ihtarnamesinin incelenmesinde; davacı yetkilisinin, işin ayıplı olması nedeniyle kabulünün mümkün olmadığını belirterek ödenen 27.000,00-TL’nin iadesini, 3 adet toplam 54.000,00 TL bedelli çeklerin iadesini ve 30.000,00-TL zararın tazminini talep ettiği, ihtarnamenin içerik olarak sözleşmeden dönme niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.Bilindiği üzere kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Diğer bir değişle, alacaklı olduğunu iddia eden kişi borcunun dayandığı hukuki sebebi ve onun geçerli olduğunu ispat etmek zorundadır. Ancak alacaklı kıymetli evraka dayalı alacağını talep ettiğinde ispat soyutluğu karinesi nedeniyle sebep göstermek zorunda değildir. Alacaklı, kıymetli evrak sunarak iddiasını ispatlamış kabul edilmektedir. Artık borcunun olmadığını ispatlamak zorunda olan borçludur. İspat yükü borçluya yani davacıya geçmiştir. Davacı tarafın borçlu olmadığına, zarar gördüğüne ve davalının sebepsiz zenginleştiğine ilişkin iddialarını; davalının teslim ettiği işin ayıplı olmasına dayandırdığı görülmektedir.
Somut olayda, ödemeye ve işin teslimine ilişkin uyuşmazlık bulunmadığına göre; davacı işin ayıplı yapıldığını ispat etmek sorundadır. Davacı tarafın yaptırdığı delil tespitinde, bilirkişinin zararın sebebini tam olarak tespit edemediği, vardığı sonuçları varsayımlara dayandırdığı anlaşıldığından bu rapora itibar edilmemiştir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporuna ve raporla uyumlu tanık beyanlarına göre; davalının üstlendiği işi gereği gibi ifa ettiği, davacının iddia ettiği zararın, —— sistemini, davalıyı beklemeksizin kendi kendine söndürmeye çalışmasından kaynaklandığı, olayda davalının bir kusurunun bulunmadığı, davalının üstlendiği edimi zamanında ve gereği gibi yerine getirerek sözleşmede kararlaştırılan bedele hak kazandığı anlaşılmakla, davacının yerinde görülmeyen tüm taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde çeklere konulan ödeme yasağının kaldırılmasına,
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.895,60TL harcın, alınması gereken harçtan mahsubu artan 1.814,9‬0TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından bilirkişi sarf gideri, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 4.081,00TL yargılama giderinin DAVACININ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
6-Ret olunan dava yönünden —— davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.