Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/38 E. 2019/660 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1508 Esas
KARAR NO : 2019/216
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından ———– sayılı poliçe ile trafik sigortası temin edilmiş olan —— plakalı aracın ——— tarihinde müteveffa … idaresindeyken ———- istikametinden Bartın istikametine giderken direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması sonucu …’ın vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde ——– plakalı aracın 8/8 kusurlu olduğunu, vefattan dolayı …’ın eşi olan davacının destekten yoksun kaldığını, bu nedenle eş … için şimdilik —-TL destekten yoksunluk tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin zorunlu maluliyet sigortası gereğince poliçe limitinin sakatlanma ve ölüm halinde kişi başına ———- TL ile sınırlı olduğunu, zorunlu trafik sigortasının sorumluluk sigortası olup bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, hukukun genel ilkelerinden olan kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereği davacıların talep hakkının bulunmadığı, davacının müvekkili şirketten avans faizi talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı davasıdır.
21.07.2014 günü davacının murisi —— yönetimindeki——– plakalı otomobili seyri sırasında, hızının etkiyle yoldan çıkması sonucu, davacının kocası ——- ölümüyle sonuçlanan trafik kazası meydana geldiği, olayın tek taraflı trafik kazası biçiminde meydana gelmesine, davacıların murisinden başka sürücü olmamasına göre, olağan hayat bilgisi dahilinde davacıların murisinin tam kusurlu olduğu, esasen taraflar arasında bu yönde uyuşmazlık bulunmadığı; uyuşmazlığın tek taraflı trafik kazasında sürücü durumunda olan davacıların murisinin ölümü sebebiyle, anılan aracın zorunlu trafik sigortacısı olan davalının sorumluluğunun başlayıp-başlamadığı noktasında toplandığı, davalı şirketin, davacıların murisinin kullandığı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğu, mecburi mali mesuliyet sigorta poliçesine göre ölüm halinde azami limitin ———- TL olduğu anlaşılmaktadır
Özellikle Y.HGK’nın 22.02.2012 gün 2011/17-787 E. 2012/92 K. sayılı ilamı çerçevesinde, davalı … şirketinin zararın tamamı davacıların, desteklerinin işleteni olduğu araçta, sürücünün tam kusuru sonucu meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmiş olması nedeniyle, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla, zorunlu mali sorumluluk sigortacısını hasım göstererek dava açabileceğinin kabulü neticesinde yüksek yargı uygulaması gereği, davacının herhangi bir indirim yapılmaksızın talep hakkı olduğu sonucuna varılmakla murîsîn kusuru sebebiyle herhangi bir indirim yapılmasına gerek görülmemiştir.
Kural olarak ——‘ın ölümü nedeniyle eş ve çocuğu desteğini yitirmiş sayılır. Zira, TMK.m.185-186 gereğince de, eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlığıyla katılır. Bu nedenle davacı es ve çocukları için 6098 sayılı TBK.m.53/3 (olay tarihinde cari 818 sayılı BK.m.45/f.2) uyarınca destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerekecektir.
Bu çerçevede ———– tarafından düzenlenen 13/07/2015 tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişlidir.
Bu raporda ayrıntılı olarak yapılan tespitler ışığında aksine dair yeterli delil sunulmadığından müteveffanın gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu varsayılarak, davacının toplam zararının ———- TL olduğu, somut olayda evlenme ve kusur indirimi şartlarının bulunmadığı, fakat poliçe limitinin ——— TL olduğu ve davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı bulunduğu, davacı tarafça davalıya herhangi bir başvurusu bulunmadığından davalının faiz sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başlayacağı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından her ne kadar zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de , dosya kapsamında yapılan incelemede davaya konu kazanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 31/05/2018 tarih ve 2015/11903 esas, 2018/5708 karar sayılı ilamı ve birçok Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davaya konu kazanın, kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’nun 85/1 maddesindeki suçu oluşturduğu, aynı yasanın 66/1-d maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğu, trafik kazasının 21/07/2004 tarihinde meydana geldiği, huzurdaki davanın ise 21/07/2014 yani uzun ceza zaman aşımı süresi dolmadan önce açıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin zaman aşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı , yukarıdaki açıklanan nedenlerle davanın kabulüyle 30.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
30.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 2.049,30 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 99,05 harcın mahsubu ile bakiye 1.925,05 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL ilk masraf, 99,05 TL Islah harcı,90,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 91,50 TL temyiz posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 805,75-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.nde ilgili tarafa iadesine. 21/02/2019