Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/369 E. 2020/505 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/369 Esas
KARAR NO : 2020/505
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2016
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı şirket ile davalı şirketin deterjan ve ev bakım ürünleri bölümü arasında —— tarihli distribütörlük anlaşmasının davalı şirket tarafından haksız feshedilmesi nedeni ile davalı şirket aleyhinde ——— tazminat davası açıldığı, yargılama neticesinde davacının haksız fesih nedeni ile — maddi zarara uğradığının tespit edildiği, ancak mahkemenin taleple bağlı kalarak — tazminatın tahsiline karar verdiğini, ilk davada talep edilmeyen —- tazminatın da tahsil edilebilmesi için iş bu ek davanın açıldığının,——– Sayılı dosyasının davalı tarafından temyiz edildiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ——- tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA: Davacı şirket davalı şirket ile akdettiği sözleşmede öngörülen süre içerisinde siparişleri müşterilere ulaştırmadığını, davacı şirketin asli borcu olan sipariş teslimini sözleşmede öngörülen sürede yerine getirmemesi karşısında davalı şirketten, davacı ile olan ticari ilişkisini devam ettirmesini beklenemeyeceğini ve davalı şirket de sözleşmeyi bu sebeple feshetmek zorunda kaldığını, davalı şirketin fesih beyanının hukuka uygun olduğunu, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen hukuka uygun ve haklı fesih beyanı sonrasında , davalı şirketin tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı tarafın fesih dolayısıyla tazminat talep etme hakkı olduğu kabul edilse dahi ilk davanın dosyasına mübrez ——– tarihli bilirkişi raporunda davacının bir zararı olduğunu ispata yeterli ve elverişli delil bulunmadığının tespit edildiğini, davacı tarafın fesih dolayısıyla tazminat talep etme hakkı olduğu kabul edilse dahi ilk davanın dosyasına mübrez —– tarihli bilirkişi raporu yer alan ve davacının iddia ettiği zararına ilişkin tazminat hesaplaması, hesaplama esasları yönünden birçok eksiklik içerdiğini, davacı tarafın fesih dolayısıyla tazminat talep etme hakkı olduğu kabul edilse dahi davacının en fazla üç aylık ihbar süresince yoksun kaldığı kazancı talep edebileceği ilk davanın dosyasına mübrez — tarihli bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle iş bu davanın ikame edildiği tarihten evvel,—–tarafından —— sayılı dosyası ile ikame edilen davanın, iş bu dava için bekletici mesele yapılmasının, bekletici mesele yapılması yönündeki taleplerinin kabul görmemesini ve yargılamaya devam olunması halinde hukuki mesnetten yoksun iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı ile davalı arasında imzalanan distribütörlük anlaşmasının davalı tarafça feshedilmesi sonucu anlaşmanın feshinden kaynaklı davacının talep etmiş olduğu maddi tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, yargılama sırasında —— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Uyuşmazlığın; taraflar arasında imzalanan —– tarihli —- davalı şirket tarafından haksız fesh edilip edilmediği, edildiyse haksız fesih sebebiyle davacının uğradığı zarara ilişkin olarak davacının davalı aleyhine açtığı—-sayılı ilamına konu dosyada tespit edilen ve ilamda yazılı tuturda bakiye —– davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı, davalı bu tuturdan sorumlu tutulup tutulamayacağı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edilmiştir.
—– sayılı dava dosyasının mahkememize fiziken gönderildiği, yapılan incelemede davacının —- davalının ——olduğu davanın —- tarihinde açıldığı, uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan —– sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız feshedilip feshedilmediği, edilmiş ise haksız fesih sebebiyle davacının uğradığı zarar miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu, dosyada —– tarihinde karar verildiği, tarafların hükmü temyizi üzerine ——— sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği, davalı vekilinin karar düzeltme kanun yoluna başvurduğu ve istemin reddine karar verildiği, kararın —– tarihinde kesinleştiği anlaşıldı.
———Sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından dosya kapsamında sunulan deliller incelendiğinde bu delillerin tek başına davacının sevkiyatları geç yaparak sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini ve bu nedenle sözleşmenin feshedildiği yönündeki iddiaları kanıtlayabilecek nitelikte olmadığını, davalı firma feshin haklı nedene dayanarak gerçekleşmiş olduğunu ispatlamış olsaydı dahi sözleşme hükümleri çerçevesinde fesih iradesini içeren bir bildirim gönderilmemiş olması sebebiyle de feshin usulüne uygun yapılmamış olacağını, taraflar arasındaki —– tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız bir şekilde feshedilmiş olduğunu, davacının sadece ——– tarihine kadar yoksun kaldığı kazancı talep edebileceğini, dava dosyasına sunulu bilirkişi raporu ekinde, davacı şirkete ait herhangi bir kayıt örneği ve belgeye rastlanılmamakla, anılan rapordaki tespit ve değerlendirmelerin karşılaştırmalı analizini yapma olanağının bulunmadığını bildirir görüş ve kanaatlerini sunmuş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, taraf iddia ve savunmaları ile ——- sayılı dava dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın —– yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapıldığı, taraflar arasında, ———- imzalandığı, sözleşmenin Fesih başlıklı 11. maddesi incelendiğinde, sözleşmenin imza tarihi itibariyle yürürlüğe gireceği ve bir yıl boyunca geçerli kalacağının kararlaştırılmış olduğu, yine söz konusu maddede “bu dönemin sonunda, taraflardan biri bir ay önceden yazılı bildirimde bulunarak anlaşmayı feshetmediği sürece anlaşmanın birer yıllık dönemlerde otomatik uzayacağı, ancak bu otomatik uzama döneminin toplamda beş yılı geçmeyeceği” kararlaştırıldığı, bu durumda sözleşmenin uzamasını istemeyen taraf bir yıllık sürenin sonundan bir ay önce karşı tarafa anlaşmayı feshetmek istediğini yazılı olarak bildirmesi halinde sözleşmenin sona ereceği, sözleşmenin fesih hükümlerini düzenleyen 11.3. maddesi incelendiğinde sözleşmenin haklı nedene dayanarak feshedilebilmesi için sözleşmeyi feshetmek isteyen tarafın diğer tarafa anlaşmayı feshetme niyetini bildiren bir bildirimini iletmesi, bu bildirimi almasına rağmen otuz gün içerisinde ihlalin düzeltilmemesi halinde sözleşmenin feshedebileceği, davalının, davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen ihlalleri ve bu ihlallerin düzeltilmemesi durumunda sözleşmenin feshedileceğini içeren bir bildirimin varlığını ispatlayamadığı, davalı tarafından davacı firmaya sadece —— tarihinde sözleşmenin feshedildiğine ilişkin ihtarname gönderildiği, bu nedenlerle taraflar arasındaki ——– tarihli sözleşmenin davalı tarafından haksız bir şekilde feshedilmiş olduğu, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda, önceki yıllarla birlikte net kazanç kaybının ne kadar olabileceği konusunda —- yıllarındaki prim bedelleri, gider miktarı ve gider oranı nazara alınarak yapılan oranlama suretiyle davacının —- tarihine kadar olan zarar tutarının — olarak hesaplandığı, davacının— zarar talebi ile ilgili ———– Sayılı dosyasında hüküm kurulduğu ve kararın —- geçerek onandığı anlaşıldığı, iş bu davanın davacının ilk davada talep edilmeyen bakiye alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile ———- maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının Maddi Tazminat talebinin KABULÜ İLE;
—- maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 9.576,85 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.394,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.182,63-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.394,22-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başlangıçta alınan harç, 157,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 186,20-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.268,72-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2020