Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/350 E. 2022/707 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/350 Esas
KARAR NO: 2022/707
DAVA: Ticari Şirket (Asıl dosya için öncelikle Şirket Ortaklığından Çıkartılma Aksi Halde Davalı Şirketin Fesih ve Tasfiyesi)
DAVA TARİHİ: 25.03.2016
Birleşen —- sayılı dosyasında;
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 18/10/2016
KARAR TARİHİ: 21.09.2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA:
Davacı —— vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin —– tarihinde kurulduğunu, davacının davalı şirketin —— ortağı olduğunu, güncel sermayesinin —- olduğunu, —– davacının şirket müdürü olarak seçildiğini, davalı şirketin tüm evrakları, defterleri ve belgelerinin —- olduğunu, bu sebepten dolayı davacının —— yevmiye nolu ihtarnameleri göndererek ——- istifa ettiğini, tüm hisselerini —– devir ettiğini, davacının—- tarihinde davalı ——- görevini sona erdirildiğini ancak—— usullere uyulamadığı için şirket ortaklığından çıkarılmadığını, davacının davalı şirketten bilgi alma ve inceleme haklarının engellendiğini, davalı şirketin kurulduğu günden bu yana genel kurul toplantısı yapmadığını, davalı şirketin devamlı olarak kar getirmemesi ve uzun yıllardır ciddi bir faaliyetinin olmadığını, davacının davalı şirket ortaklığından çıkartılmasını eğer bu yönde karar verilmeyecek ise şirketin feshedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı —- dava dilekçesinde özetle; Davacının —- oranında davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin uzun süredir faaliyette bulunmadığını, mali sıkıntı içinde olduğunu, şirketi çalışanlarının ayrıldığını, —- itibaren ——–olmadığını, —–tarihinde şirketin kaydının askıya alındığını, şirket organlarının oluşturulmadığını, ortaklar arasında uyuşmazlık bulunduğunu, davalı şirketin diğer ortaklarından olan —-sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkma davası açtığını belirterek öncelikle davanın ——- esas sayılı dosyası ile birleştirmesine, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, bu talebin reddi halinde davalı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı tarafın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Birleşen —— esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– oranında davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin uzun süredir faaliyette bulunmadığını, mali sıkıntı içinde olduğunu, şirket çalışanlarının ayrıldığını, —- itibaren ——– olmadığını,—–tarihinde şirketin kaydının askıya alındığını, şirket organlarının oluşturulamadığını, ortaklar arasında uyuşmazlık bulunduğunu, davalı şirketin diğer ortaklarından olan —-sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkma davası açtığını belirterek öncelikle davanın—— dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, bu talebin reddi halinde davalı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE
Asıl Dava, öncelikle davacı şirket ortağının ortaklıktan çıkartılması kabul görmemesi halinde davalı şirketin Feshi ve Tasfiyesi talebidir.
Mahkememizle birleşen —— sayılı dosyasının; öncelikle davacı şirket ortağının ortaklıktan çıkartılması kabul görmemesi halinde davalı şirketin Feshi ve Tasfiyesi talebidir.
Dosya içerisindeki davalı şirkete ait — incelenmesi sonucu:—– tarihinde şirketin tescil edildiği, sermayesinin — olduğu,—- sermaye payının——Olduğu, şirket yetkilisinin—-olduğu, davalı şirketin ——– tescil edilerek ilan olunduğu, şirket ——– olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisine —— tarihli birinci bilirkişi heyet raporu alınmış, itiraz üzerine de —– tarihli ikinci bilirkişi raporu alınmış, hükümde de her iki bilirkişi raporunda da yararlanılmıştır.
Yapılan yargılama sonucu; davalı şirketin — yılından beri hiçbir genel kurul toplantısını yapmadığı, yine şirketin vergi borcu sebebiyle —— tarafından haciz konulduğu, —– tarihli bilanço ve gelir tablolarına göre davalı şirket ortaklarının davalı şirkete —- borçlarının olduğu, —- davalı şirketin maddi duran varlık toplamının —- olduğu, davalı şirketin —- borcunun olduğu, davalı şirketin — olduğu, —- borcunun olduğu, davalı şirket ortaklarının, —- sermaye ödeme borçlarının olduğu —-, davalı şirketin—- net zararının olduğu,—-net zararının olduğu ve toplam net zarar miktarının — olduğu, — yılından beri ticari herhangi bir faaliyetinin olmadığı tespit edilmiştir. —– itibaren geçerli olmak üzere resen vergi kaydının silindiği tespit edilmiş, davalı şirketin en son ———- beyannamesi verdiği tespit edilmiştir.
TTK’nun 636/III maddesi uyarınca “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshi isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağı payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” TTK’nun 629/III maddesi uyarınca “Haklı sebebe örnek olarak yönetici ortağın görevini aşırı derecede ihmal etmesi veya iyi yönetim için gerekli olan yeteneği kaybetmesi gösterilmiştir.” TTK’nun 245/I maddesinde de haklı sebep olarak a)Bir ortağın, şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması, b)Bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi, c)Bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması, d)Bir ortağın uğradığı, bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı üstüne aldığı şirketin işlerini yapmak için gerekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi TTK’da haklı nedenlere örnek olarak gösterilmiştir. Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarında da haklı nedenler arasında; “Şirketin uzun yıllar ciddi bir faaliyetinin olmaması; şirketin faaliyete geçmeyip atıl durumda kalması, şirket giderlerini ortaklardan aldığı borçlarla kapatmaya çalışması; şirketin kötü yönetilmesi; şirketin genel kurul toplantılarının uzun yıllar yapılmaması; ortaklar arasında güven ilişkisinin zedelenmesi” gibi durumlar haklı nedenlere örnek olarak gösterilmiştir.
Somut olayda; hem asıl dosya için hem de birleşen dosya için davalı şirketin —— yılından beri ticari faaliyet içerisinde olmadığı, sürekli olarak ticari faaliyeti olmadığından kar elde etmek yerine zarara uğradığı, vergi borcu nedeniyle —-yılında vergi dairesi tarafından haciz işlemi uygulandığı, davacı şirket ortaklarının şirkete borçlarının olduğu, maddi duran varlığının borçlarını ödeyecek kadar olmadığı, diğer firmalara da borçlarının olduğu, —- borçlarının olduğu, yine davacı ortakların ödenmemiş sermaye borçlarının bulunduğu, —- yıllarında sürekli zarar ettiği, vergi dairesi tarafından —– tarihinde davalı şirketin vergi kaydının resen terkin edildiği, bu hali ile şirketin feshi için haklı nedenlerin olduğu tespit edilmiştir. Asıl ve birleşen dosyalarda davacı ortakların ilk talepleri, öncelikle şirket ortaklığından çıkma olduğu, asıl ve birleşen dosyalardaki davacı ortakların hisse paylarının toplam——- oranında olduğu, şirketin uzun yıllardır aktif durumda olmaması ve bundan dolayı sürekli zarar etmesi nedeniyle davacı ortakların ayrılma akçesinin ödenmesi mümkün olmadığından davalı şirketin TTK’nun 636/III maddesi uyarınca haklı nedenlerle feshine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve Mahkememizle Birleşen —– dosyası yönünden;
Açılan DAVALARIN KABULÜ İLE,
TTK.636/3 Maddesi uyarınca ——- FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Tasfiye memuru olarak resen mali müşavir —— atanmasına,
3-Kararın kesinleşmesinden sonra bir defaya mahsus — olarak tasfiye memuru ücreti ile —– tasfiye masraf avansının davacılar tarafından yarı oranında mahkeme veznesine yatırılması halinde tasfiye memuruna görevinin tevdiine,
4-Tasfiye memuru ücretinin ve yatırılacak masraf avanslarının tasfiye memuru tarafından ileride tasfiye giderlerine eklenmesine,
5-a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Birleşen dosyada harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Asıl ve birleşen dosya yönünden davacılar vekilleri adına taktir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak asıl ve birleşen dosya davacılarına ödenmesine,
7-a)Asıl dosyada davacılar tarafından yapılan 5600,00 TL bilirkişi ücreti, 266,10 TL tebligat ve müzekkere, 29,20 peşin harç gideri olmak üzere toplam, 5.895,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak asıl dava davacılarına ödenmesine,
b)Birleşen dosyada davacılar tarafından yapılan 266,10 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 29,20 TL peşin olmak üzere toplam, 295,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak birleşen dava davacıya ödenmesine,
8-Gider avansı bakiyesi olması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak hazır bulunun taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 22/09/2022