Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/347 E. 2018/691 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/347 Esas
KARAR NO : 2018/691

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu …….icra müdürlüğünün 2015/23405 esas sayılı takip dosyasına dayanak gösterilen 08/04/2015 tarihli sözleşme ile müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında yapılan icra takibinin icra hukuk mahkemesince durdurulmasına karar verilmiş olup, konusuz kalan davada hüküm kurulmasına yer olmadığına kararı verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde müvekkilinin davacıdan alacaklı olması nedeniyle menfi tespit davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,İstanbul Anadolu ……icra müdürlüğünün 2015/23405 esas sayılı takip dosyasına dayanak gösterilen 08/04/2015 tarihli sözleşme alacağından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik davadır.
Davacı hakkında yapılan icra takibinde 16/10/2015 yılında ……….ile ilgili yapılan tüm tamirat ve düzenleme işlemlerinden dolayı taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre ödenmeyen bakiye bedel ile bu tutar üzerinden hesaplanan KDV vergisinin tahsiline yönelik yapılan takipte borcunun bulunmadığından bahisle menfi tespit davası açmıştır.
Menfi tespit davasına konu 08/04/2015 tarihli sözleşme davalı şirket ile ……. ve davacı … imzası ile ve işveren sıfatıyla imzalanmıştır.
Ticari davalar 6102 Sayılı TTK nun 4/1 maddesinde sınırlı olarak sayılmış olup ,”her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleriyle tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın , aynı maddenin a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan davalar “ticari dava olarak sayılmıştır. Keza mutlak ticari dava ve nispi ticari dava da dava kapsamında da bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekli ve zorunlu bulunduğu belirtilmektedir. Menfi tespite ilişkin huzurdaki dava mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Davacı avukat olup avukat sıfatıyla sözleşme yapılmıştır. Kamu görevlisi sıfatıyla sözleşmeye imza atan davacı tacir olması mümkün değildir. Davalı tarafın tacir olması da sonucu değiştirmeyecektir. Bu nedenle ticari dava niteliğinde bulunmayan menfi tespit davasında mahkemece davanın her aşamasında görev hususu resen nazara alınması gerektiğinden göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine ,dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK.nun 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı gereğince davanın usulden REDDİNE,
HMK.nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
HMK.nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi..