Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/329 E. 2020/78 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/329 Esas
KARAR NO: 2020/78
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 12/12/2014
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ————- tarihinde ————– ameliyatı olduğu, ameliyat olmadan önce ameliyat masrafları ile ilgili olarak———- ve ——- poliçe numaralı sigortacısı ——– ile görüşmüş ve sigortadan bu ödemeyle ilgili olarak onay aldığı, ——– tarafından tedaviye onay verilerek —— tarihinde davacı ameliyat olmuş ve hastaneden taburcu olmuş ameliyattan sonra ise ——- tarihinde sigorta şirketince———- TL bedelli faturanın ödenmesi için onay verildiği, sigorta şirketinin vermiş olduğu ödeme vaadine güvenerek böyle bir ameliyat olduğu, sigorta şirketi basiretli bir tacir gibi davranmadığı, ödemeye onay vermeden önce gerekli araştırmayı yapıp, ondan sonra onay vermesi gerektiği, davacı tamamen sigorta şirketinin masrafları karşılamayı taahhüt etmesinden sonra ameliyat olduğu, sigorta şirketi taahhüt ettiği ödemeyi yapmayarak davacının mağduriyetine neden olmuş, hastane tarafından davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, itirazın neticesinde dosya şuanda ————–Asliye Hukuk Mahkemesinin ——– E sayılı dosyası ile derdest olduğu, davacı aleyhine başlatıltan icra takibi ve dava neticesinde ödediği veya ödeyeceği harç, masraf, faiz, vekalet ücreti gibi zararları davalı sigortadan tazmin etme hakkının saklı olduğu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalı tarafın ödemeye onay verdiği ve ödemekle yükümlü olduğu ———TL bedelli faturanın —————— ödettirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması dahil sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirket nezdinde ve ———– poliçe kapsamında doğmuş bulunan tüm alacaklarının ———– tarihinde muaccel olduğunu, dava tarihinin ——— olduğunu, bu durumda 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeni ile davacının alacağı talep hakkının da kalmadığını, bu nedenle davacının davasının zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, görülmekte olan davada yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan mahkemeleri olduğunu, hayat ve sağlık sigortasına ilişkin düzenlemelerin Türk Ticaret Kanunu’nda yer aldığını, bu durumda hayat ve sağlık sigortasına ilişkin davaların davanın miktar ve değerine bakılmaksızın ticaret mahkemelerinde görülmesinin kanuni bir zorunluluk olduğunu, davacının ödemenin kendisine yapılmasını değil başka bir kuruma ödettirilmesini istemesinin davada taraf sıfatını ortadan kaldırdığını, davacının ———- tarihinde müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu,———- tarihinde bridektomi operasyonu için onay istendiğini, taraflarınca ———— TL. tutarındaki operasyonu için onay verildiğini ve sigortalının ——— tarihinde ameliyat olduğunu, kurum tarafından şirketlerine fatura detayları gönderildiğinde özgeçmiş bilgilerinden sigortalının sözleşme öncesi dönemde (———- ) ————–operasyonu geçirdiğinin anlaşıldığını, bridektomi operasyonunun geçmişteki bu operasyona bağlı komplikasyon olduğunu, bu nedenle ödemenin yapılmadığını, sigorta sözleşmesi öncesinde var olan hastalıkların sigorta güvencesinin kapsamında olmadığını belirterek öncelikle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, yetkisizlikle İstanbul Çağlayan Mahkemelerine gönderilmesine, görevsizlikle görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacı tarafça dava bedelinin kendisine ödenmesi yerine dava dışı bir kuruma ödettirilmesini talep etme hakkı olmadığından kendisine ödenmesi talebi de bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ———— kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin olarak davalı taraf hakkında gerçekleştirilen ameliyat ücretinin davalı … şirketinden tazminine yönelik olup 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı Yasa’nın 3/l.maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacının tüketici olduğu ve davalı … şirketi ile arasındaki sağlık sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davanın açıldığı——— tarihi itibari ile davanın —– tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve ————- tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı, mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Nitekim Yargıtay ——–. Hukuk Dairesi’nin ———– tarih,———- Esas ———— Karar Sayılı kararı ”Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı sağlık sigorta sözleşmesine ilişkindir…. Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunu’nun 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle…” denilmek suretiyle———— kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girdiği hususunu belirtmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle ve huzurdaki davanın tüketici yasası yürürlüğe girdikten sonra açılması ve tüketici işlemi kapsamında kalması nedeniyle davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Görevli Mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE HMK nın 114/1-c maddesinin yollması ile HMK 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle Usulden REDDİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK 20/1 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içerisinde gönderme başvurusunda bulunulmaması halinde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..30/01/2020