Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/313 E. 2019/85 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/313 Esas
KARAR NO : 2019/85

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/09/2008 tarihinde müvekkili —– sevk ve idaresinde bulunan ——plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybedilmesi sebebi ile yoldan çıkarak devrildiğini, söz konusu kaza sebebi ile müvekkilinin malul kaldığını, aracın ——Büyükşehir Belediyesi adına sigortalı olduğunu, daha evvel İş Mahkemesine sunulan raporda belediyenin %75 oranında kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin tedavi gördüğü hastaneden alınan özürlü sağlık kurulu raporuna göre %31 oranında malul kaldığını, söz konusu kaza sebebi ile Savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını ancak akıbetinin bilinmediğini, Eskişeihr İş Mahkemesinin————-Sayılı dosyasında kaza ile ilgili raporların, alındığını belirterek ileride arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle kaza tarihi dikkate alınarak davanın kazadan 8 yıl sonra açıldığını ve zaman aşımına uğradığını, kaza sebebi ile her ne kadar ——————————- Hastanesinden alınan raporda davacıda %31 oranında özürlü raporu verilmiş ise de ———– Müdürlüğünün ——————————– verilen 10/11/2012 tarihli maluliyet derece tespit karar yazısında iş kazası sebebi ile davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığının tespit edildiğini, kazanın trafik poliçesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca kusur durumununda davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda uzman bilirkişilerce sunulacak rapor ile tespit edilmesi gerektiği, davacının gelir durumunun ve sigorta şirketinden rücuya tabi bir ödeme alıp almadığı hususu tespit edilmesi gerektiği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, yaralanmalı trafik kazası sebebi ile davacıda oluşturduğu iddia edilen bedeni zararın davalı sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkindir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olduğu, dilekçelerin teatisi tamamlanmış, HMK. 140. maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak uyuşmazlık konuları tespit edildikten sonra tahkikat aşamasından sonra deliller toplanmış, taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda yapılan tespit ve değerlendirmeler dikkate alınarak, yargılamanın tüm aşamalarında resen dikkate alınması gereken dava şartlarından mahkememizin görevi yeniden incelenmiştir.
Hasar dosyası ve sigorta poliçesi, hastane kayıtları, davacınnın gelir durumuna ilişkin belgeler ve Eskişehir —–.İş Mahkemesinin 2013/33 E. Sayılı ve 2014/215 K. Sayılı dosyası sureti celp edilmiş ve taraflarca dosyaya sunulan kaza tutanağı, bilirkişi raporları ve diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; dava dışı————– ait —–plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde tanzim edilen —- tarihleri arasında — numaralı ZMMS ile teminat altına alındığı, poliçenin düzenlendiği tarih itibari ile kişi başına sürekli tazminat limitinin 100.000,00 TL olduğu görülmüştür.,
Davacı tarafından dava dışı sigortalı —————–Belediye Başkanlığı aleyhine açılan Eskişehir İş Mahkemesinin ———–. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda meydana gelen dava konusu trafik kazasının —- sayılı ————–ve genel sağlık sigortası kanunun 13/b maddesi gereğince iş kazası niteliğinde olduğu, davacının %25 oranında kusurlu olduğu, davalı belediyenin ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, davacının uhdesinde oluşan maluliyetin tespiti için alınan raporda ise ATK ————————.İhtisas kurulu tarafından sunulan 18/09/2013 gün ve ————- karar sayılı raporunda davacıda kaza sebebi ile oluşan sürekli maluliyetin bulunmadığı belirtilmiş, dosyamızdan alınan tazminat hesap uzmanı ve makine mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 11/09/2018 tarihli bilirkişi raporundada aynı hususlar tekrar edilmiş ve davacının davalıdan talep edebileceği tazminatın bulunmadığı yönünde kanaat bildirmiştir.
Sunulan rapor içeriği, Eskişehir ——-.İş Mahkemesinin 2013/33 Esas ve 2014/215 Karar sayılı 03/04/2014 tarihli kararına konu dosyasında kazanın oluşuna ilişkin alınan bilirkişi raporları ve toplanan diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, kullandığı ————- plakalı araç ile yaptığı kazanın 5510 sayılı SSK 13. maddesine göre iş kazası olduğu, davalının dava dışı belediyeye ait aracı ZMMS ile teminat altına aldığı, her ne kadar davalı sigorta şirketi ise ve zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin hükümler TTK’da düzenlenmiş ise de davacının kazanın oluşumunda gerekli tedbirleri alıp almadığını, kusur oranının belirlenmesi ve talep edilen maddi tazminat miktarının belirlenmesinin mahkememizin görevinde bulunmadığı, iş kazasından dolayı açılan tazminat davasında bu uyuşmazlığın görevli İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılarak HMK 114/1-c ve 115 madde hükümleri kapsamında mahkememizin görevsizliğine, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hükümler kurulmuştur.
G.D: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1-TTK 4.5/3. ve HMK.114/1-c HMK 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı