Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/299 E. 2018/275 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/299 Esas
KARAR NO : 2018/275

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı —- San. ve Tic. Ltd. Şti arasında 19/04/2015 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davanın 165.000,00 TL’lik konut bedelinin 70.000,00 TL’sini peşin ödediğini, 19/04/2015 tarihli ödeme taahhütnamesi uyarınca bakiye borcu için toplam 14 adet senet imzalayıp verdiğini, bu şirketin inşaata hiç başlamadığını ancak aldığı senetleri 3. kişilere ciro ettiğini, İstanbul Anadolu — Tüketici Mahkemesinin— Esas sayılı dosyasında bu şirkete karşı açılan menfi tespit davasında tüm senetler yönünden ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu senetlerden 01/10/2015 tarihli ve 30.000 TL bedelli olanının son hamil —- Tic. Ltd. Şti. tarafından İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- Esas dosyası üzerinden müvekkili aleyhine takibe konulduğunu ileri sürerek davalar arasındaki bağlantı nedeniyle bu dosyanın İstanbul Anadolu —- Tüketici Mahkemesinin —- Esas dosyası ile birleştirilmesine, bu senet yönünden borçlu olmadığının tespitine ve senedin iptaline ayrıca tedbir kararını bile bile kötü niyetli ve ağır kusurlu icra takibi başlatan davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- San. ve Tic. Ltd.Şti’ne —- sayılı taşınmazda 346 ve 6347 nolu bağımsız bölümleri satarak tapuda devir ettiğini, müvekkilinin bu satış işlemi dışında dava dışı — ile başkaca hiçbir ilişkisi olmadığını, dava konusu bonoların — davacı tarafından hangi sebeple verildiğinin müvekkili tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kambiyo hukuku gereğince takip hakkına sahip olduğunu, kötü niyetli olmadığını, senetler üzerinde tüketici sözleşmesi sebebiyle verildiğine dair bir ibare bulunmadığını, senedin tüketici senedi olarak verilmesi sebebiyle nama düzenleneceği def’isinin, keşideci tarafından önceki hamille olan münasebetlere dayanan defıler yeni hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, bu def’i sonradan iyi niyetli hamile karşıda ileri süremeyeceğini, müvekkiline Eyfel Yapı tarafından verilen senetlerin yukarıda belirttiği nedenlerden dolayı hükümsüzlük nedeniyle iptalinin istenmesinin reddine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, yargılama masrafı ve ücreti vekâletin davacı tarafa yüklenilmesine kara verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Dava dosyasının mahkememize tevzisinden önce geçirdiği safahat incelenmiş, davanın ilk olarak İstanbul Anadolu —-. Tüketici Mahkemesi’ne açıldığı, anılan mahkemece dosya üzerinden yapılan incelemede 16/12/2015 tarih —-esas ve — karar sayılı ilam ile dosyanın davalar arasında fiili bağlantı bulunması sebebiyle İstanbul Anadolu — Tüketici Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyasıyla birleştirildiği, anılan mahkemece kambiyo senedi özellikleri taşıyan bonolardan kaynaklanan davanın T.T.K. 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği belirtilerek 29/01/2016 tarih ve — esas ile — karar sayılı ilamı ile dosyanın ayrı bir esasa kaydedilerek görev yönünden usulden reddine karar verildiği, söz konusu kararın temyiz yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava, yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, yöntemine uygun duruşma açılıp tarafların tüm delilleri toplanılmış, icra takip dosya örneği dosya içerisine celp edilmiş, uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek bilirkişi raporlu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İcra ve mahkeme dosyaları, dava konusu edilen ve takibe konu bono suretleriyle davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, davacının almış olduğu tedbir kararının davalıya bildirildiğini gösterir ihtarname sureti, ödeme dekontları, tapu kayıtları, taraflar arasındaki yazışmalar ve ihtarname suretleri dosya içerisine alınmış ve incelenmiştir.
Menfi tespit istemine konu olan İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyası incelenmesinde; 17/11/2015 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının … borçlusunun — Ltd. Şti. ve davacı … olduğu, takibin 01/10/2015 ödeme tarihli, 30.000,00 TL miktarlı bono dayanak gösterilerek açıldığı, 30.000,00 TL asıl alacak 402,50 TL işlemiş faiz olmak üzere 30.402,50 TL toplam alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, İstanbul Anadolu — Tüketici Mahkemesinin — esas sayılı dosyasında tensiben İ.İ.K. 72/3 maddesi gereğince alacağın %15’i kadar teminat yatırıldığı takdirde icra veznesine yatan paranın alacaklıya verilmemesi yönündeki tedbir kararına istinaden, davacı borçlu tarafça 18/12/2015 tarihinde yapılan kapak hesabı tutarı olan 35.753,02 TL’nin dosya borcu olarak icra veznesine yatırıldığı ve anılan mahkeme kararı uyarınca icra müdürlüğünce tedbiren dosyanın durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacının kısmi ıslah dilekçesi ile yatırdığı paranın iadesini talep ettiği İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası incelenmesinde ise; 26/02/2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının … borçlusunun — Ltd. Şti. ve davacı … olduğu, takibin 01/12/2015 ödeme tarihli, 5.000,00 TL miktarlı bono dayanak gösterilerek açıldığı, 5.000,00 TL asıl alacak 123,96 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.123,96 TL toplam alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, Örnek 25 nolu ödeme emrinin 04/03/2016 tarihinde davacı —‘a tebliğ edildiği, davacının 14/03/2016 tarihinde yapılan kapak hesabı doğrultusunda ihtiraz-i kayıt ile 6.044,18 TL’yi icra müdürlüğü veznesine yatırdığı, söz konusu paranın davalı şirket tarafından tahsil edildiğine dair herhangi bir reddiyatın dosya içerisinde yer almadığı görülmüştür.
Davacının geçersizlik iddiasına konu İstanbul Anadolu — Tüketici Mahkemesi’nin — E. — E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından, davalı —.San. ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine a.olan davanın iş bu dava konusu edilen senetler ile birlikte toplamda 10 adet senet sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti, senetlerin geçersizliği ve sözleşmenin iptali istemi ile açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, senetlerin davacı yönünden geçersizliğine karar verildiği söz konusu kararın taraflarca temyiz edilmemesi sebebiyle 29/06/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dava konusu edilen hususlar bazı hususlar teknik incelemeyi gerektirdiğinden dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek davalının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla rapor alınmış, Mali Müşavir — tarafından sunulan 26/06/2017 tarihli rapor mahkememizce HMK 282 maddesi uyarınca dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli görülerek ilgili kısımları hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının dava dışı inşaat firmasıyla yapmış olduğu 19/04/2015 tarihli gayrimenkul satış vaadi kapsamında sözleşme konusu gayrimenkule karşılık olarak ödeyeceği 165.000,00 TL’nin bir kısmına karşılık olarak verdiği 14 adet senet içinde yer alan 01/10/2015 tarih ve 30 bin TL bedelli olan senedin ciro yoluyla davalı firmaya geçtiği, bu senedi tüketici sözleşmesine istinden verdiği iddialarıyla birlikte senedin, sözleşme kapsamında verilip verilmediği, emre/nama yazılıp düzenlenip düzenlenmediği, senedin tüketici senedi olarak verildiğinden bahisle “nama yazılı düzenlenmesi gerektiği” iddiasını takibe konu senedi ciro yoluyla devralan takip alacaklısı/davalıya karşı ileri sürüp süremeyeceği, bu senet kapsamında ve dava konusu edilen takip dosya borcundan davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile senedin, İstanbul Anadolu—- Tüketici Mahkemesi tarafından verilen — E. — K. Sayılı dosyasında verilen 03/05/2016 tarihli karar ile geçersizliğine karar verilip verilmediği, bu kapsamda mahkememizce iptali / geçersizliğine karar verilip verilemeyeceği, davalının kötü niyetli olup olmadığı ve kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Yukarıda açıklanan sebepler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacı ile dava dışı firma arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin olarak davacı tarafından söz konusu firmaya kambiyo senedi özelliğini taşıyan senetler verildiği, söz konusu senetlerin ciro yolu ile davalı tarafa geçtiği, davacının davalı arasında direkt bir ticari işlem olmadığı, senetlerin emre kaydı içerdiği ve senetler üzerinde tüketici sözleşmesi sebebiyle verildiğine dair her hangi bir ibarenin bulunmadığı, dolayısı ile nama düzenlenmediği, yöntemine uygun olarak alınan bilirkişi raporunda davalının incelenen ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı tarafın muavin hesaplarında davacı adına herhangi bir kaydın bulunmadığı,
davalı şirket ile dava dışı —. San. Tic. Ltd. Şti. arasında gayrimenkul satışına dair ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı firma ile dava dışı firma arasında taşınmaz satışı ile ilgili satış bedeline karşılık olarak verildiği iddia edilen senetlerin, dava dışı — tarafından 25/05/2015 tarih 000401 no lu tahsilât makbuzu ile davalı firmaya ciro edilerek verildiği, davalı firmanın düzenlemiş olduğu 25.05.2015 tarih 000401 no lu tahsilat makbuzu ile dava dışı firma —yapıdan aldığı 9 adet senedin toplamının 433.250,00 TL olduğu, davalı firmanın dava dışı firmadan aldığı 9 adet senetten 2 adetinin davacı …’a ait olduğu, bu senetlerin dava konusu edilen 01.10.2015 vadeli 30.000,00 TL tutarındaki 5 no lu senet ve 01.12.2015 vadeli 5.000,00 TL tutarındaki 4 no lu senetler olduğu, TTK’nın 778. maddesinin yollamasıyla bonolarda da uygulama yeri olan TTK’nun 687. maddesi uyarınca poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremeyeceği; ancak, hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde bu defileri ileri sürebileceği, davalının incelenen ticari defterlerinde dava dışı firma ile aralarındaki ticari ilişkinin var olduğu, keşide edilen ihtarnameler sebebiyle davalının senetlerin davacı yönünden geçersizliğini bildiği halde takibe koyduğu dolayısı ile kötüniyetli olduğu yönündeki iddianın ise ciro yoluyla elde edilen kanuni hakkın kullanılmasının kötüniyet oluşturmayacağı, davalının kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu yönünde başkaca bir delil de sunulmadığı, İstanbul Anadolu — Tüketici Mahkemesince verilen geçersizlik kararının söz konusu davanın tarafları arasında hüküm doğuracağı, anılan davada dosyamız davalısının taraf olarak gösterilmediği dolayısıyla geçersizlik iddiasınında davalıyı bağlamayacağı, davacının kısmi ıslah talebi ile İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasında takibe konulan 01/12/2015 tarihli 5.000,00 TL ‘lik tüketici senedi dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu dosyaya yapılan 6.044,18 TL ödemenin istirdatı istemininde söz konusu ödemenin henüz icra dosyasından tahsil edilmemiş olduğu dolayısı ile istirdata konu edilemeyeceği değerlendirilerek davanın reddine, ıslah talebine konu istem hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davacı yanın kısmi ıslah dilekçesine konu istirdat istemi hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Karar harcı 35,90-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.600,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,

İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/03/2018