Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/294 E. 2021/741 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/294 Esas
KARAR NO : 2021/741
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/12/2014
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan —- tarihinden itibaren davacı—- seçildiklerini, davalılardan —– üyeliği yanında son dönemde başkan yardımcılığı görevini de yaptığını,——— tarihinde diğer davalının ise — tarihinde terkin edildiğini, davalıların —- sona ermesine rağmen —- tarihine kadar —–görevini devam ettirdiğini, davalı — tarihine kadar üyeliğine devam ettiğini, davalılardan — maaş ücreti aldığını, diğer davalının ise — tarihleri arasında —- üyeliğinden kaynaklı oturum ücreti almaya devam ettiğini bu ödemelerin hukuka aykırı olduğunu, davalı — haksız olarak toplam— —sebebiyle maaş aldığını, diğer davalının ise toplam —- oturum ücreti aldığını belirterek bu miktarların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ileri sürülen iddialar maddi gerçeklere ve hukuka aykırı olduğunu, davanın temeli olan alacakların kaynağı sebepsiz zenginleşme iddiasına dayandığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin görev aldığı oturumların ücret tahakkuklarını da davacı belirlediğini, oda yönetici olarak yaptıkları gezilerde harcırah almadıkları gibi hak ettikleri oturum ücretlerdi de kendilerine eksik ödendiğini, mahsup talebinde bulunduklarını, davacı —–zarara uğramadığını, bu nedenlerle davacı taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı —— tarafından davalılara usulsüz ödendiği iddia olunan maaş ve oturum ücretlerinin tespiti ve ödenen bedellerin tahsili istemine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bu doğrultuda davacı odaya ilişkin kayıtlar, davalılara ait—–ceza dosyası celp edilerek dosya içine alınmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında—- değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için dosya—- tarihli celsede —alanında uzman bilirkişi ile mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporunda özetle,— maddesi hükmünde ”Aşağıda belirtilen durumlarda üyenin ——- tarafından karar verilir, durum —– bildirilerek kaydın silinmesi temin edilir ve kaydı silinen ——–tarafından on gün içinde üyenin odaya bildirdiği iş yeri veya ikamet adresine yazılı olarak bildirilir—-d) —– altı ay içinde tekrar —-tesis ettirmeyenler.—– tarafından silinenlerden, üye niteliğini tekrar kazananların —- tarafından tekrar tesis edilir. Bu şekilde üyeliği tekrar tesis edilen üyenin daha önce kazanmış olduğu hakları aynen devam eder. Ancak, —–kuruluşlarının yetkili organlarında görevli olup da oda üyeliği yukarıdaki sebeplerden dolayı kesintiye uğrayanların yetkili oraanlardaki görevleri de kendiliğinden sona erer. Bu kistler üyeliklerini tekrarikazanmış olsalar dahi o döneme ilişkin yetkili organ üyeli/leri devam etmez.” yönünde düzenlemenin mevcut olduğunu, ne var ki, dava konusu olayda, yasa gereği davalıların vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği —- tarihlerinde davalıların ————— görevinin kanun gereği yönetim kurulunca sona erdirilmesi gerekirken sona erdirilmemiş olduğu ve davalıların fiilen görevlerini sürdürdüklerinin anlaşıldığı, bu durum nedeniyle davalıların fiilen görevlerini sürdürmeleri ve görevlerinin gerektirdiği işleri yapmaya devam etmeleri nedeniyle, davacı——davalılar arasında fiili bir akdi ilişki kurulduğunu ve dolayısıyla da davalılar işbu fiili akdi ilişkiye istinaden görevlerini sürdürüp, görevlerinin gerektirdiği işleri yapmaya devam etmiş oldukları, kaldı ki, davalıların odaya olan üyeliklerinin, —- —-görevinin devam etmesinden dolayı davacı/odanın herhangi bir maddi zarara da uğradığının da anlaşılmadığını, bu nedenlerle, davacıların fiili akdi ilişkiye istinaden görevlerini sürdürmüş oldukları zaman boyunca davacılara yapılmış olan dava konusu ödemelerin iadesinin davacı/oda tarafından davalılardan talep edilemeyeceği” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporuna karşı davacı vekilinin itirazları üzerine mahkememizce aynı bilirkişilerden — alınmış, düzenlenen ek raporda özetle, ” Davacı vekili tarafından itiraz dilekçesi ekinde sunulan —– sayılı dosyasındaki gerekçeli karar incelendiğinde davalılar ve dava dışı diğer —– yaptıkları dönemde davacı odayı zarara uğratıcı bir takım usulsüz işlemler yaptıkları ve bu nedenle ceza aldıklarının anlaşıldığı, bu karar dikkate alındığında davalıların, ilgili kanun hükmü gereği sona eren —- sona ermesinin * açıklanmasına* ilişkin kararı verecek olan karar merciinde yer aldıkları, daha üst bir merci —– üyeliği görevlerini devam ettirebilmelerine yönelik bir karar vermediği halde davalıların da İçinde bulunduğu yönetim kurulunun, davalıların görevlerinin sona erdiğini açıklayıcı kararı almaktan kaçındığı, davalıların —— gerek yasa gereği gerekse fiilen devam ettiği dönemde davacı odayı zarara uğratıcı usulsüz işlemler yaptıkları, bütün bu durumlar, yani somut olayın bütün bu bu hal ve şartları karşısında dürüstlük kuralının gereği olarak dahi davacı —— davalılar arasında fiili bir akdi ilişkinin varlığının kabul edilmesinin mümkün olamayacağının düşünülebileceği, takdirin tamamen —— ait olduğu, Mahkemece bu yönde bir sonuca varılması düşünülürse davacının davalı ——alacağının bulunduğu;bu alacakların ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte tahsili gerektiği” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporuna karşı davalılar vekili tarafından itirazda bulunulmuş, mahkememizin —— tarihli celsesinde bilirkişi kök ve ek raporunun deliller henüz toplanmadan eksik inceleme sonucu hazırlandığı gerekçesi ile —– davacı tarafın delil listesinde bildirmiş olduğu delilerin celbi hususunda müzekkereler yazılmış, ilgili belgelerin celbi sağlandıktan sonra dosya ———alanında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişilere davacı oda kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Düzenlenen ——– belirtildiği üzere; bu kuruluşların tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğu, —- belirtildiği üzere, —- arasında sayılan ——arasından seçilir ve—– kararlarına göre yürütmekle görevli olduğu, bu nedenle de —— üyeleri ile oda arasında görevleri yasal olarak sona erse de göreve devam etmeleri halinde—– alınan ilgili maddelerinde açıkça belirtildiği üzere vergi kaydını sildirenlerden —- içinde tekrar tesis ettirmeyenlerin oda üyeliğinin —– düşürüleceğinin hükme bağlandığı, diğer taraftan aynı yasanın——– organlarında görevli olup da oda üyeliği —–sebeplerden dolayı kesintiye uğrayanların yetkili organlardaki görevleri de kendiliğinden sona erer. Bu kişiler üyeliklerini tekrar kazanmış olsalar dahi o döneme ilişkin yetkili organ üyelikleri devam etmez.” denildiği, —— yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olmak, yahut affa uğramış veya tecil edilmiş olsalar—————-iştirak suçlarından dolayı hüküm giymemiş olmak.” denildiği, bu yasa hükümlerinden anlaşılacağı üzere, —– seçilme şartlan arasında görevi kötüye kullanma suçundan dolayı hüküm giymemiş olmak şartı bulunduğu, ancak dosyadaki —- anlaşılacağı üzere davalılar —– suçundan dolayı hüküm giydikleri ancak bu hüküm — tarihinde kesinleştiği, bu tarihten daha önce davalılardan ——- tarihinde — terkin ettirmeleri nedeniyle sona erdiği, bu nedenle de davalılann —– düşmesinin bu mahkumiyet kararları ile ilgisinin bulunmadığı, davalılardan — ——- tarihînde —- ettirmeleri nedeniyle sona erdiği, buna rağmen —- hemen karar alınarak düşürülmeyip ancak daha sonra —– tarihinde düşürüldüğü, buna rağmen —- kurulunca düşürme kararının alınmamış olduğu ancak bu kararın kurucu değil açıklayıcı bir işlem olduğu, davalıların ——– tarihlerinde sona erdiği, sonuç olarak davalılardan — gereği—– yasaya aykırı olarak görev yapıp odadan ayrıldığı —- tarihi arasında almış olduğu oturum ücretleri toplamının —- yasa gereği ——– yasaya aykırı olarak görev yapıp odadan ayrıldığı — tarihi arasında almış olduğu maaş toplamının — olduğunun anlaşıldığı, davacının davalı — maaş iadesi alacağının olduğu, davalı ——– alacağının olduğu, bu alacakların ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte tahsili gerektiği ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi heyet raporuna davalı —- itirazları ve davacı vekilinin de kısmı itirazları yönünden itirazların değerlendirilmesi amacıyla aynı heyetten —- rapor alınmış, düzenlenen ek raporda özetle,” Davalı —-itirazlarının incelenmesinde davalının—- sona ermiş olması sebebi ile——yasa gereği sona ermesi, bu nedenle üyeliğin sonlandığı ———arası haksız olarak alınan maaşlardan dolayı hukuken davalının sorumlu olduğu itirazlarının yerinde olmadığı, davacı odadan alacaklı olduğu ve alacağının mahsup edilmesi talebine ilişkin olarak yapılan incelemede dosya kapsamı itibariyle davalının borcuna mahsup edilecek alacağı olduğunu kanıtlayan bilgi ve belgeye rastlanmadığı, davacının itirazları yönünden yapılan incelemede ise davalı — maaş ödemelerine ilişkin olarak —–makbuzun sehven kök raporda hesaplama yapılırken atlandığı ve bu tutarın hesaplanan — alacağa eklenerek —– alacağının olduğu” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporuna karşı davalı — tarafından itiraz dilekçesi sunulmuş, mahkememizin — tarihli celsesinde davalı asiller duruşmada hazır bulunmuş, davalı asillerden —- beyanında bir ihmallerinin söz konusu olduğu hususunu kabul ettiklerini ancak odayı zarara uğratma amaçlarının olmadığını, paraların kendileri tarafından alınmasaydı da başkasına zaten ödenecek olduğunu, o dönemlerde daha fazla ücret alınırken kendilerinin daha az ücret aldıklarını, geri kalan parayı odaya bağışladıklarını , bağışlanan ve alacaklı olunan parayı istemediklerini beyan etmiş; davalı —– daha fazla başkanlık ücreti alınırken daha az aldığını, geri kalanları odaya bağışladıklarını, bu paralarla külliye yapıldığını, —- dönüm yer alındığını, odayı zarara uğratma kastlarının olmadığını, ödenmeyen alacaklarının mahsubunu talep ettiğinini beyan etmiştir. Davalı asiller tarafından ayrıca yazılı beyan dilekçeleri duruşmada dosyaya ibraz edilmiş mahkememiz dosyası arasına alınmış, davacı vekili tarafından davalıların beyan ve itirazlarını kabul etmediklerini, ceza dosyasının kesinleştiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettikleri beyan edilmiş, yine sunulan ——tarihli dilekçede de sunulan belgelerin dava konusu ile ilgisinin bulunmadığını, sunulan belgelerde dahi üyeliğin kendiliğinden sona erdiğine organ üyelik kayıtlarının kapatıldığına ilişkin hususların mevcut olduğu beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan ve mahkememizce uyuşmazlığın çözümüne elverişli, gerekçeli denetime açık —- tarihli ek rapor birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle davalılardan —– tarihinde, davacı —- oldukları, davalı —- tarihine; —– tarihine kadar oda üyeliğinin ve dolayısıyla ——-yaptığı hususunun dosya kapsamından anlaşılmakla nitekim bu hususta taraflar arasında da bir ihtilaf bulunmadığı, davacı oda tarafından davalıların üyeliğin düştüğü tarihten yasaya aykırı olarak üyeliğe devam edip odadan ayrıldıkları tarihe kadar ödenen maaş ve oturum ücretlerinin usulsüz olarak davalılara ödendiğinden davalılardan tahsili talebi ile davanın açıldığı, davalıların ise odayı zarara uğratma amaçlarının olmadığı, ödenen paraların kendilerine ödenmeseydi bir başkasına ödeneceği bir zararın doğmayacağı aksi durumda ise davacı odadan alacakları olduğu iddia bulunarak bu alacaklarının mahsubunu talep ettikleri anlaşılmıştır.—— mükellefiyetini sildirenlerden altı ay içinde tekrar —–tesis ettirmeyenlerin üyeliğinin sona ereceği ——— kuruluşlarının yetkili organlarında görevli olup da oda üyeliği yukarıdaki sebeplerden dolayı kesintiye uğrayanların yetkili organlardaki görevlerinin de kendiliğinden sona ereceği ve bu kişilerin üyeliklerini tekrar kazanmış olsalar dahi o döneme ilişkin yetkili organ üyelikleri devam etmeyeceği yönünde düzenlemenin mevcut olduğu dolayısıyla davalılardan —— tarihinde—– ettirmeleri nedeniyle yasa gereği sona ermesine rağmen ——- yönetim kurulunca hemen karar alınarak düşürülmediği, ceza dosyası incelendiğinde davalıların içinde bulunduğu—– bu yönde bir karar almadığı yine davalıların ve dava dışı diğer üyelerin gerek yasa gereği gerekse fiilen üyeliğe devam ettiği dönemde davacı odayı zarara uğratıcı bir takım usulsüz işlemler yaptıklarının tespit edildiği, davalılar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan hüküm verildiği ve hükmün——— tarihinde kesinleştiği, bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere davalıların üyeliğinin düşmesinde mahkumiyet kararının ilgisinin bulunmadığı nitekim bu karardan önce resen üyeliklerin vergi kayıtlarının terkin ettirmesi sebebi ile yasa gereği sona erdiği nazara alındığında ve tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan davacı ile davalı oda —–arasında görevlerinin yasal olarak sona ermesi sebebi ile göreve devam etmeleri halinde fiili akdi ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği, yönetim kurulunca düşürme kararının alınmamış olmasının kurucu değil açıklayıcı bir işlem olduğu nazara alındığında davalıların yasa gereği üyeliklerinin sona erdiği tarih ile odadan ayrıldıkları tarih arasında almış oldukları maaş ve oturum ücretlerinin davalılara usulsüz ödenmiş olduğu, davacı odanın davalılardan bu paraların iadesini talep etmesinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalılar tarafından bu paraların kendilerine ödenmesiydi bile başkasına ödeneceği davacı odanın bir zararı olmadığı yönünde itirazları mevcut ise de yukarıda açıklandığı üzere davalılara bu paralar usulsüz olarak ödendiğinden davalıların almış oldukları maaş ve ücretlerden hukuken sorumlu oldukları açık olup davalı itirazları yerinde görülmemiştir. Davalıların mahsup talebine yönelik yapılan incelemede ise davalılardan —- tarihli celsede davacıdan alacaklı olduğunu ancak bu paraları bağışladıklarını alacak talebinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında mahsup talebinin bulunmadığı anlaşılmış; davalı—– odadan alacaklı olduğunu mahsup talebinin olduğunu beyan etmiştir. Öncelikle yargılama sürecinin başından beri davalılar vekili tarafından mahsup talebine ilişkin sunulan hesap cetveli uyarınca inceleme yapılması talebinde bulunduğu görülmekle birlikte dosya kapsamında yahut uyap sisteminde hesap cetveli adı altında bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dosyaya davalılar vekili tarafından ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Yine yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ek raporda da davalı —— alacaklı olduğuna ilişkin bir kayda rastlanmadığı belirtilmiştir. Davalı —– celsede sunulan yazılı beyanı incelendiğinde de alacak talebinin kendi soyut beyanlarına ilişkin olduğu beyanlarını destekleyici somut bir belgenin bulunmadığı görülmekle birlikte esasen hiç ödenmemesi gereken bir paranın daha az ödendiği gerekçesi ile ödenmeyen kısım yönünden mahsup talebinde bulunulması yerinde olmadığı gibi davalının da duruşmada iddia ettiği az ödenen paraları davacı odaya bağışlayıp bu paralarla külliye yaptırıldığı, arsa alındığını beyan etmesi göz önüne alındığında davalının itirazları yerinde görülmemiştir. Açıklanan gerekçeler ile bilirkişi heyet kök ve ek raporunda da ayrıntılı tespit edildiği üzere davalılardan — yasa gereği oda ve yönetim kurulu üyeliğinin düştüğü— yasaya aykırı olarak görev yapıp odadan ayrıldığı — tarihi arasında almış olduğu oturum ücretleri toplamının — davalılardan– yasa gereği oda ve yönetim kurulu üyeliğinin düştüğü — yasaya aykırı olarak görev yapıp odadan ayrıldığı —tarihi arasında almış olduğu maaş toplamının —- olduğu, davacı odanın davalılardan anılan miktarlarda alacaklı olduğu ve bu alacaklara ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsili gerektiği kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne davalı —– tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ; davalı —— tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı —-hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile,
A- Toplam——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ——alınarak davacıya verilmesine,
B-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının davalı —- hakkında açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile,
A- Toplam —- tarihinden,
—–tarihinden,
—- tarihinden,
—- tarihinden,
—- tarihinden, — tarihinden, itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine,
B-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken toplam karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan toplam —— davalı —tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam — davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan — başvuru harcı,— tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinin haklılık oranına göre —- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye —- yalnızca davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı —- yönünden açmış olduğu davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalı—– alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı—– yönünden açmış olduğu davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen —vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; Davacı vekili ile davalı tarafların yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren—- haftalık yasal süre içerisinde ———-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/07/202