Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/252 E. 2021/1101 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/252 Esas
KARAR NO: 2021/1101
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
KARAR TARİHİ: 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü—aracın — kavşağı istikametine seyrederken — kavşağına geldiğinde, sağından yan yoldan gelen trafik akımını yeterince kontrol etmeden yan yola giriş yaptığında aracının sağ ön kapı kısımları ile, yan yol üzerinde sulayıcı — idaresindeki —plakalı aracı ile çarpışmaları neticesinde çift taraflı yaralama ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucunda müvekkili —– malul kaldığını, söz konusu — plakalı aracın sahibi — olduğunu, kaza tespit tutanağında görüleceği üzere kazanın oluşumunda —sürücülere ait asli kusurlarından —- kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, müvekkilinin bu kazada ——- plakalı araçta sürücü konumunda olup kazanın meydana gelmesinde —- sigortalatıldığını, kaza sonrasında müvekkilinin yaralandığını, bu trafik kazasına bağlı olarak ömrünün sonuna kadar taşıyacağı cismani zararlar oluştuğunu, bu kaza neticesinde hem bedenen hem de ruhen yıpranmış olup uzun süre kazanın etkilerinden kurtulmak için uğraştığını beyan ile, davanın kabulü ile müvekkili —-tarihinde trafik kazası neticesinde sakat kalması ile kazadan sorumlu aracın sigorta şirketi olması sebebiyle —– uyarınca; kazanç kaybının, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların ve çalışma gücündeki geçici ve sürekli iş kaybı olmak üzere çalışma gücündeki kayıpların tümünün maddi tazminatının aktüer hesabı yapılarak kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik —– tutarındaki maddi tazminatın tahsilini, tüm yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan dava haksız ve hukuka aykırı olup, reddi gerektiğini, müvekkili şirketin unvanı —-olup, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen — husumet ehliyeti olmadığını, davalı isim ve unvanının düzeltilmesi gerektiğini, davanın dayanağı belgelerin sunulması ve tebliği gerektiğini, dava dışı —- maliki olduğu —-düzenlendiğini, ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin —-olduğunu, mânevi tazminat teminat kapsamında olmadığı gibi getir kaybı, kâr kaybı gibi dolaylı zararların da teminat kapsamında olmadığını, kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, —- poliçelerinde sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı şekilde ve sigortalının sorumlu olduğu kusur ile orantılı olarak belirlendiğini, kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kazanın meydana geliş şekli, hava ve yol durumu, trafik ışıkları vs. kazaya etki eden tüm faktörler değerlendirilerek kazanın meydana gelmesinde sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, maluliyet ve tazminat yönünden inceleme yapılmasını, kazanç kayıplarının teminat dışı olduğunu, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasında; davacının tüm tedavi evraklarının celbi ile maluliyet oranının tespiti ve maddi tazminatın varlığı ve miktarının tayini için —-alan hesaplama tablosu dikkate alınarak aktüerya hesabı yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde yer alan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinin kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce yazılı veya sözlü başvuru yapılmadığını, olaydan dava ile haberdar olan müvekkili şirketten olay tarihiden itibaren faiz talep edilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın kabulü hâlinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, avans faizi talebinin de reddi gerektiğini beyan ile, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı —-tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan —-aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden maddi tazminatın —- tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası,—- dosyası getirtilerek dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı — gelen cevap ile anlaşılmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle — plakalı aracın — poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin —- bitiş tarihli olup kaza tarihini kapsadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının dava dışı — olduğu, aracın niteliğinin kamyonet olduğu, kaza anındaki sürücünün dava dışı —– olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin —- sayılı ceza dosyasının incelenmesi neticesinde, soruşturma dosyasında — tarihli trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun bulunduğu, raporda sürücü —– tali kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra davacının maluliyetinin değerlendirilmesi bakımından —- tarihli rapor alınmış, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —- uyarınca davacının sürekli maluliyet oranının —olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Her ne kadar davalı sigorta vekili tarafından uygulanması gereken yönetmeliğin—– itirazda bulunulmuş ise de davaya konu haksız fiilin gerçekleştiği tarih —–tarihinden öncedir. Hal böyle olunca —kararlarında da belirtildiği üzere —- göre maluliyet raporu alınmasının mümkün olmadığı, poliçe tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —-uygun olarak raporun alınması gerektiği nitekim mahkememizin — tarihli celsesinde de aynı gerekçeler ile dosyanın yeniden —– ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği belirtilmekle, somut olayda —- aksi yönde davalı vekilinin itirazları yerinde görülmemiş ve —– kararlarında ki görüşlere açıklanan nedenler ile iştirak edilmemiştir.
Alınan maluliyet raporu uyarınca dosya orantısal kusur oranlarının tespiti ve hesaplama yapılması için bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından—- tarihli kök ve hesap bilirkişi tarafından — tarihli ek rapor düzenlenmiş, mahkememizin — celsesinde, güncel —göz önüne alınarak, tazminata konu hesaplamada — —–yönteminin kullanılması, bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için —- iskonto edilmesi suretiyle ek rapor tanzim edilmesi için yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından — tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen ek raporda özetle– tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacı— plakalı araç sürücüsü—- tarihli
kararları uyarınca bakiye ömrün belirlenmesinde — kullanılarak, dosyada
mevcut—- raporundaki belirlemeler doğrultusunda ve işbu ek rapor tarihinde en son bilinen asgari ücretler de gözetilerek; geçici işgöremezlik yönünden—- hesaplandığı, kaza tarihi itibariyle kişi başına — olduğu, faiz başlangıç tarihinin sigorta şirketine başvuru tarihinden — iş günü sonrası olması gerekmekte ise de, dosyada sigorta şirketine davadan önce başvuru yapıldığına ilişkin belge bulunmadığı, buna göre, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin —- yönünde tespit ve değerlendirme bulunulmuştur.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından — olarak talep edilen geçici ve daimi iş göremezlik taleplerini — daha arttırarak neticede — maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, ıslah harcı yatırılmış, davalıya ıslah dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafından bilirkişi raporuna yahut ıslah dilekçesine karşı yazılı olarak beyan ve itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davaya konu kazanın — tarihinde,—sıralarında dava dışı sürücü — yönetimindeki — plakalı araç ile yerleşim yerinde gündüz vakti — — istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sağında bulunan orta ayırıcı arasındaki kısımı kullanarak yanyola giriş yaptığı sırada otomobilinin sağ yan ön kapı kısımlarına, yan yolu takiben düz seyir halinde olan davacı sürücü —- plakalı aracın ön kısımları ile çarpması sonucu meydana geldiği, gerek soruşturma ve ceza dosyasında toplanan deliller alınan bilirkişi raporu, gerek mahkememizce aldırılan kusur durumuna ilişkin rapor göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü —-seyir halinde iken gereken dikkati yola vermediği, mahal şartları, yol özelliklerini ve yan yolu takiben seyir halinde olan davacı — uzaklık ve hızını dikkate almadan kontrolsüz şekilde sağa dönerek yan yola girmesi ve motosiklet sürücüsünün istikametini kapatarak kazaya sebebiyet vermesi sebebi ile asli olarak ; davacı sürücünün ise mahal şartları ve yol özelliklerini dikkate alıp hızını tedbir alacak düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermesi yine zamanında etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediğinden meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu kanaatine varılmış olup, bilirkişi tarafından dava dışı sürücüye % 75 asli ve davacı sürücüye % 25 tali olarak belirlenen kusur oranları mahkememizce de benimsenmiştir. Hal böyle olunca davalı sigorta şirketi sigortalı aracın sürücüsünün % 75 kusuru oranında meydana gelen zarardan poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Tazminat miktarı yönünden yapılan incelemede ise az yukarıda açıklanan gerekçeler ile kazanın meydana geldiği tarih ile poliçenin düzenleme tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken yönetmelik olan — göre belirlenen maluliyet raporu, kusur oranları, —– esas alınarak— yöntemi kullanılıp bilinmeyen devredeki gelirlerin her yıl için — iskonto edilmesi suretiyle hazırlanan — tarihli ek bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik yönünden —–tazminat talep edebileceği hesaplanmış olup, yapılan hesaplama dosya kapsamına uygundur. Mahkememizce müterafik kusur yönünden de inceleme yapılmış olup, bilindiği üzere zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur —- düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda kazadan sonra düzenlenen tespit tutanağında davacı — sürücüsünün koruyucu tertibatlarının tespit edilemediği işaretlenmiştir. Davacının dosyadaki tedavi evrakları ve — incelendiğinde yaralanmasının—- olduğu—- olduğu, muayenesinde;dirseğin şiş, hassas, şekil bozukluğu olduğu— —- konduğu, —parçalı kırık olduğunun görüldüğü,—–olduğu,kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin 4. derece olduğu,’ şeklinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, yaralanmaların diz, kol ve burun kemiği üzerinde olduğu dikkate alındığında davacının kazalı motosiklete koruyucu ekipman kullanmaksızın—bindiği dosya kapsamından anlaşılmış nitekim davalı vekili tarafından da müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunulmuştur. Hal böyle olunca hesaplanan tazminattan — uygulamaları göz önüne alınarak % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış, yapılan hesaplama neticesinde geçici iş göremezlik yönünden—-davalı sigorta şirketinden talep edebileceği anlaşılmakla; açılan davanın kısmen kabulü ile— geçici iş göremezlik zararı ve —- dava tarihinden( Haksız fiil tarihi itibariyle sigorta şirketine başvuru zorunlu olmamakla birlikte temerrüt oluşması için şart olduğundan ve dava tarihi öncesi sigorta şirketine başvurulduğuna ilişkin bilgi ve belge olmadığı gerekçesi ile ) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte( Her ne kadar avans faizi talep edilmiş ise de sigortalı araç kamyonet olmakla birlikte —–yazı cevabında aracın kullanım şeklinin hususi olarak belirtiliği görüldüğünden) davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, mahkememizce müterafik kusur göz önünde bulundurularak ve taktiri indirim uygulanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle, red edilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmemiş—- aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
—geçici iş göremezlik zararı ve —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine , fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 13.161,06-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 812,39-TL harcın toplamı 841,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.319,47-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 841,59-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 21.937,69-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 266,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.195,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.756,48-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı tarafın yokuluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/11/2021