Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/169 E. 2019/464 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/510 Esas
KARAR NO : 2019/455
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/07/2015
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında iş ilişkisinden doğan ticari ilişki kapsamında davalının müvekkiline borcunu ödemediğini bu sebeple davalı aleyhine cari hesap alacağından doğan——— TL alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalının söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline takibin devamına, borçlu davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça acılan huzurdaki davanın dava dilekçesinde davacı yanca uyuşmazlık konusunun iş ilişkisinden kaynaklandığı belirtildiğinden huzurdaki uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu, dolayısı ile görevsizlik kararı verilmesi gerekitiği, nitekim iddia edilen alacağın müvekkilinin davacı şirkette çalıştığı dönemden kaynaklandığını,——– kayıtları celp edildiğinde de bu hususun görüleceğini, müvekkilinin davacı şirkette müdür sıfatı ile %20 paya sahip olduğunu, işverene ait giderlerin işçiden talep edilmesinin haksız ve yersiz olduğunu, bunun yanında davacının alacağın kaynağı olarak herhangi bir şey belirtmediğini, ancak iddia olunan alacağın davacı şirkete ati benzin istasyonundan alınan akaryakıttan kaynaklandığı düşünülmek ile bu hususta müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, müvekkilinin şahsi işleri için benzin aldığında ücreti derhal, peşinen ve nakten ödediğini, ne varki şirket işleri için lazım gelen akaryakıt alımınında davacı şirkete ait istastondan gerçekleştiğini, gerek şirketin faaliyete geçmeden önceki işleri için gerekse kuruluşundan sonraki süreçte uygun fiyata malzeme temini maksadıyla tedarikçilerle görüşmek için evreşe sapağındaki şirket merkezinden —— ilçelerine gitmek sebebi ile yakıt alımı yapıldığını, davacı şirketin talep ettiği bedelin de bu akaryakıt bedellerine ilişkin olduğunu, müvekkilinin imzası olmayan hiç bir alımı kabul etmediğini, imza olan fişlere ilişikin alımların ise münhasıran davacı şirketin işleri için kullanıldığından davanın reddi gerektiğini, dava dışı ——- bir kısım payları toplayarak davacı şirkette çoğunluğu ele geçirdiğini, hakim şirket konumuna girdiğini, davacınında bağlı şirket haline geldiğini,————— süratle şirketlerin içerisini boşaltmaya başladığını, kısa süre sonrada zarar etmeye başladığını, ——– hakkında suç duyurusu bulunacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davalının, şirket müdürü sıfatı ile davacı şirketin akaryakıt istasyonundan almış olduğu akaryakıt bedeline ilişkin olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı yanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı hususundaki itirazı hakkında davalının davacı şirkette hissedar olduğu dönemde yaptığı harcamalara ilişkin dava açıldığı anlaşıldığından göreve itirazın yerinde olmadığı, yerleşik içtihatlar uyarınca——————- uyuşmazlığı çözmekte görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu değerlendirilerek göreve ilişikin dava şartı noksanlığı itirazının reddine karar verilmiştir.
İcra dosyası, davacı şirket sicil kayıtları ile —– kayıtları celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan ——. Noterliğinin —————- yevmiye sayılı limited şirket hisse devir sözleşmesi, ————- kayıtları ve diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğü’nün ————- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde;- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ————, borçlusunun … olduğu; takibin cari hesap alacağı açıklamasıyla —- TL asıl alacak ve ——– TL işlemiş faiz olmak üzere ——-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya 09/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından verilen —— havale tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu; icra müdürlüğü tarafından aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın ——— tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen——— ait 30/05/2017 tarihli ———– sayılı yazı cevabında; davacı şirketin 15/01/2010 tarihinde tescil işlemi gördüğü, şirketin ortaklarının ——- olduğu, şirketin ——kaydının 21/10/2010 tarihinde tescil edilen ortaklık kurulu kararı ile şirket merkezinin nakli sebebi ile kapatıldığı ve şirketin ———- taşındığı anlaşılmıştır.
Celp edilen ——müdürlüğünün —— tarihli ———sayılı yazısında da şirketin yetkili temsilcisinin ——— olduğu, davacı şirket çalışanlarının listesi celp edilmiş davalı şirkette ihtilafa konu olan dönemin ——aylarında —— kaydının bulunduğu haricen diğer dönemlerde de — kaydının bulunduğu görülmüştür.
Celp edilen davacı şirket sicil kayıtlarında—-. Noterliğinin ————- yevmiye sayılı limited şirket hisse devir sözleşmesi ile —- TL sermayeli davacı şirketin ——– TL sermayesine sahip dava dışı ———– bu sermayenin —— TL’sini davalı …’e devrettiği, ————- tarih ve —- sayılı ortaklar kurulu kararı ile hissesinin —————-TL’sini şirkete hariçten giren ——– devir ettiği yine ————–arih ve——sayılı ortaklar kurulu kararı ile davalı şirket ortağı …’in mevcut hisselerinin——— TL’lik kısmının ——– TL’sini;———- tarih ve 2011/03 sayılı ortaklar kurulu kararı ile de bakiye——TL’sinin ———–TL’sini dava dışı hakim ortak olduğu iddia edilen ————devrettiği, bu tarihten sonra davacı şirketin sermayesinin arttırıldığı, davalının mevcut payına ilişkin başkaca bir tasarrufunun bulunmadığı ve dava tarihi itibari ile de ortaklığının devam ettiği sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Taraf delilleri toplanmış, taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca davacının ticari defterleri üzerinde ve belirlenen hukuki ihtilaf noktalarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya Mali Müşavir ——– ve hukukçu bilirlişi ———— heyete tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişilerden oluşan heyet tarafından sunulan 10/01/2017 tarihli bilirkişi raporda davacının ticari defterlerinin açılış tasdikleri bulunmasına rağmen, kapanış tasdikinin olmadığı, 2011-2012-2013-2014-2015-2016 yılları ticari defterlerinin ise sahibi lehine kesin delil vasfını haiz olduğu, davacının ticari defterlerinde davalının satış faturası adı altında yapmış olduğu akaryakıt alımlarına ilişkin olarak takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 14.826,49 TL alacağının bulunduğu, faiz talebinin davalının TBK 117. maddesi uyarınca takipten önce temerrüte düşürülmemesi sebebi ile yerinde olmadığı yönünde kanaat bildirilmiş, bilirkişi raporunda belirtilen eksikliklere ilişkin yazı cevapları celp edilmiş ve taraf vekillerince sunulan rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerinde yer alan hususları tartışır ve karşılar ek rapor tanzimi için dosya aynı bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilerek ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 06/07/2017 tarihli ek raporda kök raporda belirtilen hususları değiştirir nitelikte belgelerin celp edilmediği belirtilmiş bu sefer————– müdürlüğüne aynı hususlarda yazı yazılmış, verilen cevabi yazı içeriği mahkememizce resen incelenerek davacı şirketin tescil ve ilan edilen ortaklar kurulu kararları —- Odasından celp edilmiş celp edilmiş, dosya ikinci ek rapor tanzimi için aynı heyete tevdi edilerek yeniden rapor alınmış bilirkişi heyeti tarafından sunulan 22/01/2018 tarihli raporda davalının ——- hizmet dökümünün celbi sağlanmadığı, kuruluşundan 4 ay sonra davacı şirkete ortak olduğu ve kayda değer bir sermayeye sahip olduğu, davacının yakıt bedeli alacağının 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin olduğu, davalının davacı şirkette ortak olması sebebi ile aynı zamanda sigortalı görünmesinin uyuşmazlık açısından etkisinin bulunmadığını ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığını belirterek kök raporla aynı hususları tekrar eder anlamda sunulan rapor içerikleri HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının ortağı olduğu davacı şirkette aynı zamanda yetkili sıfatı ile çalışırken şahsi aracı ile yaptığı akaryakıt alımlarını, davacı şirket işlerine istinaden mi yoksa şahsi kullanımına istinaden mi yaptığı, cari hesap alacağının oluştuğu dönem itibari ile davalının söz konusu kayıtlara müdahele edip edemeyeceği, dava tarihine kadar söz konusu kayıtlar sebebi ile davalının davacıya herhangi bir itirazının olup olmadığı, bu yönde itirazının olmamasına rağmen dava ile ileri sürdüğü itirazlarının basiretli tacir davranışına aykırı olup olmadığı bu kapsamda başlatılan takip tarihi itibari ile davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali, icra inkar/kötü niyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davalının davacı şirketin kuruluşundan kısa bir süre sonra hisse devri sureti ile ortağı olduğu, davalının davacı şirkette yetkili sıfatı ile mal tedariki konusunda işlemler yaptığını ve akaryakıt alımına ilişkin mal teslimini kabul ettiği, uyuşmazlığın söz konusu akaryakıtın davalının şahsi harcamalarına ilişkin olup olmadığı hususunda toplandığı, davalının dilekçelerinde kendi aracını şirketin işleri için kullandığını ve borç olarak tahaakkuk ettirilen yakıt giderinin şirketin işleri için tüketilen bedel olduğunu ifade etmiş ise de bu iddiasını ipsat edecek herhangi bir delil sunmadığı gibi davacının yetkili sıfatı ile işler yaptığı ve dava tarihi itibari ile halen ortağı konumunda bulunduğu davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan alınan yakıt bedelinin şirket adına tahakkuku yerine kendi adına doğrudan borç kaydedilmesinin ve bu durumun davalı tarafından farkedilmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı zira borçlandırma işleminin bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere 2 yıldan fazla bir süre devam ettiği ve davalının bu sürede herhangi bir itiraz ileri sürmemesinin ve huzurdaki dava ile sürdüğü itirazlar gözetildiğinde davranışının basiretli tacir davranışına uygun olmadığı, yine davalının davacı şirkette ihtilafa konu cari hesap kaydının oluştuğu bazı dönemlerde aynı zamanda sigortalı görünmesinin uyuşmazlık açısından etkisinin bulunmadığı zira davacının çalışan sıfatı ile SGK kaydının bulunduğu bu dönemlerde de basitli tacir gibi davranmak zorunda olduğu, dolayısıyla davalının bu yöndeki itirazlarının da yerinde olmadığı ve ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı keza davalının şahsi kullanımlarına ilişkin ödediğini iddia ettiği akaryakıt kullanımlarına dair başkaca bir delil sunmadığı, incelenen 2011-2016 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 14.826,49 TL asıl alacağının bulunduğu ve bu miktar uyarınca davacının davalıdan olan alacağını ispat ettiği ancak takip öncesinde davalıyı temerrüte düşürmediği için işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün———– esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın asıl alacak tutarı olan 14.826,49-TL yönünden iptaline, takibin asıl alacak miktarı üzerinden devamına, işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan asıl alacak miktarının takdiren %20’si oranında belirlenen 2.965,30-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar yönünden davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması sebebiyle kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün ———–esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın asıl alacak tutarı olan 14.826,49-TL yönünden iptaline, takibin asıl alacak miktarı üzerinden devamına, işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan asıl alacak miktarının takdiren %20’si oranında belirlenen 2.965,30-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen miktar yönünden davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğuna dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması sebebiyle kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 1.012,80-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 179,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 833,52-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 206,98-TL ilk masraf, 162,30-TL tebligat ve müzekkere gideri ve bilirkişi 1,800,00-TL olmak üzere toplam 2,169,28-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.166,79-TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17,06-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/04/2019