Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/149 E. 2018/361 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/149 Esas
KARAR NO : 2018/361

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/10/2014 tarihinde davalıların sürücüsü – sahibi ve trafik sigortacısı oldukları — plakalı araç ile müvekkilinin kasko teminatı altındaki — plakalı aracın kazaya karıştıkları kazanın meydana gelmesinde davalı sürücüsünün % 50 oranında kusurlu olduğu, sigortalı aracın hasar tutarı karşılığının 25.673,00 TL olarak ödendiğini, kusur oranına denk gelen 12.836,00 TL ‘nin ödeme tarihi itibariyle avans faizi işletilmek suretiyle davalılardan dayanışmalı olarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı — Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde trafik sigortası ile sigortalı — plakalı vasıtanın 27/10/2014 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda her hangi bir kusurunun olmaması sebebiyle davanın reddini talep etmiş,
Davalı —-‘a usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğine rağmen davaya her hangi bir cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibari ile; sigorta teminatı kapsamında ödenen zarar bedelinin TTK.nun 1472. maddesi kapsamında rücuen tahsili davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanıp bilirkişi incelemeleri yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Her iki tarafın sigortalılarına yaptırdığı poliçeler, ödeme hususunu gösterir dekont ve hasar kaydını gösterir servis kayıtları ve faturalar dosya içerisine alınmış ve incelenmiştir.
Davacı —Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin—sayılı genişletilmiş kasko sigorta poliçesiyle —plakalı otomobil 06/02/2014-2015 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 27/10//2014 tarihini de kapsayacak şekilde rayiç değeri ile sigorta teminatı altına aldığı, davalı — Sigorta A.Ş.’nin de — sayılı zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası poliçesiyle diğer davalı —‘a ait — plakalı hususi aracı 11/03/2014 – 2015 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği tarihi kapsayacak şekilde sigorta teminatı altına aldığı anlaşılmış poliçede maddi teminat limitinin araç başına 26.800 TL olduğu anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra dosya kusur oranı ve hasar bedellerinin tespiti ile ilgili bilirkişiye tevdi edilmiştir. Makine Yüksek Mühendisi — ve sigortacı bilirkişi — tarafından hazırlanan 24/08/2017 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler Mahkememizce HMK.282. maddesi uyarınca serbestçe değerlendirilmiş, denetlenerek benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketi tarafından ödenen kasko tazminatı bedelinin halefiyete bağlı olarak davalılardan tazmininin mümkün olup olmadığı, mümkün ise miktarı, tarafların kusur oranları bu kapsamda davacının sigorta teminatı altındaki araçta meydana gelen hasar miktarı ile bu çerçevede davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedelini rücuen davalı sigorta şirketinden ve sigortalısından halefiyet yetkisi gereğince talep şartlarının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre; davanın davacı sigortacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin TTK. nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tahsili talebi ile açıldığı, dava konusu kazanın 27/10/2014 tarihinde gerçekleştiği, kazaya karışan sürücülerin birlikte hazırladıkları kaza tespit tutanağında kazanın meydana geliş şeklinin farklı anlatıldığı ve her iki tarafın beyanına göre diğer tarafın % 100 kusurlu olduğu, bu sebeple kazanın meydana gelme şeklinin mevcut deliller ile anlaşılamadığı gerekçesiyle tehlike sorumluluğuna katılma ilkesi gereğince tehlike eşit varsayıldığında kusurun ve zararın her iki sürücü arasında yarı yarıya paylaştırılması gerektiği, tazminata konu — plaka sayılı aracın araç uhdesinde oluşan zararın 25/11/2014 tarihinde servise ödenen 25.672,00 TL bedelin kadri maruf olduğu, bu sebeple ödenen bedelin yarısına tekabül eden 12.836,00 TL’nin davalılar tarafından davacı tarafa ödenmesi gerektiği, davalı —Sigortanın işbu davada önce temerrüte düşürülmediği için dava tarihinden itibaren faiz ile sorumlu olduğu, diğer davalının ise ödeme tarihinden itibaren sorumlu olduğu, ödemenin 25/11/2014 davanın ise 08/02/2016 tarihinde açıldığı, tarafların sigorta şirketi olması sebebiyle faizin türünün avans faizi olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile, 12.836,00 TL’nin davalı — yönünden 25/11/2014 ödeme tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise 08/02/2016 dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte dayanışmalı olarak tahsili ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, 12.836,00 TL ‘nin davalı — yönünden 25/11/2014 ödeme tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise 08/02/2016 dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte dayanışmalı olarak tahsili ile davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 876,83-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 219,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 660,62-TL harcın davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 252,71-TL ilk masraf, 142,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.595,21-TL yargılama giderinin davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılardan dayanışmalı olarak tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı Rıza Karataş ile davalı vekilinin yokluklarında, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/04/2018