Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/148 E. 2021/1065 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/148 Esas
KARAR NO: 2021/1065
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- yakınlarında, davalılardan —- plakalı araç yoldan karşıya geçmekte olan davacı —- şiddetli şekilde çarparak ağır yaralanmasına sebep olduğu, kaza ile ilgili olarak —– sayılı dosyasında mevcut belge ve tutanaklara göre davalı sürücünün asli kusurlu olduğu, kazada kusurlu — plakalı araca ait kaza tarihinde geçerli davalılardan —-mevcut olduğu, davacının tedavi sürecinin devam ettiği, kaza tarihinden bu yana çalışamamakta ve bu sebeple bakıma muhtaç bir halde yaşadığı, davacının halen kalıcı şekilde sakat kaldığı, beden gücü kaybı ve bakıcı gideri vs. maddi zararlarının oluştuğu, zararlarını tüm davalılardan da müştereken ve mütesselsilen talep etikleri, özel bakıma muhtaç olduğu, bu uzun tedavi sürecinin ve kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzlukların, davacının ailesine karşı sorumluluğunu yerine getirememesinden, sosyal yaşamının kesintiye uğramasında doğan psikolojik olumsuzluklar, bundan sonraki hayatını hep acı çekerek ve özürlü olarak geçireceği de gözetilerek, kusurlu aracın işleteni ve sürücüsü sıfatıyla davalı — davacı —- manevi tazminatın tahsilini talep ettikleri, ayrıca; bu süreçte oğullarının kazada ağır yaralanarak ömür boyu sakat kalması anne ve baba olarak kendilerini ağır bir travmaya uğrattığından bu sebeple anne —-ve baba — için de ayrı ayrı — manevi tazminat talep ettikleri, açıklanan nedenlerle; öncelikle davalılara ait —- devrinin önlenmesi bakımından trafik kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre belirlenecek maddi tazminat miktarını ileride artırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik —maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve mütesselsilen olay tarihinden işleyecek– avans faizi ile birlikte tahsiline, —olmak üzere toplam — manevi tazminatın — kaza tarihinden işleyecek — avans faizi ile birlikte sadece — tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu nedenle yetki itirazında bulundukları, ayrıca davada usul hatası yapıldığı,—-davacı tarafın davayı aşamalı açtığı, yeni usule göre dava açtığı anda davanın reel değerin göstermek zorunda olduğu, davaya sebebiyet verenin davacı —– olduğu, dosyada mevcut olan kaza tespit tutanağı incelendiğinde de görüleceği üzere kaza davacının kusur nedeni ile meydana geldiği, davalının bu kazada bir kusur ve kastı bulunmadığı, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
Davalı —–dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılardan —- anne ve babası olup, — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde çocukları —ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan—– plaka sayılı aracın —– poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi ile aracın maliki ve sürücüsünden maddi ve manevi tazminatının tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış,—– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı küçüğe ait hastane dosyaları, davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası, —- sayılı dosyası , —- tarafından düzenlenen sosyal ekonomik araştırma raporu getirtilerek dosya içine alınmış, davacıya meydana gelen trafik kazası nedeniyle rücuya tabi bir ödeme almadığı —- gelen cevap ile anlaşılmıştır.
Hasar dosyasının incelenmesinde, kaza tarihi itibariyle —- plakalı aracın —–davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, aracın hususi —— olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigortalısının ve kaza anındaki sürücünün diğer davalı —- olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin—- ceza dosyasının incelenmesi neticesinde, dosyada —- tarihli trafik kazaları araştırma uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen kusur raporunun bulunduğu, raporda sürücü —-tali, mağdur yaya —- asli kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece —- tarihli raporda, kazaya karışan şüpheli sürücü — tali, yaya —asli kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Mahkemece de sanık —-hakkında kazanın gerçekleşmesinde kusurunun olduğu ve mağdurun yaralanmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle —– tarihinde karar verilmiştir.
Mahkememizce hastane evraklarının toplanmasından sonra davacı küçüğün maluliyeti yönünden değerlendirilmesi bakımından—-rapor alınmış, —- göre düzenlenen raporda davacı küçüğün —- oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin — aya kadar uzayabileceği belirlenmiş, akabinde dosya kusur ve hesap yönünden inceleme yapması için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından —- tarihli rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen raporda özetle, ” davalı sürücü —–, trafikte dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketle hızını azaltmayarak——yükümlülüğüne aykırı hareket ederek mendi can güvenliği ile ilgili tedbirleri almadan taşıt yoluna çıktığı ve geçiş önceliği olan araca önceliği vermeyip trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü için —- ettiği ve % 70 oranında kusurlu olduğu, kazada yaralanan davacının iş göremezlik tazminatı devrebaşı ödemeli belirli süreli —— göre ve davalı tarafın %30 kusuru üzerinden hesaplandığında geçici tam işgöremezlik zararının —-; sürekli işgöremezlik zararının —- olduğu, bakıcı süresi ile alakalı —– bir tespit bulunmadığından bakıcı gideri hesaplanmasının mümkün görülmediği” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacılar vekili tarafından—- tarihli talep arttırım dilekçesi sunulmuş ve —– arttırdıkları beyan edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde, davaya konu kazanın gerçekleştiği tarih ve davalı sigorta şirketi tarafından poliçenin düzenlendiği tarih göz önüne alındığında, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmeliğin —— göre düzenlendiği ve anılan raporun hükme esas alınmasının mümkün bulunmadığı anlaşıldığından dosya yeniden —- gönderilmiş ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —–tarihli rapor alınmış, raporda davacı küçük —- tüm vücut engellilik oranının — olduğu, olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin— aya kadar uzayabileceği belirlenmiş, davacılar vekili tarafından alınan maluliyet raporları arasında çelişki olduğu ve son durum raporları üzerinde değerlendirme yapılmadan — tarihli raporun düzenlendiği yönünde itirazda bulunulmuş, mahkememizce— rapor alınmış, alınan —-oranını % 0 olduğu; —– olduğu belirtilmiştir. Akabinde dosya mevcut hesap bilirkişisine tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından—- tarihli ek rapor düzenlenmiştir. Düzenlenen ek raporda özetle,—- son tarihli kararlarında, —- yaşından küçükler için de sürekli
iş göremezlik tazminatı hesaplanacağı, ancak —- yaşından küçüklerin gelir getiren bir işte
çalışmadığı, dolayısıyla tedavisi boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı bulunmadığından,
geçici işgöremezlik zararının bulunmadığının belirtildiği, buna göre, olay tarihinde —- yaşında olan davacı —– için geçici
iş göremezlik tazminatı hesaplanamadığı, sürekli işgöremezlik tazminatının, dosyaya verilen
———- no.lu.raporu ile dosyaya
verilen ——- sayılı raporunda “ Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve bu yönetmelikte bahsi geçen —- yararlanılarak yapılan belirlemeler doğrultusunda ve davalı tarafın %30 kusur oranı üzerinden —-hesaplandığı, dosyaya verilen —– raporunda
davacının geçici veya sürekli işgöremezlik döneminde başkasının sürekli bakımına (bakıcıya)
ihtiyaç duyduğuna, bakıcı ihtiyacı var ise bu süreye ilişkin olarak açık ve net bir belirleme
bulunmadığından, davacı için bakıcı gideri hesaplanmasının mümkün olmadığı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı sigorta vekili tarafından ek rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, davacılar vekili tarafından — tarihli ıslah dilekçesi sunularak, maddi tazminat yönünden taleplerini——tazminat talep ettikleri beyan edilmiş, ıslah dilekçesi davalı taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, gerek mahkememiz dosyasında gerekse ceza dosyasında toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu kazanın—- sevk ve iadesinde olan —– plakalı araç ile —— istikametinden ——seyir halinde iken seyir istikametine göre sağ taraftan gelerek yolun karşısına geçmeye çalışan yaya ——- aracın sağ ön kısmı ile çarpması neticesinde meydana geldiği, kaza tespit tutanağı, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporları ve mahkememizde alınan kusur durumuna ilişkin raporlar göz önüne alındığında kazanın meydana gelmesinde davacı küçük——- hareket halinde araçların olduğunu dikkate alıp yeterli kontrolleri yapması ve tedbirli bir şekilde geçişini tamamlaması gerekirken bu hususlara riayet etmeyip ışıklı yaya geçidini kullanmaksızın kontrolsüz bir şekilde geçiş yaptığı esnada gelen aracı fark etmesi ve geri çekilmeye çalışırken aracın çarpmasına maruz kalması sebebi ile ilk geçiş hakkını önceliği olan araca vermediği kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü olayda asli olarak kusurlu olduğu, sürücü davalının ise hızını yolun ve mahal şartlara göre ayarlayıp yayaların bulunduğunu dikkate alarak kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyrederek zamanında etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken bu hususlara riayet etmediğinden kazanın meydana gelmesinde tali olarak kusurlu olduğu anlaşılmış ve bilirkişi tarafından davacı küçük için % 70 asli ve davalı sürücü için %30 tali kusur oranları mahkememizce de benimsenmiştir. Tazminat miktarı yönünden yapılan incelemede ise her ne kadar ——- raporda davacı küçüğün —– maluliyeti belirlenmiş ise de yukarıda açıklandığı ve ——- emsal kararlarına da konu olduğu üzere maluliyetin belirlenmesinde uygulanacak yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği ve gerek kaza tarihi gerek poliçe tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken yönetmeliğin ——-olduğu, nitekim ———karar sayılı iptal kararı sonrasında dahi ——- sayılı kararında ——– kararı sonrası uygulanacak yönetmeliğin haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve ——— uygulanmasının devam etmesi gerektiğini belirttiği görülmüştür. Davacılar vekili tarafından ilk alınan maluliyet raporuna davalı tarafların itiraz etmediği ve usuli kazanılmış hak olduğu belirtilmiş ise de alınan ilk maluliyet raporunun davalı ——— vekiline tebliğ edilemediği gibi bu hususta usuli kazanılmış hak oluşması da mümkün görülmemektedir. ———- olmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden yapılan incelemede ise ———— Karar sayılı kararı ve daha bir çok kararında da vurgulandığı üzere sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali ————– hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı küçüğün yaralanıp geçici iş göremediğinden bahisle de maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı küçüğün kaza tarihinde ——- yaşında olup hükme esas alınan maluliyet raporuna göre davacı küçüğün sürekli maluliyet oranının da bulunmadığı, küçüğün kaza tarihindeki yaşı dikkate alındığında gelir getiren bir işte çalıştığının iddia ve ispat edilemediği, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından, geçici işgöremezlik zararının bulunmadığı anlaşılarak bu husustaki taleplerin de reddi yönünde karar verilmiştir. Bakıcı gideri talebi yönünden ise davacılar vekili tarafından bakıcı gideri talebi altında genel bir talepte bulunulmuş olup, hangi nitelikte bakıcı gideri talep ettiği somutlaştırılmamıştır. Öncelikle yaşam boyu bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik süresi içindeki bakıcı masrafları niteliği itibariyle farklı olup, yaşam boyu bakıcı gideri haksız bir eylem veya hukuka aykırı bir olay sonucu ağır yaralanıp ileri derecede beden gücü kaybına uğrayan kişinin tek başına yaşamını sürdürmesinin mümkün olmadığı oturup kalkma yeme içme gibi eylemlerinde başka birisinin sürekli yardımı gerekiyorsa bu kişiye sürekli sakatlık tazminatı yanında ayrıca ödenmesi gereken zarar türü ve değer ölçüsü olmakla , bu giderin istenebilmesi için uzmanlar tarafından hazırlanacak ——– raporunda muhakkak yaşam soyu birinin bakımına muhtaç olduğu hususunun yer alması, böyle bir tespit olmadan yorum yolu ile sürekli bakıcıya ihtiyaç duyulduğunun belirlenemeyecek ve yaşam boyu bakıcı gideri talep edilemeyecektir. Somut olayda ise davacı küçüğün yaralanmanın niteliği ve sürekli iş göremezlik durumunun olmadığı göz önüne alındığında sürekli olarak bakıcı yardımına ihtiyaç duymadığı sabittir. Geçici iş göremezlik süresi içindeki bakıcı masrafları ise, hukuka aykırı bir olay sonucu yaralanan kişinin hastaneden taburcu edilmesinden sonra evdeki iyileşme dönemi içinde bir hasta bakıcı veya aile bireyleri tarafından bakılması gerekiyor ise tedavi giderleri kapsamında ayrı bir zarar türü olarak bakıcı gideri adı altında tazminat istemi olanaklı ise de bu hususun her olayın niteliğine göre değerlendirilmesi gerektiği iyileşme süresinin uzayabileceği yönündeki açıklamaların mutlaka bakıcı gideri talep etme hakkı vermeyeceği iyileşme dönemi içinde gerçekten bakıcıya ihtiyaç duyulmuş ise kanıtlanmak koşulu ile talep edilebileceği karşısında somut olayda ——-bakıcı yardımına ihtiyaç duyabileceği yönünde bir tespitin yer almayışı yine yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik dönemi içinde davacı tarafın gerçekten bakıcıya ihtiyaç duyulduğu hususunun kanıtlanamamış olması nitekim hesap raporlarında da bakıcı gideri tazminatı hesaplanmaması ve davacı tarafın da gerek talep arttırım gerekse ıslah dilekçesinde talebinin bulunmadığı hususları göz önüne alındığında bakıcı gideri yönünden de talebinin reddine karar verilmiştir. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, tarafların sosyo ekonomik durumları, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tali kusurunun olması, asli kusurun davacı küçükte olması, küçüğün sürekli maluliyetinin bulunmayışı, iyileşme süresinin —— aya kadar uzayabileceğinin belirlenmesi, kaza sebebi ile davacının korku üzüntü ve acıya muhattap kaldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı hususu da göz önüne alınarak olay sebebiyle duyulan korku ve acının kısmen de olsa giderilmesi göz önüne alınarak taktiren davacı ——- kaza sebebi ile anne ve baba olan ——-çocuklarının yaralanması sebebi ile korku endişe ve üzüntüye maruz kaldıkları göz önüne alınarak manevi tazminat talep edebilecekleri kanaatiyle ve az yukarıda açıklanan kıstaslar ve manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı hususu da göz önüne alınarak taktiren her biri yönünden ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davalı ——adına dosyaya vekalet sunulmuş ve cevap dilekçesi ibraz edilmiş ise de davalı——-yargılama süresince ilk duruşma hariç olmak üzere duruşmalara katılım sağlamadığı yine dosyaya beyan yahut itiraz dilekçesi sunmadığı, yargılama sırasında anılan vekile çıkarılan tebligatların iade döndüğü mahkememizce yapılan araştırmalar neticesinde adresine ulaşılamadığı yine yargılamanın seyri açısından tebligatların davalı asile çıkartıldığı ve davalı asilin de —— celsede hazır bulunup avukatına uluşmadığının belirtildiği göz önüne alınarak anılan davalı vekilinin yargılamada sarf ettiği emek ve mesai bulunmadığı kanaatine varılmakla red edilen maddi ve manevi tazminat davası yönünden anılan davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmemiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı —— davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine,
2-Davacıların davalı —- aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
-Taktiren —olmak üzere toplam — manevi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
3-a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 3,42-TL ile tamamlama olarak yatırılan 88-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 90-TL harcın toplamı 181,42-TL harcın mahsubu ile artan 122,12-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine ——-
b-Davacı taraflarca maddi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 3,42-TL harcın kendi üzerinde bırakılmasına
c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 341,55-TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 204,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 136,62-TL harcın davalı —— tahsili ile hazine adına irat kaydına
d-Davacı taraflarca manevi tazminat davası yönünden peşin olarak yatırılan 204,93-TL harcın davalı —– tahsili ile davacılara verilmesine,
4-a-Davacı —–açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi sebebi ile davalı —— Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin anılan davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine
b-Davacı —– yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca hükmedilen manevi tazminat için takdir edilen 4.000-TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak anılan davacıya verilmesine
c-Davacı —– yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca hükmedilen manevi tazminat için takdir edilen 500-TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak anılan davacıya verilmesine
d-Davacı —– yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca hükmedilen manevi tazminat için takdir edilen 500-TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak anılan davacıya verilmesine
5-Davacılar tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 675,95‬-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.305,15‬-TL ücretin haklılık oranına göre 106,09-TL’nin davalı —– tahsili ile davacılara ödenmesine , kalan tutarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; diğer davalının yokluğunda, davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2021