Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1422 E. 2020/748 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/549 Esas
KARAR NO: 2020/736
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2016
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —-arasında imzalanan—— istinaden —– ve çek kredisi kullandırıldığı, davalı/ borçlunun da bu sözleşmelere müteselsil kefil olarak imza attığını, borçlarını ödemeyen borçlulara—– yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek ihtarnamedeki yazılı tutarların ödenmesinin talep edildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için borçlular hakkında ——- sayılı dosyasından ilamsız icra takibine geçildiğini, ancak davalının takibe hiçbir haklı gerekçeye dayanmadan itirazda bulunduğu, dolayısıyla, müvekkili bankanın davalılar hakkında başlatmış olduğu icra takibinde, borçlular tarafından borcun kapatılmadığı, borçlunun —– kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı iddiasının gerçekçi olmadığını, imzaların bizzat huzurda atıldığını, aykırı hiçbir işlem bulunmadığını, alacağının tahsilini geciktirmeye çalışan borçluların kötü niyetlerinin söz konusu olduğunu, takipten sonra yapılan bir kısım tahsilatların dikkate alınarak huzurdaki davanın açıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı/ borçluların itirazının iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilininin —– sıfatıyla imzasının bulunmadığı ve açıkça sözleşmenin tarafı olmadığını, işbu sebeple olmayan borca istinaden takip yapıldığını, yapılan takibin bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, davacının talep ettiği faiz oranlarının fahiş olduğu, % 54 oranındaki faizin yerinde olmadığını belirterek davanın reddinine, davacı aleyhine % 20’den aşağı olamamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ———— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı, davalıya müteselsil olarak kefil olduğu krediyi ödememesinden dolayı takip başlatıldığını, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığını, faiz oranının çok fazla olduğunu belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- yevmiye nolu vekaletname aslı,—- yevmiye nolu—- aslı, imza sirküleri ile —– yevmiye numaralı vekaletname aslı ilgili yerlerden getirtilmiş, bilirkişi raporları alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Grafolog bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle,—-konusu Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil —- atfen atılmış imzalar ile davalı —- ait karşılaştırma imzaları arasında grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından, inceleme konusu Kredi Sözleşmesinde müteselsil Kefil —- atılmış imzaların davalı —- eli ürünü OLDUĞU kanaatine varıldıığı, takdirin yüce mahkemeye ait olduğu,” yönünde tespit yapılmıştır.
Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle,”..davacı banka ile dava dışı asıl borçlu —-arasında muhtelif tarihlerde —- tutarında ——– imzalandığını, davalı —- de söz konusu sözleşmelerde, müteselsil kefil olarak —- kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzasının bulunduğunu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle dava dışı borçludan olan olan alacağının; — asıl alacak, ———- ücreti olmak üzere toplam — olduğunu, davacı bankanın ise — asıl alacak, — İşlemiş faiz, — faizin —gider vergisi, — masraf ve—-htiyati haciz vek.ücreti olmak üzere olmak üzere toplam —- alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığını, kefaleten borçlu davalının müteselsil kefil olarak imzaladığı süresiz —- kefalet tutarı——- davalının/takip tarihindeki borç tutarından daha yüksek olduğundan ve kefillerin kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti ile bağlı olmaksızın sorumlu olması nedeniyle, bundan sonraki tüm faiz ve fer’ilerden de sorumlu tutulabileceğini, davacı bankanın, dava tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, davalı borçludan —-asıl alacak üzerinden % 54 oranında,— faiz oranları genelgeleri doğrultusunda temerrüt faizi ve faizin —– talep edilebileceğini, takdirin yüce mahkemeye ait olduğunu belirterek hukuki değerlendirmenin mahkemede olduğu,” yönünde tespit yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafça dosyaya konu kredi sözleşmelerindeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan edilmiş ise de; —- tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında dava konusu kredi sözleşmelerindeki imzaların davalıya ait olduğu sabit olduğundan davalının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamında alınan —– tarihli bilirkişi raporu, taraf iddia ve savunmaları dikkate alındığında, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu —– arasında muhtelif tarihlerde —- tutarında —– imzalandığı, davalı —- de söz konusu sözleşmelerde, müteselsil kefil olarak —-kefalet limiti ile sorumlu olduğu, davalı yönünden TBK 581vd maddelerindeki kefalet şartlarının geçerli olduğuna ——- mahkememizce kanaat getirilmiş, davanın kısmen kabulüne, davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, — asıl alacak, — işlemiş faiz, — faizin — ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam ——-üzerinden takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. ——-Dosyaya konu alacağın faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı————-üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, — asıl alacak, — işlemiş faiz,—- faizin — ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam — üzerinden takibin DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin — reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 11.089,19-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.966,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.122,91-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.966,28-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 149,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 933,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 930,32-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 500,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1,44-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 19.371,95-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 468,49-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2020