Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1400 E. 2021/1171 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/1400 Esas
KARAR NO: 2021/1171
DAVA: İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 08/02/2013
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA ; Davacılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin kurulduğu tarihten dava açılıncaya kadar aralıksız faaliyetinde yaşanan bir çok olumsuzluğun üstesinden gelmeyi başardıklarını, —- tecrübesiyle bir çok krizi atlattıklarını, son zamanlarda dünya —– belirsizliğe bağlı olarak, yaklaşık —-oranlarında gerçekleşen ciro kayıplarının tekstil sektöründe de ağır sonuçlara neden olduğunu, ayrıca —- yılı ortalarına kadar uygulanan değerli —– —————– isteği, aynı dönemde asgari ücretlerde meydana gelen yüksek artışlar, enerji ve diğer girdilerin yüksekliği, şirketin maliyet yapısını zorlamaya başladığını ve özellikle—- zorlaştığını,—— sonucunda ortaya çıkan talep daralmaları ve nakit bulma zorluğu, —– giderek artan enerji maliyetleri, iş gücü ve diğer girdi maliyetlerinin rekabeti giderek zorlaştırmaya başlaması, ——özellikle ülke yönetiminin yaklaşımından kaynaklanan nedenlerden fabrika yönetmek konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını ve planlanan karların elde edilemediğini,—- kadar bir maliyet olması, aylık işçilik ücretlerinin yaklaşık —- civarında olması nedeniyle ilk başta oldukça verimli bir çalışma sağlandığını ve gelir elde edildiğini, —- başlayan ilk halk hareketi,—- adlandırılan sürece neden olduğunu,—- sıçradığını, —- —– sürecinde —- vadaşlarını—-, —- yapmanın sokağa bile çıkmanın olanaksız hale gelmesi, — başlayan olaylar sonucu — öldürülmesi ve —- yılında — başlayan —–yaşanan sorunlar neticesinde bankalardan kredi kullanılarak —- desteklenmesine başlandığını neticede —- banka kredi faizlerinin yükselmesiyle beraber ——- dönüştüğünü, şirketin öz varlığının —– olduğunu ancak iflas karar verilmesi halinde alacaklıların alacaklarını karşılamalarının mümkün görünmediğini, her iki şirket hakkında belirtilen nedenlerle İİK 179. maddesi gereğince iflas erteleme kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
MÜDAHİL İSTEMLERİ :
Müdahil talebinde bulunan vekilleri ayrı ayrı dilekçelerinde; müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE; Dava , İİK nun 179 ve devamı maddeleri ile 6102 sayılı TTK nun 376. ve 377. maddelerinde düzenlenen iflasın ertelenmesi istemidir.
Eski kapatılan—— sayılı ilamıyla bozularak gelen dosya mahkemize tevzi edilmiş ve yargılama mahkememizin —-esas sayılı dosyası üzerinden yürütülerek yargılama sonuçlandırılmıştır.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olup, alacaklıların durumunu zorlaştırma ve bir şirket tasfiyesi yolu değildir. İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin —- düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK’nun 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nun 178(1) madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır. İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur. İyileştirme projesi sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, —-maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kar ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK’nun 179. maddesinde aranan ciddi ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
İİK 179. maddesinde, ——– düzenlenmiştir. Yasada, İdare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan birinin, şirket veya kooperatifinin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceğine yer verilmiştir.Erteleme tedbirleri —- maddesinde düzenlenmiş, ilk fıkranın son cümlesinde, ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemlerin alınacağı ifade edilmiştir. Uygulamada, —– bendinde yer verilen, erteleme kararının etkilerine dair düzenlemede yer verilen konuların tamamı veya tamamına yakını, ihtiyati tedbir olarak kabul edilmiştir.Bir anlamda, İflas erteleme talebinde bulunan şirket, lehine oluşturulan İhtiyati tedbir kararı ile birlikte erteleme kararının bütün sonuçlarından yararlanmıştır. Bu şekilde oluşan uygulama ve —-kararları sonucunda, erteleme süresinin başlangıcının, şirketin ertelemenin sonuçlarından, tedbir kararı ile birlikte yararlanmaya başlaması nedeniyle, tedbir tarihi olarak kabul edilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.İcra ve İflas Kanunun —–fıkrasında, erteleme süresinin azami bir yıl olduğu, bu sürenin kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek sürelerle uzatılabileceği, ancak uzatma sürelerinin toplam —-geçemeyeceğine yer verilmiştir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir.
Borca batıklığın ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirmekle bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması zorunlu olduğu gibi projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve karlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmelidir. İİK nun ——– maddesinde iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaması için derhal bir kayyım atayacağı, ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alacağı, son fıkrada ise, kayyımın her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor edeceği düzenlenmiştir.
Erteleme isteyen davacı şirketin mali durumu yargılama sonuna kadar her aşamada mahkemece incelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığı denetlenmeli gerektiği yerleşik —- belirtilmektedir.
—–uyarınca;——- geçemez ilk iflas erteleme süresi nazara alınırsa bu süre toplam —- yıldır. Şirketin tedbir kararından yararlandığı süre ve halen borca batıklık halinin varlığı göz önüne alınarak iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gerekçesiyle iflasın ertelenmesi talebinin reddi ile iflasa karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle hükmün tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucu —— tarihli karar ile her iki şirket hakkında ayrı ayrı iflasın ertelenmesi taleplerinin reddi ile İİK. 179 ve devamı maddeleri uyarınca ayrı ayrı iflaslarına karar verilmiştir.—— Karar sayılı ilamıyla davacı şirketlerin “iştiraklara ilişkin bilgilerin tam ve sağlıklı toplanması gerekirken eksik inceleme ile sonuca ulaşılması doğru değildir.—– günlü kayyım raporunda da mali raporlar ile borca batıklığın iyileşme yolunda olduğu vurgulanmıştır——Eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozularak geri gönderilmiştir.
Somut olayda; bozma ilamından sonra dosyaya düzenli olarak kayyım raporu alınmıştır. —– kayyım raporu uyarınca; her iki şirketin borca batıklıklarının devam ettiği, davacı şirketin yurt dışındaki iştiraklerinin bilançolarının alacak ve borç durumlarının sağlıklı bir şekilde halen ortaya konulmadığı, her iki şirketin faaliyetlerinin ve hesaplarının iç içe olduğu, uzun yıllardır biriken gecikme faizleri dikkate alındığında, borca batıklığın daha yükseğe çıkacağı, sunulan iyileştirme projesinin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen güncelliğini yitirdiği, inandırıcı olmadığı ve şirketlerin borca batıklıktan çıkmalarına, mali durumlarının düzelmelerine imkan olmadığı şeklinde rapor sunulmuştur.
En son alınan —- rapor uyarınca davacı firmaların ayrı ayrı varlıkları incelenmiş ve davacı şirketlerden —— tesis makine toplamının, taşıt toplamının, maddi olmayan duran varlık toplamlarının,—maliyetlerinin toplamının, — malzemelerinin toplamının, yarı mamullerinin toplamının, mamullerinin toplamının, — olduğu, diğer davacı şirketin ise — olduğu tespit edilmiştir.
En son alınan —- tarihli mali rapor uyarınca, her iki şirketin ayrı ayrı gelir tabloları incelenmiş ve —- rayiç bilanço hesabına göre, mevcutlarının ve alacak toplamının —- olduğu, borçlarının toplamının —- olduğu ve mevcut haliyle borca batık olduğu tespit edilmiştir. Davacı,—- tarihli —— hesabına göre, mevcutlarının ve alacak toplamının — olduğu, borçlarının toplamının — olduğu ve öz kaynaklarının —-olduğu ve mevcut haliyle borca batık olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu, —- tarafından davacı firmaların yurt dışındaki iştiraklerinin tam ve sağlıklı olarak toplanarak bir karar verilmesi belirtilmiş ise de, bozma ilamının tarihinin —-tarihinden itibaren mahkememiz tarafından davacı firmaların —– bulunduğu iddia edilen iştirak firmasına ulaşılmaya çalışılmış, ancak tüm çabalara rağmen sağlıklı bir şekilde yurt dışı iştirak firmalarının bilançolarının, alacak, borç kayıtlarının sunulması için davacı tarafa kesin süreler verilmiş, ancak geçen uzun zaman aralığına rağmen —–olduğu iddia edilen yurt dışı iştiraklerinin değerlendirilmesi sağlıklı bir şekilde yapılamamıştır. Dosya içeresine sunulan, — tarihli kayyım raporu—- tarihli rayiç bilançoların esas alarak hazırlanan —- tarihli —- bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu davacı şirketlerin aradan geçen onca uzun zamana rağmen halen borca batık durumda oldukları, sunulan projelerin üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle inandırıcı olmadığı, borca batıklıktan kurtulma ihtimallerinin bulunmadığı, uzun yıllardır ertelenen borçların gecikme faizlerinin katlanarak arttığı, İİK 179. Madde uyarınca davanın açılmasının amacının iflasın ertelenmesi olduğu, ilk iflas erteleme süresinden itibaren —- fazlasıyla dolduğu, dava dışı alacaklıların da korunması gerektiği, bu haliyle alacaklıların tek taraflı olarak yeterince beklediği, davacı şirketlerin iyileşme umudunun olmadığı, bozma ilamından sonra geçen uzun zamana rağmen —– iştiraklere sağlıklı bir şekilde ulaşılamadığı anlaşılmakla; aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar —– İflas Erteleme Davalarının ayrı ayrı reddine,
2—– olan —– kayıtlı ——- İİK’nın 179. maddesi gereğince ayrı ayrı İFLASLARINA,
3-İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın —– itibariyle açılmasına,
4-İİK.nun 166(1)maddesi uyarınca iflasın açıldığının derhal —– ilgili yerlere bildirilmesine,
5-İİK.nun 166(2)maddesi uyarınca ——gerekli bildirim ve ilanların derhal yapılmasına,
6-Mahkememizce bu dava nedeniyle alınan tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına,
7-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
8-Kısa karardan sonra gerekçeli kararın bir örneğinin de —–gönderilmesine,
9-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 24,30 TL harcın indirilmesi ile geriye kalan 35,00 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Davacılar ve müdahil taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafça ve müdahil taraflarca peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333.md uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak: Davacı vekili—-davacı şirket yetkilisi — Asli Müdahil —-Asli Müdahil —-Asli müdahil —- —- yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/12/2021
TASHİH ŞERHİ
Her ne kadar verilen karara karşı Yargıtay nezlinde 15 günlük yasal süre içerisinde temyiz yasa yolu açık denilmiş ise de; yasa gereği iflas kararlarına karşı itiraz süresinin 10 gün olduğu anlaşılmakla, karara karşı yapılacak temyiz başvurulara ilişkin paragrafın “İlişkin olarak: Davacı vekili —- ile davacı şirket yetkilisi— ile Asli Müdahil —-Asli müdahil ——— yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.———– şeklinde tashihine oy birliği ile karar verildi. 08/12/2021