Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1373 E. 2021/537 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1373 Esas
KARAR NO : 2021/537
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/02/2013
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin turizm ve organizasyon işleri yaptığını, şirketin—– çalıştığını, davalı bankaya ait —makinaları kullanıldığını, banka ile kredi kartlarının —– bazında kredi kartı ile tahsil edilen tutarların ertesi gün hesaba geçmesi konusunda anlaşıldığını, müvekkili adına davalı bankanın —– tarihinde müvekkilinin bilgisi dışında, onayı olmadan ve yeterli bakiye de bulunmadığı halde kredili hesabından tek seferde —- davalı banka tarafından çekildiğini, — tarihinde bankaya başvurulduğunu, talebin karşılanmaması üzerine —–arihinde noterlik aracılığı ile ihtarname gönderildiğini, banka tarafından cevabın ihtarname ile kesintinin iade edilmeyeceğinin bildirildiğini, dava konusuna benzer olayda —- tarihinde müvekkili davacının hesabına geçmesi gereken paranın geçmemesi üzerine banka ile yapılan görüşme sonucu ana para tutarının —- tarihinde hesaba geçtiğini, kesilmiş olan komisyonların da —-tarihinde davacı hesabına yatırıldığını, davalı banka ile benzer şekilde hesaptan para çekme sonucunda ve para iade edilmekle birlikte banka tarafından tek taraflı olarak—- çalışma koşullarına dair sözleşmeyi değiştirmek istemesi sebebiyle çalışmaya son verildiğini, —-cihazlarının iade edildiğini, iade işleminden —– sonra dava konusu el koyma işleminin davalı banka tarafından geçmişe dönük olarak yapıldığını, belirtilen döneme ilişkin olarak haksız —– iddiası ile para çekildiğini, müvekkiline dayanak olarak gösterilen sözleşmede banka tarafından oynamalar yapıldığı, müvekkilinin herhangi bir kabulünün bulunmadığını, davalı bankanın —– cihazındaki işlem süresince yaptığı uygulamaya sadık kalmak zorunda olduğunu, tek taraflı olarak işlem şeklini değiştiremeyeceğini, belirtilen nedenlerle müvekkiline ait ticari hesaptan davalı bankanın şubesi tarafından yasal dayanaktan yoksun olarak el konulan —— müvekkiline ticari avans faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili yazılı cevap dilekçesi ibraz etmemiş, delil listesinde hukuksal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında akdedilen üye iş yeri sözleşmesi gereğince davalı Banka tarafından davacı hesabından çekilen paranın iadesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı banka ile akdettiği üye işyeri sözleşmesi kapsamında davalı bankaya ait—- kullandığını, yıllardır —- komisyon bazında kredi kartı ile tahsil edilen tutarların ertesi gün müvekkilinin hesabına geçmesi şeklinde çalıştıklarını, davalı bankanın müvekkilinin onayı olmaksızın kredili hesabından düşük ciro iddiası ile —- çekildiğini ileri sürerek, —–el koyma tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin ——- Karar sayılı kararında “davacının üye işyeri olarak davalı bankanın —- kullandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 1. maddesindeki ciro oranlarının yer aldığı, 2. paragrafında ciro oranlarının elle doldurulduğu ve rakamlar üzerinde değişiklik yapıldığı, sözleşmede sadece belli sayfaların davacı firma tarafından imzalandığı, komisyon yüzdesi ve ücretlere ilişkin bilgilerin boş bırakıldığı, davalı bankanın kesintiye dayanak gösterdiği sözleşmedeki esaslarda yapılacak kesinti ve yüzde oranına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı, benzer olayda davalının kesintiyi iade ettiği, buna göre taraflar arasında komisyonsuz çalışma şeklinde teamül oluştuğu, davalı bankanın herhangi bir bildirimde bulunmaksızın tek yanlı olarak komisyon değişikliğine gitmesi ve komisyon uygulamasının haksız olduğu gerekçesi ile ——-tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerinde dosya—— gönderilmiş ve yapılan temyiz incelemesi sonucunda ———- karar sayılı bozma ilamı ile; “Her ne kadar taraflar arasında akdedilen sözleşmenin tüm sayfaları değil, bazı sayfaları davacı tarafından imzalanmış ise de, sözleşme sayfalarının teselsül etmekte olduğu, son sayfanın imzalandığı ve imzanın da inkar edilmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin davacı yönünden bağlayıcı olacağı açıktır. Bunun yanı sıra, ——– tarihli elektronik posta esas alınarak, taraflar arasında komisyonsuz çalışma şeklinde bir teamülün oluştuğu sonucuna varılmış ise de, elektronik postanın tarihi de dikkate alındığında, davalı Bankanın sözleşmenin hangi maddesine istinaden iadeyi kabul ettiği açık olmadığı gibi, başka bankalar tarafından bu işler bakımından sürdürülen uygulamanın ne olduğu da araştırılmamıştır. Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iade uygulamasının teamül niteliği taşıyıp taşımadığı hususunun, başka bankalara sorulmak ve davalı Banka kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle araştırılması olup, özetlendiği şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı Banka yararına bozulması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,” şeklinde bozulmuştur.
Bozma sonrasında dosya mahkememizin ———–sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama neticesinde; Bozma ilamı gereğince emsal uygulama ve ücret araştırması yapılmış ve dosya davalı banka kayıtları ile emsal araştırma evraklarının incelenmesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu alınmış, bilirkişi heyetinin — tarihli raporunda özetle,—– Bozma İlamı doğrultusunda; Sn.Mahkemece belli başlı beş büyük bankalardan celbedilen yazılara göre; anılan Bankaların müşteri bazında Sözleşme ya da ekinde yer almak koşuluyla farklı komisyon oranları belirlediği, komisyonsuz çalışma şeklinin de benimsenebildiği, komisyon oranının tamamen işkolu ve müşterinin durumuna bağlı olarak belirlendiği ve komisyonsuz çalışma yada uygulanan komisyon oranları konusunda bir standardın bulunmadığı, sözleşme yada ekinde yer almaması halinde komisyon uygulanmadığı, üye işyerinden sehven bir komisyon alınması halinde iade edilebildiğinin anlaşıldığı, Davalı Bankanın kesintiye dayanak gösterdiği ———Maddedeki esasların dayanağı, yani atıfta bulunduğu komisyon yüzdelerinin düzenlendiği Sözleşmenin—- oran bilgilerinin boş bırakıldığı, ——– Komisyon yüzdeleri ve cirolar bilinmeden hesaplama yapılamayacağı, kaldıki Davalı Banka Şubesi tarafından davacıya benzer olaya ilişkin olarak gönderilen elektronik posta ile kesintinin iade edileceği belirtilerek iadenin gerçekleştirildiği dikkate alındığında ve esasen konumuz olayda da Bankayla müşteri arasında oluşan teamülün komisyonsuz çalışma şeklinde olduğu kabul edildiğinde, sıfır komisyonla çalışma şekli benimsenmiş iken, Davalı Bankanın herhangi bir bildirimde bulunmadan tek yanlı olarak komisyon kesintisi uygulamasının haksız olduğu, Bankayla Müşteri arasında oluşan teamülün komisyonsuz çalışma şeklinde olduğunun kabulü halinde ve sözleşme ile ekinde komisyon oranlarının düzenlenmediği, yukarıda açıklandığı üzere, Bankacılık Uygulamasında sözleşme yada ekinde yer almaması halinde komisyon uygulanmadığı, üye işyerinden sehven bir komisyon alınması halinde iade edilebildiği, komisyon değişikliğine gidilebilmesi için müşteriye bilgi verilmesi gerektiği hususları dikkate alındığında, Davalı bankaca davalıya herhangi bir bildirimde bulunulmadan, davacının mevduat hesabından —–kesintinin bu tarihten itibaren dava tarihine kadar —— kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiz oranı üzerinden, faiziyle birlikte tahsili talebinde bulunmasının mümkün olduğu görüşümüzü değiştirecek bir hususa rastlanılmadığı ,” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; —– bozma ilamı gereği yapılan emsal araştırması, alınan kök ve ek bilirkişi raporları ve davalı banka kayıtları dikkate alındığında davalı banka tarafından yapılan kesintinin haksız olduğu, taraflar arasında komisyonsuz çalışma şeklinde teamülün oluştuğu, davalı tarafça yapılan kesintiye ilişkin sunulmuş herhangi bir delilin olmadığı, davacının, alınan bilirkişi raporları ile davalı banka tarafından yapılan kesintinin haksız olduğunu yöntemince ispat ettiğine mahkememizce kanaat getirilmiş, davanın kabulüne,—– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
——– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 622,15-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 135,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 486,90-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 135,25-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 21,15-TL başvuru harcı, 57,60-TL karar düzeltme harcı, 3,30-TL vekalet harcı, 246,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.828,05-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/05/2021