Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1362 E. 2021/831 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1362 Esas
KARAR NO: 2021/831 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2016
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı—— dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- kredi kullandırıldığı ve kredi tutarının adı geçenin hesabına yatırıldığı, dava dışı müşteriye kullandırılan kredi tutarının, müşterinin davalı şirketten aldığı aracın alım bedeline istinaden, — tarihinde müvekkli banka tarafından davalı——- bankaya verdiği genel garanti taahhütnamesine istinaden, ön rehin bildiriminin kesin rehin şerhine dönüştürülmesini sağlaması gerektiğini, araç bedeline istinaden tesis edilen kredi tutarının müvekkili banka tarafı davalı — banka hesabına yatırıldığı halde ve davalı — bankaya karşı yazılı taahhütte bulunmasına rağmen aracın kaydına müvekkili banka lehine rehin tesis edilmesi yönündeki edimini ifa etmediği, dava dışı—- müvekkili bankaya ödeyememesi nedeniyle alacağın tahsili için—- icra takibi başlatıldığını, ancak yapılan takipte kredi borçlusunun hazce kabil mal varlığı bulunmadığının tutanak altına alındığını,— hükmü gereğince haczi kabil mal bulunmadığı yönündeki bu tutanağını —– gereğince aciz vesikası hükmünde olduğu, netice itibariyle, davalı şirketin yazılı tahhüdüne uymaması ve müvekkil tarafından davalıya ödenen kredi bedeli, ile satın alınmış olan aracın kaydına, müvekkil banka lehine rehin şerhi işletilmemiş olması nedeniyle, müvekkili bankanın bu kredi alacağı teminatsız kalmış olup bu alacağın dava dışı kredi borçlusundan tahsil imkanının bulunmadığının sabit olduğu, davalı yanın yazılı taahhüdüne uymaması ve aracın kaydına müvekkil banka lehine rehin işletmemiş olması nedeniyle müvekkilinin alacağını tahsil edemeyerek zarara uğraması nedeniyle, davalıya ihtarname keşide edildiğini, Müvekkil bankanın, — tutarlı alacağının, zararının— tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar — oranında faizi ile davalı tarafından tazmini ile tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar Vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; —-kanunu anlamında genel işlem koşullarına aykırı olduğu ve diğer mevzuat çerçevesinde müvekkili borç altına sokan bir tahhüt olmadığı, davacı —- rehnin konulup konulmadığı hususu banka tarafından teyit edilmediğinden müvekkile yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığı, Söz konusu tahhüde dayanarak menfaat temin edenin Banka olduğu, müvekkilin sadece sattığı aracın bedelini aldığını, davacı Bankanın ön rehni dahi oluşturmadığını oluştursaydı, rehnin konulmamasının söz konusu olmayacaktı, zira ön rehin kaydı konulması durumunda, bir başkasının araca rehin koymasının söz konu edilemeyecekti. Müvekkilin hiçbir şekilde sorumlu olmadığını tekrar etmekle birlikte aksi kanaatte olunması halinde müvekkilin sorumlu olacağı miktarın, davacının müşterisi olan kredi kullananın kalan toplam kredi borcu şeklinde olamayacağı, bu durumda müvekkilin sorumluluğunun anaparadan ödenen tüm tutar düşüldükten sonra kalan kısım kadar olacağı, açıklanan nedenlerle davanın reddine verilmesini talep etmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava dışı—– araç satın alınması için kullanılan kredi bedelinin ödenmemesi sebebiyle alacağını tahsil edemeyen davacının, davalının rehin koyma yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle uğramış olduğu bakiye zararın tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, dava dışı —- kullandırıldığını, tutarın davalı satıcı firmaya ödendiğini, ödemenin—– karşılığında yapıldığını, taahhütte bulunmasına rağmen satıcı’nın banka lehine rehin tesis edilmesi yönündeki edimini ifa etmediğini, taahhüdü yerine getirmediğini, dava dışı —- borçlarını ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, haczi kabil mal bulunmadığı yönündeki tutanağın aciz vesikası hükmünde olduğunu, araca rehin şerhini işlemeyen satıcının alacağın teminatsız kalmasında kusuru bulunduğunu, kredi alacağından kalan tutarın taahhütmame hükümlerine göre faizi ile birlikte tazminine ve tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya—–ilamıyla yetkisizlikle mahkememize gönderildiği, mahkememizce alınan esas bilgileri üzerinden yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, — esas sayılı dosyası celp edilmiş, —- tarihleri arasında şahsın borçlu olduğu miktarı gösterir dökumanlar celp edilmiş, —-dava dışı kredi kullanan kişiye ilişkin satış evrakları , ekstre ve satışa ilişkin banka ile yapılan yazışmalar ile satışa ilişkin kayıtların örnekleri celp edilmiş, —-takip sayılı dosyasından —- bilgileri celp edilerek dava sonuçlandırılmıştır.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle;—– kullandırdığı, Banka’nın taşıtın rehin edildiğini elektronik ortamda gördükten sonra parayı transfer edeceğine dair transfer yazısı bulunmasına rağmen, taşıtın rehin edildiğini görmeden parayı satıcı’ya transfer ettiği, satıcı’nın ise taşıt üzerine banka lehine kesin rehin şerhinin işlenmesini sağladıktan sonra taşıtı teslim edeceğini taahhüt etmesine rağmen, taşıtı rehin etmeden müşteri’ye teslim ettiği, sonuç olarak hem banka hem de satıcı’nın rehin alınmadan taşıtın teslim edilmesinde kusuru bulunduğu, banka’nın alacağını —- ettiği, her ne kadar takip işlemleri yapıldıysa da, kullandırılan kredinin tüketici mevzuatına tabi olduğu, tüketici mevzuatı gereği muacceliyet ve temerrüt oluşmadan banka’nın geçtiği, banka’nın takip tarihi itibari ile muaccel hale gelmemiş temerrüt oluşmamış —- alacağı bululnduğu, anaparanın da muaccel hale gelmediği, …” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle;—- tarihinde dava dışı müşteriye —— dava dışı şahsa kullandırımı, Davalı tarafından aracın teslimi ve araç üzerinde rehin tesisi İşlemlerinde; Davacı—– nezdinde elektronik ortamda tutulan sicile şerh edilip edilmediğinin kontrol edilmediği, Davacı —– yerine getirmemesi nedeniyle hatalı olduğunun söylenebileceği——- yükümlülüğünü yerine getirmeden aracı —– edilmeden aracın üçüncü şahsa teslimi nedeniyle kullandırılan kredi teminatsız kalmıştır. Davalı rehin tesisi işlemini tesis etseydi Davalı —— kendisine ait kontrol yükümlülüğünü yerine getirseydi bedelin transferine mani olabilecekti. Belirtilen nedenle Davalının da olayda mütarafık kusurlu olduğu, tarafların eşit oranda, yani ——- oranında kusurlu olduklarının söylenebileceği,——tarafından dosyaya sunulan Sözleşme, hesap ekstreleri ve diğerlerinin tetkikinden Dava dışı şahsa —–tutarında kredi kullandırılarak Davalı satıcıya ödendiği, kredinin ilk —–sorumlu tutulabileceği, Bu tutarın Tahhütnamenin faizle ilgili hükmü gereği kredilere uygulanmakta olan en yüksek faizin —– tarihin hesap kat ihtarnamesinin davalı şirkete tebliğ tarihinden sonra verilen —günlük mehil süresinin hitamının ile olduğu, Davacı —— görüşlerini bildirmişlerdir.
Hemen belirtmek gerekir ki; dosya kapsamında dava dışı —- kullandırılan kredi ticari kredi olup, iş bu uyuşmazlıkta —- hükümlerinin iş bu uyuşmazlık bakımından uygulanmasının mümkün olmadığına kanaat getirilmiştir.Yargılama aşamasında dava konusu alacağın davacı tarafından temlik edildiği, buna ilişkin temlik belgesinin dosyaya sunulduğu görülmüştür.
Dosya kapsamında taraflar arasında imzalanan—- göre davalının, dava dışı şahıslara araç için kredi kullandırılması halinde, davacı banka lehine araç üzerinde kesin rehin şerhinin işlenmesini sağlayacağı ve kesin rehin işlemleri sağlanmadan aracı dava dışı üçüncü kişilere teslim etmeyeceğini taahhüt ettiği, aksi halde bundan doğan davacı zararının karşılayacağı hususunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Somut dosyada, davalının taraflar arasındaki taahhütname gereğince kendisi tarafından yerine getirilmesi zorunlu olan,——- teslim ettiği, söz konusu rehin işlemi tesis edilmeden aracın üçüncü şahsa teslimi nedeniyle kullandırılan kredinin teminatsız kaldığı, davalı taraflar arasındaki taahhüt gereğince kesin rehin şerhini tesis yükümlülüğünü yerine getirmesi halinde davacı bankanın zararının oluşmayacağı, kullandırılan kredinin teminatsız kalmayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca her ne kadar davalı kesin rehin şerhi işlenmeden aracı dava dışı şahsa teslim etmekle zararın oluşmasında kusurlu ise de; davacı bankanın araç üzerinde kesin rehin şerhinin yapılıp yapılmadığını kontrol etmesi gerektiği, bu yükümlülüğünü yerine getirmeden dava dışı şahsa kredinin kullandırıldığı dikkate alındığında tarafların oluşan zarardan eşit olarak kusurlu olduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında da tarafların eşit olarak kusurlu olduklarının belirtildiği, bu yöndeki bilirkişi raporları ve tespitlerinin dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiş, anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla—– tarihinden itibaren — oranında işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı/temlik alana verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla—– tarihinden itibaren —- oranında işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı/temlik alana verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar harcı —– harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 530,89-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı/temlik alana verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 146,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.675,40 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.331,81 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı/temlik alana ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı/temlik alana verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı/temlik alandan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/09/2021