Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1340 Esas
KARAR NO : 2020/133
DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, meydana gelen hasar nedeniyle ile vekil eden sigorta şirketi, sigorta teminatı altına alınan vasıta için sigortalı araç makiline 44.300,00-TL bedelini müvekkili şirket tarafından ödendiğini, kaza nedeniyle zarar gören sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini ve tahsili için davalılar hakkında İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından başlatılan icra takibine haksız ve mesnetsiz itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibine devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen kazanın oluşumunda trafiğin aniden yavaşlaması üzerine acil fren yaptığını, ancak aracın kızaklanması ile çarpışma yaşandığını, takip öncesi faiz işletilmesi hukuka aykırı olduğunu, takip sonrası işleyecek faizi asıl alacağı kabul anlamı taşımamak ile birlikte yasal faiz olmadığını, öncelikle görev itirazının kabulüne ile dosyanın genel görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini, İstanbul Anadolu —. Asliye Ceza Mahkemesinin —- esas sayılı dosyasının sonucunun bekletilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediğini, davanın haksız ve yersiz olduğunu, talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, kadri maruf olmadığını, hasarla ilgisi olmayan bedeller de talep edildiğini, kazanın oluşunda kendisinin kusurunun bulunmadığını, davacının sigortalısının ve yolun kusurlu olduğunu, sigorta şirketine davanın ihbar edilmesi gerektiğini, alacağın likit olmadığı ve yargılamaya muhtaç olduğundan icra inkar tazminatı istenemeyeceğini, dava konusu olayın zincirleme trafik kazası olduğunu, bu sebeple başkaca davalar açıldığını, davalar arasında hukuki ve fili irtibat olduğundan kusur oranlarının çelişki olmaması bakımından davaların birleştirilmesi gerektiğini savunarak;
İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas, İstanbul Anadolu —-Asliye Hukuk Mahkemesinin — esas, İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin — esas sayılı dosyaların bu dosya dosya ile birleştirilmesini, İstanbul Anadolu —– Asliye Ceza Mahkemesinin —- esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesini, tedbir talebinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davcı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle kasko poliçesinden kaynaklı rü’cuen tazminat istemine ilişkin olup davacı davalılardan—- sürücüsü olduğu —- maliki olduğu ve davacının kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı —- plakalı aracın karışmış olduğu —ödenen hasar bedelinin davalılardan tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemi ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, icra dosyası uyap üzerinden dosya içeresine alınarak incelenmiş, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul —-. İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 29/04/2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- olduğu; takibin rücu alacağı açıklamasıyla—– alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçlulardan—–şirketi tarafından—- tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik, diğer borçlu —tarafından 02/06/2016 tarihli borca faize ve yetkiye yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belgenin bulunmadığı dolayasıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın davanın 08/12/2016 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, hasar dosyası getirtilmiş, davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemeye ait dekont dosya içine alınmış, araçlara ait trafik tescil kayıtları getirtilmiş, ——— plakalı aracın kaza tarihinde ——–olduğu ve kasko poliçesinin kaza tarihini kapsadığı görülmüştür.
Davaya konu trafik kazasına ilişkin İstanbul Anadolu —-. Asliye Ceza Mahkemesi’nin—– esas sayılı ceza dosyasında yapılan inceleme sonucunda, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda —- plakalı aracın sürücüsünün zincirleme trafik kazasının meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, diğer sürücülerin kusurlarının bulunmadığı yönünde tespit yapılmış, mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınarak —- Yargıtay —-. Ceza Dairesi’nin ——–teknik değerlendirme, kusur tespiti ve hesaplamayı gerektirmesi sebebiyle dosya uzman——edilerek, bilirkişiden — tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 17/04/2018 tarihli raporda özetle,” davaya konu edilen trafik kazasının meydana gelişinde — plaka sayılı araç sürücüsü —– tamamen ve %100 oranında kusurlu olduğunu, diğer araç sürücülerinin kazanın meydana gelmesinde bir kusurlarının bulunmadığı, —- plaka numaralı araç üzerinde meydana gelen hasarın 44.300,00-TL olduğu, davalı tarafların kusur durumu dikkate alındığında tamamının davalılardan tahsili gerektiği ” yönünde tespitte bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu, kesinleşen İstanbul Anadolu —. Asliye Ceza Mahkemesi’nin — esas sayılı ceza dosyası ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, 26/09/2014 tarihinde meydana gelen davaya konu kazada davacının sigortalısına ait aracın sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davalı şirkete ait aracın sürücüsü —ise %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından meydana gelen hasar için sigortalısına 26.11.2014 tarihinde 44.300,00-TL, hasar tazminatı ödendiği, buna göre davalı şirketin aracın maliki ve diğer davalının aracın sürücüsü olması sebebi ile meydana gelen kaza sonucunda oluşan hasardan müteselsil sorumlu oldukları, her ne kadar davalılardan —-tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ve bu husus dava şartlarından olup yargılama süresince değerlendirilmemiş ise de , mahkememizce yapılan incelemede davacı sigorta şirketinin merkezinin —- olduğu, sigortalısı dava dışı——- bulunduğu, — geldiği ve davalılardan —–yerleşim yerinin —- 6100 sayılı HMK m. 6, 7 ve yine aynı Yasa’nın 21. maddesinde “Haksız bir fiilden mütevellit dava o fiilin vuku bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabilir” hükmü yer almaktadır (HMK m. 16). Diğer taraftan, 2918 sayılı KTK’nun “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise; “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi,kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” ifadesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere davanın açılmasında yahut takibin başlatılmasında birden fazla yetkili mahkeme ve icra dairesi bulunmaktadır. Yetkili icra dairelerinden biri de davacı sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu İstanbul mahkemeleri ve icra daireleridir. Dolayısıyla davacı tarafından yetkili icra dairesinde başlatılan takip bulunduğundan davalılardan ——tarafından yapılan yetki itirazı yerinde görülmemiştir. Tüm açıklanan gerekçeler ile davalıların sorumlulukları ve hasar tazminatı göz önünde bulundurularak davanın kabulüne, davalıların İstanbul —-.icra Müdürlüğünün— esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin 44.300,00-TL asıl alacak ve asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, alacak miktarı likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
-Davalılarına İstanbul —.icra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin 44.300,00-TL asıl alacak ve asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,
2-Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin Reddine,
3-Karar harcı 3.026,13-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 756,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.269,59-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 756,54-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 160,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 794,30-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– deki esaslara göre belirlenen 6.559,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davalı —-vekilinin yokluğunda, davacı vekili ile davalı —-yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.