Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1325 E. 2019/575 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1325 Esas
KARAR NO : 2019/575
DAVA : Alacak (Adi Yazılı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/12/2016
KARAR TARİHİ: 24/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Adi Yazılı Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde: taraflar arasında 23/12/2015 tarihli ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi ile davalı tarafın müvekkili şirkete ——– parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaattaki ——-nolu bağımsız bölümünün satışının yapıldığını, 237.000.000,00 EURO olarak belirlenene taşınmaz bedelinin 142.200,00 EURO’nun karşılığı olan 465.000,00 TL’lik bölümünün 04/02/2016 tarihinde kalan 94.800,00 EURO’nun ise 08/03/2016 tarihinde davalıya havale edilerek ödendiğini, davalı şirket yetkilisinin piyasayı dolandırarak kaçtığını ve irtibat kurulamadığını, inşaatının yalnız temelinin kazılıp su basmasının dahi tamamlanamadığını, ifa imkansızlığının sabit olması nedeniyle davanın açılabilir hale geldiğini, satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmaması nedeniyle tescil davası açmanın mümkün bulunmadığını, sözleşmede cezai şartında kararlaştırılmış olması nedeniyle istenebilir olduğunu bildirmiş, 237.000,00 EURO’nun ödeme tarihlerinden işleyecek ticari faizi ile sözleşme gereği ödenen bedelin %20’sine tekabül eden 47.400,00 EURO cezai şartın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmiş olması nedeniyle ödenen sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında adi yazılı olarak düzenlenen 23/12/2015 tarihli düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinin varlığı ve içeriği davalı tarafça duruşmaya katılınmasına rağmen aksinin inkar edilmemesi nedeniyle taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi her ne kadar dekont örneklerinde ödenen bedelin sözleşme gereği konut bedeli olarak ödendiği konusunda bir açıklama bulunmasa da dosyaya sunulan dekont örnekleri ile sözleşme hükümleri uyarınca davacı tarafın 04/02/2016 tarihinde 465.000,00 TL ve 08/03/2016 tarihinde 94.800,00 EURO havale yolu ile davalıya adi yazılı sözleşme ile satın aldığı bağımsız bölüm için ödeme yaptığı konusunda bir uyuşmazlık doğmamıştır.
Gayri menkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekle uygun olarak yapılması halinde geçerli olup somut olayda taraflar arasında adi yazılı şekilde yapılmış olması nedeniyle sözleşmenin davacıya tescil hakkı sağlamayacağı açıktır. Satış sözleşmesinde ——nolu bağımsız bölümün 237.000,00 EURO bedel ile 23/12/2015 tarihli kur baz alınarak satıldığı, bağımsız bölümün en geç 20/03/2017 tarihinde teslim edileceği, gecikmenin en fazla altı ay olabileceği, teslimin gerçekleşmemesi halinde sözleşmenin fesih olacağı, fesih tarihinden bir sonra başlamak üzere takip edilen aydan itibaren aylık olarak üç eşit taksit halinde %20 cezai şart ile birlikte ödenen bedelin TEFE/TÜFE faizi ile birlikte iade edileceği taraflar arasında kararlaştırılmıştır.
Taşınmaz üzerinde yapılana inceleme sonunda bilirkişiler 01/03/2019 tarihli raporlarında davalı tarafça üstlenen binanın zemin kat seviyesinde bırakıldığı, zemin kat betonarme imalatlarının tamamlanarak inşaatın %10 seviyesinde olduğu, bağımsız bölümün sözleşmede belirtilen tarihte alıcıya teslim edilebilir nitelikte olmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ve davalı tarafça inkar edilmeyen adi yazılı konut satış vaadi sözleşmesi ile banka dekontları ve diğer toplanan delillerle taraflar arasında——- bulunan —— parsel sayılı taşınmazda davalı tarafça inşa edilecek binanın —–nolu bağımsız bölümünün 237.000,00 EURO karşılığında davalı tarafından davacıya satış taahhüdünde bulunulduğu, davacı tarafın satış bedeli olarak davalı tarafa banka havalesi yolu ile 04/02/2016 tarihinde 465.000,00 TL 08/03/2016 tarihinde ise 94.800,00 EURO ödeme yaptığı, bağımsız bölümün 20/03/2017 tarihinde teslim edileceği, mümkün olmazsa en fazla altı ay gecikmeli olarak teslim edileceği kararlaştırılmasına rağmen davalı tarafın inşaatın yalnız zemin katı seviyesini yaparak %10 oranındaki bölümünü tamamladığı, kalan kısmın tamamlanmadığı, bunun üzerine Belediye Başkanlığınca 30/10/2017 tarihinde yapı denetim sözleşmesinin feshedildiği, alınan bilirkişi raporu ile bağımsız bölümün sözleşmede belirtilen tarihte teslim edilebilir niteliğinin bulunmadığı, sözleşme hükmü gereği sözleşmenin kendiliğinden fesh olduğu gibi dava tarihi itibariyle ancak %10’u tamamlanana binanın kalan kısmının gösterilen teslim tarihinde tamamlanıp teslim edilebilir hale gelmesinin mümkün olmaması karşısında sözleşmenin ifasının imkansız olduğu, buna göre tarafların karşılıklı olarak birbirlerine verdiklerini talep edebilecekleri, her ne kadar davacı taraf 465.000,00 TL’lik ödeme yerine karşılığı 142.200,00 EURO talepte bulunmuş ise de Türk Lirası olarak ödeme yapmış olması nedeniyle yine iadeyi Türk Lirası olarak talep edebileceği, sözleşmede cezai şart kararlaştırılmış ise de sözleşmeden dönme halinde cezai şartın talep edilemeyeceği, sözleşmede aksinin açıkça kararlaştırılmadığı göz önünde tutularak davacı tarafın cezai şart talep etme hakkının bulunmadığı dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 465.000,00 TL’nin 04/02/216 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte ve 94.800,00 Euro’nun 08/03/2016 tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasa uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının cezai şarta ilişkin istemi ile 465.000,00 TL’nin karşılığının yabancı para cinsinden verilmesine ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiş, her ne kadar kısa kararda davalı vekili duruşmaya katılmasına rağmen sehven davalılar vekilinin yokluğunda karar verildiği tutanağa geçmiş ise de maddi duruma uygun olarak yapılan maddi hata gerekçeli kararda davacı … davalı taraf vekilinin yüzüne karşı olarak düzeltilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulü ile 465.000,00 TL’nin 04/02/216 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte ve 94.800,00 Euro’nun 08/03/2016 tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasa uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının cezai şarta ilişkin istemi ile 465.000,00 TL’nin karşılığının yabancı para cinsinden verilmesine ilişkin isteminin reddine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 61.040,79 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 15.260,20TL harcın indirilmesiyle geriye kalan 45.780,59 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 15.260,20 TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına takdir edilen 49.693,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 29,20 başvuru harcı, 68,50 TL yedi adet tebligat gideri, 47,75 TL dört adet posta ve müzekkere gideri ve 1.050,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.195,45 TL yargılama giderinden 4/5’inin karşılığı olan 956,36 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,1/5’inin karşılığı olan 239,09 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı … davalı taraf vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2019