Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1309 E. 2019/832 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1309 Esas
KARAR NO : 2019/832
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2016
KARAR TARİHİ: 27/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile ile davalı————– Şubesi arasında ——- tarihinde imzalanmış sözleşme çerçevesinde, bilişim teknolojisi çözümü hususunda üstlenildiğini ve yükümlülüğün yerine getirildiğini, sözleşme gereği, Toplam sözleşme bedelini olan —-.euro ve kdv tutarının %25’i , 32.125 euro + kdv 26.Mayıs.2014 tarihinde , faturanın tanzim edildiği tarihteki —– Efektif Satış Kuru ile hesaplanarak , Toplam 108.150,09 TL olarak kesildiğini ve davalı şirket tarafından ödendiğini, Bakiye ( % 75 ) 96.375 EURO + KDV ye ilişkin tutarın , müvekkil tarafından sağlanan hizmetin tamamlanmasından sonra ——– tarihinde , yine faturanın tanzim edildiği tarihteki —— Efektif Satış Kuru ile hesaplanarak 330.874,65.TL + 59.557,44 TL KDV toplam 390.432,09 TL kesildiğini ve davalı şirkete gönderildiğini, Davalı şirket tarafından faturanın teslim alındığını, fatura ve içeriğine hiçbir itiraz edilmediğini, fatura tutarı 390.432,09 TL ödemeleri gerekirken, davalı tarafça müvekkil şirkete 09.Kasım.2015 tarihinde 353.711,00 TL ödeme yapıldığını,
Ödenmeyen tutar üzerinde davalı şirket adına İstanbul 6.icra Müdürlüğü ——– E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını borçlu davalı ltarafından takibin esasına ve yetkisine itiraz edildiğini bunun üzerine İstanbul anadolu 22.icra müdürlüğü —— e. sayılı dosyasıyla yetkili yerden yeniden icra takibine devam edilmiştir. Yine davalı borçlu tarafından bu takibede itiraz edildiğini itirazın haksız olduğunu beyan ederek, takip talebinde talep ettiğimiz —- TL faiz talebimizden vaz geçerek , —-TL asıl alacak miktarı yönünden , davalı – borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına , kötü niyetli itiraz nedeni ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade olmadığı için TBK.nun 99. Maddesi gereği borç ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parasası ile de ödenebileceği, Davacıdan Euro hesabı bilgisinin istenrdiği ancak euro hesabı bulunmadığından TL banka bilgilerinin paylaşıldığını ve bu nedenle ödemenin TL üzerinden yapıldığı, Euro üzerinden sözleşme yapan davacının, Euro fatura düzenleyip Fatura da TL karşılığında yer vermek in bu yapıldığını, iş bu davaya ykonu karşılığa davaacının mevzuata aykırı tutumumun yol açtığını beyan ederek, davanın reddine, % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, sözleşmeden doğan faturadan kaynaklı bakiye alacağın tahsili istemine ilişkin girişilen takibe yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, İcra dosyası celp edilmiş, alacağa dayanak fatura suretleri dosya içerisine alınarak incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —— tarihinde İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı dosyasında başlatılan takibin alacaklısı——– Borçlusunun … olduğu , takibin faturaya dayalı bakiye alacak kaynaklı —-.TL asıl alacağın —— işlemiş faizi ve fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; borçlu vekili tarafından verilen —– tarihli itiraz dilekçesinde Yetkiye ,Borca, İşlemiş faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, alacaklı vekilinin talebiyle dosyanın İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerine gönderildiği, stanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü tarafından usulüne uygun düzenlenen ödeme emrinin borçluya —— tarihinde tebliğ edildiği;borçlu vekili tarafından süresinde ——tarihinde itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği , 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı ve davalı tarafından inceleme gün ve saatinde defterler hazır edilerek defterler ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişiler Mali Müşavir———tarafından —-tarihli kök ve —- tarihli ek rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 24.04.2018 tarihli rapor içeriğinde özetle, ” davacı şirket tarafından ibraz edilen 2014-2015 yılına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı , davalı tarafından sunulan 2014-2015 yılına ait ticari defterlerin açılış onayları yapılmakla birlikte kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, sözleşme bedelinin ilk % 25 lik kısmının davacı tarafça 26.05.2014 tarihinde ve fatura tarihindeki TL karşılığı hesaplanarak davalıya gönderildiği ve davalının hiçbir itiraz sürmeden ödeme yaptığı, taraflar arasında fiili uygulamanın TL bazında yürüdüğü, davalının ilk kısım için yaptığı ödemede iradesini ortaya koyduğu, fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki oluşan kur farkından davalının sorumlu olduğu ” tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin rapora karşı itirazları doğrultusunda dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş , bilirkişiler tarafından kök rapordaki tespitlerle aynı yönde rapor dosyaya sunulmuştur.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan her iki raporda uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlamamış olup mahkememizce hükme esas alınmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ; her iki tarafında kabulünde olan 26/05/2014 tarihli sözleşme bedelinin bakiye kalan % 75 lik kısmına ilişkin tutarın ( bu tatar her iki tarafında da kabulünde olduğu gibi 96.375 EURO +KDV) ödeme günü mü yoksa fatura düzenleme günü efektif satış kuru dikkate alınarak davalı tarafça davacıya ödeneceğidir. Dosyaya tercümesi sunulan ve her iki tarafında kabulünde olan sözleşme maddeleri incelendiğinde ” toplam teklif tutarının kalan % 75 ‘i entegrasyonun—— tarafından onaylanmasından sonra fatura edilecek ve en geç fatura tarihini takip eden ayın 25’inde ödenecektir ” şeklinde kalan miktara ilişkin ödeme şekli düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık nitelik olarak kur farkı alacağına ilişkin olmayıp, irade özerkliği ile kararlaştırılan sözleşme maddesi dışında, davacının fatura düzenleme ve davalının fiili ödeme tarihini esas almasından kaynaklanmaktadır, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere özel hukuk alanında ilişkiler hukuk düzeni içinde kalmak şartıyla taraflarca diledikleri gibi düzenlenip, diledikleri konuda, diledikleri kişiler ile sözleşme yapabilirler. Somut olayda her iki tarafında özgür iradesi ile düzenlenmiş ve imza altına alınmış sözleşme maddesine dayanarak, fatura düzenleme tarihi olan 11/09/2015 tarihini takip eden Ekim ayının 25’ i itibariyle ödeme kararlaştırıldığından ve davalı ödemeyi en geç bu tarihte yapabileceğinden davacı tarafın fatura düzenleme tarihindeki kur üzerinden talepte bulunulması hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi , ödemenin davalı keyfiyetine bırakılarak ödeme tarihindeki kurun esas alınması da mümkün olmadığı anlaşıldığından , açık sözleşme maddesi gereği Ekim ayının 25’i itibariyle efektif satış kurunun esas alınması gerektiği anlaşılmış olup ayın 25’inin pazar gününe denk gelmesi sebebiyle 26/10/2015 tarihi efektif satış kuru belirlenmiş (1 EURO=3,1999 TL )——-ı sisteminden alınan efektif satış kuruna ilişkin tablo karara eklenmiş, davalının ödemesi gereken bakiye KDV dahil toplam ———– Euro’nun karşılığının ——-TL olduğu hesaplanarak davalının ödediği 353.711,00 TL düşüldüğünde bakiye ödemesi gereken miktarın 10.189,62 TL olduğu anlaşılmış olmakla davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 10.189,62 TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden davacının usul ve yasaya uygun görünen takip talebindeki faiz talebi doğrultusunda ( asıl alacağa yıllık %10,5 faiz oranını geçmemek koşulu ile yıllık 10,5 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi üzerinden devamına, davaya konu alacağın faturadan kaynaklı olması sebebiyle likit bir alacak söz konusu olduğundan davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün—– esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 10.189,62 TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağa yıllık %10,5 faiz oranını geçmemek koşulu ile yıllık 10,5 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Hükmedilen asıl alacağa %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 696,05 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 438,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 257,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 438,15-TL peşin nispi harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 169,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,0 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.398,2 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 387,99 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 600,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 433,51.TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 13. mad. uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 13. mad. uyarınca takdir edilen 3.183,77 – TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/06/2019