Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1303 E. 2021/571 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1303 Esas
KARAR NO : 2021/571 Karar
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili tarafından dava dosyasına —— tarihinde sunulan dava dilekçesinde özetle vc mealen ;Davacı şirketin Davalı müflis şirkete patlayıcı madde satmış fakat alacaklarını alamadığını, müflis şirketin —- Sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi talepli dava açtığını, gerekçeli kararın —-Sırasında müdahii olarak gösterildiklerini, İflasın ertelenmesi davası sürerken davacı ile borçları konusunda uzlaşmaya vardığını mahkemeye göstermek isteyen davalı şirket ile protokol yapıldığım, Ticaret Mahkemesi tarafından —- tarihinde açılmış olan iflas erteleme davasının reddedilmiş olduğunu, —- açılmasına karar verildiğini, —– dosyası ile ilgili iflas takibinin sürdüğünü. —- dosyada alacak kayıt dilekçesi ve eklerinin incelendiğini ve icra takibi ile dosya hesabına ilişkin bir belgeye rastlanılmadığını. —- tasfiye protokolü bulunmakta ise protokol kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığının bilinmediği, talep sahibi dilekçesinde ne kadar alacak talep edildiğinin beyan edilmediğinden alacak talebinin — tarihinde reddine karar verildiğini, söz konusu kararın da ——— tarihinde tebliğ edildiğini, ,icra Dairesi’nin davacı şirketin alacak kaydını ret etme sebebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, alacak kayıt talep ekinde sunmuş oldukları —–tarihlî borç protokolü incelendiğinde görüleceği üzere, protokol Alacaklı vekili, borçlu vekili ve kayyumlarca imza altına alındığım, ——– tarihinde alacaklılar toplantısı olduğuna ve alacaklarının reddedildiğine dair davacı tarafına —– tarihinde tebligat yapıldığına, dava açma süresi olan 15 gün olmasına ve İİK 235. Maddesinde bahsedilen 1İK:297, Maddeye atıf ile alacaklılar toplantısına katılma konusunda, kanununda mahkemeye gün içerisinde talebi incelemc hakkı verilmesine rağmen davacı tarafına geç yapılan tebligata da itirazlarının olduğunu, bu nedenle huzurda görülmekte olan davanın açıldığını,——– sayılı dosyasında yapılan sıra cetveline kabulü, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin iflas dosyasında alacaklarının kabulü ile birlikte dikkate alınmasına karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ——– tarihli yazısında alacak kayıt dilekçesi ve eklerinin incelendiğini, talep sahibi dilekçesinde alacağın takibe konu olduğunu beyan etmiş ise de dilekçe ve ekindeki evraklarda icra takibi ve hesabına dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığını, talep sahibi île müflis şirket arasında yapılmış bulunan ——- tarihli borç tasfiye protokolü bulunmuş ise de protokol kapsamında herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı bilinmediğini, talep sahibi dilekçesinde de ne kadar alacak talep ettiğini beyan etmediğini, açıklanan bu nedenlerle davacının alacak talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 235 .maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı, —— yılı itibariyle hiç faiz yürütülmemiş —- tutarında alacaklarının —— dosyasında yapılan sıra cetveline kabulü, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin iflas dosyasında alacaklarının kabulü ile birlikte dikkate alınmasına karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, —- sayılı dosyası —— üzerinden alınmış, —– davacının ticari defterlerinin incelenmesi için ——-yıllarına ilişkin ticari defterleri üzerinden mali müşavir eşliğinde bilirkişi raporu oluşturulmuş, ön inceleme duruşması yapılarak uyuşmazlık konusu tespit edilmiş ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunun 235.maddesinin üst başlığı “Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri”‘dir. 235/1.fıkrasında; sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir. İİK’nın 233.maddesinde; reddedilen alacaklılar düzenlenmiştir. Sıra cetveline alacak kaydı için talepte bulunmuş olan alacaklının alacağı iflas idaresi tarafından tamamen veya kısmen reddedilmiş ise bu alacaklı tarafından iflas masası muhatap tutularak dava açılacaktır. Sıra cetvelinin iptali için dava açma hakkı daima sıra cetveline geçmiş olan veya geçirilmesi gereken alacaklılara aittir.
Bir iflas alacaklısının, sıra cetveline yazılmasını talep ettiği alacağı iflas idaresi tarafından tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda iflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir.
İflas masasına iflas tarihi itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir. İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz ——-
İİK nun 235 .maddesine dayalı olarak açılan kayıt kabul davaları en son ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde açılmalıdır. İş bu süre hak düşürücü niteliktedir. İflas masasına alacak yazdırılırken tebliğe elverişli adres gösterilmesi ve tebligat giderleri de peşin ödenmek suretiyle, iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliği talep edilmiş olan alacaklılara ise , alacağın kabul veya reddediliği ayrıca tebliğ edilir. Bu halde, sıra cetveline itiraz davası açama süresi, ilan tarihinden itibaren değil, İİK 223/3 maddesi uyarınca tebligatın yapıldığı günden itibaren başlar.
İflas sıra cetveli,——– tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için kanuna göre eksiksiz tutulmuş , açılış ve kapanış onayları yaptırılmış, ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
HMK 222/4 maddesi uyarınca açılış ve kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. Bu düzenlemeye göre, ticari defterlerde bulunan kayıtlar açılış veya kapanış onayları bulunmasa ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamasa da sahibi aleyhine delil olarak kabul edilir.
Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler. Somut davada, taraflar iddia ve buna bağlantılı olarak delillerini dosyaya ibraz etmişlerdir. Bilirkişi raporuna göre ibraz edilen ticari defter ve kayıtlar davacının kabul edilen alacağının mevcudiyetini ortaya koymuş olmakla bu miktar üzerinden kabulün yerinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
——– tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Tüm delillerin münakaşası, her türlü hukuki tavsif vc nihai karar tamamıyla Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; —– arşivinde yapılan inceleme neticesinde Müflis şirketin —— yılları ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış ve bu ticari defterlerin; T.T.K m.64.66 ve V.U.K. m.220-226,ya göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, Müflis şirket defterlerinin Kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu görülmüştür. Müflis şirket ile Davacı şirket arasında yapılan Borç Yapılandırma Sözleşmesi hükümleri gereği —- tutarında olan borç tutan taraflar arasında taksitlerin düzenli ödenmesi halinde yapılan —- tutarındaki indirim müflis şirketin ticari defterleri incelenmesi neticesinde kararlaştırılan ödemelere uyulmadığı ve en son taksit ödemesinin —- tarihinde yapıldığı, taksitlerin kararlaştırılan vadelerde ödenmediği, müflis şirket hakkında——sayılı dosya ile verilen İFLAS kararına kadar başkaca bir ödemenin yapılmadığı, Yüce mahkemenizce davacı ile müflis şirket arasında yapılan sözleşmenin geçersiz sayılması halinde ——– tutarında müflis şirket ticari defterlerine göre davacı tırmanın alacaklı olacağı, Yüce Mahkemenizce taraflar arasında imzalanan borç yapılandırma sözleşmesi sonucu yapılan indirim tutarı olan —geçerli sayılması halinde ise mütlis şirket ticari defter kayıtlarına göre Davacı şirketin Müflis şirketten —–tutarında alacak kaydının olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüş ve tespitte bulunmuştur.
— tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; “…Dosyada mübrez —— alacaklı olduğu, Dava İflas kamu düzenine ilişkin olup, müflisin iflasın açılmasından önceki münferit ikrarları masayı bağlamadığı, Dosyada mübrez — tarihli bilirkişi raporunda davalı müflis ‘in — yıllarına ait resmi defterleri incelenmiş olup,—iflas tarihinde davalı müflis ‘in davacıya — borçlu olduğu tespit edildiği, Davacı yanın incelenen resmi defterlerindeki —– alacağının ispat edilmiş sayılabileceği ve bu miktar ölçüsünde alacak kaydının yapılmasının önünde bir engelin olmadığı,…” yönünde görüş ve tespitte bulunmuştur.
Alınan —— tarihli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş, taraflarca süresi içerisinde bilirkişi raporuna itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
HMK 281 maddesinde; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” denilmektedir. Aynı kanunun 94/3 maddesinde; ” Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.” denilmektedir.
Tarafların ——- tarihli bilirkişi raporuna süresinde herhangi bir itirazda bulunmadığı anlaşılmakla HMK 94/3 maddesi gereği tarafların bilirkişi raporuna itiraz hakkının ortadan kalktığının kabulü gerekir.
Sonuç olarak iflas tarihi itibari ile müflis şirketten iflas tarihi olan——– alacaklı olduğu, davacının fazlaya ilişkin talebinin taraflar arasındaki borç yapılandırma sözleşmesi ve dosya kapsamında ispat edemediği, davacının fazlaya ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, — müflis şirketin iflas tarihi olan ———dosyası masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden ;
Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden; Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
Yine kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir ——-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—- müflis şirketin iflas tarihi olan —-tarihi itibariyle ——– sayılı dosyası masasına KAYIT VE KABULÜNE,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 29,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 573,40 -TL tebligat, müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.702,60 -TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.142,11-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021