Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1298 E. 2018/1265 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1298 Esas
KARAR NO : 2018/1265

DAVA : İtirazın İptali (Navlun alacağından kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Navlun alacağından kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı şirketten navlun alacağı olup, alacağını takip öncesi kısmen tahsil edebildiğini, bunun üzerine 70.000 TL bakiye alacak için icra takibi yaptığını, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra davalının 20/10/2016 tarihinde takip konusu alacağı haricen ödemişse de borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, borç kabul edilmesine rağmen itirazın kötü niyetli olarak yapıldığını, takip konusu alacağın para borcu olup, götürülecek borçlardan olması nedeniyle yetki itirazının haklı olmadığını bildirmiş davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra takibinin yetkisiz yerde açıldığını, fatura alacağının ihtilaflı olması ve takibe itiraz edilmesi nedeniyle genel yetki kurallarının uygulanması gerektiğini, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmeden önce, takip konusu yapılan borcun tamamen ödendiğini, davacının icra masrafları, vekalet ücreti, faiz ve ferilerine ilişkin takibin devamını istemesinde hukuka uyarlık bulunmadığını bildirmiş, davanın reddine davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin davalı şirketten olan navlun ücretinin ödenmeyen kısmı için yaptığı icra takibinde davalının yetkiye ve borcun icra takip tarihinden sonraki ferilerine ilişkin yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasında davacı taraf davalı hakkında bir adet faturaya dayalı olarak ödenmeyen 70.000 TL bakiye alacağının tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, ödeme emri davalı tarafa 17/10/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 24/10/2016 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borcun ödendiğini bildirerek borca ve ferilerine itiraz etmiş, bu nedenle takip durmuştur.
Davalı tarafça ödeme emrinin tebliğinden sonra 20/10/2016 tarihli dekontla takip konusu edilen asıl alacağın ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık icra dairesinin yetkisi ile takip konusu yapılan borcun takip tarihinden sonraki ferilerine ilişkindir.
Davalı tarafça icra dairesinin yetkisiz olduğu iddia edilmiş ise de alacağın navlun ücretinden kaynaklanması ve faturaya dayalı olarak yapılması ile fatura bedelinin bir bölümünün ödenmiş olması bakiye alacağın takip konusu yapılması karşısında alacağın götürülecek borçlardan olup alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiği, davacı tarafın adresinin mahkememizin yetki alanı içinde bulunduğu buna göre icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilerek dava esastan incelenmiştir.
Davalı tarafça takip konusu yapılan alacak ödeme emrine itiraz süresi içinde ödenmesine rağmen davalının borca itiraz etmiş olması nedeniyle itirazının haksız olarak yapıldığı, davalı tarafın itirazının haklı olduğuna dair hiçbir delil ve belge sunmadığı göz önünde tutularak, davalının sorumlu bulunduğu anlaşılmakla davanın borca itiraz yönünden kısmen kabulü ile işleyecek faiz, icra harç ve giderleri ile icra vekalet ücreti yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de takibe konu alacağın ödeme emrinin itiraz süresi içinde ve davadan önce ödenmiş olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün bulunmamakla davanın bu istem yönünden reddine, her ne kadar ödemenin icra takip tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle TMK nın 100.maddesi kapsamında bilirkişi raporu alınmış ise de Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 03/10/2013 tarih 2013/11292-15316 Esas ve Karar sayılı ve 12/02/2018 tarih 2016/15516 Esas 2018/565 Karar sayılı ilamlarında da vurgulandığı üzere dava konusu feri taleplere ilişkin hesaplamaların kararın infazı aşamasında İcra Müdürlüğünce yapılacak kapak hesabı ile yerine getirileceği göz önünde tutularak yalnız icra takibinden sonraki borcun ferileri yönünden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın kısmen kabulü ile;
Davalının, davaya konu İstanbul Anadolu——— İcra müdürlüğünün 2016/20939 esas sayılı icra dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin takip tarihinden itibaren işleyecek faiz, icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücreti yönünden devamına,
2-Davanın kısmen reddi ile; davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 453,12 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 197,79 TL harçtan indirilmesiyle geriye kalan 255,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 197,79 TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın kabul edilen bölümü için davacı yararına ——– nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen bölümü için davalı yararına ——— nin 13.maddesi uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 150 TL on iki adet tebligat gideri, 6,50 TL bir adet müzekkere ve posta gideri ve 600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 785,70 TL yargılama giderinden 1/2’nin karşılığı olan 392,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1/2’nin karşılı olan 392,85 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
11-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.