Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1295 E. 2022/424 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1295 Esas
KARAR NO : 2022/424
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2016
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davalı kooperatif üyesi olduğu, ——- alınan kararlar uyarınca her ortağın belli bir miktar aidat ödemesi kararlaştırıldığı, —- tarihinde toplanarak —– aidat ödenmesi yönünde karar aldığı, buna ek olarak daha sonraki tarihlerde de bir miktar aidat toplanması kararlaştırılmış ve müvekkil belirlenen bu aidat miktarlarını da ödediği, alınan bu kararlara paralel olarak müvekkil davalı ——–aidat ödemesi yapmıştır. Söz konusu makbuzlarda ödemeyi alan kimseler olarak —- imzaları bulunduğu, davalı bu ödemeleri yapılmamış kabul ettiği, davalı tarafça Müvekkile gönderilen —-Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilin ——— aidat borcu olduğu ve bunu 10 gün içerisinde ödemesi gerektiği ihtar edildiği, davalının bugüne kadar ödemiş olduğu miktarların kendi uhdesinde olmadığından bahisle söz konusu ödemeleri yapılmamış kabul ettiği, davacı yapmış olduğu ödemeler karşılığında davalıdan makbuz aldığı, TBK Md. 103’e göre “Borcu ödeyen borçlu, bir makbuz ve borcun tamamı ödenmişse, buna ilişkin borç senedinin geri verilmesini veya iptalini isteyebileceği, borcun tamamı ödenmemiş veya borç senedi alacaklıya başkaca haklar da vermekte ise borçlu, ancak makbuz verilmesini ve ödemenin borç senedine işlenmesini isteyebileceği, davacının ——– olan borcu—–olmadığı, davalıya —-ödeme yapmıştır ancak bu ödemeler müvekkilin borç hanesinden silinmediği, açıklanan nedenlerle herhangi bir yasal takiple karşılaşmaması için ödemiş olduğu tutarların hüküm altına alınarak —– ödeme yapıldığı hususunun ve davalıya bu oranda borcu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça yapıldığı iddia edilen ödemeler, kooperatif kayıtlarımızda yer almadığı, ödeme belgesi olarak sunulan makbuzlarda davacı tarafından iddia edildiğinin aksine tek imza bulunmadığı, makbuzlarda yer alan tarihlerde kooperatfimizi çift imza ile temsil edilmekte olup, makbuzlar tek imzalı olup, imzaların dahi iddia edilen ——- ait olup olmadığı belirsiz olduğu, imzaların —-ait olduğunun tespiti halinde dahi yetkisiz temsile dayanmakta olan makbzular sonradan kayıtlara işlenmek suretiyle icazete tabi kılınmadıkça, ——– bağlamadığı, arz edildiği üzere, davacı tarafça sunulan makbuzlarında mevcut ödeme tarihleri olan; ——- üyelerinin herhangi ikisi yetkili kılındığı, dolayısı ile yetkisiz kişiye yapılan ödemenin usulüne uygun ödeme sayılamayacağı ve davacıyı borçtan kurtarmayacağı izahtan veraset olduğu, halihazırda kayıtlarımızda yaptığımız incelemelerde, davacı taraf, — üyesi oldup, dava tarihi itibarıyla, müvekkil ——- toplamda —- borcu bulunmadığı, arz edilen nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın, davacının makbuzlarda imzası bulunan kişilere rücu hakkı saklı kalmak kaydı ile reddine karar verilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, nisbi oranda ücreti vekaletin ve yargılama giderlerininn davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının davalı kooperatife yapmış olduğu ödemelere ilişkin yapılan ödemelerin yapılmamış kabul edildiği iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının üyesi olduğu davalı —-yaptığı ödemelerden dolayı toplam —– miktarında davalı —borçlu olmadığının tespitine yönelik dava olduğu, davalı —- cevabında; davacının yaptığı ödemelerin kooperatif kayıtlarında bulunmadığı, ödemelerin yapıldığı makbuzlarda çift imza olması gerektinden bahisle yetkisiz temsilden dolayı açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, taraflar arasındaku uyuşmazlığın buna yönelik olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce —- tarihli duruşmada —– bir uzman ve sözleşme denetleme uzmanı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişilerden davacının davalı kooperatife ödeme yapıp yapmadığı, yapılan ödeme var ise tutarı ve davacının borçlu bulunmadığının tespiti ile davalı koop.’in yada davacının ödemeler konusunda ortak kusurunun bulunup bulunmadığının istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda özetle; —- yılı Ticari defterlerin ibraz edilememesi nedeniyle ödemeye ilişkin tespitin mümkün olmadığı, —- defterlerde bu yıla ait makbuzların kaydına rastlanılmadığı, dosyaya ibraz edilen makbuzların seri numaralarının —- koçanları ile uyuşmadığı, böylel seri no’lu makbuzlar kullanılmadığı, —– yevmiye defterinde kayıtlara alınan türh makbuzların müteselsil sıra takip ettiği, ödeme makbuzlarindaki ilk tarihin ortak olma ve ödeme yüklenimine ait —- ile ciddi bir çelişki oluşturduğu, ticari defterlerden hiç ibraz edilmeyenlerle, kapanış tasdiki bulunmayanların dikkate değer bulunduğu , sözde tahsilatı yapanın aynı zamanda — olması ve bu tahsilatı—— kayıtlarına taşımada birinci sırada sorumlu kişi olmasına rağmen bunları kayıt dışında tutması —— kişisel sorumluluğunu da beraberinde getirdiği, makbuzların haricein ve sonradan düzenlenip , ortağı borçtan kurtarmaya yönelik bir işlem intiba-ı yarattığı, yapılan bu işlemlerde —— kişiliğinin kusurunu aramanın yersiz olduğu, kusurun eyleme müdahil şahıslarla sınırlı tutulması gerektiğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen sözleşme ve denetleme uzmanı bilirkişiye dosya tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen —— tarihli raporda özetle; kooperatiflerin temsil yetkisinin iki imza ile sınırlandırılmasının mümkün olduğu, ancak bu hususun özellikle tüzel kişiyi borç altına sokan işlemler bakımından geçersizlik sonucunu doğurması gerektiğil somut olayda davalının ödemelerin geçersiz olduğu iddiasının TMK m. 2 anlamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde oluğu, bu nedenle davacı ödemelerinin nazara alınması gerektiği, davacı ödemeleri ile —— kararları arasında tarih uyumsuzluğunun olmasının sonuca etkili olmadığı, davacının —— geçerli ödemesinin olduğu sonucuna varıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporları, taraf vekilleri beyan ve itiraz dilekçeleri hep birlikte değerlendirildiğinde dosyanın mahkememiz duruşma ara kararı doğrultusunda aynı bilirkişi heyetine tevdi ile, bilirkişilerden tüm dosya kapsamı, ön incelemede belirlenen uyuşmazlık noktaları, dava dilekçeisndeki iddialar, davalı tarafın dilekçelerindeki savunmaları, aldırılan bilirkişi raporlarına itirazlar göz önünde tutularak ve davanın menfi tespit davası olduğu dikkate alınarak davacının —– üyelikten kaynaklanan aidat borcunun bulunup bulunmadığı, makbuz tarihleride göz önüne alınarak davacı dışında kooperatif üyelerinin ödemelerinin ne şekilde alındığına bakılarak(eşitlik ilkesi gereğince) dosyadaki deliller ve davalı kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği ve bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen——– tarihli raporda özetle; davacı tarafından yapılan ödemelerin geçerli kabul edilmesi gerektiği, makbuzlarda tek imzanın yer alması makbuzların geçersiz olduğu sonucunu doğurmadığı, makbuzlarda yer alan imzaların davalının temsilcisine ait olup olmadığının heyetimiz tarafından tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davalının temsilcisi tarafından tahsil edilmiş bir paranın davalıya ödenmemiş olmasının davalı tarafından üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı kooperatifçe davacının yaptığını iddia ettiği ödemeler kabul edilmemiş ise de; davacının ödeme yaptığı yıllara ilişkin kooperatif yetkililerinin hakkında görevi kötüye kullanma suçunda ceza davası açılması, —— vekilinin imza itirazında bulunması ancak mahkememizde yapılan yargılamada imzaların —- yetkilisine ait olduğunu duruşmada beyan etmesi, davalı kooperatifin ödeme makbuzlarına ilişkin yıllara ilişkin makbuz örneği sunamaması, kooperatif defterlerinin incelenmesinde bazı yıllarda makbuzların tek imza ile düzenlenmiş olması karşısında davacı tarafından yapılan ödemelerin geçerli kabul edilmesi gerektiği, makbuzlarda tek imzanın yer almasının makbuzların geçersiz olması sonucunu doğurmayacağı, davalının temsilcisi tarafından tahsil edilmiş paranın davalı kooperatif kayıtlarında yer almamasının davalı tarafından 3. Kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, — temsilinin iki imza ile sınırlandırılmış olmasının —-borç altına sokan işlemler bakımından göz önüne alınması gerektiği, ödemelerin geçersiz olduğunun iddia edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı ve davalı yönünden sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağı değerlendirilmekle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜNE,
-Davacının davalı —- ödediğinin tespiti ile bu miktarda borcu olmadığının tespitine,
2-Karar harcı 3.927,83 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 981-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.946,83‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 981-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 212,40-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 3.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.841,6‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.275,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine gerek olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.24/05/2022