Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1247 E. 2021/121 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1247 Esas
KARAR NO: 2021/121
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/07/2014
KARAR TARİHİ: 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —— tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortaladığını, ——- tarihinde sigortalının emtialarının nakliyatını gerçekleştirecek olan —-şirketi emtiayı taşıtmak için tedarikçisi olan davalılardan —- şoförlüğünü yaptığı ——— plakalı aracı bularak emtiayı bu araç ile taşıttığını, davalıların nakliyesi ile sorumluğu olduğu sigortalıya ait emta alıcısına teslim edilmediğini, bu sebeple müvekkili şirketin sigortalısının zararını karşılamak için ——– tazminat ödemesi yaptığını, bu zarardan davalıların sorumlu olduğunu, müvekkili şirket davaya konu zararı karşılayarak sigortalısına ait her türlü dava ve talep hakkını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, böylece müvekkili şirketin davalının kusuruna karşılık gelen ödenen tazminat miktarının tamamına, TTK 1472. maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, ödenen hasar bedelinin davalılarla yapılan yazışmalardan olumlu netice alınamadığını, bu sebeple davalıların kusuruna karşılık gelen — rücuen tazminat alacağını ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren davalılardan talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine itiraz ettiklerini, müvekkili ——- plakası yazılı aracın şoförlüğünü yapmadığını, müvekkilinin ehliyeti ve mesleki yeterlilik belgesi olan ——– taşıma belgesini sahte olarak bastırdıklarını, sorumlular hakkında dava açıldığını ve sahtecilik yapan sorumluların tespit edildiğini, müvekkilinin bilgilerinin kopyalandığının sabit görüldüğünü, müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında tüm yasal bilgilerinin —– tarafından ele geçirilerek suç çetesini kendi menfaatleri doğrultusunda kullanıldığını, müvekkilinin bu yöndeki haklılığını ceza davasında kanıtladığını, açılan davanın ceza yargılamasından azade bir şekilde hiçbir şekilde araştırma yapılmaksızın üstünkörü olarak açıldığını, müvekkilinin sorumluluğunu gerektirir hiçbir husus bulunmadığını ve rücuen tahsil isteminin muhatabı olmadığını savunarak ; Davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde özetle; Davacının—– nakliyat abonman poliçesine istinaden sigortalısının zararını ödediğini, dava konusu olayda —- sayılı araçla taşımayı ifa eden davalı—— aldığı malı alıcısına teslim etmediğini, bu davalının hangi gerekçe ile teslim adresine gitmediğinin, eğer araç ve mal çalınmış ise şoförün gerekli tedbirleri alıp almadığının davacı tarafça açıklamaları ve delil listesinde anlaşılmadığını, müvekkili tarafından edinilen bilgiye göre taşıma sırasında aracın arıza yaptığını, gecikmeli olarak teslim edileceğine dair bilgi verildiğini ve sonrasında ise araç şoförü ile iletişim kurulmadığını, sigorta sözleşmesi koşullarına göre araç sürücüsünün çalınma ya da hırsızlığı önleyecek bir tedbir alıp almadığının belli olmadığını, davacının sunmuş olduğu —- isimli belgeden sigortacı ile sigortalının —- hasar tazminatı bedeli üzerinden mutabakata varıldığının, iş bu hasardan dolayı —-doğan sorumluğunu—— devir temlik ettiğinin ifade olunduğunu, iş bu ibranamede dikkat edilmesi gereken konunun; dava dışı——— poliçeden doğan sorumluluktan ibra etmiş olması olduğunu, dolayısıyla davacı —— poliçeye istinaden ve fakat poliçedeki teminat şartlarından ayrık olarak teminata girmeyen bir zararı ödediğini, hatır ödemesi niteliğinde yapılan tazminlerin ise hukuki düzenleme gereği rücu imkanı bulunmadığını ve bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının, sigortalısı tarafından kendisine düzenlenen mal faturasını sunduğunu ve fatura bedeline istinaden ödeme yapmış olduğunu ifade ettiğini, ancak ilgili faturada mal değerinin — olduğunu aşan kısmın ——–bedeli olduğunu, mal bedelini aşan vergi bedellerinin mahsubunun yapılıp yapılmadığının davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, aksi halde mal değerini aşan kısmın reddi gerektiğini, müvekkilinin bu davada ilk taşımacı olduğunu—— davalıların fiileri neticesinde emtianın alıcısına ulaşmadığını, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu emtianın alıcısına teslim edilmemesi üzerine müvekkili tarafından ———— dosya ile şikayette bulunduğunu, ceza dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, Sigorta şirketi tarafından müvekkiline davadan evvel yapılmış bir başvuru bulunmadığını, ticari bir sözleşme olan sigorta sözleşmesine istinaden talep olunan direnim faizinin ödeme tarihinden itibaren hükmedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle faizin başlangıcına ve oranına itiraz ettiklerini, davanın sigorta şirketine ihbarı taleplerinin bulunduğunu savunarak, davanın görev yönünden reddini, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddini, savcılık soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşıma işleminde yer almadığını, sahibi olduğu —– plaka sayılı aracın başka bir yerde bulunduğunu, aracın plakası kullanılarak sahte belge düzenlendiğini, bu konuda ——- duyurusunda bulunduklarını, ödemenin de hatır ödemesi olduğunu savunarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini, ücret ve masrafın davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle dava dışı şirkete ait emtianın nakliye işini üstlenen davalı taşıma şirketi tarafından, emtianın taşınması sırasında meydana geldiği iddia olunan zarar nedeniyle, davacı ——- şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelinden davalıların sorumlu olduğu iddiası ile açılan rücuen tazminat davasıdır. Davacı vekili davalılardan —- yapıldığı taşıyıcı, davalı ———– diğer davalı —— taşımı işinin yapıldığı aracın maliki olduğu ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu iddiasıyla davayı açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu doğrultuda —– sayılı soruşturma dosyaları,—- sayılı sayılı soruşturma dosyası, ———— Karar sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek mahkememiz dosyası arasında alınmış, araçlara ait trafik kayıtları, hasar dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında ——— tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, davanın niteliğinin teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmesi sebebiyle dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ——- tarihli bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Düzenlenen ———-tarihli bilirkişi raporunda özetle,”Zararın nakliyecinin, emtiayı teslim etmemesinden kaynaklandığı, davacı ——mevcut olduğu, poliçenin———— şartı derç edildiği, bu halde emniyeti suiistimal nedeni ile doğan zararın, poliçe kapsamı dışında olduğu, diğer bir deyişle davacı tarafından dava konusu zarar için teminat verilmediği, davacı —– bedelli ödemenin hatır ödemesi olduğu ve davacının TTK1472.maddesine göre aktif husumet ehliyeti sahibi olmadığı ancak —- başlıklı belge ile sigortalının haklarını temlik aldığından —- uygulamaları sonucu aktif husumet ehliyeti bulunduğu, davalı ——- taşımada ilk nakliyeci olarak yer aldığı ve fiili taşımayı ikinci bir nakliyeciye yaptırdığı, 6102 Sayılı TTK875.1 maddesi gereği, ”Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyamdan, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur” hükmüne havi olduğu ve taşımaya konu yükün alıcısına teslim edilmediği tarafların kabulünde olmakla, taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerini tespit eden TTK876 ve devamı maddelerindeki hallerin hiç birinin mevcut olmadığı, TTK879.1.b maddesinde” Taşıyıcı; a) …. b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur” hükmüne havi olduğu ve bu halde doğan zarardan davalı —- günlü kolluk ifadesinde özet ile ; —– temin ettiğini, ———- on teker araç istemesi nedeni ile ilan astığını, gelen——— yönlendirdiğini beyan ettiği, TTK929.1.b maddesi gereği” Taşıma işleri komisyoncusu; a) …. b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yapmaları sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur” hükmüne havi olmakla doğan zarardan davalı —- sorumlu olduğu, davalı —- tarafından tanzim edilen üç adet sevk irsaliyesinde imza ve ismi olduğu———- günlü kolluk ifadesinde,” olaydan ifade ile haberi olduğunu, 15 gündür elma toplam işi ile meşgul olduğunu, her akşam —– halk eğitim merkezinin açmış olduğu bitki yetiştiriciliği kursuna katıldığını ”beyan ettiği, dava dışı——– ifadesinin incelenmesinde, uyuşmazlık konusu taşımada dahil olmak üzere birçok taşıma ile ilgili ifade verdiği, —- ifadesinde, özet ile ; —— isimli şahsa ————- yakalandığını, olaylarda — kullandığını, kimliği her olaydan sonra —— isimli kişiye verdiğini, yeni olay için evraklar hazırlandıktan sonra kimliğin tekrar kendisine teslim edildiğini, — yükü aldıktan sonra, ——- isimli şahısların yanlarında çalışan — yönünde beyanı olduğu, yine —— günü kuruyemiş ve kurabiye taşıması içinde kullanıldığını, benzin istasyonu pos cihazından yapılan kontrolde —— kartının kullanıldığının tespit edildiği bildirildiği, kolluk tarafından davalı ——— fotoğrafını temin ederek, müştekilere kimlik tespiti yaptırdığı, müşteki kimlikte fotoğrafı olan ve yükü teslim alan şahsın, —- tarafından fotoğrafı temin edilen davalı —-olmadığını beyan ettiği ve buna ilişkin tutanak düzenlendiği, yine —- gelen kişinin yakalanan —- olduğunu kesin olarak teşhis ettiği, bu halde davalı —- dava konusu taşımada sürücü olarak yer almadığının sabit olduğu ve kendisine yöneltilen davanın yerinde olmadığı, davalı —- nakliyede yer almadığını, plakasının taklit edildiğini savunduğu, soruşturma dosyasına ——sunulduğu ancak bu belgeler davalı ——- dava dosyasına sunduğu ve olay tarihindeki taşıma için tanzim ettiği iki ayrı fatura ile şekil olarak tamamen farklı olduğu, imzalarında örtüşmediği çıplak göz ile görüldüğü, davalı ———- günü itibarı ile ——-olduğunu —– ispat ettiği, gerçekte de soruşturma dosyası bir bütün olarak incelendiğinde, bir suç örgütünün sahte belge ve evraklar ile seri olarak dolandırıcılık suçu işlediğinin sabit olduğu, bu halde Davalı ——– dava konusu taşımada nakliyeci olarak yer almadığı ve davalı —- yöneltilen davanın yerinde olmadığı sonucuna varıldığı, davacının soruşturma dosyasına sigortalı —– tarafından sunulan üç ayrı irsaliye muhteviyatı emtianın —– yükleme günü itibarı ile değerini ispat etmesi gerektiği, sigortalı ile davalılar arasındaki ilişki akde dayandığından TBK.117 maddesine göre ancak temerrüt tarihinden itibaren faiz tahakkuk edeceği, davacının temerrüt ihtarlarının tebliğ belgelerini sunmadığından ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, bir kısım taraf vekilleri tarafından kök rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmakla, beyan ve itirazların değerlendirilmesi ve zararın miktarının hesap edilebilmesi için heyete emtianın niteliği göz önünde bulundurularak kimya mühendisi bilirkişi eklenerek, bilirkişi heyetinden —- tarihli ek rapor alınmıştır.
Düzenlenen —— tarihli ek raporda özetle, ” Davacının TBK183 ve devamı maddelerine göre ——- aktif husumet ehliyeti olduğu, davalı ——– 6102 Sayılı TTK.879.1.b maddesine göre ve davalı …’ın 6102 Sayılı TTK.929.1.b maddesine göre, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı —- taşımada nakliyeci olarak yer almadığı, davalı ——- ise dava konusu taşımada sürücü olarak yer almadığı, bu neden ile davalılar —— yöneltilen davanın yerinde olmadığı, zarar miktarı yönünden yapılan hesaplamada ise toplam vergilendirilmiş ürün bedelinin — olduğu ——— günü, davalı ———- dava tarihinde temerüde düştüğü ” yönünde tespit ve değerlendirme yapılmış, bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, bir kısım taraf vekilleri tarafından rapora ilişkin beyan dilekçesi ile davalı —— vekili tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile taraf iddia ve savunmaları bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu taşıma işinde, davalı ——– dava dışı davacının sigortalısı ile anlaşarak nakliye işini üstlendiği, anılan davalının akdi taşıcı konumunda olmakla birlikte fiili taşımacı olmadığı sabittir. Davalı —- taşıma işini fiili olarak alt nakliyeciye yaptırmak istemiş, bu doğrultuda diğer davalı tedarikçi —- araç ve şoför temini için iletişim kurmuştur. Nitekim bu hususta soruşturma dosyalarında gerek davalı —- ifadesinde gerekse davalı —-yetkilisinin ifadesinde de sabittir. Bu hususlarda uyuşmazlık olmamakla birlikte, ihtilaf davalı —- taşıma işi için ilanı asması ve kendisini ———- plakalı araç ile taşıma işini gerçekleştirileceği belirtilen şahısla anlaşılması üzerine emtianın anılan şahsa teslim edilmesi ancak emtianın alıcıya teslim edilmemesi üzerine, meydana gelen zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Öncelikle davacının aktif husumet ehliyeti yönünden yapılan incelemede, bilirkişi heyet raporunda da isabetli olarak tespit edildiği üzere dava dışı sigortalısı ile arasındaki poliçede emniyeti suiistimal klozunun mevcut olması ve emniyeti suiistimal hasarlarının teminat dışı olması sebebi ile davacının dava dışı sigortalısına yapmış olduğu—– bedelli ödeme hatır ödemesi olup Türk Ticaret Kanunu 1472. Maddeye göre aktif husumet ehliyetine haiz değil ise de aynı zamanda dava dışı sigortalısından —–tarihli ——– İbraname başlıklı belge ile dava dışı sigortalıdan tüm hakları temlik alınmakla,———- göz önüne alındığında davacının aktif dava ehliyetine haiz olduğu kanaatine ulaşılmış, bu yönde davalı ———– vekilinin itirazları yerinde görülmemiştir. Davalıların sorumlulukları yönünde yapılan değerlendirmede ise, öncelikle mahkememiz dava dosyası içinde yer alan soruşturma dosyaları bir bütün olarak incelendiğinde bir suç örgütünün sahte belge ve evraklar ile seri olarak dolandırıcılık suçunu işlediği görülmektedir. Bu doğrultuda davalımız —– kimlik bilgilerinin ele geçirildiği ve bizim davamızı ve başka davalara da konu bir çok olayda kullanıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim mahkememize konu olayda da ——– soruşturma dosyasında ———– tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilmiştir. Gerek soruşturma dosyasında toplanan deliller bu doğrultuda özellikle ——— kullandığını ikrar etmesi gerekse soruşturma dosyalarında müştekilerin kimlik tespitinde —– yükü teslim alan şahıs olmadığını tespit etmesi karşısında taşımada dosyamız davalısı —-almadığı sabit olup, — açılan davanı reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı —– yapılan incelemede anılan davalı vekili tarafından nakliye işinde aracının yer almadığı ve plakasının taklit edildiği savunulmuştur. Gerçekten de gerek mahkememiz dosyasında toplanan deliller gerekse soruşturma dosyasında toplanan deliler birlikte değerlendirildiğinde, —- plakalı araç anılan davalı adına kayıtlı olmakla birlikte —– plakalı aracının olay tarihinde —– olduğu nitekim bu hususu ibraz edilen mazot fişleri ile de ispat ettiği, yine soruşturma dosyasındaki evrakların tetkikinde kolluk tarafından tutulan ————- ile ilgili yapılan araştırma neticesinde —- plaka sayılı ——– plakasının sahte olduğu, gerçek sahibi ————– bulunduğu ve aracın kendisinde olduğu tespit edilerek tutanak altına alınmıştır. Tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, bir suç örgütünün sahte belge ve evraklar ile seri olarak dolandırıcılık suçunu işlediği ve davalı —-taşıma işinde nakliyeci olarak yer almadığı sabit olduğu kanaatine varılmış olup,—-açılan davanı reddine karar vermek gerekmiştir. Her iki davalı yönünden de esasen pasif husumetleri bulunmadığından maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir. Diğer davalılar yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı —– tedarikçi olduğunu, dolandırıcılık olayı ile ilgisinin bulunmadığını iddia etmekte olup davalı ———vekili ise taşıma işinde davalı şirketin ilk taşıyıcı olduğu, taşımanın davalı şirket tarafından gerçekleştirilmediği, emtianın alıcıya ulaşmamasıının davalı şirketin öngöremeyeceği durumdan meydana geldiği, diğer davalı —- fiil ya da ihmalinden kaynaklı bir zararın doğmadığı, ——– aracın plakası ile araç sürücüsüne ilişkin evrakların sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığı , dolasıyla —– ve davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığını iddia etmiş ise de bilirkişi kök ve ek raporunda da belirtildiği üzere davalı ——- araç ve şoför teminini sağlamış olup, taşıma işine taşıyıcı gibi sorumludur. Dolasıyla anılan davalının sadece tedarikçi olduğu ve sorumluluğunun bulunmadığı savunması yerinde görülmemiş olup nitekim bu husus ——— kararında da vurgulanmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 875.1 maddesi ”Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyamdan, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur” hükmüne havidir.——— Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur” hükmüne havi olduğu, aynı yasanın 929.1.b maddesi ” Taşıma işleri komisyoncusu; a) …. b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yapmaları sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur” düzenlenmesinin mevcut olduğu görülmektedir. Kanun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, davalılar —— —- müştereken ve müteselsilen doğan zarardan yasa gereği sorumlu olduğu sabittir. Aynı kanunun sorumluluktan kurtulma başlıklı 876. Ve devamı maddelerinde genel ve özel olarak sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir. Mevcut uyuşmazlıkta sorumluluktan kurtulma özel halleri mevcut değildir. Bunun yanında 876. Maddede,” Zıya hasar ve gecikme taşıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse taşıyıcı sorumluluktan kurtulur” hükmünü içermekte olup nitekim davalı —— vekili tarafından da emtianın alıcıya ulaşmamasının öngörülmez olaydan meydana geldiğini,——— fiili ve ihmali olamayacağını dilekçelerinde ve duruşmadaki sözlü beyanlarında belirtilmiştir. Ancak kanunun anılan maddesinin lafzı göz önünde bulundurulduğunda burada gösterilmesi gereken özen alelade bir özen değildir. En yüksek özenin esas aldığı ideal taşıyıcının özen yükümlülüğünü yerine getirmesi için göstermesi gereken çabanın sınırı, uyuşmazlığın niteliğine göre, alınacak tedbirlerin ve hareket tarzının, ilk görünüş itibariyle tamamen katlanılmaz, saçma ve dolayısıyla, beklenemez olduğu durumlara kadar uzanabilmektedir. Mahkememizce de Türk Ticaret Kanunu madde 876’nın aradığı özenin, basiretli ve tedbirli taşıyıcıdan beklenen özenin üzerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanakları incelendiğinde, ——- kendisinden araç temini talebinde bulunulması ve aynı gün ——kadar hazır olmasını istemesi üzerine ofise ilan astığını ve bir süre sonra gelen şahsın emtianın niteliğini sorması ve akabinde taşıma işini kabul etmesi üzerine anlaşmaya varıldığı görülmüştür. Yine beyanında gelen kişiyi daha önce hiç tanımadığını ilk defa gördüğünü belirtmiştir. Gerek davalı —- kendi beyanı üzerine yaklaşık —- şirketine araç temin etmesi, işinin ———– ile olması, taşıma işi komisyonluğunu meslek olarak ifa ediyor olması, mesleğin niteliği ve riskleri ile olayın oluş şekli göz önünde bulundurulduğunda taşıyıcı olarak gönderdiği kişinin kimliği hakkında yeterli bilgiye sahip olması gerektiğinden, taşıyıcının sahte kimlik ibraz ederek yük teslim alması ve sonra yükle birlikte ortadan kaybolması halinde araç ve sürücüsünü basiretli ve tedbirli taşıyıcıdan beklenen özenin üzerinde bir özen göstererek iyi seçmesi gerekirken, bu nitelikte bir özen gösterilmemesinden sorumluluğu bulunduğu ve bu sorumluluktan gerçek kimliği araştırma gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, bunun önlenemez bir durum olduğu gerekçesiyle kurtulamayacağı kanaatine varılmıştır. Nitekim yine benzer bir olayda da ———— sayılı kararında taşıma komisyoncusunun tedbirli bir tacir gibi taşıyıcıları seçmeye ve müvekkilinin menfaatini korumaya mecbur olduğu, aksi halde, eşyayı taşıttığı kimselerin fiil ve kusurundan, kendi kusuru gibi sorumlu olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Açıklanan gerekçeler ile taşıma işi komisyoncusu davalı ———– meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğu kanaatine varılmış olup, anılan davalıların bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında hasarın miktarına ilişkin yapılan tespit ve hesaplamaların denetime elverişli ve yerinde olduğu anlaşılmakla, davacının davalılardan —— hakkında açmış olduğu davanın kabulü ile, ——— tarihinde tebliğ olmakla, verilen ——- davalı ———- itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalılardan ———-hakkında açmış olduğu davanın reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılardan —– hakkında açmış olduğu davanın kabulü ile,
—- davalı —- tarihinden, davalı —— dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının davalılardan —- hakkında açmış olduğu davanın ayrı ayrı Reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli — davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- mahsubu ile bakiye—– davalılar ———- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.208,50-TL peşin harcın davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 507,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.700-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.232,7-TL yargılama giderinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar —— tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —– yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı — tarafından yapılan 48,80-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 9.999,31-TL vekalet ücretinin davalılar ——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı ———– kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; davacı vekili ile davalı ——– vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalıların-vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2021