Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1236 E. 2021/1168 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1236 Esas
KARAR NO : 2021/1168

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı—– müvekkili Bankanın —-Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalanmış olduğunu ve krediler kullandırılmış olduğunu, davalı müteveffanın da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, ödemelerin aksaması üzerine, müvekkili bankanın kredi sözleşmesinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak hesabı kat etmiş olduğunu ve borçlulara—- keşide etmiş olduğunu ve borcun ödenmesini talep etmiş olduğunu, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacaklarının tahsili için borçlular hakkında —- dosyasından ilamsız icra takibine geçilmiş olduğunu, müşterek borçlu ve müteselsil kefil konumundaki borçlunun- davalı vekilince, hakkında yapılan takibe, borca, faize ve fer’ilerine itiraz edilmiş olduğunu, taraflarca imzalanan ve takibe konu borcun sebebinin Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmeleri hükümlerine göre; Müşterinin, Banka ile arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıklarda, banka defter ve belgelerindeki kayıtların delil olacağının kabul edildiğini, banka defter ve kayıtlarının incelenmesiyle borcun icra takibinde talep edilen miktarda olduğunun ortaya çıkacağını, borçluların faize ilişkin itirazının da hukuken geçersiz olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı vekilince—-dosyasından yapılan icra takibine yönelik itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi, icra ve yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin de davaliya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : 1-Mirasçı, ——vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin, müteveffa —- mirasını kayıtsız şartsız reddetmiş olduğunu, mirasın reddine ilişkin —-. Sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşmiş olduğunu, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
2-Mirasçı —- vekili cevap dilekçesinde özetle: davalının eşi—–, davacı—- ile dava dışı —– imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’ne 19/10/2015 tarihinde imza atmış olduğunu,— —-tarihinde vefat etmiş olduğunu, kefalet sözleşmesinde hangi tür kefalet sözleşmesi yapılırsa yapılsın eşinin rızası aranmakta olduğunu, Kefil —- kefaletine karşılık, eşinin rızası, kefalet Sözleşmesinin yapıldığı tarihte alınmamış olduğunu, sözleşme ve Borçlar Kanunu uyarınca, kefilin eşinin açık muvafakati alınması gerekmekte olduğunu, kefalette, kefilin eşinin muvafakatinin alınmaması, kefaletin kesin hükümsüzlüğüne neden olmakta olduğunu, bu nedenle, davacı bankanın dava dışı —- Arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde, müvekkil —- kefalete rızası olmadığından dava konusu alacaktan dolayı da herhangi bir sorumluluğu bulunmamakta olduğunu belirterek; yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı olarak——- tarihinde genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalanmış, davalı—– imzalanan kredi sözleşmesini müşterek kefil sıfatıyla imzaladığı, asıl borçlu tarafından kredi borçlarının aksaması —-tarihli kat ihtarnamesi, asıl borçlu ile birlikte davalı kefile gönderilmiş, borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığı görülmüştür.
—– sayılı takip dosyasının incelenmesi sonucu: temlik eden davacı banka tarafından müteveffa — dava dışı—. aleyhine Genel Kredi Sözleşmesi bakamından —- masraf ve 400,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, olmak üzere toplam 559.786,05 TL Çek Kredisi borcu için 7.740,00 TL asıl alacak, 524,40 TL işlemiş faiz, — olmak üzere toplam 8.290,00 TL olmak üzere tüm talepler yönünden 568.076,67 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatılmış, süresi içeresinde yapılan itirazlar nedeniyle takibin durduğu ve huzurdaki davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davalı— tarihinde vefat etmesi üzerine dava dışı Mirasçılar ———– sayılı ilamı ile mirasın gerçek reddi hakkında karar verildiği anlaşılmakla; bu defa muris —– karar numaralı TMK’nun 640/3. Maddesi uyarınca dava dışı —- tereke temsilcisi olarak atanma kararından sonra yargılamaya devam edilmiştir.
Temlik eden —- tarafından temlik eden olarak—– tarihi itibariyle toplam 81.318,866,18 TL lik nakit alacak tüm faiz ve ferileri ile birlikte TBK 183. Maddesi uyarınca 16/03/2021 tarihinde temlik edildiğine ilişkin UYAP üzerinden temliknamenin sunulduğu tespit edilmiştir.
Dosya içeresindeki — tarihli genel, nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin davalı muris —– yönünden incelenmesi sonucu; TBK 583 maddesi uyarınca kefalet sözleşmesinin yazılı yapıldığı, azami miktar olarak— kefalet tarihi olarak 19/10/2015’in yer aldığı, müteselsil kelimesinin yazıldığı ve geçerlilik şartı olarak belirlenen kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kelimelerinin muris davalı tarafından el yazısı ile yazıldığı ve TBK 583. Maddede ki şekil şartlarını uyulduğu tespit edilmiştir. TBK 584 (1) “eşlerden biri mahkemece verilmiş, bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır”. Kefalet sözleşmesi tarihinin kefil yönünden 19/10/2015 olduğu, bu tarih itibariyle 6098 sayılı TBK’nun yürürlükte olduğu ve davalı murisin imza tarihi itibariyle evli olduğu , olayda TBK 584/2,3 maddelerinden birinin bulunmadığı, kefalet sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle TBK 584/1 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak alınmış bir eş rızası da olmadığı bu haliyle davalı muris müteselsil kefil yönünden eş rızası bulunmaması nedeniyle kefalet sözleşmesindeki diğer bir şartın eksik olduğu anlaşılmakla; açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.860,95 TL harcın mahsubu ile artan 6.801,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı mirasçılar —- ve —- kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 45.453,83 TL nispi vekalet ücretinin temlik alan davacıdan alınarak anılan davalı/mirasçılara verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak temlik alan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.