Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1211 E. 2021/485 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1211 Esas
KARAR NO : 2021/485

DAVA : Sözleşmenin İptali, Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2016
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali, Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların—–olduğunu, davacılardan …’ın davalı firmaya girene —–önceki firmada çalıştıktan sonra —— alanında geleceği çok ————– bulunan davalı firmada bağımsız ——-tarihinde işe başladığı ilk yılında —– içerisinde ——. kutlamalarında da ödül aldığını, döndükten sonra yine —– girdiğini, fakat şirkette —– ayrıca kendisini de —– iki yerden para kazandığı için taraflı bir irade yaptığını, tüm—–eşit yaklaşacak bağımsız bir yönetim talep ettiğini, bununla ilgili bir dilekçe hazırlanarak—– bayilerin imzası ile —— genel merkeze gönderildiğini ve genel merkezin —- sorgulamaya başlamasından dolayı davacı—– iptal edildiğini, davacı .— davacının eşi —— tarihinde gönderilen ve davacılardan —– tarihinde tebliğ aldığı şirketin ————– tespit edilmiş ve ——— gereğince —- tespit edilmiştir. Bu konu —–gereği araştırma ——— yönetimi tarafından — doğrultusunda———tarafınıza bildiririz.” denildiğini, daha sonra aynı yazının ..——- gönderildiğini, yazıda ————- davacılara “haksız ———talebidir” konulu ihtarnameyi gönderdiğini, davacılar tarafından davalıya ve yetkililerine —– ihtarname ile davacıların başka —- firmasında kesinlikle faaliyetinin olmadığının bildirildiğini, her ne kadar davalı tarafından davacıların başka bir firmanın— olduğunu tespit ettiklerini bildirmiş iseler de başka bir —–firmasının adı, nerede olduğu ve hangi alanda faaliyet gösterdiğine ilişkin somut bir belge, bilgi ve delillerinin olmadığını beyanla haksız fesih sebebiyle uğranılan maddi faiz, vade farkı gibi zararlar, manevi zararlar ve yoksun kalınan kar için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 50.000,00-TL’nin davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle : Müvekkili şirket ve müvekkillerinin ———- aldığını,—– tarihinde işe başladığı bu firmanın ilk yılında—– kazanç sıralamasına girdiğini, Yükselişi devam ederken firmanın—– düzenlediği —- yılında ——ettiğini, döndükten ——- —- ve şirketin—- hem şirket —– paylaştığını, yaklaşık——- sayısına ulaştığını,—- — pozisyonunda yarıca kendisini de ——iki yerden para kazandığı için taraflı bir idare yaptığını, —- eşit yaklaşacak—- yönetim talep ettiklerini, bununla ilgili bir dilekçe hazırlanarak ——– bulunan —— imzası —— genel merkeze gönderdiklerini ve genel merkezin —— başlamasından dolayı müvekkili—– aralarının açıldığını, ——–arayarak ——iptal edildiğini söylediğini, neyin neden yada neye dayanarak yapıldığını anlayamadığını ve kimsenin neden olduğun anlatmadığını bu alayın ciddi bir iş ve psikolojik bir bunalıma girdiğini, bunun üzerine aynı günün —————iş ortaklarına şirket ile bir alakasının kalmadığını duyurmak zorunda kaldığını, Müvekkili .—— tarihinde gönderilen müvekkilinin 28/09/2016 tarihinde tebliğ aldığı —— olmayan ve imzasız———- firmasında faaliyet gösterdiklerinin tespit edilerek araştırma süreci ——- dondurulduğunu, bu süreçte——- katılamayacağının bildirildiğini, —————— konulu ihtarnamenin —— tarihinde tebliğ alındığını, Davalı şirket vekiline ———– yevmiye numaralı ihtarnamede de müvekkillerinin başka bir ————-firmasında kesinlikle faaliyetinin olmadığının bildirildiğini, somut bir belge, bilgi ve delil olmadığını, müvekkillerinin tüm ticari faaliyetleri davalıların —- faaliyeti olduğunu, başkaca gelirlerinin olmadığını, bu nedenle kanuni defterlerindeki tüm faaliyetlerinin bu sözleşme ve ifasına ilişkin olduğunu, haksız fesih halinde uğradıkları maddi zarar, manevi zarar, mahrum kalınan karı tespit etmenin mümkün olacağını, —— sözleşmenin en az 5 yıl süreceği düşünüldüğünde elde edilebilecek karın görüleceğini, bu——– fiyatındaki artışlarda söz konusu olduğunda çok daha yüksek olduğunu, sözleşme süresinin müvekkilinin çalışma —– bağlı olduğunu, dinlenen şahit beyanlarına göre davalı şirketin müvekkillerinden çok memnun oldukları ve sözleşmenin ifası sırasında herhangi bir şikayetlerinin olmadığını, sözleşmenin uzun yıllarca devam edebileceğinin görüldüğünü, müvekkilinin davalının menfi faaliyetleri nedeniyle yeni bir firma ile anlaşması aynı konuda yeni bir iş bulmasının imkansız olduğunu beyanla, kişiliğine yapılan bu haksız saldırı nedeniyle uğradığı manevi zararın büyük olduğunu, kendisine itibar yapan bütün müşterilerinin gözünde ve çalışma arkadaşları, ——iptal edilen güvenilmez biri olarak tanındığını, bu itibarı geri alabilmek ve tekrar müşterilerinin ve piyasanın güvenini sağlayabilmek için halen çalışmakta büyük bir manevi üzüntü duyduğunu, beyanla, müvekkillerinin uğramış olduğu maddi manevi zararların tespiti ve tazmini amacıyla bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu beyanla, aynı hususlarda aynı taraflarca davalıya aynı konuda —— ile dava açıldığını dava konusu olayla irtibatlı olduğunu, bu nedenle bu dosya ile birleştirilmesi talebi olduğunu, davanın ——sayılı dosyası ile birleştirmek suretiyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ———— şirketinden ———–aldıklarını ve davalının—– davalıdan ——- yönlendirmeye çalıştıkları hakkında davalıya —– —–çok sayıda şikayet mektuplarının ulaşıldığını, bu mektuplar üzerine davacıdan savunmasının istenildiğini, davacının da savunmasında kaçamak ifadeler ——-olduğu ve müvekkili şirketin—— yönlendirmeye çalıştıkları anlaşıldığından davalının daha fazla zarar görmemesi için —– erdirildiğini, zira davalı ile ———- maddesi 2. —— çalışmanın yasaklandığını ve fesih nedeni sayıldığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, asıl dava yönünden taraflar arasındaki — sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle uğranılan maddi zararın davalıdan tazmini, birleşen dava yönünden taraflar arasındaki — sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle uğranılan manevi zararın davalıdan tazmini talebine ilişkindir.
Davacı asıl davada, davalı şirket ile aralarında bağımsız —- sözleşmesinin bulunduğunu, davalının haksız bir şekilde sözleşmeyi fesh ettiğini, bağımsız —- sözleşmesinin haksız feshi sebebiyle uğranılan maddi zararın davalıdan tahsilini karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dava yönünden ise, davalı şirket ile aralarında bağımsız —– sözleşmesinin haksız bir şekilde fesh edilmesi sebebiyle müvekkillerinin uğramış olduğu manevi zararın tazmini ile taraflar arasındaki haksız feshin iptali ile sözleşmenin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asıl ve birleşen dosyalarda, davacıların haksız eylem ve işlemleri sebebiyle taraflar arasındaki sözleşmenin 3.5.3. Maddesi gereğince sözleşmenin fesh edildiğini, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, Mahkememiz dosyası —-Esas sayılı dosyası dosyamız ile birleştirilmiş,—– — talimat yazılarak davacı tanığı dinlenilmiş, tarafların tanıkları mahkememizde dinlenilmiş, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına ve ihtilaf noktalarında rapor tanzimi için mali müşavir bilirkişi, —- hesaplamalar uzmanı bilirkişi tarafından incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—– ile davalı şirket arasında mutabık kalman hususların belirlendiği, bu sözleşmenin kim tarafından, hangi tarihte imzalandığının anlaşılamadığı; ancak taraflar arasında bu sözleşmenin kurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı: dosya kapsamındaki diğer belgelerden de davacıların, davalının ——– incelenmesi sonucunda TTK 64-65-66 ve 82 Mad. ve VUK 220-226 maddesine göre açılış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından VUK 215-219 mad. hükümleri ile ———- defterinin kapanış tasdiki usulüne uygun yapılmadığından ——-yıllarına ait resmi defterlerin ise davacı lehine delil vasfına haiz olduğu (HMK 222/2), davalı —defterlerinin incelenmesi sonucunda ticari defterin TTK 64-65-66 ve 82 Mad. ve VUK 220-226 maddesine göre açılış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, —–kayıt nizamı bakımından VUK 215-219 Mad. hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu (HMK 222/2), davacıların haksız rekabete yönelik fiillerinin bulunmadığı, şöyle ki; davalı—- şirketinde — temsilciliğini olduğunu iddia etmişse de yapılan incelemede bir kanıtın olmadığı, davacı firmanın dava dışı ——- hizmetlerini sattığını—- aralarında bir —- gösteren herhangi bir evrakın dosya kapsamına sunulmadığının tespit_edildiği, davalı şirket, kapsamlı — değerlendirme sonucunda davacı şirketin ve vekillerinin dava dışı firmaya— yönlendirmeye çalıştığını tespit ettiklerini, bu sebeple sözleşmenin feshedildiğini beyan etmiş olsa da davalı şirkete gelen şikâyet yazılarında —- şirketin ve vekillerinin bu fiili işlediğini gösteren beyanının tespit edilemediği, talep üzerine 01.01.2016-30.09.2016 tarihleri arasına ait davacıların —– —- hesabının bulunmadığı; hesap bilgilerine göre davacı şirketin ve davacı … ——- yayınladığı, davalının davacılara gönderdiği 23.09.2016 tarihli yazısında ve 29.09.2016 tarihli— davacıların başka —– sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini ihtar etmiş olması karşısında davalının sözleşmenin feshi yönündeki—- yenilik doğuran hakkını kullanmakla ve karşı tarafa varmakla hüküm-sonuç doğurduğu ve fakat davalının haklı sebebe dayanmadığı; bu halde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da kabul ettiği üzere davalının, davacıların uğradığı zararı karşılaması gerektiği, ancak davacılar vekilinin dava dilekçesinde davalının haksız feshi sebebiyle davacıların maddi (faiz, vade farkı gibi) zararları, manevi zararları ve yoksun kalınan kan için (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kavdıvla) 50.000TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olsa da dosya kapsamı irdelendiğinde davacıların ne kadarlık ve ne şekilde maddi, manevi zarara uğradığının, yoksun kalman karın mevcut olduğunun HMK m. 194 hükmünce somutlaştırılamadığı, zararı ispatlar, zararı hesaplamaya yönelik bir belgeye rastlanmadığı, bu sebeple de zarara yönelik hesaplamanın yapılamadığı…” yönünde görüş bildirmiştir. Mahkememizin 07/05/2019 tarihli duruşmasında taraf vekillerinin rapora karşı itirazları doğrultusunda değerlendirilme yapılması için ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek rapor alınmıştır.
——– mutabık kalınan hususların belirlendiği, bu sözleşmenin kim tarafından, hangi tarihte imzalandığının anlaşılamadığı: ancak taraflar arasında bu sözleşmenin kurulduğu hususunda uyuşmazlığın bulunmadığı: dosya kapsamındaki diğer belgelerden de davacıların, davalının—— olduklarının anlaşıldığı, Davacıların haksız rekabete yönelik fiillerinin bulunmadığı, şöyle ki; Davalı şirket, davacı şirketin bahsi peçen ————- temsilciliğini olduğunu iddia etmişse de yapılan incelemede bir kanıtın olmadığı, davacı —- firmanın ürün ya da hizmetlerini sattığını ve o firma ile aralarında bir — herhangi bir evrakın dosya kapsamına sunulmadığının tespit edildiği, Davalı şirket, kapsamlı araştırma ve değerlendirme sonucunda davacı şirketin ve vekillerinin dava—- sözleşmenin feshedildiğini beyan etmiş olsa da davalı şirkete gelen şikayet yazılarında——- hesabının bulunmadığı: hesap bilgilerine göre davacı şirketin ve davacı …——— arasında herhangi bir ödeme işleminin yapılmadığı, Davalının davacılara gönderdiği 23.09.2016 tarihli yazısında ve — ihtarnamesinde davacıların—- faaliyet göstermesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini ihtar etmiş olması karşısında davalının sözleşmenin feshi yönündeki bozucu yenilik doğuran hakkını kullanmakla ve karşı tarafa varmakla hüküm-sonuç doğurduğu ve fakat davalının haklı sebebe dayanmadığı; bu halde –ettiği üzere davalının, davacıların uğradığı zararı karşılaması gerektiği, Davacılar vekilinin dava dilekçesinde davalının haksız feshi sebebiyle davacıların maddi i faiz, vade farkı aibıl zararları, manevi zararları ve yoksun kalınan karı için (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kavdıvla) 50.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olsa da dosva kapsamı irdelendiğinde davacıların yoksun kalınan kar tutarının — yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizin 17/10/2019 tarihli ara kararı ile dosya ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 20/11/2020 tarihli ek raporda özetle, “…önceki ek rapora göre değişen hususun sadece; davacılar vekilinin dava dilekçesinde davalının haksız fesih sebebiyle davacıların maddi (faiz, vade farkı gibi) zararları, manevi zararları ve yoksun kalınan karı için (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) 50.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olsa da dosya kapsamı irdelendiğinde davacıların—
Asıl dava yönünden;
Dosya kapsamında her ne kadar davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle fesh edildiği beyan edilmiş ise de; dosya kapsamında dinlenen taraf tanık beyanları, alınan bilirkişi raporları ve davalı tarafından haklı fesih sebebi olarak ileri sürülen hususların ispat edilememesi, haklı nedenle feshe ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil olmadığı dikkate alınarak, davalı tarafından taraflar arasındaki —- edildiğine ve davacıların bu fesih sebebiyle oluşan zararından davalının sorumlu olduğuna mahkememizce kanaat getirilmiş, anılan gerekçelerle asıl dava yönünden davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 13.511,52 TL yoksun kalınan kar bedelinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin tüm maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı 05/09/2019 tarihli dilekçesi— talebinde bulunmuş ise de; taraflar arasındaki sözleşme ve taraf beyanları dikkate alındığında davacılara, davalı şirket tarafından bağımsız — imkanı tanındığı, sözleşme kapsamında davacılara belirli bir —- veya münhasır yetkisi verilmediği, anılan hususun 19/11/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile sabit olduğu anlaşıldığından davacıların şartları oluşmayan ——
Birleşen dava yönünden;
Birleşen dosyada davacı vekili, davacılara açılan lisansın davalı tarafından tekrar açılarak iadesine, — verilmesini talep ettiği görülmüştür. Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. (HUMK.m.76 ve 4.6.1958 tarih 15/6 sayılı— Davacı vekilinin yukarıda anılan talebinin esasen davalı tarafından haksız feshin iptali ile sözleşmenin devamına karar verilmesi talebine yönelik olduğuna kanaat getirilmiş, birleşen dosya davacı vekilinin bu yöndeki talebi bakımından bu tespit üzerinden yargılamaya devam olunması gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere– beyanı sözleşmeyi geleceğe etkili olarak sona erdiren bozucu yenilik doğuran bir haktır. —— tek taraflı irade beyanı ile karşı tarafa ulaştığı anda geleceğe etkili olarak sonuç doğurur, şarta tabi tutulamaz, kullanıldıktan sonra geri alınamaz——-
Somut dosya bakımından değerlendirildiğinde, davalı tarafından taraflar arasındaki—fesh edildiği anlaşıldığından, fesih tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmenin geleceğe etkili olarak sona erdiğinin kabulü gerekir. —-ilamında belirtildiği üzere haksız fesih sebebiyle davacıların uğradığı zararı davalı karşılamakla yükümlü olup dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile bu zarar tespit edilmiştir. Bu durumda davacının birleşen dosya yönünden haksız feshin iptali ile sözleşmenin devamına karar verilmesi talebinin yerinde olmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 58. maddesinde — bir kimsenin kişilik hakkının zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. —- manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, — ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde —- göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
—- bu takdir hakkını kullanırken, — ekonomik durumları—- gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği ——
Tüm dosya kapsamı, —- durumları , paranın —–, davalının sözleşmenin feshinde haksız olması dikkate alınarak, davacılar lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, birleşen dava yönünden davacıların manevi tazminat talebinin —– itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava yönünden;
1-Davacıların maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
-13.511,52 TL yoksun kalınan kar bedelinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
-Davacıların fazlaya ilişkin tüm maddi tazminat (portföy tazminatı ve diğer taleplerinin) talebinin REDDİNE,
Birleşen dava yönünden;
1-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
-Davacı … —15.000,00 TL
-Davacı …—–15.000,00 TL manevi tazminatın sözleşmenin feshi tarihinden itibaren (28/09/2016 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
-Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacıların dava konusu — haksız feshin iptali ile sözleşmenin devamına karar verilmesi talebinin REDDİNE,
Asıl Dava Yönünden;
A-Karar Harçları;
3-a) Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 922,97-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 853,88-TL peşin harç ve 860,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.713,88-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 790,91 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-Vekalet Ücreti;
3-b)Davacılar yararına —– 13. maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-c)Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına —– 13/2-3 maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Diğer Yargılama Giderleri;
3-d)Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 425,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.958,28-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.610,11-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Birleşen —– Dosyası Yönünden;
A-Karar Harçları;
4-a)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.049,30-TL karar ve ilam harçtan, peşin yatırılan 853,88-TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.195,42-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
B-Vekalet Ücreti;
4-b)Davacı yararına —-10/2 maddesi uyarınca takdir edilen 4.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-c)Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına —– 10/2 maddesi uyarınca takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Diğer Yargılama Giderleri;
4-d)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 853,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 898,28-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 538,97-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleştiğinde yatarın tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.