Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1203 E. 2019/701 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1203 Esas
KARAR NO : 2019/701

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten fatura ve kayıtları ile sabit alacağını tahsil etmek için icra takibi başlattığını, her iki tarafın tacir olduğunu, haksız itiraz sebebiyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ile tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya yanıt vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında ödenmeyen cari hesap borcunun tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, bu hususta deliller toplanmış, taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi raporu alınmış; yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek ve davacı tarafın yemin teklifi sebebiyle HMK 225 vd. maddelerindeki usul izlenmek suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası ve ——— kayıtları celp edilmiş, davacı yan alacağına ilişkin sunulan fatura suretleri incelenmiştir.
İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 14/10/2016 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun —————-. olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla 15.964,25-TL asıl alacak 935,47-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.899,72-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; —- ödeme emrinin borçluya 19/10/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekilinin 20/10/2016 tarihli havaleli dilekçesi ile borca, fer’ilerine itiraz ettiği, İcra Müdürlüğü tarafından 26/10/2016 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Dava, 07/11/2016 tarihinde açılmış olup davanın İİK.’nın 67. Maddesindeki 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen ——- kayıtlarında sunulan faturalar üzerinde imzası bulunan ——-isimlerinin yer alıp almadığı hususunda yapılan incelemede sadece ——- isminin davalı çalışanı olarak yer aldığı, belirtilen diğer isimlerde bir çalışanın bulunmadığı görülmüştür
Taraf delilleri toplanmış, taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve rapor tanzimi için dosya mali müşavir bilirkişi ——- tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 26/01/2018 tarihli raporda davacının 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 15.642,98-TL alacağı olduğunun belirtildiği, davalı yanın inceleme gününde ticari defterlerini hazır etmediği, dolayısıyla inceleme yapılamadığı belirtilmiş söz konusu rapor içeriğinin ilgili kısımları denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 02/10/2012 tarihli duruşmada dava dilekçesinde sunmuş olduğu delileri arasında açıkça yemin deliline dayanmış olduğunu belirterek yemin metnini sunmak üzere süre talep etmiş, bu hususta davacı vekilince yemin deliline başvurulması sebebiyle yemin metnini usulüne uygun olarak sunması ve davalı tarafa tebliğ ettirmesi için süre verilmiş davacı vekilince sunulan 15/10/2018 tarihli yemin metni dosya kapsamına uygun bulunarak davalı şirkete HMK 228 vd. maddelerinde yazılı hususları ve ihtaratı içerir şekilde tebliğ edilmiş duruşma gün ve saati bildirilmiş ancak belirlenen günde davalı yanca yemin davetine icabet edilmemiş olduğu gözetilerek davalı yan yemin metninde yazılı hususları ikrar etmiş sayılarak hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara ilişkin olarak başlatılan takip tarihi itibariyle, davacının davalı taraftan alacağının bulunup bulunmadığının varsa miktarı ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi koşullarının bulunup bulunmaması hususlarında toplanmaktadır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ile yapılan yemin teklifine göre; davacı ile davalı arasında mal satışına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, yapılan bilirkişi incelemesinde davacının incelenen 2016 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfını haiz olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 15.942,98-TL alacaklı olduğu, davalının usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen ticari defterlerini inceleme gününde hazır etmediği, dolayısıyla incelemenin yapılamadığı, davacının mal tesliminin ispatına yönelik sunduğu irsaliyeler üstünde teslim alan kısmında yazılı isimlerin bir çoğunun davalının celp edilen ——- kayıtlarında çalışanı olarak yer almadığı, ancak davacının yemin deliline başvurmuş olması sebebiyle verilen süre içerisinde sunmuş olduğu yemin metninde “… tarafından icra takibi ve davaya konu edilen, dosya kapsamında yer alan muhtelif tarihli faturalar, teslimat fişleri ve rapor ile belirlenen 15.642,98-TL bedel karşılığı mal ve hizmeti davacı …’dan satın almadığımı, işbu borcu bu güne kadar ödediğime namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerleri üzerine yemin ederim” hususlarında teklif etmiş olduğu yemin metni dosya kapsamına uygun bulunduğu ve davalı yana usulüne uygun ihtaratı içerecek şekilde tebliğ edildiği ancak belirlenen gün ve saatte davalı yanca duruşmaya katılınmadığı gibi her hangi bir mazerette bildirilmediği bu nedenle davalı yemin metni içerisindeki hususları ikrar etmiş sayılarak davacının yemin metnininde yazılı asıl alacak miktarınca alacak iddiasını ispat ettiği, her ne kadar huzurdaki dava ile itirazın iptali talep edilmiş ise de dava açılırken harca esas değer olarak sadece asıl alacak talep edildiği ancak davacı vekilince işlemiş faiz talebine ilişkin olarak eksik harcın da tamamlandığı ve sunulan yemin metninde davacının alacağının 15.642,98-TL olarak belirttiği, bu alacağa ilişkin de davalıyı takip öncesinde temerrüte düşürdüğüne dair her hangi bir delili dosyaya sunmadığı anlaşıldığından davacının alacağını yemin metninde yazılı tutar üzerinden ispat ettiği kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğü’nün 2016/22072 esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın yemin metnine konu edilen 15.642,98-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin kabul edilen asıl alacak tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen asıl alacak miktarının takdiren %20’si oranında belirlenen 3.128,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu ————- İcra Müdürlüğü’nün 2016/22072 esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın yemin metnine konu edilen 15.642,98-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin kabul edilen asıl alacak tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen asıl alacak miktarının takdiren %20’si oranında belirlenen 3.128,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.068,57-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 188,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 880,44-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 217,33-TL ilk masraf, 160,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.077,33-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.055,65-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———-deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalının yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.