Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1196 E. 2021/997 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1196 Esas
KARAR NO: 2021/997
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket, davalı şirketin yurt içinde ve yurtdışında hazırlamış olduğu hizmetlerin ve ürünlerin, davalı şirket adına —– karşılığı satılması konusunda, davacı şirketin yetkili acentesi olması konusunda anlaşmışlar ve —- imzaladığı,—- tarihine kadar müvekkil şirket davalı şirketin acenteliğini sorunsuz şekilde yaptığı, ancak müvekkil şirketin —- isimli şahsa ait olan —- ———- tarihleri arasında, kart hamili tarafından yukarıda belirtilen işlemlere, itirazların gelmesi üzerine — tarafından—-yapmış olduğu slip itirazlarıyla ilgili bilgi ve belgeler talep edildiği, davalı şirket gelen —— tarihinde davacı şirkete yönlendirdiği, davacı şirket tarafından —- tarihinde dava dışı —-cevapla birlikte istenilen bilgi ve belgeler gönderildiği, dava dışı —- tarafından olumlu ya da olumsuz bir dönüş söz konusu olmadığı, daha sonra davalı şirket —- tarihinde dava dışı bankanın kendilerine göndermiş olduğu maili davacı şirkete gönderdiği, bunun üzerine —- tarihinde davalı şirket davacı taraflar arasında imzalanan sözleşmenin |5.maddesi kapsamında verilen teminat çekini müvekkil şirkete hiçbir ihtar çekmeden bozdurduğu, —– gereğince işlemin niteliği nedeniyle harcama ve alacak belgesi düzenleme imkânı olmayan hallerde kartlar, hamil tarafından çeşitli iletişim araçları ile kart numarası bildirilmek veya imza yerine geçen kod numarası, şifre ya da kimliği belirleyici benzeri başka bir yöntemle işlem yapılmak suretiyle de kullanılabileceği, davacı şirketin kendine ait seyahat işlemleri ve bilet satışı yaptığı ayrı bit sitesi veya özel bir sistemi mevcut olmadığı, bu nedenle yapılan işlemlerden hiçbiri kayıt dışı olmadığı, yapılan bütün işlemler yasa ve yönetmeliklere uygun olarak taraflar arasında imzalanan sözleşme çerçevesinde davalı —- internet sayfası üzerinden gerçekleştirildiği, davacı şirketin yaptığı bütün işlemler —- maddelerine uygun olarak gerçekleştirilmiş, yapılan bütün işlemler üye —– yeri davalı şirketin müvekkil şirkete verdiği yetkiler dahilinde yapıldığı, yolcular söz konusu uçuşları sorunsuz bir şekilde tamamlamış olup, —-herhangi bir güvenlik ağına takılmadığı, taraflar arasında imzalanan yetkili satış acenteliği sözleşmesinin 16.maddesinde ihtar çekmeden teminat çekinin bozdurulabilmesi için sözleşme hükümlerine aykırı davranılması veya haksız fiilden dolayı bir zararının uğraması gerektiği belirtildiği, davacı şirket hiçbir pşekilde sözleşme hükümlerine aykırı davranmamıştır ve ortada haksız fiilde söz konusu değildir.bu nedenle dayalı şirketin teminat çekini bozdurması açıkça hukuka aykırı olduğu, davacı şirketin aldığı bir ücret olmadığı, dava dışı banka tarafından itirazlar üzerine yapılan ödemeler davalıdan tahsil edilmiş olsa bile davalı şirketin itiraz üzerine çekilen bedelleri geri ödemek haricinde bir zararı bulunmadığı, davalı şirket yapılan satışların geçersiz olması nedeniyle mahrum kaldığı kazancı müvekkil şirketten talep ederek davacı davacının sözleşme kapsamında vermiş olduğu teminat çekini bozdurduğu, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklı saklı kalmak kaydıyla —– bedelin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davalı şirket ile arasında akdedilen ‘yetkili satış acenteliği ——–Maddelerini ihlal ettiğini bu nedenle, davalı şirketin —nedeniyle kredi kartlarından çekilen bedeli kart hamillerine ödemek zorunda kaldığını, davalı şirket tarafından verilen çekin teminat çeki olduğunu kabul etmediği ki çek biran için teminat çeki olarak verilmiş bile olsa taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında, davalı şirketin sözleşme ilkelerine aykırı davranması halinde ayrıca ihtara gerek kalmaksızın teminat çekini bozdurabileceğini kabul ettiğini, davalı şirketin slip itirazları nedeniyle zararı doğduğundan teminat çekinin bozdurulduğunu, açılan davanın haksız olduğunu ve reddini talep ettiğini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle davacı şirket ile davalı arasında yapılan yetkili satış acenteliği sözleşmesi gereğince davacı tarafça yapılan uçak bilet satımı sonrasında kart hamili tarafından yapılan kredi kartı slip itirazı nedeniyle davalı şirketin teminat çekinin haksız ve sözleşme şartlarına aykırı şekilde bozdurulduğu iddiası ile açılan tazminat davası istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın fazlaya ait talep hakkı saklı tutularak davacı şirketin davalı ile yaptığı, yetkili satış acentesi sözleşmesine göre yurt içinde ve yurt dışında hizmet ve ürünlerin davalı şirket acentesi olarak komisyon karşılığı satılması konusunda anlaştıkları, sözleşmenin —- tarihinde yapıldığı, dava dilekçesinde yazılan uçak biletlerinin satıldıktan sonra satışların tamamanın kart hamili —-tarafından dava dışı —- — itirazı yapıldığı, itiraz üzerine—– inceleme yaptığı, inceleme neticesinde bankanın belirlenen işlem karşılığını —- borç olarak kaydettiğini, sonrasında davalı şirketin teminat çekini haksız şekilde bozdurduğunu, bu hali ile teminat çekinin sözleşme şartlarına aykırı şekilde bozdurulmasından kaynaklı tazminat davası açıldığı, davalının cevabında; —- kapsamında ilgili maddeler gözönüne alınarak teminat çeki olmadığını, bu çekin davacının yapmış olduğu işlemlerden doğan borcundan kaynaklı verdiği bir çektir, bu nedenle bu çekin işleme konulduğunu, açılan davanın yasal ve sonut dayanağının bulunmadığından reddine karar verilmesini talep etmiş olduğu, taraflar arasındaki uşumazlığın buna yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında—- tarihli ara kararda —— yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce —— müzekkere yazılarak, —nolu üye ——— yerinden dava konusu kredi———tarihleri arasında yapılan işlemlere/harcamalara ilişkin olarak —- yapmış olduğu itirazların ve banka tarafından işbu itirazlara ilişkin olarak yapılan işlemlere ilişkin belge ve dökümanların mahkememize dosyasına celp edildiği görülmüştür.
Dosyanın —- tarihli ara kararı gereği; iki bankacı bilirkişi ve bir hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişilerden dosyada toplanan tüm deliller ile iddia ve savunmalar ile ön incelemede ayrıntılı olarak belirlenen uyuşmazlık konularında rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından —- tarihinde düzenlenen raporda özetle; taraflar arasında temelinde vekâlet sözleşmesi unsurlarını taşıyan sözleşme bulunduğu, dava dışı kredi kartı hamilinin kredi kartının kullanılması sonucu oluşan zarardan davacının ve davalının kusurlu olduğu, bu zararın oluşmasında her iki tarafın da kusurunun olduğu, kusur oranlarının takdirinin mahkemeye olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili ve davalı vekili tarafından rapora itiraz ve beyan dilekçelerinin gönderilmiş olduğu, mahkememizce —- tarihli duruşmanın bir nolu ara kararı gereği, bilirkişi raporunun içeriği ve taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda dosyanın ek rapor düzenlenmek için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —–tarihli ek raporda özetle; tarafların bilirkişi kök raporuna itirazları doğrultusunda kök raporda varılan sonuçları değiştirmeyi gerektirecek hususa rastlanmadığı, tarafların zararın ortaya çıkmasından—– kusurlu oldukları sonuç ve kanaatine varıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüş, alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin ve kusur oranının mahkememizce de uygun bulunması nedeniyle raporlar hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından — tarihinde ıslah dilekçesi gönderildiği, ıslah dilekçesinde özetle; davanın — olan değerini fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla — ıslah ederek toplam dava değerini —- bildirdiklerinin anlaşıldığı, davacı vekili tarafından ıslah harcının yatırılmış olduğu ve ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin davalı şirketin acentesi olarak ve davalı şirketin —— üzerinden işlem yaptığı, davalı şirket ile arasındaki yetkili —- gereğince davaya konu ve toplam —- değerinde uçak biletlerini dava dışı ——-satmış olup dava dışı — tarafından dava dışı —- itirazında bulunulmuştur. Bunun üzerine—- davalı şirketten —- yapmış olduğu slip itirazlarıyla ilgili bilgi ve belgeler talep edildiği, davalı şirketin gelen maili —– tarihinde davacı şirkete ilettiği, davacı şirket tarafından —- tarihinde dava dışı —– cevapla birlikte istenilen bilgi ve belgeler gönderildiği, ancak davalı şirketin davacının göndermiş olduğu belgeleri dava dışı bankaya iletmediği ve dava dışı —— gelen işyeri hesabına borç kaydedildiğine dair bilgi yazısından sonra —- tarihinde taraflar arasında imzalanan —- maddesi kapsamında verilen teminat çekini tahsil ettiği, davaya konu olayda davacının kredi kartı ile yaptığı satışların hiç birinde kart sahibinin imzasının olmadığı bu hususun taraflar arasındaki —- —- aykırı olduğu ayrıca yolcu isimleri farklı olmasına rağmen telefon numarasının ——— tamamının davacının aynı çalışanı tarafından gerçekleştirildiği hususları gözönüne alındığında olayda davacının da kusurunun bulunduğu, davalının ise davacı tarafça kendisine gönderilen belgeleri dava dışı bankaya iletmemesinin zararın oluşmasında etkili olduğu kanaatiyle tarafların eşit oranda kusurlarının olduğu değerlendirilmiş, acentelik sözleşmesinde zamanaşımının —- yıl olduğu, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davacı tarafça verilen teminat çekinin paraya çevrilmesi ile zarardan haberdar olunduğundan bu tarihten itibaren — yıllık zamanaşımı süresi dolmamış olduğu, zararın —- olduğu davalının kusuru oranında — olan zarardan sorumlu olduğu, — bedelli teminat çekinin paraya çevrilmesi dolayısıyla davacının —-davalıdan alacaklı olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde faiz talep edilmemiş ise de ıslah ile faiz talep edilebileceğinden teminat çekinin tahsil tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak reeskont faiz üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın ıslah edilmiş haliyle KABULÜNE;
—– tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — peşin harcın ve — mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan — peşin harç ve —ıslah harcı olmak üzere toplam —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 348-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.077,2‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..02/11/2021