Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1182 E. 2018/976 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1182 Esas
KARAR NO : 2018/976

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalısı —— şirketinin 2 adet gemi maketi ve fuar malzemeleri oluşan emteanın———- nakli için davalı firma ile anlaştığını,———–08.06.2015 tarihinde alıcı firmaya ulaştığında fuar alanında standa yerleştirilmek üzere ambalajı açıldığında hasarlı olduğunun tespit edildiğini, zarar gören sigortalının yapılan ekspertiz sonucunda tespit edilen zararının poliçe kapsamında 01.10.2015 tarihinde karşılandığını, müvekkilinin TTK 1472. Md hükmü kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——. İcra Md. 2016/12831 E. dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, ihtiyati tedbir talebi bulunduğu ve itirazın iptali ile takibin devamına ayrıca alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, abonman sigorta sözleşmesi ile halefiyet iddiasında bulunulmuşsa da davaya konu taşımayı kapsayan ve teminat altına alan ———- sigorta poliçesi bulunmadığını, davaya öncelikle uygulanması gereken hukuk CMR Konvansiyonu hükümleri olduğunu, CMR Konvansiyonu 30. mad, uyarınca müvekkiline usulüne uygun ihbar yapılmadığını, 7 gün içinde taşımacıya yapılması gereken yazılı ihbar yapılmadığını, davada CMR 32 ’de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süresi dolduğundan reddi gerektiğini, dava konusu taşıma 08.06.2015 tarihinde yapıldığı ancak dava konvansiyonda öngörülen 1 yıllık sürenin aşılmasından sonra 02.11.2016 başlatıldığını, hasardan müvekkili şirketin sorumluluğu ve kusuru bulunmadığını, ekspertiz raporunda “…hasarın oluşumunda ambalajlama yetersizliği etkili olduğu…” şeklinde ifade edildiğini, buna göre taşımacının sorumluluğunu kaldıran özel hallerin 17/4-c maddesinde düzenlendiğini, bu husus nakliyat emtea sigortası genel şartlarında da teminat dışı bırakıldığını, davacının sigortalı ile müvekkili şirket arasında yapılan sözleşmenin 4. maddede “…uygun paketle yapılmaması halinde oluşabilecek hasar …sorumluluk kabul etmemektedir. “ şeklinde olduğunu, tazminata hükmedilmesi halinde miktarın CMR konvansiyonuna uygun şekilde tespiti gerektiğini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına itiraz ettiğini, talep edilen faiz haksız ve konvansiyona aykırı olduğu CMR konvansiyonunun 27. mad. taşımacıdan talep edilebilecek faizin yıllık % 5 oranında olduğunu, davanın müvekkili şirketin taşıma risklerini teminat altına alan sigortacısı ————– şirketine ihbar edilmesini, kötü niyet tazminatı ile davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacının sigortalısı dava dışı şirkete ait emtianın davalı taşıma şirketi tarafından nakliye sözleşmesi kapsamında taşınarak hasarlı olarak alıcıya teslim edildiği iddiası ile davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinden davalının sorumlu olduğu iddiası ile davalı hakkında yapılan icra takibinde davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacının, davalının menkul ve g.menkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebi sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği yönündeki HMK 389. madde hükmü gereğince reddedilmiştir.
Sigorta poliçeleri ile hasar dosyaları celp edilmiş ve incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı sigortalısı —————— ——————-ye taşınacak mallarının taşıma esnasında oluşacak hasarının ——– Nolu poliçe ile teminat altına alındığı, toplam sigorta bedelinin 27.500 TL olduğu görülmüştür.
Davaya konu icra dosyasında davacı, davalı hakkında ekspertiz raporu ile sigortalısına yaptığı ödeme belgesine dayalı olarak ödediği hasar bedelinin tahsili için ilamsız icra yoluyla takip yapmış, davalının ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplakdıktan sonra dosya taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar rapor tanzimi için —————- taşımacılık uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişi —————– tarafından sunulan 08/02/2018 tarihli rapora taraf vekillerince sunulan beyan ve itirazlar kapsamında aynı bilirkişiden ek rapor alınmış sunulan raporlar HMK 282. Maddesi uyarınca denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sigortalısına ait 2 adet gemi maketi ve fuar malzemesinin uluslar arası taşıması sırasında oluşan zarar sebebiyle sigortalısına yapılan ödemeye bağlı olarak halefiyete dayalı başlatılan itirazın iptali davasında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davanın süresinde açılıp açılmadığı, hasarın teminat kapsamında bulunup bulunmadığı, dava konusu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Toplanan tüm deliller ve mahkememizce usul, yasa ve dosya kapsamına uygun görülen gerekçeli ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi raporu ile davacının dava dışı sigortalısı şirket ile davalı arasında uluslararası havayolu ile taşıma işine ilişkin ticari ilişki kurulduğu, emtianın davacı şirket tarafından ————– sözleşmesi ile sigortalandığı, taşımanın havayolu ile yapılması sebebiyle ————– tadil eden 1999 tarihli ——————— hükümlerine tabi olduğu, taşıma sürecinde emtianın hasarlandığının süresi içinde davacıya bildirildiği, hasara ilişkin ekspertiz raporunda söz konusu hasarın ambalaj hatası olduğunun bildirildiği, davacı tarafından bu kapsamda yapıldığı belirtilen ödemenin de ————— “İstisnalar” başlıklı sigorta teminatı haricinde sayılan hallerden 2.3. Maddesi gereğince lütuf ödemesi niteliğinde olduğu, davacının bu ödemeye ilişkin halefiyet hakkını kazanma imkanı bulanmayacağı, dava dışı sigorta ettirenin bu hakkına ilişkin olarak davacıya TBK 183. maddesi kapsamında alacağını devretmesi gerekiği ancak dosyaya bu yönde sunulan bir devir sözleşmesi ve veya ibranamenin bulunmadığı, bu kapsamda emsal içtihatlar uyarınca devir niteliğinde ibranamenin ve alacağın devredildiğine ilişkin belgenin sunulmadığı, yine davalı tarafından dava dışı sigortalıya hasarın tazminine ilişkin 1.500,00 TL ödemesinin teklif boyutunda kaldığı, herhangi bir ödemenin bulunmadığı dolayısı ile ———– hükümleri 31/2 maddesi uyarınca somut olayda hak düşürücü sürenin de mevcut olduğu dolayısı ile ödenen bedelden taşıyıcı davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalı taraf kötüniyet tazminat talep etmiş ise de davacının kötü niyetle takip yapmadığı bu yönde bir delil toplanmadığı dikkate alınarak davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddene karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları bulunmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 99,74 TL’den mahsubu ile 63,84 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ————– hükümleri uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.