Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1180 E. 2019/692 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1180 Esas
KARAR NO : 2019/692

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dilekçesinde özetle, davacı şirkete ——–numaralı kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan—- plakalı araç ile davalı şirket tarafından——-Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı diğer davalı … —–sevk ve İdaresindeki —– plakalı aracın ————-üzerinde ——istikametinden —- İstikametine seyir halinde İken maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, davacı şirket tarafından sigortalanan—- plakalı araçta kdv hariç —- hasar bedeli belirlenmiş, hasar bedelinin araç değerine yaklaşmış olması sebebiyle “—-” uygulanmasına karar verilmiş, ağır hasarlı hali ile değerinin 20.100,00 TL olarak belirlenmiş, yapılan araştırma sonucun aracın kaza tarihindeki değerinin 45.000,00 TL olduğu tespit edilmiş 20.100,00 TL sovtaj bedelinin tenzilinden sonra bulunan 24.900,00 TL bedelin 03.05.2016 tarihinde sigortalıya Ödenmiş olduğunu, böylece KTK’nın 1472. Maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, meydana gelen kaza sonucu olay yerinde tutulan Trafik Kazası tespit tutanağında ZMMS poliçesi İle sigortalanan ———– plakalı araç sürücüsü —-ehliyetsiz olduğu, ve yapılan alkol kontrolünde alkollü olduğunun saptandığını, fakat kazada tarafların kusur oranlarının tespit edilemediği, bu nedenle ….’ye —- tarihinde başvurularak kusur oranlarının belli olmayışı nedeniyle %50 kusur kabul edilerek 24.900,00 TL’nİn %50’si olan 12.450,00 TL’ nin ödenmesi talep edilmiş, davalı şirket tarafından ödeme talebi reddedişmiş olduğunu ileri sürerek öncelikle her iki sigorta şirketi tarafından teminat altına alınan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesine, davalı tarafça sigorta teminatı altına alman araç sürücüsünün kusur oranına karşılık gelen tazminat miktarına karşılık, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,0 TL nin davalıdan tahsiline, alacaklarına 03.05.2016 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiş, 04/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki taleplerini 12.350,00 TL arttırarak 12.450,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmesini, dava konusu kazanın sigortalıları ——- ihbarını talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğuna karar verilmesi halinde sürücünün ehliyetsiz ve alkollü olması nedeniyle trafik sigortası genel şartları uyarınca mahkeme ilamına göre —-rücu edileceğini, sigortalılarının aracın zarar görmesinde kusuru olmadığını, davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, davacı taraftan sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, müvekkili faizden dava tarihinden itibaren yasi faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce başvurulduğunu, ancak sorumluluklarının olmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını bu nedenle yasal faiz talep edebileceğini, arzına çalışılan sebeplerle davanın —————- ihbarını, aleylerine haksız olarak açılan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … şirketinin talebi doğrultusunda—- dava ihbar edilmiş olup,—– her hangi bir cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı —–plakalı araç ile davalıya ZMMS ile sigortalı ——-plakalı aracın trafik kazasında yapılan ekspertiz incelemesinde davacının sigortalısına —– bedeli düşüldükten sonra 24.900,00 TL ödeme yaptığı, davalıya 07/06/2016 tarihinde kusur nispetinin yarı yarıya olduğu düşünülürek ödeme için başvuruda bulunulduğu, ancak ödeme yapılmadığından bu hasarın ödenmesi istemine yönelik davadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Aktüerya bilirkişi tarafından alınan rapor içeriğine göre, “…. tarafından aracın kaza tarihindeki değerinin 45.000,00 TL olduğu tespit edilmiş 20.100,00 TL sovtaj bedelinin tenzilinden sonra bulunan 24.900,00 TL 0 bedelin 03.05.2016 tarihinde sigortalıya ödenmiş olduğunu, böylece KTK’nın 1472. Maddesi gereği ve kasko sigorta genel şartları 4.3. madde gereği sigortalısının haklarına halef olduğu, ….’nin, söz konusu kazada kusur oranlarının belli olmayışı nedeniyle (dosyada mübrez — tarihli trafik kazası tespit tutanağında— plakalı aracın sürücüsü — ehliyetsiz olduğu, alkollü olduğu, bu eylemiyle KTK.’nun 47/1-D maddesini ihlal ettiği, — plakalı araç sürücüsü —- KTK.’nun 56/1-C maddesini ihlal ettiği belirtilmiş olduğundan) ….’nin ödediği hasar bedelinin %50’sini talep etmesinin hakkaniyete uygun olduğu bu nedenle talep tarihinden itibaren her iki sigorta şirketinin de ticari kişiliği olduğundan avans faizi ile talep etmesinin yerinde olduğu kanaati ile %50’sine tekabül eden 12.450,00 TL’nin dava tarihi itibarıyla güncel değeri (12.450,00 TL asıl alacak + 533,79 TL işlemiş faiz) olmak üzere dava tarihî itibarıyla hesaplanan 12.983,79 TL’yi, ….’den talep edebileceği,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından alınan kusur rapor içeriğine göre; “davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü …’ün olayda kusursuz olduğu, hasar gören davacı şirket tarafından kasko sigortalı aracın sürücüsü —- ———– olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, hasar gören kasko sigortalı araçtaki hasar bedeli 24.900,00 TL olup davalı taraf sürücüsünün olayda kusuru bulunmadığından davalı … şirketinin zararda sorumluluğu bulunmadığı,” yönüne görüş bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu’nun 01/03/2019 tarihli raporunda, “sürücü —— %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, sürücü …’ün kusursuz olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile 11/03/2016 tarihinde sürücü —–sevk ve idaresinde bulunan —- plakalı araç ile kaza mahalline geldiğinde aynı istikamette seyreden … sevk ve idaresindeki ——– plakalı otomobilin arka kısmına çarpması ile neticelenen trafik kazasında sürücü …’ün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı gibi alabileceği bir önlem olmadığından, davacı …’nin sigortalısı — — %100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Bu kusur nispetine göre davalı …’nin sigortalısı …’ün kazada kusursuz bulunduğu kabul edildiğinden açılan davada davacının davalıdan talep edebileceği bir hasar rücu bedeli bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL’nin başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin harç, 210,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 239,20 TL’den mahsubu ile 194,80 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.