Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/114 E. 2018/14 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/114 Esas
KARAR NO : 2018/14

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 16/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka ile dava dışı —-San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan Genel kredi Sözleşmesine istinaden ticari kredi kullandırıldığını, davalı/borçluların da müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, borçlunun sözleşmenin gereklerini yerine getirmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini. Dava dışı şirketin Gebze — Asliye Hukuk Mahkemesi —- E. sayılı dosyası üzerinden iflas erteleme talebinde bulunduğu, davalılar hakkında , alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, davalıların icra takibine itirazları ile takibin durduğu, yaptıkları itirazın asılsız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açıklanan nedenlerle itirazın iptali ile, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerin el yazısını içermeyen kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı, müvekkilleri açısından geçersiz olan kredi sözleşmesi incelendiğinde hesabın kat edilmediği, dolayısı ile muaccel bir borcun bulunmadığı, asıl alacağa itirazlarının haklı olduğu, İşlemiş faize ve BSMV’ye itirazlarının da haklı olduğu, Faiz oranına itirazlarının da haklı olduğu, ticari kredi için % 15 sabit oranlı faiz talep edildiği, YP paralara uygulanacak faiz oranının 3095 sayılı yasada belirtildiği, dava dışı asıl borçlu şirketin iflas erteleme kararı aldığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın husumetten reddine, davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Genel kredi sözleşmesinden doğan alacağa ilişkin olarak İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Alacağı devralan —- A.Ş. vekilinin usulüne uygun vekaletnamesini ve dava konusu alacağı devraldığına ilişkin Silivri — Noterliği’nin 27/04/2017 — yevmiye numaralı temlik beyanını dosyaya sunduğu yine alacağı devralan vekilinin 22/05/2017 tarihli ibraname başlık protokolü sunarak 40.000,00 TL’nin yatırılması halinde davalıların takip konusu borçtan ve huzurdaki davadan doğacak tüm borçlardan ibra edileceğini belirttiği, aynı şekilde davalılar vekilinin 27/07/2017 tarihli dilekçesi ile anılan borcun ödendiğini ve davanın konusuz kaldığını beyan eder dilekçe sunduğu, 16/01/2018 tarihli celsede taraf vekillerinin ayrı ayrı tarafların haricen sulh olduğunu ve vekalet ücreti ile yargılama giderine ilişkin taleplerinin olmadığını beyan ettikleri görüldü.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, taraf vekillerinin birbiriyle örtüşen beyanları doğrultusunda sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığı yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini belirttiği görülmekle; dava konusu alacağın ödendiği anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların haricen sulh oldukları tespit edildiğinden , davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 3.618,50-TL mahsubu ile artan bakiye 3.549,10-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar lehine talep edilmediği bildirildiğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine;
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/01/2018