Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1129 E. 2022/512 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1129 Esas
KARAR NO: 2022/512
DAVA: Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ: 18/10/2016
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
müvekkili bankanın —– Kapsamında —-kullandırıldığını, diğer davaların da sözleşmeyi müteselsil kefil olarak
imzaladığını. — keşide edilerek ——– tedavülde olan çek yaprakları ile ilgili toplam——– , meri teminat mektuplarından kaynaklanan ————– kredi borcu olduğu, söz konusu bedelin belirtilen hesaba yatırılmasının ihtar edildiği, açıklanan nedenlerle çek yaprakları ile ilgili yasal sorumluluk miktarından kaynaklı toplam ——- mer’i teminat mektuplarından kaynaklanan ——ayri nakdi kredi borcunun müvekkil banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı bankanın Davalı—– düzenlediğini, buna istinaden —– ödemler yapıldığını, bu ödemelere istinaden banka nezdindeki hesapta bulunan —– bloke edildiğini, müvekkilinin davacıya borcunun —– olmayıp —–miktarında olduğunu, bu miktar da davacı tarafından müvekkil hesabından bloke edildiğini beyanla müvekkilinin davacıya olan borcu — olup davacı tarafından —-arihinde tahsil edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 235 .maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı, banka alacağının tazmin tarihinden itibaren teminat mektuplarından kaynaklı gayrinakdi kredi borcunun depo edilmese karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ——- sayılı dosyası ile davalı şirketin iflas etmesi sebebiyle iflas idare memurlarının bilgileri alınmış, ——-tarihli bilirkişi raporu ve ——- tarihli bilirkişi ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Eldeki davanın alacak davası olarak açıldığı, davalı şirketin iflas etmesi sebebiyle davanın kayıt-kabul davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağın davalı-müşterek borçlu şirketin iflas etmesi sebebiyle anılan borçlu-şirket yönünden davanın kayıt ve kabul davasına dönüştüğü, hüküm tekniği açısından müflis şirket ile diğer davalılar yönünden tefrik edilerek karar verilmesinin daha uygun olacağına kanaat getirilmiş, müteselsil kefil şahıslar yönünden davanın tefrikine karar verilmiştir.
Bir iflas alacaklısının, sıra cetveline yazılmasını talep ettiği alacağı iflas idaresi tarafından tamamen ya da kısmen reddedilmesi durumumda iflas idaresi aleyhine kayıt kabul davası açılabilmektedir.
İflas masasına iflas tarihi itibariyle mevcut olan alacaklıların kaydı yapılabilir. İflas tarihinden sonra doğan alacaklar için sıra cetveline itiraz davası açılamaz.———
Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler.
İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. ——
Dosya kapsamında alınan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle, “…taraflar arasında imzalanan—–tetkikinden ; davacı
banka ile davalı asıl borçlu arasında ——-limitli ve yine aynı tarihli —– limitli —– düzenlendiği, sözleşmelerde —–müteselsil kefil olarak kefalet imzalarının bulunduğu görülmüştür. Dava tarihi itibariyle alacak davası olarak açılan davanın dava tarihi itibariyle alacak davası olarak açılan davanın; Davalı borçlu şirketin ——- günü saat
——- iflasına karar verilmiş İflas kararı ile Kayıt kabul davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır.
Netice itibariyle; Davacı Bankanın, Davalı Müflis Şirketlerden ——– tazmin edilmesinden dolayı Davalı——- Nakdi Alacağının bulunduğu, ———-müflisin masasına kayıt ve kabul edilmesi gerektiği, aşan kısmın ise yerinde olmadığı kanaatine varılmaktadır. —–yaprağı yasal sorumluluk tutarından kaynaklanan —- alacağın yerinde olduğu kanaatinde olunması halinde yukarıda belirtilen bu çeklerin davacı banka tarafından müflis şirkete tevdi ve teslim edildiğini gösteren çek teslim makbuzları, çek raporu ve yasal sorumluluk tutarını gösteren nazım kaydının ve başkaca belgelerin celp edilmesi gerektiği, tarafların hukuki nitelikteki sav ve talepleri ile masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin sayın mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
—-tarihli bilirkişi ek raporunda özetle, “…taraflar arasında imzalanan —– tetkikinden ; davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında —— düzenlendiği, sözleşmelerde—- müteselsil kefil olarak kefalet imzalarının bulunduğu görülmüştür. Dava tarihi itibariyle alacak davası olarak açılan davanın ; Davalı borçlu şirketin ——dosyasından —–itibariyle iflasına karar verilmiş olduğundan İflas kararı ile Kayıt kabul davasına dönüştüğü, Netice itibariyle; Davacı Bankanın, Davalı ——
İflas tarihi itibariyle —tazmin edilmesinden dolayı Davalı——- bulunduğu, —– müflisin masasına kayıt ve kabul edilmesi gerektiği, aşan kısmın ise yerinde olmadığı, Gayri nakdi alacak yönünden talebin yukarıda ve kök raporda detaylı olarak açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı, 3. Diğer davalıların nakdi alacak yönünden sorumlu oldukları,
4. Tarafların hukuki nitelikteki sav ve talepleri ile masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varılmıştır…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında —– düzenlendiği, sözleşmelerde — müteselsil kefil olarak yer aldığı, eldeki davanın alacak davası olarak açıldığı ancak davalı şirketin iflas etmesi sebebiyle davanın kayıt-kabul davasına dönüştüğü, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında davacının——–iflas tarihi itibariyle teminat mektuplarının tazmin edilmesinden dolayı davalı müflis şirketten ——- nakdi alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından çek yaprakları sebebiyle gayri nakdi alacak talep edilmiş ise de; dosya kapsamında alınan kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alındığında davacının gayri nakdi alacak varlığını yöntemince ispat edemediği ve davacının çekler yönünden gayri nakdi alacak talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davacının müflis şirketten alacağı olarak tespit edilen ——– tarihi itibariyle davalı müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlar yönünden ;
Kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, alacağın iflas masasına kaydına karar vermekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
Yine kayıt kabul davaları, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın ödenmesine yönelik bulunmadığından, bu tür davalarda vekalet ücreti ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekir.——— gerekçelerle harç ve vekaletin maktu olarak tahsiline karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
-Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
2-Davacının Müflis şirketten alacağı olarak tespit edilen—–iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketin iflas masasına KAYIT ve KABULÜNE,
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 80,70-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına, peşin olarak yatırılan 1.839,00 TL peşin harcın tefrik edilen————- sayılı dosyada verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 470,90-TL tebligat, fotokopi ve müzekkere gideri, 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.904,4‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.477,04-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13. maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——- Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/06/2022