Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/111 E. 2018/353 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/111 Esas
KARAR NO : 2018/353
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının sigortalısı …….kiracı sıfatıyla yaklaşık 6 yıldır ikamet ettiği…mecurun maliki ve kirayı vereni olduğu, davalının …. hasar dosyasına bağlı olarak düzenlenen 18/10/2014 tarihli ekspertiz raporuna bağlı olarak kiracı sigortalı …. hasar bedeli olarak ödenen 6.858,20 TL hasar bedelinin rücuen tahsili için İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, müvekkilinin mernis adresinin …. olmasına rağmen yurt dışında ikamet etmesi sebebiyle muhtara yapılan tebligat sebebiyle tebliğ alamadığı ve süresi içerisinde itiraz edemediği, sigortalıya ödenen tazminat sebebiyle rücu edilmek istenen hasarın meydana gelmesinde müvekkilinin hiç bir şekilde kusuru, katkısı ve ilgisinin bulunmadığı zira hasar meydana gelen daireye müvekkili dairesinden her hangi bir su akıntısı gelmediği gibi boru kaçağı müvekkil dairesinde olmadığı, sigortalının ve raportöründe bu yönde bir beyanı bulunmadığı, sigortalının mecurunu tahliye ederek Bartın’a taşındığını, kendisiyle yapılan görüşmede bizzat kendisi tarafından imza edilen 21/01/2016 tarihli belgeye istinaden lavabo tesisatının kiraya verene haber vermeden kendi başına tamir ettiğini, hasarın bu hatalı tamirattan meydana geldiğini beyan ettiğini, belirterek öncelikle müvekkili aleyhine başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulmasını takibin kötü niyetli olması sebebiyle de % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete 20771546 numaralı poliçeyle konut sigortası teminatı altında bulunan ve dava dışı ….. ikamet etmekte olduğu, ……adresindeki dairede banyo altı flex borusunun patlaması sonucu daire içerisine su sirayetinin olması sebebiyle dairede hasar meydana geldiği, oluşan hasar sebebiyle ekspertiz çalışması yapıldığını ve sigortalıya 6.858,20 TL tazminat ödendiğini, T.T.K. 1472 maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğundan söz konusu tutarın Borçlar Kanunu 58 ve Kat Mülkiyeti Kanunun ilgili maddelerince zarardan sorumlu olan malik aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı gibi kusursuz sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibari ile; sigorta teminatı kapsamında ödenen zarar bedelinin TTK.nun 1472. maddesi kapsamında rücuen tahsili davasıdır.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlandıktan sonra, HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlık noktaları tespit edilmiş, tahkikat aşamasında deliller toplanıp bilirkişi incelemeleri yapılmış 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle usul hukuku hükümlerinin yürürlüğe girdiği andan itibaren uygulanacağına dair hükümler dolayısıyla huzurdaki davanın miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğu anlaşıldığından tahkikat aşamasında HMK 316 vd. maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, hasar dosyası, konut sigortası poliçesi celp edilmiş, taraflarca sunulan kira sözleşmesi örneği, dava dışı sigortalı tarafından davacıya verilen 21/01/2016 tarihli yazı sureti, ekspertiz raporları, ödeme dekontu incelenmiştir.
İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı ….. Tarafından davacı ….. aleyhine 21/04/2015 tarihinde 6.858,20 TL asıl alacak ve 297,63 TL işlemiş faiz toplamı 7.155,83 TL alacağın T.T.K. 1472 maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak kira sözleşmesine konu mecurda meydana gelen su basmasına dayalı oluşan hasar sebebiyle ödenen tutar açıklamasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, söz konusu takibin kesinleştiği, mahkememizce verilen 08/02/2016 tarihli tedbir kararına istinaden davacı tarafından 15/02/2016 tarihinde 8.900,00 TL teminat bedeli adı ile yapılan ödeme dolayısıyla icra veznesine yatırılan paranın davalı alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davalı tarafından dava dışı sigortalısı adına yapılan … numaralı konut sigortasının ….tarihleri arasında davacı tarafından dava dışı sigortalıya kiralanan …… adresindeki mecurda meydana gelecek zararın teminat altına alındığı, söz konusu poliçede eşya bedeli teminat tutarının 35.000,00 TL olarak belirlendiği, davacı tarafından sunulan 01/02/2015 tarihli kira sözleşmesinde, sözleşmenin 1 yıl olarak düzenlendiği, sigortaya konu mecurun kombili boş daire olarak dava dışı şahsa sözleşmeye dayalı olarak teslim edildiği görülmüştür.
Deliller toplandıktan sonra dosya konunun incelenmesi teknik incelemeyi gerektirdiğinden inşaat Mühendisi ve Sigortacıdan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmış, inşaat Mühendisi……ve Sigortacı bilirkişi …. tarafından sunulan 04/10/2017 tarihli bilirkişi heyet raporundaki tespitler Mahkememizce HMK.282. maddesi uyarınca serbestçe değerlendirilmiş, ilgili kısımları benimsenmiş ve kısmen hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda dava, dava dışı sigortalı kiracı . ihbar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketine sigortalı ……adresindeki davacı tarafından dava dışı sigortalıya kiraya verilen mecurda yaşanan su basmasına dayalı hasar sebebiyle davacı tarafından sigortalısına ödenen tazminatın T.T.K. 1472 maddesi ve bina sahibinin sorumluluğuna dair hükümler uyarınca davacıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise hangi miktarda davacının sorumlu olduğu, bu kapsamda davacının icra takibi sebebiyle borçtan sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamında ve alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre; davanın, davalı sigortacı tarafından sigortalısına ödenen bedelin TTK. nın 1472 maddesi uyarınca rücuen tahsili talebi ile başlatılan takip konusu borçtan davacının sorumlu olmadığı iddiasına dayalı olarak açıldığı, davalı tarafından yaptırılan ekspertiz raporuna göre 07/10/2014 tarihinde sigortalı dairenin lavabo tesisatından daire içesine su sirayeti olduğu, sigortalının bayram tatili sebebiyle konutta bulunmadığı sırada banyo lavabo altı flex borusunun patlaması sonucu daireyi su bastığı, dava dışı sigortalının mobilya ve halıları ile elektrik süpürgesinin zarar gördüğü, buna ilişkin davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda sigortalının zararının 6.858,20 TL olduğu, söz konusu zararın 17/02/2016 tarihinde davalı tarafından dava dışı sigortalısına ödendiği, T.T.K. 1472 maddesi uyarıncada ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle davacı aleyhine 21/04/2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı, Borçlar Kanunu 69. maddesi uyarınca bir binanın veya yapı eserlerinin malikinin bunların yapımındaki bozukluklarından ve bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlü olduğu dolayısıyla davacının dairede meydana gelen hasarın oluşumuna sebebiyet veren eksikliklerden sorumlu olduğu, davacı taraf her ne kadar T.B.K. 69/2 maddesi uyarınca davalının kira sözleşmesinin tarafı olması sebebiyle oluşan sebepten müteselsilen sorumlu olduğunu iddia etmekte ise de anılan yasal düzenlemede oturma hakkı ve intifa hakkı sahiplerinin birlikte sorumluluğunun söz konusu olacağının düzenlendiği, dava dışı sigortanın ise kira sözleşmesine istinaden mecurda kiracı sıfatıyla bulunduğu, söz konusu madde düzenlemesinin dava dışı kiracıyı kapsamadığı ancak dava dışı sigortalı tarafından imza edilen 21/01/2016 tarihli yazı içeriğinde dava dışı sigortalının ev sahibine haber vermeden yaklaşık 10 ay evvel bahse konu lavabo tesisatında sızıntıya istinaden tesisatı yenisiyle değiştirdiğini beyan ettiği, Borçlar Kanunu 52. maddesi uyarınca zarar görenin zararı doğuran fiilin oluşmasında veya artmasında etkili olmasının yahut tazminat yükümlülüğünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği yönündeki hüküm de gözetilerek dava dışı sigortalının da zararının oluşmasında etkili olduğu halefiyete istinaden başlatılan takip sebebiyle davalının sigortalısının yerine geçerek talepte bulunduğu dolayısı ile sigortalı hakkındaki hükümlerin davalı sigorta şirketi yönünden de geçerli olduğu değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile, davacının İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki 3.429,10 TL asıl alacak ve 148,81 TL işlemiş faize ilişkin olmak üzere toplam 3.577,91 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, her ne kadar talep edilmemişse de tedbir kararı verildiği gözetilerek reddedilen kısım yönünden İ.İ.K. 72/4 uyarınca takdiren %20 oranında hesaplanacak tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kabul edilen miktar yönünden ise dosya kapsamı itibariyle davalının kötü niyetli olduğu ispat olunamadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davacının İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasındaki 3.429,10 TL asıl alacak ve 148,81 TL işlemiş faize ilişkin olmak üzere toplam 3.577,91 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Reddedilen kısım yönünden İ.İ.K. 72/4 uyarınca takdiren %20 oranında hesaplanacak tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar yönünden ise dosya kapsamı itibariyle davalının kötü niyetli olduğu ispat olunamadığından davacının tazminat isteminin reddine,
4-Karar harcı 244,41-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 122,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 122,20-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 155,71-TL ilk masraf, 129,80-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.485,51-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 742,75-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansı ile teminatın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/04/2018