Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1081 E. 2019/84 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1081 Esas
KARAR NO : 2019/84

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında taşıma hizmetine dair ticari ilişki kurulduğu, bu kapsamda davalıya taşıma işine ilişkin verilen hizmet kapsamında düzenlenen fatura alacağının ödenmediğini, bu kapsamda başlatılan takibe ve davalı borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğini, söz konusu itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek iptallerine ve davalının %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde hem fatura hemde cari hesap alacağından bahsettiğini, öncelikle alacağın dayanağının netleştirilmesi gerektiği, taraflar arasında imza edilmiş bir sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin adresinin ————olması sebebiyle Küçükçekmece icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, icra inkar tazminat talebininde fahiş olduğunu belirterek davanın reddine davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taşıma işine ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan takibe yapılan itirazın İİK 67 maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan sözleşme, mutabakat formu, fatura suretleri ve ihtarname suretleri incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17639 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 17/08/2016 tarihinde başlatılan takip alacaklısının …, borçlusunun —————————. olduğu; takibin fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle 10.006,90-TL asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ————– ödeme emrinin borçluya 24/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine 26/08/2016 tarihinde sunulan itiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği, icra müdürlüğünce ————— tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın —————- tarihinde ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin müvekkili şirketin adresinin —————- İcra Müdürlüğü’nün yetki sınırları içerisinde olması sebebiyle İcra Müdürlüğü’nün yetkisine ilişkin yapmış olduğu yetki itirazı kapsamında geçerli bir takibin varlığına ilişkin dava şartı noksanlığının var olup olmadığı incelenmiş; her ne kadar taraflar arasında taşıma işine ilişkin sözleşmenin varlığı davalı tarafından inkar edilmiş ise de yerleşik içtihatlar uyarınca sözleşme ilişkisinin varlığı, mahiyeti tarafların buna dair sunacakları delillerin toplanmasından sonra tespit edilecek bir olgu olduğu (Yargıtay ————-. HD. 2015/9491 E; 2016/1041 K.) dolayısıyla davalının salt olarak sözleşme ilişkisini reddetmiş olmasının itirazın iptali davalarında icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın değerlendirilmesinde tek başına yeterli olmadığı, davacı tarafça sunulan sözleşme içeriğinde davalının 04/04/2016 tarihli sözleşmeyi imza ettiği ve yine davalının 06/06/2016 tarihli 27.006,90-TL tutarlı borç mutabakat mektubunu imza ettiği, faturaların da ——————- tarafından imza edildiği anılan şahsın davalıya yapılan ihtarname tebliğinde tebliği alan şahıs olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında taşıma işine ilişkin sözleşmenin var olduğu sonucuna varılarak davacı takip alacaklısının para alacağına ilişkin başlattığı takipte icra müdürlüğünün yetkisinin genel hükümler ve yanında İİK 50, TBK 89 ve HMK 10 maddeleri uyarınca belirleneceği, dolayısı ile alacaklının şirket merkezinin bulunduğu yer icra müdürlükleri ve mahkemelerinin de yetkili olduğu değerlendirilerek davacının şirket merkezi olan ———— adresinin ———- mücavir alanı içerisinde kaldığı ve ————– Adliyesinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmaması sebebiyle HSK’nın ilgili kararı doğrultusunda anılan ilçe sınırları içerisindeki ticari uyuşmazlıklarda mahkememizin ve İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu değerlendirilerek bu husustaki dava şartı noksanlığı itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması ve davacı yanca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222.maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri ile belirlenen hukuki ihtilaf noktaları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Mali Müşavir ——————tarafından düzenlenen 30/10/2017 tarihli rapor HMK 282. maddesi kapsamında denetime elverişli görülmüş ve ilgili kısımları hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalıya ait emtiayı taşıyacağına dair taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığı, kurulmuş ise bu kapsamda işin yerine getirildiğine dair davacı tarafından düzenlenen ve davalının ödemediği fatura ve cari hesap mutabakatına istinaden takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile bu kapsamda itirazın iptali ve tazminat hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili ön inceleme duruşmasında taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafından sunulan imzalı sözleşme ve hesap mutabakatına ilişkin beyanda bulunacağının beyan etmiş ancak HMK 140/5 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmasında verilen kesin süreye rağmen her hangi bir delil veya beyan sunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında şehir içi ve şehir dışı gönderilerin taşınması ilişkisine ilişkin davalının imzasını taşıyan sözleşme kapsamında ticari ilişki kurulduğu, aynı zamanda davacı tarafından sunulan 06/06/2016 tarihli yine davalının imza ve kaşesini taşıyan hesap mutabakatı ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin teyit edildiği, davacının davacının yerine getirmiş olduğu taşıma işine ilişkin edim kapsamında düzenlediği irsaliyeli faturanın yine davalı çalışanı tarafından imza edildiği, borcun ödenmemesi üzerine davacının Beykoz————- Noterliğinin 04/08/2016 tarih ve ——— yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalı aleyhine keşide ettiği, bu ihtarnamenin de faturaları imza eden ———– tarafından 08/08/2016 tarihinde tebliğ alındığı, dolayısı ile davalının bu yöndeki savunmasının yerinde olmadığı, davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve davacı lehine delil teşkil ettiği, bu defter ve kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davalıdan 10.006,90-TL alacağının bulunduğu, davalının usulüne uygun ihtara rağmen belirlenen inceleme gününde ticari defterlerini hazır etmediği, dolayısıyla ticari defterlerinin incelenemediği, davacı tarafından sunulan hesap mutabakatında davalının davacıya 27.006,90-TL borcunun bulunduğunu kabul ettiği, aksi hususu ispat eder bir delilinin davalı tarafından sunulmadığı, yine davacı yanın dava ve takip konusuna dayanak gösterdiği irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında ismi yazılı davalı çalışanının ihtarnameyi tebliğ alan ile aynı kişi olduğu, dava dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde davalı tarafından 17.000,00-TL’nin davacıya havale edildiğinin anlaşıldığı bu kapsamda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.006,90-TL alacaklı olduğunu ispat ettiği kanaatine varılarak davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilmesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğünün 2016/17639 esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.000,00-TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı yanın itirazın iptali isteminin İ.İ.K. 67 maddesi kapsamında değerlendirilmesiyle;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğünün 2016/17639 esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.000,00-TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 683,70-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,80-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 200,10-TL ilk masraf, 102,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.002,10-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———- deki esaslara göre belirlenen 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.