Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1072 E. 2019/367 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1072 Esas
KARAR NO : 2019/367

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 26/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın 16/06/2016 tarihinde ———— önleri —- adresinde yaptığı kazı çalışmalarında müvekkili şirkete ait—- şebekesine hasar verdiğini, bu hasarlar sonucunda müvekkili şirkete ait şebekede 16/06/2016 tarihinde toplam 328,83-TL zarar olduğunu, oluşan zararın giderilmesi için davalı tarafa 21/06/2016 tarihinde ihtarlı mektup ve hasar belgeleri gönderilmiş ise de davalı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının haksız fiili sonucu meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın hasar tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalıya usulüne uygun tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçeler teatisi tamamlandıktan sonra HMK.140.maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı olarak yapılıp dava şartları ve ilk itirazla incelenmiş, uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra tahkikat ile birlikte deliller toplanmış, tanık anlatımları tutanak altına alınmış ve yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesiyle 6102 sayılı T.T.K. nın 4. maddesinin 2. fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle dava miktar itibariyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama sonuçlandırılmıştır.
——————–Belediyesi’nden dava konusu edilen yerde kazı çalışması olup olmadığı varsa yapı ruhsatının kime ait olduğu hususundaki bilgiler celp edilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan hasar tespit tutanakları, davalıya dava öncesi yapılan bildirim, fotoğraflar, fatura ve diğer belge suretleri incelenmiştir.
—————— Belediye Başkanlığı tarafından verilen 25/07/2017 tarihli——– nolu yazı cevabında, dava konusu edilen ————-adresinde zabıta ekipleri tarafından yapılan tetkikte mevcut yerde daha önce bulunan binanın yıkıldığı, yeni binanın yapıldığı, kaba inşaatın bittiği ve ince işlerinin devam ettiği, belediye tarafından verilen 10/04/2016 tarihli yapı ruhsatının sahibinin ise ————olduğu bildirilmiştir.
Davacı tarafça tanık deliline başvurulması sebebiyle tutanak mümzi olan davacı tanığı … 26/03/2019 tarihli duruşmada dinlenilmiş, anılan tanık anlatımlarında, dava konusu edilen yerde çalıştığı davacı şirketin kablolarının ve davalının tabelalarının bulunduğunu, davalının kaldırım düzeltmesi yaparken söz konusu kablolara zarar verdiğini bu hususu tutanak altına aldığını ve fotoğraflayarak ilgili birimlere bildirdiğini ancak fiyatlama konusunda bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekiline dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu hasar formunda oluşan hasarın bir kısmının ——– cinsinden belirtilmiş olması ve dava ile 328,83 TL zarar tazmini talep edilmiş olması sebebiyle zararın ilgili kısmının hangi kur (zarar tarihi/dava tarihi) üzerinden talep edildiği hususunda beyanda bulunması için süre verilmiş, davacı vekili tarafından sunulan 29/11/2017 tarihli beyan dilekçesinde yapılan hesaplamada zarar tarihi olan 16/06/2016 tarihindeki—————————— ve Türk Lirası karşılığının esas alındığını, zira söz konusu zararın alt yüklenici tarafından giderilmesi sebebiyle bu tutar üzerinden üçüncü şahsa ödeme yapıldığı belirtilmiş ve davacı vekilinin bu beyanı işleyecek faize ilişkin talebe istinaden kurulacak hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 16/06/2016 tarihinde————– adresinde davalı tarafından yapıldığı iddia edilen kazı çalışması kapsamında davacıya ait şebekeye zarar verelip verilmediği, verildiyse miktarı ve bu kapsamda davalının söz konusu zarardan sorumlu olup olmadığı sorumlu ise miktarı ve faizin türü ve temerrüt tarihi noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve dinlenen tanık anlatımı kapsamında; davalı tarafından davacıya ait—————- adresinde bulunan ———————- şebekesine zarar verildiği, bu hususun sunulan fotoğraflar, celp edilen yazı cevapları ve tanık anlatımları ile sabit olduğu, meydana gelen hasar bedelinin malzeme ve işçilik alacağı olduğu, zararın üçüncü kişi tarafından giderildiği ve ücretin ——————- (malzeme) ve 36,66 TL (işçilik) ile birlikte KDV hariç olarak davacı tarafından üçüncü kişiye ———– ödendiği, davacı vekili söz konusu zararın haksız fiil tarihindeki kur üzerinden (————————) hesap edildiğini ve KDV dahil oluşan zarar tutarının ise toplam 329,2082 TL olduğunu beyan ettiği, talep edilen zararın sunulan hasar tespit tutanakları ve formları ve ödeme belgeleri ile uyumlu olduğu, tarafların tacir olduğu ve davacının haksız fiilin vuku bulduğu tarihlerden itibaren ilgili zarar miktarınca davalıdan 3095 sayılı yasanın 2/f.3 maddesi gereğince reeskont faizi talep edebileceği dolayısı ile reeskont faizine göre daha düşük olan avans faizi talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiş ve davacının davasını ispat ettiği kanaatine varılarak davanın kabulü ile 328,83-TL’nin 16/06/2016 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 328,83-TL’nin 16/06/2016 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 22,46-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20-TL harcın mahsubu ile artan 6,74-TL harcın karar kesinleşmesi ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 58,40-TL ilk masraf, 140,60-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 199,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–deki esaslara göre belirlenen 328,83-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı